Erzurum Yanıkdere Şehitliği’nde düzenlenen basın açıklamasında Fransa’nın 24 Nisan tarihini sözde Ermeni soykırımını anma günü ilan etmesi kınandı.
Manolya BULUT-PUSULA
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 24 Nisan’ı sözde Ermeni soykırımını anma günü ilan etmesine yönelik bir tepki de Erzurum’dan geldi. Ermeni çeteleri tarafından 1918 yılında katledilen binlerce Türk’ün anısına yapılan Yanıkdere Şehitliği’nde konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, “Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye-Ermenistan ilişkilerine ve soykırım iddialarına siyasi bir gözlükle bakmayıp kendi tarihini araştırma zahmetine katlansa, çok büyük bir hata yaptığını anlayacaktır” dedi.
Programa Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan ve Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu ile üniversite öğrencileri katıldı.
9 bin 553 şehit
İstiklal Marşı ve ardından Kur’an tilaveti ile başlayan programda konuşan Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, “Kendi coğrafyasını, toprağını her an savunan ve bu uğurda şehit düşen bir Erzurum ile karşılaştık. Burası Erzurum halkının alçakça Ermeni çeteleri tarafından katledildiği bir mekân. Sadece burası değil Karskapı Şehitliği, Gölbaşı’ndaki Hacı Ahmet Hanı ve Tahtacılar semtindeki bazı konaklar, istasyon barakaları, özetle Erzurum merkezde 12 Mart 1918’de Türk ordusu şehre girdiği zaman 9 bin 553 şehidimiz var. Tamamen sivil ahali. Bütün aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı.
Siyasi ayak oyunları
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı şunları söyledi; “Tarih belgelere dayanan bir bilim dalıdır. Belgelere dayanmayan tarihi olaylar hakkında hiçbir açıklama yapılamaz, yorum getirilemez, hiçbir parlamento kanunla, komisyon kararıyla tarih yazamaz, yasa çıkaramaz. Bu yüzden de tarihi hadiseleri yazmak siyasilerin değil tarihçilerin sorunu olmalıdır. Fransa’nın Fransa Devleti 1915 Ermeni soykırımını alenen tanır şeklindeki kanun teklifini kabul etmesi ilmen anlaşılır bir şey değildir. Üstelik bunu reddetmenin suç sayılacağını yasalaştırması ise akla zarar bir durumdur. Sayın Macron’un, Ermeni propagandasıyla soykırım iddiasını tarihi bir zemine dayandırması mümkün değildir. Bu önce yangını alevlendirip, sonra da itfaiyecilik oynamak suretiyle yapılan siyasi ayak oyunlarından başka bir şey değildir. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye-Ermenistan ilişkilerine ve soykırım iddialarına siyasi bir gözlükle bakmayıp kendi tarihini araştırma zahmetine katlansa, çok büyük bir hata yaptığını anlayacaktır.”
Dileğimiz Kafkasya’ya barışın gelmesi
Bu tarz açıklamaların düşmanlıkları körüklediğini belirten Çomaklı, “Türk Milleti olarak dün olduğu gibi bugün de dünyada yaratılan terörün, soykırımın her türünü nefretle lanetliyoruz. Atatürk Üniversitesi olarak bizim en büyük idealimiz 21. yüzyılda eski kin ve öfkeden arınmış, tek düşüncesi barış, mutluluk ve insani değerlere bağlı, ırkçılığa ve teröre ortak tepki gösteren bir dünyadır. Bu bağlamda dileğimiz Kafkasya’ya barışın gelmesidir, Türkiye ile Ermenistan arasında kalıcı bir barışın yerleşmesine yapacağımız katkılardır. Şunu unutmamak gerekir ki tarihte kin ve nefrete dayalı politikalar her zaman iflasa mahkûmdur. 24 Nisan 1915 tarihinin Ermeni Soykırımı Anma Günü ilan edilmesi gibi bir safsatanın düşmanlıkları körükleyecek, fanatik Ermeni milliyetçilerini cesaretlendirecek, dünya ve bölge barışını olumsuz etkileyecek bir girişim olarak görüyor ve bu kararı üniversite olarak kınadığımızı tüm dünya kamuoyuna ilan ediyorum” diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından ziyaretçiler şehitlik anıtına karanfil bıraktı.
