Büyükşehir Belediye Erzurumspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural: "Bugün de Novikovas soyunma odasını birbirine katmış. Diğeri de Gomes, oyna kardeşim dedik 'ayağım sakat' dedi; yalan. Ekonomik sorunları buralara taşıyorlar. 2 ay ödeme süresi var ama hemen UEFA'ya şikayet ediyorlar"
Süper Lig'in 39. haftasında deplasmanda Fenerbahçe'ye 3-1 yenilen Büyükşehir Belediye Erzurumspor'un teknik direktörü Yılmaz Vural, takımında büyük sıkıntılar bulunduğunu söyledi.
Ülker Stadı'nda oynanan karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Vural, Atakaş Hatayspor'un erken yediği goller neticesinde Beşiktaş'a 7-0 mağlup olduğu karşılaşmayı örnek göstererek, demoralize olduklarını belirtti.
Yakın mesafeden ele çarpan pozisyonda penaltı verilmesini eleştiren deneyimli teknik adam, "Oyuna adapte dahi olamadan ele çarpma diye penaltı verildi. O kadar yakın mesafeden olmaz. Bunun bir doğası var bu kadar da değil. O golden sonra arka arkaya bir çözülme oldu. Valencia ve Pelkas'ın attığı gollerden sonra bizim hiç pozisyonumuz olmadan birinci devre sonuçlandı. İkinci devre 2 değişiklik yaptık ve oyuna katıldık. 60 ve 73. dakikalarda çok iyi pozisyonlarımız var. 81. dakikada atılan gol var. Ondan sonra Fenerbahçe takımında 4 pozisyonu var. İkinci yarı demoralize olmuş takım ayağa kalktı ve oyuna ortak olduk. Golden sonra öyle iki gol kaçırdık ki onların ikisi gol olsa maç 3-3 bitebilirdi. İkinci devre özellikle oyuncularımı kutluyorum. Oyunu çevirmek adına, teslim olmamak adına kutluyorum." ifadelerini kullandı.
Özgür’ü kazandık
Fenerbahçe'ye gol atan genç oyuncuları Özgür Sert'i Türk futboluna kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını anlatan Vural, şöyle devam etti:
"Sonuç olarak maçı 3-1 kaybettik. Futbol bir sonuç oyunu. Bu kadar iyi döndürdüğümüz oyunu yakalama şansımız olmadı. Bu hafta böylelikle kapanmış oldu. Her hafta bir şey tartışıyoruz. Ben görüntüyü izlemedim ama bana gelen haberlerde el tamamda bu top yakın mesafeden geliyor, eliniz açıksa kapatayım diye düşünemezsiniz doğal bir kaçış var. Kritik hatalar bunlar. İngiltere'de de maç seyrediyoruz ve anında karar veriliyor oyun bu kadar durmuyor. Cüneyt Çakır'ın da ifadesi var 'bunu daha çözemedik' diye kendisinin itirafıdır. 3 seneye giriyoruz artık dolayısıyla hala alışamamak zorsa bırakalım bu sistemi. Üzülüyoruz tabii ama 2 tane maçımız var birisi Kasımpaşa bize gelecek ve sonrasında Alanya takımı var. Son maçta da 5'incilik umudu kalmadan bizimle oynarsa bizim lehimize atmosfer oluşur. Bu iki maçı kazanmak için uğraşacağız."
Yönetimden, altyapıdan birkaç oyuncuyu daha profesyonel yapmalarını istediğini aktaran Vural, "Bir oyuncumuzu oyuna sokmak istedik oyuna girmek istemedi. Bir oyuncumuzu oyundan çıkarttık soyunma odasını birbirine soktu. Yabancı kuralını serbest bırakılsın diyenler gelsin takımlarda antrenörlük yapsınlar. O zaman karar verirler." şeklinde görüş belirtti.
