Süt ve süt ürünleri işi yapan 7 müteşebbis, 2.Organize’de tesis açtı, kutlu bir yolculuğa çıktı.
Öteden beri Erzurum’da eksiği hissedilen bir şey de ortaklık kültürüdür. Kollektif çalışma olarak da adlandırılan ortaklık kültürü maalesef yeterince yerleşmemiş olacak ki birliktelik gösteren işyeri ve kuruluş sayısı çok az. Bir başka ifadeyle yok denecek kadar az. Aşkale Çimento Fabrikası başta olmak üzere bir elin parmaklarını geçmeyecek derecede sayıları az olan ortaklıklar maalesef bu şehirde uzun ömürlü olmuyor, olamıyor. Bunun elbette bir çok sebebi var. Şimdi burada o sebepleri tekrarlayıp kafanızı ağırtmak istemiyorum. Zira, bugün bu konuda atılan somut ve dev bir adımı sunmak istiyorum ki, siz de ‘’maşallah’’ deyin. Erzurum’da süt ve süt ürünleri işletmeciliği yapan 7 ayrı kuruluş, biraraya geldi, ortaklık için ‘Bismillah’ dediler. Her biri ayrı ayrı işyeri olan ve AKBİRLER adını verdikleri sıfırdan bir şirket kuran bu 7 kişi, 2.Organize Sanayi Bölgesi’nde tesis açtılar, yeni bir hedefe doğru yelken açtılar. Allah utandırmasın.
Binbir emeklerle tesislerini inşa eden, her biri inşaat çalışmaları esnasında bir amele gibi çalışan, Sağlık eski Bakanı Recep Akdağ, Vali Okay Memiş ile 2.Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Saim Özakalın, Müdür Fırat Karakaya’nın da her türlü desteği sundukları ve sürekli moral verdikleri bu 7 müteşebbis, üretim için gün saymaya başladılar. Yeni yılın ilk ayında üretime başlamanın planlarını yapan muhteşem 7’ler, başarı için de sözbirliği etti, kenetlendiler. Toplam 4200 metre kare kapalı alan üzerinde faaliyet gösterecek olan şirket yöneticileri, her türde peynir, yağ ve bilumum sür üretimi gerçekleştirecek. Sermayelerini birleştirerek böyle bir ortaklığa imza atan Lokman Karslı, Salih Cizmali, Salih Özler, Mehmet Dumlu, Mustafa Tanas, Mustafa Tosunoğlu ve İbrahim Tahtalı’nın Allah yardımcıları olsun. Çok güzel bir birlikteliğe imza attılar, belki de o bahsettiğimiz ortaklık kültürünün gelişmesinde katkıları olur, iz bırakırlar. Bu benim son kararımdır.
Kayseri’de de işlem tamam!
Kayak malzemesi üretimi ve satışında Türkiye’nin lideri konumundaki Erzurum’un gururudur Kar spor. Erzurum merkezli toplam 12 mağazası bulunan Kar spor şirketi, bir mağaza da Palandöken ve Uludağ gibi kayak merkezi olan illerden Kayseri’de de mağaza açtı. Kumsmall Alışveriş Merkezinde 13’ncü mağazasını açmayı başaran Kar spor Şirketi, pandemiye rağmen ataklarını sürdürüyor. Kayakta marka olmuş isimler Arif, Selami, Selim ve Atakan Alaftargil kardeşlerim ortağı olduğu şirket, 500 metre karelik alana sahip bu mağaza ile Erciyes’te kayak yapacaklara da burada hizmet verecek. Mağazada autlot ürünlerinin yanısıra, kayak, dağ sporları ve kamp malzemelerinin de satışı yapılacak. Ayrıca satılacak ürünler arasında şirketin üretimini gerçekleştirdiği 2 AS giyim malzemeleri de yeralacak. Açılışa, Erzurum’un ünlü şirketinin ortaklarının annesi Muazzez Alaftargil de katıldı.
Şömine yazılır, mangal diye okunur!
