
Erzurum’un başı kaçak mültecilerle dertte, neredeyse her gün onlarca mülteci güvenlik güçleri tarafından yakalanıyor. Her yıl onlarca kaçak ise sınırda donarak can veriyor.
Yurda yasal olmayan yollarla giren mülteciler ciddi derecede şehirde güvenlik sorunu oluşturuyor. Sıkıntının büyüğü ise şehre gelen mülteciler arasında çocukların fazla olması.
Yaşları küçük olanların sınır dışı edilmesinin prosedürü uzun olduğu için devlet bu çocukları koruma altına almak zorunda kalıyor. Halen Erzurum’da ki yetiştirme yurtlarında mülteci çocuklar barındırılıyor.
Yurda kaçak giren mültecilerin birçoğunda ise kimlik bulunmuyor. Gözaltına alınan mültecilerin ifadeleri esas alınıyor. Bu işlemi bilen mülteciler genelde yaşlarını 18 altı olarak veriyor.
Son bir yılda şehre giren mülteci sayısında geçen yıla oranla yüzde yüze varan bir artış söz konusu. Güvenlik güçleri mesailerinin çoğunu bu mültecilere ayırıyor. Bazen öyle günler oluyor ki Erzurum Kazım Karabekir Stadı mültecilere ayrılıyor ve kaçaklar burada bir süre tutuluyor.
Gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal alan mülteci sorunu şehrin en önemli güvenlik problemi haline geldi.
Peki, ne oluyor, sayı niye bu kadar süratle artıyor? Amerika’nın Afganistan’ı işgal ettiği yıllarda ülkelerinden kaçan Afganlıları anlıyorduk. Ama şimdi o yılları aratmayan kaçış dalgasının sebebi ne?
Erzurum Valiliği bu sıkıntıyı çözmek için aylardır dirsek çürütüyor. Güvenlik güçleri adeta alarma geçmiş durumda. Güvenlik güçlerinden bireysel olarak kaçmayı başaranlar kayıt dışı olarak şehrin muhtelif yerlerinde barınıyor.
Elbette kucak açalım. Çok uzun zamandır Afganlı aileler zaten Erzurum’da yaşıyor. Bugüne kadar ciddi bir olayla karşı karşıya gelmedik. Toplumsal huzuru bozacak tek bir olaylarına şahit olmadık, bu ailelerin hepsi devlet kontrolü altında.
Fakat bu dalga çok farklı, aralarında Bangladeş ve diğer Ortadoğu ülkesi vatandaşları da var. Bu olay çok ciddi ele alınmalı. Olay sadece Göç İdaresi’nin ilgileneceği boyuttan çoktan çıkmıştır. Bu tehlikeli gidişe hiç vakit kaybedilmeden el konulmalı, insan tacirlerine caydırıcı cezalar verilmeli.
İşsizliğin her geçen gün arttığı, ekonomik verililerin iç açıcı olmadığı kentte birde mülteci kargaşası bu şehri hepten yaşanmaz hale getirir. Olası sosyal patlamalara zemin hazırlar. Kayıt dışı ucuz işçiliği körükleyen bu yapı, çatışmalara neden olur.
Durum ciddidir, hassasiyetle bu konu üzerinde durulmalıdır. Zira yarın geç olabilir...
Yurda yasal olmayan yollarla giren mülteciler ciddi derecede şehirde güvenlik sorunu oluşturuyor. Sıkıntının büyüğü ise şehre gelen mülteciler arasında çocukların fazla olması.
Yaşları küçük olanların sınır dışı edilmesinin prosedürü uzun olduğu için devlet bu çocukları koruma altına almak zorunda kalıyor. Halen Erzurum’da ki yetiştirme yurtlarında mülteci çocuklar barındırılıyor.
Yurda kaçak giren mültecilerin birçoğunda ise kimlik bulunmuyor. Gözaltına alınan mültecilerin ifadeleri esas alınıyor. Bu işlemi bilen mülteciler genelde yaşlarını 18 altı olarak veriyor.
Son bir yılda şehre giren mülteci sayısında geçen yıla oranla yüzde yüze varan bir artış söz konusu. Güvenlik güçleri mesailerinin çoğunu bu mültecilere ayırıyor. Bazen öyle günler oluyor ki Erzurum Kazım Karabekir Stadı mültecilere ayrılıyor ve kaçaklar burada bir süre tutuluyor.
Gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal alan mülteci sorunu şehrin en önemli güvenlik problemi haline geldi.
Peki, ne oluyor, sayı niye bu kadar süratle artıyor? Amerika’nın Afganistan’ı işgal ettiği yıllarda ülkelerinden kaçan Afganlıları anlıyorduk. Ama şimdi o yılları aratmayan kaçış dalgasının sebebi ne?
Erzurum Valiliği bu sıkıntıyı çözmek için aylardır dirsek çürütüyor. Güvenlik güçleri adeta alarma geçmiş durumda. Güvenlik güçlerinden bireysel olarak kaçmayı başaranlar kayıt dışı olarak şehrin muhtelif yerlerinde barınıyor.
Elbette kucak açalım. Çok uzun zamandır Afganlı aileler zaten Erzurum’da yaşıyor. Bugüne kadar ciddi bir olayla karşı karşıya gelmedik. Toplumsal huzuru bozacak tek bir olaylarına şahit olmadık, bu ailelerin hepsi devlet kontrolü altında.
Fakat bu dalga çok farklı, aralarında Bangladeş ve diğer Ortadoğu ülkesi vatandaşları da var. Bu olay çok ciddi ele alınmalı. Olay sadece Göç İdaresi’nin ilgileneceği boyuttan çoktan çıkmıştır. Bu tehlikeli gidişe hiç vakit kaybedilmeden el konulmalı, insan tacirlerine caydırıcı cezalar verilmeli.
İşsizliğin her geçen gün arttığı, ekonomik verililerin iç açıcı olmadığı kentte birde mülteci kargaşası bu şehri hepten yaşanmaz hale getirir. Olası sosyal patlamalara zemin hazırlar. Kayıt dışı ucuz işçiliği körükleyen bu yapı, çatışmalara neden olur.
Durum ciddidir, hassasiyetle bu konu üzerinde durulmalıdır. Zira yarın geç olabilir...