Ligde kalmak konusunda umutlarının asla kaybolmadığını da vurgulayan Vural, "Başından beri umut kaybolmaz. 43 puan ciddi bir puan. 43 puanla düşerseniz düşersin. Biz onu düşünmüyoruz maç maç bakıyoruz. Çıktığımız her maçta kazanmak için uğraş veriyoruz. Bir seviye kattık. Başakşehir maçı dönüm noktasıydı. Onlar bugün 43 puana çıktı. Yensek biz aynı seviyeye çıkardık. Kasımpaşa ile kritik bir maça çıkacağız. Bizim o maçı kazanmamız 40 puan yapmamız alttaki takımların durumu çok önemli. Fikstürde düşmeye aday takımlar birbirleriyle oynuyorlar. Alacağımız 6 puan ligde kalmak için yeterli." diye konuştu.
İstekleri bitmiyordu
Yabancı oyuncuların bazılarının isteklerinin hiç bitmediğinin altını çizen Vural, şu değerlendirmede bulundu:
"Bundan daha önce Da Costa, El Kabir, Aatif, Darri'yi kadro dışı bıraktık. Uçak saatini, antrenman saatini beğenmezler. Böyle sizi ve yönetimi idare etmeye kalkan talepleri bitmeyen bir yabancı ordusu var. Bu yüzden onları kadro dışı bıraktık. Yönetim kurulu bu kararımıza saygı duydu. Bugün de Novikovas da soyunma odasını birbirine katmış. Diğeri de Gomes, oyna kardeşim dedik 'ayağım sakat' dedi; yalan. Ekonomik sorunları buralara taşıyorlar. 2 ay ödeme süresi var ama hemen UEFA'ya şikayet ediyorlar. UEFA'dan gelen kararda fesih hakları çıkabiliyor tek taraflı. Sezon sonuna kadar değil 2-3 seneye kadar alacaklarını alabiliyorlar. Takım yapın hadi hocam diyorlar. Biz nasıl takım yapalım. Türk oyuncuya başka yabancı oyuncuya başka bir durum var. Uçurum var ekonomik anlamda. Bunlar tüm anlaştığı paraları alıyorlar, Türk oyunculara maç başı yapıyorlar. Türk oyuncular şikayette bulunamaz, vatan haini olur."
Kaos var
Deneyimli teknik adam, böyle bir ortamda ligde kalmak için çok uğraş verdiklerine dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Öyle bir kaos var ki burada siz oynanan oyunu görüyorsunuz. Takımın dinamiği bozuluyor. Dinamiği bozulmuş bir takımı hedef takımı yapmak çok zor. Bunları şikayet gibi algılamayın. Yönetici arkadaşlar yabancı serbestliği istiyor. Gelin antrenörlük yapın. Aralarında Obertan gibi çok karakterli isimler de var. Parasını almadığı halde sahaya çıkıp mücadele veriyorlar. Ben bunu konuşurken hepsini kastetmiyorum. Bu problemi çıkartanlar bizleri üzüyorlar. 'Ne demek girmem', 'sana ihtiyacımız var' diyorum. Adam oyuna girmiyor. 11 oyuncunun arkasında 16 kişi bekliyor sırasını. Biz hak edeni oynatıyoruz. Gencecik çocuk oyuna girdi. Çok doğru bir cevap verdi bize.
Çok sorunlarımız var ama bu kararları alırken biz antrenörlere kimse danışmıyor. İnsan bir gelir, sorar bize kural değişimiyle ilgili. Hepimiz üzülüyoruz sonra. UEFA'nın o kadar kuralları var ki adam gittiği zaman 6 ay sonra ödemek zorundasınız yoksa transfer yasağı ya da puan silme var. Oyuncular buraya gelirken Türkiye'deki kulüplerin ekonomik zorluklarını biliyorlar. Ben yönetici olmak istemem bu ortamda. Bu paralar kolay kazanılmıyor. Kulüpler kendi gelirleriyle ayakta kalmak durumunda kalıyorlar. Yanış transferler derken olay büyüyor. Bunları genel olarak değerlendiriyorum. Üzülüyoruz biz futbol emekçisiyiz. Türkiye'de çalıştırdığım 30 takım oldu bunlarla alakalı kitap yazmayı düşünüyorum. O kadar olmaması gereken şeyler var ki kulüplerimiz sağ olsunlar hala günü kurtarma çabasındalar. Bugün bu futbolu idare edenler bize bir şey sorarsa çok net anlatırız." AA
Süper Lig'in 39. haftasında deplasmanda Fenerbahçe'ye 3-1 yenilen Büyükşehir Belediye Erzurumspor'un teknik direktörü Yılmaz Vural, takımında büyük sıkıntılar bulunduğunu söyledi.
