Zaman zaman ve özellikle de seçim dönemlerinde karşılaştığımız ve bu günlerde de çoğu vergi müvekellefinin gözünün kulağının haberlerde olduğu vergi aflarından bahsetmek istedim bu hafta. Vergiler kamusal kaynaklarının en önemli kısmını oluşturuyor. Kelime kökeni olarak vermek kelimesinden türemektedir. Karşılıksız bir edimdir vergi vermek. Vergi toplamak devletin sahip olduğu egemenlik gücüne dayanmaktadır. Devlet sahip olduğu bu egemenlik gücüne dayanarak, yapmak zorunda olduğu görevleri yerine getirebilmek amacıyla vergi toplamaktadır. Bu durum Anayasamızda da yer almaktadır. Anayasanın 73. maddesinde “Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir, kaldırılır.” diyerek vergi ödevine vurgu yapmaktadır. Dolayısıyla vergi özü itibariyle parasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesinin talep edilmesidir. Toplumu oluşturan bireylerin arzulamış olduğu hizmetlere kavuşabilmesi için verginin kamusal kaynak olarak toplanması esastır. Vergi aslında bir ödevdir. Vatandaşlık görevidir. İşte bu ödevini ve vatandaşlık görevini yerine getiremeyen bireyler için zaman zaman vergi afları gündeme gelmektedir. Vergi affı bir diğer ismi ile mali af, vergi kanunlarına aykırı hareket edenlere karşı uygulanan yaptırımların ortadan kaldırılmasıdır. Vergi affı sadece ülkemize özgü bir durum değildir. Vergi toplamakla yükümlü olan devletlerin yaşanan aksaklıkları ortadan kaldırmak amacıyla getirmiş olduğu çözümlerdir. Özü itibariyle yaşanan aksaklıklara çözüm bulmak amaçlansa da devletlerin büyük çoğunlukla gelir elde etme amacıyla başvurmuş oldukları vergi afları zamanla siyasi ve ekonomik kaygılarla hükümetlerin çok sık başvurduğu bir kurum haline gelmiştir. Çünkü çok sık başvurulan bir yöntem haline gelen vergi afları vergi mükelleflerinin davranışlarında olumsuzluklara yol açmaktadır. Sık vergi affı olması mükelleflerde sürekli bir vergi affı beklentisini de beraberinde getirmektedir. Bu da vergi yükümlülüklerinde, zaten vergi affı gelir düşüncesiyle aksaklıklara yol açmaktadır. Hukuki olarak vergi affı, devletin sahip olduğu yetkiyi kullanarak aldığı karar sonucunda alacak hakkından vazgeçmesi ve kamu alacağının ortadan kalkması anlamına gelmektedir. Yani devlet, vergi affıyla ceza verme hakkından ve bu affın gerçekleşmemesi halinde elde edeceği gelirden vazgeçmektir. Vergi aflarının bir çok sebebi olsa da bunun en önemli sebebini ise siyasi nedenler oluşturmaktadır. Vergi mükelleflerinin vergi ödevi karşısında beklediği en önemli şey adalettir. Adaletsiz bir vergileme söz konusu olduğunda mükelleflerin davranışlarında büyük ölçüde değişiklik meydana gelir. Vergi affı ile vergi borcunu zamanında ödeyen dürüst vergi mükellefleri ile vergi borcunu zamanında ödemeyen ve bu sebeple cezalandırılması gereken mükellefler arasında eşitsizlik meydana gelmektedir.Bu nedenle dürüst mükellefler aleyhine vergi adaleti bozulmuş olmaktadır. Vergi affı çıkmadan önce cezalandırılan ve cezasını ödeyen mükellefler adına da bir adaletsizlik olacağı aşikardır. Bu da vergide eşitlik ilkesine zarar vermektedir. Sık çıkan ve çıkacağı beklentisi oluşan vergi afları da vergi yükümlülerinin vergi ödeme gayretlerini azaltmaktadır. Zamanında vergisini ödeyenleri mağdur durumda bırakan vergi afları vergi adaletini ortadan kaldırmaktadır. Sonuç olarak sık çıkan vergi afları mükelleflerin devlete olan güvenlerini sarsmaktadır. Bu da mükellef tutum ve davranışlarında olumsuz değişmeye neden olacağı için özellikle siyasi nedenlerle başvurulan bir kurum olmaktan çıkarılmalıdır.
02/02/2023
Av.Selçuk YILDIZ
02/02/2023
Av.Selçuk YILDIZ