Manolya BULUT-PUSULA
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 24 Nisan’ı sözde Ermeni soykırımını anma günü ilan etmesine yönelik bir tepki de Erzurum’dan geldi. Ermeni çeteleri tarafından 1918 yılında katledilen binlerce Türk’ün anısına yapılan Yanıkdere Şehitliği’nde konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, “Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye-Ermenistan ilişkilerine ve soykırım iddialarına siyasi bir gözlükle bakmayıp kendi tarihini araştırma zahmetine katlansa, çok büyük bir hata yaptığını anlayacaktır” dedi.
Programa Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan ve Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu ile üniversite öğrencileri katıldı.
9 bin 553 şehit
İstiklal Marşı ve ardından Kur’an tilaveti ile başlayan programda konuşan Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, “Kendi coğrafyasını, toprağını her an savunan ve bu uğurda şehit düşen bir Erzurum ile karşılaştık. Burası Erzurum halkının alçakça Ermeni çeteleri tarafından katledildiği bir mekân. Sadece burası değil Karskapı Şehitliği, Gölbaşı’ndaki Hacı Ahmet Hanı ve Tahtacılar semtindeki bazı konaklar, istasyon barakaları, özetle Erzurum merkezde 12 Mart 1918’de Türk ordusu şehre girdiği zaman 9 bin 553 şehidimiz var. Tamamen sivil ahali. Bütün aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı.
Siyasi ayak oyunları
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı şunları söyledi; “Tarih belgelere dayanan bir bilim dalıdır. Belgelere dayanmayan tarihi olaylar hakkında hiçbir açıklama yapılamaz, yorum getirilemez, hiçbir parlamento kanunla, komisyon kararıyla tarih yazamaz, yasa çıkaramaz. Bu yüzden de tarihi hadiseleri yazmak siyasilerin değil tarihçilerin sorunu olmalıdır. Fransa’nın Fransa Devleti 1915 Ermeni soykırımını alenen tanır şeklindeki kanun teklifini kabul etmesi ilmen anlaşılır bir şey değildir. Üstelik bunu reddetmenin suç sayılacağını yasalaştırması ise akla zarar bir durumdur. Sayın Macron’un, Ermeni propagandasıyla soykırım iddiasını tarihi bir zemine dayandırması mümkün değildir. Bu önce yangını alevlendirip, sonra da itfaiyecilik oynamak suretiyle yapılan siyasi ayak oyunlarından başka bir şey değildir. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye-Ermenistan ilişkilerine ve soykırım iddialarına siyasi bir gözlükle bakmayıp kendi tarihini araştırma zahmetine katlansa, çok büyük bir hata yaptığını anlayacaktır.”
Dileğimiz Kafkasya’ya barışın gelmesi
Bu tarz açıklamaların düşmanlıkları körüklediğini belirten Çomaklı, “Türk Milleti olarak dün olduğu gibi bugün de dünyada yaratılan terörün, soykırımın her türünü nefretle lanetliyoruz. Atatürk Üniversitesi olarak bizim en büyük idealimiz 21. yüzyılda eski kin ve öfkeden arınmış, tek düşüncesi barış, mutluluk ve insani değerlere bağlı, ırkçılığa ve teröre ortak tepki gösteren bir dünyadır. Bu bağlamda dileğimiz Kafkasya’ya barışın gelmesidir, Türkiye ile Ermenistan arasında kalıcı bir barışın yerleşmesine yapacağımız katkılardır. Şunu unutmamak gerekir ki tarihte kin ve nefrete dayalı politikalar her zaman iflasa mahkûmdur. 24 Nisan 1915 tarihinin Ermeni Soykırımı Anma Günü ilan edilmesi gibi bir safsatanın düşmanlıkları körükleyecek, fanatik Ermeni milliyetçilerini cesaretlendirecek, dünya ve bölge barışını olumsuz etkileyecek bir girişim olarak görüyor ve bu kararı üniversite olarak kınadığımızı tüm dünya kamuoyuna ilan ediyorum” diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından ziyaretçiler şehitlik anıtına karanfil bıraktı.