Ülker Stadı'nda oynanan karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Vural, Atakaş Hatayspor'un erken yediği goller neticesinde Beşiktaş'a 7-0 mağlup olduğu karşılaşmayı örnek göstererek, demoralize olduklarını belirtti.
Yakın mesafeden ele çarpan pozisyonda penaltı verilmesini eleştiren deneyimli teknik adam, "Oyuna adapte dahi olamadan ele çarpma diye penaltı verildi. O kadar yakın mesafeden olmaz. Bunun bir doğası var bu kadar da değil. O golden sonra arka arkaya bir çözülme oldu. Valencia ve Pelkas'ın attığı gollerden sonra bizim hiç pozisyonumuz olmadan birinci devre sonuçlandı. İkinci devre 2 değişiklik yaptık ve oyuna katıldık. 60 ve 73. dakikalarda çok iyi pozisyonlarımız var. 81. dakikada atılan gol var. Ondan sonra Fenerbahçe takımında 4 pozisyonu var. İkinci yarı demoralize olmuş takım ayağa kalktı ve oyuna ortak olduk. Golden sonra öyle iki gol kaçırdık ki onların ikisi gol olsa maç 3-3 bitebilirdi. İkinci devre özellikle oyuncularımı kutluyorum. Oyunu çevirmek adına, teslim olmamak adına kutluyorum." ifadelerini kullandı.
Özgür’ü kazandık
Fenerbahçe'ye gol atan genç oyuncuları Özgür Sert'i Türk futboluna kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını anlatan Vural, şöyle devam etti:
"Sonuç olarak maçı 3-1 kaybettik. Futbol bir sonuç oyunu. Bu kadar iyi döndürdüğümüz oyunu yakalama şansımız olmadı. Bu hafta böylelikle kapanmış oldu. Her hafta bir şey tartışıyoruz. Ben görüntüyü izlemedim ama bana gelen haberlerde el tamamda bu top yakın mesafeden geliyor, eliniz açıksa kapatayım diye düşünemezsiniz doğal bir kaçış var. Kritik hatalar bunlar. İngiltere'de de maç seyrediyoruz ve anında karar veriliyor oyun bu kadar durmuyor. Cüneyt Çakır'ın da ifadesi var 'bunu daha çözemedik' diye kendisinin itirafıdır. 3 seneye giriyoruz artık dolayısıyla hala alışamamak zorsa bırakalım bu sistemi. Üzülüyoruz tabii ama 2 tane maçımız var birisi Kasımpaşa bize gelecek ve sonrasında Alanya takımı var. Son maçta da 5'incilik umudu kalmadan bizimle oynarsa bizim lehimize atmosfer oluşur. Bu iki maçı kazanmak için uğraşacağız."
Yönetimden, altyapıdan birkaç oyuncuyu daha profesyonel yapmalarını istediğini aktaran Vural, "Bir oyuncumuzu oyuna sokmak istedik oyuna girmek istemedi. Bir oyuncumuzu oyundan çıkarttık soyunma odasını birbirine soktu. Yabancı kuralını serbest bırakılsın diyenler gelsin takımlarda antrenörlük yapsınlar. O zaman karar verirler." şeklinde görüş belirtti.
