Eren’ler…
Ömer’ler…
Nene Hatun’lar…
Seyit Onbaşı’lar…
Ulubatlı Hasan’lar…
Şahin Bey’ler…
Kara Fatma’lar…
Sütçü İmam’lar…
Bitmeden bu vatan için karanlık mahfillerde iblisle beraber yapılan her plan yerle bir olur!
İkna olmadınsa; düşmana korku, dosta güven veren yiğitlerden bir iki tane daha söyleyelim.
Şöyle cihanı titretenlerden olsun!
Alparslan’lar…
Ertuğrul’lar..
Fatih’ler…
Yavuz’lar…
Kanuni’ler…
Abdulhamit’ler…
Onların sancağı altında hakikatin gürzü olan…
Barbaros’lar…
Gazi Osman Paşa’lar…
İbrahim Paşa’lar…
Fahrettin Paşa’lar…
Karabekir Paşa’lar…
ilk günkü gibi diri ruhlarıyla kalbimizde yaşıyor olduktan sonra, senin çapulcu hesapların, hain darbe girişimlerin, vatanın güneyinde çıkarmaya çalıştığın kardeş kavgaların sonuç vermez.
Çünkü bu milletin aklına giden yol kalbinden geçer. Onu da elbette başta alemlere rahmet Hz. Muhammed (sav) Efendimizin gösterdiği yol yani Allah’ın emrettiği mazluma gül, zalime zülfikar düşen menzil belirler. karşılıksız iyiliğin, bırakın yalan dolanı, gıybetin bile ölü eti yemek kadar iğrenç olduğu bir istikamettir seyrine yüzyıllardır doyamadığımız yokuşlar.
Bu millet bu kutlu yolu erenlerden öğrenir…
Ahmet Yesevi’den…
Ahi Evran’dan…
Mevlana’dan…
Hacı Bektaş-ı Veli’den…
Yunus’tan…
Akşemseddin’den…
İbrahim Hakkı’dan…
Alvarlı Efe’den…
Sen bu yürekle dokunmuş imanı iki haysiyetsiz eliyle yırtabileceğine inanıyor musun, şeref fukarası hain!
Dün Çanakkale’de…
Kurtuluş Savaşı’yla memleketin her köşesinde…
Yıllardır kalkıştığın her hainliğin sonrasında bu milletin tek yürek olmasından almadın mı cevabını?
15 Temmuz’da Ömer’lerden, Erol’lardan, Halil’lerden yediğin hakikat tokatı yetmedi mi?
Al sana o zaman Maçkalı Eren’in Akif’in Çanakkale ruhuyla adeta karşına dikilen şahadeti…
“Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni târihe" desem, sığmazsın.”
Dediği kadar görkemli değil miydi daha on altısında vatanına canını karşılıksız vermesi Eren yiğidin.
Ezcümle; şeref fukarası hainlerin biri gidip diğerinin geldiği bir mücevher coğrafyada yaşadığının farkında bu millet. Belki zaman zaman susar, sessizleşir, yavaşlar tepkileri ama vatanına karşı gördüğü her tehlikenin karşısında Bedr’in aslanları kesilir evvelallah!
Bu milletin tokadı ağırdır. Senin kahpe oyunların karşısında dün ne yaptıysa yarın da aynısını yapar, sakın unutmayasın ruhunda hainlikler büyüten iblis.
Ömer’ler…
Nene Hatun’lar…
Seyit Onbaşı’lar…
Ulubatlı Hasan’lar…
Şahin Bey’ler…
Kara Fatma’lar…
Sütçü İmam’lar…
Bitmeden bu vatan için karanlık mahfillerde iblisle beraber yapılan her plan yerle bir olur!
İkna olmadınsa; düşmana korku, dosta güven veren yiğitlerden bir iki tane daha söyleyelim.
Şöyle cihanı titretenlerden olsun!
Alparslan’lar…
Ertuğrul’lar..
Fatih’ler…
Yavuz’lar…
Kanuni’ler…
Abdulhamit’ler…
Onların sancağı altında hakikatin gürzü olan…
Barbaros’lar…
Gazi Osman Paşa’lar…
İbrahim Paşa’lar…
Fahrettin Paşa’lar…
Karabekir Paşa’lar…
ilk günkü gibi diri ruhlarıyla kalbimizde yaşıyor olduktan sonra, senin çapulcu hesapların, hain darbe girişimlerin, vatanın güneyinde çıkarmaya çalıştığın kardeş kavgaların sonuç vermez.
Çünkü bu milletin aklına giden yol kalbinden geçer. Onu da elbette başta alemlere rahmet Hz. Muhammed (sav) Efendimizin gösterdiği yol yani Allah’ın emrettiği mazluma gül, zalime zülfikar düşen menzil belirler. karşılıksız iyiliğin, bırakın yalan dolanı, gıybetin bile ölü eti yemek kadar iğrenç olduğu bir istikamettir seyrine yüzyıllardır doyamadığımız yokuşlar.
Bu millet bu kutlu yolu erenlerden öğrenir…
Ahmet Yesevi’den…
Ahi Evran’dan…
Mevlana’dan…
Hacı Bektaş-ı Veli’den…
Yunus’tan…
Akşemseddin’den…
İbrahim Hakkı’dan…
Alvarlı Efe’den…
Sen bu yürekle dokunmuş imanı iki haysiyetsiz eliyle yırtabileceğine inanıyor musun, şeref fukarası hain!
Dün Çanakkale’de…
Kurtuluş Savaşı’yla memleketin her köşesinde…
Yıllardır kalkıştığın her hainliğin sonrasında bu milletin tek yürek olmasından almadın mı cevabını?
15 Temmuz’da Ömer’lerden, Erol’lardan, Halil’lerden yediğin hakikat tokatı yetmedi mi?
Al sana o zaman Maçkalı Eren’in Akif’in Çanakkale ruhuyla adeta karşına dikilen şahadeti…
“Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni târihe" desem, sığmazsın.”
Dediği kadar görkemli değil miydi daha on altısında vatanına canını karşılıksız vermesi Eren yiğidin.
Ezcümle; şeref fukarası hainlerin biri gidip diğerinin geldiği bir mücevher coğrafyada yaşadığının farkında bu millet. Belki zaman zaman susar, sessizleşir, yavaşlar tepkileri ama vatanına karşı gördüğü her tehlikenin karşısında Bedr’in aslanları kesilir evvelallah!
Bu milletin tokadı ağırdır. Senin kahpe oyunların karşısında dün ne yaptıysa yarın da aynısını yapar, sakın unutmayasın ruhunda hainlikler büyüten iblis.