Ligde kalmak konusunda umutlarının asla kaybolmadığını da vurgulayan Vural, "Başından beri umut kaybolmaz. 43 puan ciddi bir puan. 43 puanla düşerseniz düşersin. Biz onu düşünmüyoruz maç maç bakıyoruz. Çıktığımız her maçta kazanmak için uğraş veriyoruz. Bir seviye kattık. Başakşehir maçı dönüm noktasıydı. Onlar bugün 43 puana çıktı. Yensek biz aynı seviyeye çıkardık. Kasımpaşa ile kritik bir maça çıkacağız. Bizim o maçı kazanmamız 40 puan yapmamız alttaki takımların durumu çok önemli. Fikstürde düşmeye aday takımlar birbirleriyle oynuyorlar. Alacağımız 6 puan ligde kalmak için yeterli." diye konuştu.
İstekleri bitmiyordu
Yabancı oyuncuların bazılarının isteklerinin hiç bitmediğinin altını çizen Vural, şu değerlendirmede bulundu:
"Bundan daha önce Da Costa, El Kabir, Aatif, Darri'yi kadro dışı bıraktık. Uçak saatini, antrenman saatini beğenmezler. Böyle sizi ve yönetimi idare etmeye kalkan talepleri bitmeyen bir yabancı ordusu var. Bu yüzden onları kadro dışı bıraktık. Yönetim kurulu bu kararımıza saygı duydu. Bugün de Novikovas da soyunma odasını birbirine katmış. Diğeri de Gomes, oyna kardeşim dedik 'ayağım sakat' dedi; yalan. Ekonomik sorunları buralara taşıyorlar. 2 ay ödeme süresi var ama hemen UEFA'ya şikayet ediyorlar. UEFA'dan gelen kararda fesih hakları çıkabiliyor tek taraflı. Sezon sonuna kadar değil 2-3 seneye kadar alacaklarını alabiliyorlar. Takım yapın hadi hocam diyorlar. Biz nasıl takım yapalım. Türk oyuncuya başka yabancı oyuncuya başka bir durum var. Uçurum var ekonomik anlamda. Bunlar tüm anlaştığı paraları alıyorlar, Türk oyunculara maç başı yapıyorlar. Türk oyuncular şikayette bulunamaz, vatan haini olur."
Kaos var
Deneyimli teknik adam, böyle bir ortamda ligde kalmak için çok uğraş verdiklerine dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Öyle bir kaos var ki burada siz oynanan oyunu görüyorsunuz. Takımın dinamiği bozuluyor. Dinamiği bozulmuş bir takımı hedef takımı yapmak çok zor. Bunları şikayet gibi algılamayın. Yönetici arkadaşlar yabancı serbestliği istiyor. Gelin antrenörlük yapın. Aralarında Obertan gibi çok karakterli isimler de var. Parasını almadığı halde sahaya çıkıp mücadele veriyorlar. Ben bunu konuşurken hepsini kastetmiyorum. Bu problemi çıkartanlar bizleri üzüyorlar. 'Ne demek girmem', 'sana ihtiyacımız var' diyorum. Adam oyuna girmiyor. 11 oyuncunun arkasında 16 kişi bekliyor sırasını. Biz hak edeni oynatıyoruz. Gencecik çocuk oyuna girdi. Çok doğru bir cevap verdi bize.
Çok sorunlarımız var ama bu kararları alırken biz antrenörlere kimse danışmıyor. İnsan bir gelir, sorar bize kural değişimiyle ilgili. Hepimiz üzülüyoruz sonra. UEFA'nın o kadar kuralları var ki adam gittiği zaman 6 ay sonra ödemek zorundasınız yoksa transfer yasağı ya da puan silme var. Oyuncular buraya gelirken Türkiye'deki kulüplerin ekonomik zorluklarını biliyorlar. Ben yönetici olmak istemem bu ortamda. Bu paralar kolay kazanılmıyor. Kulüpler kendi gelirleriyle ayakta kalmak durumunda kalıyorlar. Yanış transferler derken olay büyüyor. Bunları genel olarak değerlendiriyorum. Üzülüyoruz biz futbol emekçisiyiz. Türkiye'de çalıştırdığım 30 takım oldu bunlarla alakalı kitap yazmayı düşünüyorum. O kadar olmaması gereken şeyler var ki kulüplerimiz sağ olsunlar hala günü kurtarma çabasındalar. Bugün bu futbolu idare edenler bize bir şey sorarsa çok net anlatırız." AA