Türk Dil Kurumu, ‘şömine’ sözcüğünü ‘’çağdaş yapılarda, genellikle salonda yapılmış olan ve içinde ateş yakılabilen, önü açık ocak’’ diye tanımlar. Günümüzde gerçekten de özellikle yeni konut sahibi olmak isteyenlerin tercihlerinden biridir şömine. Hele de gösterişli, büyük şömineler onlar için çok şey ifade eder. ‘’Şömineli olsun beş kuruş fazla olsun’’ diye düşünen konut sahipleri, çok kullanışlı olmasa bile bununla övünür, hava atmayı da ihmal etmezler. Kuşkusuz Erzurumlular da ister şömineli bir evin sahibi olmayı. Bu biraz da soğuk memlekette yaşadıkları içindir. Isınmak için de bir şekilde yoldur diye düşünülüyor olmalı. Ama işin içinde Erzurumlu varsa bu şömine pekala mangal niyetine de kullanılabilir. Mesela Prof.Dr.Şafak Çomaklı. Anadolu Üniversitesi’nin eski rektörü, Ankara Batıkent’te ki evinde ki şömineyi mangal niyetine kullananlardan. Önceki gün Watsap’dan bana mesaj atan Şafak hoca, espri olsun diye kendi çocuğu ve yeğenlerinin fotoğrafını atmış, altına da şu notu bırakmış: DOĞULU BİRİSİNE ŞÖMİNE VERİRSEN “ORADA ETİ NASIL YERİM’’ DİYE DÜŞÜNÜR ÇOLUK ÇOCUK!”
Bu da imzalı forma kolleksiyoneri!
Ünlü futbolcu Ruud Gullit, ‘’Ben futboldan ayrı kaldığımda ağzından emziği alınmış çocuktan farksız olurum’’ demiştir. Günümüzde futbol sadece futbol değil, bir sektördür. Aşktır futbol. Böylesine önem arzeden futbol, kimleri için de aşk kadar tutkudur. Bu tutkululardan biridir Zülküf Yeşilbaş. Pelit Meydanında şarküteri işleten Erzurumlu futbol aşığı Zülküf Yeşilbaş’ın en büyük hobisi, futbolcularının imzalı formalar. Başta Erzurumspor olmak üzere milyonlarca taraftarı bulunan 4 büyüklerin takımlarının da futbolcuları tarafından imzalı formalarını işyerinde bulunduran Yeşilbaş, böyle bir ilk’e imza atmış oldu. Futbolcularının imzalı formalarını işyerindeki odasında teşhir eden genç futbol aşığı, ‘’Almak isteyenler olursa ne kadar fiyat talep edeceksin?’’ diye sorduğumda, ‘’Trilyonlar dökülse hiç birini satmam. Bunlar, para ile ölçülmeyecek kıymettedir ve ben yaşadıkça bunlar da hep var olacaktır’’ cevabını vererek noktayı koydu.
Korona konusunda bir iyi bir de kötü haberim var!
Hayatımızı olumsuz yönde etkileyen koronavirüs salgınında iki haftadır hafta sonları akşamları uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının faydası oldu mu? Bir-iki gündür kafamda bu soru vardı ve merakımı gidermek için İl Sağlık Müdürü Dr.Gürsel Bedir’i aradım. Elbette ki bu konuda en aydınlatıcı açıklamayı ancak o yapardı zaten. ‘’Sokağa çıkma kısıtlamasının elbette ki faydası var’’ diyen Dr.Gürsel Bedir, bu konuda bir iyi bir de kötü haber verdi, sizlerle paylaşayım istedim. Dr.Bedir, ‘’Herşeyden önce şunu söyleyeyim ki vaka sayısında bir artış sözkonusu olmadı. Bu iyi haber’’ dedi. Müdür beye ‘’kötü haber ne?’’ diye sorduğumda da şu cevabı veriyordu: Kötü haber de şu, günlük vaka sayısında değişim yok. Bir azalma da olmadı ve sayılar aynı oranda devam ediyor! Anlayacağınız korona konusunda Erzurum’da pek değişen bir şey yok ve şu an itibariyle vaka sayısı artmıyor diye sevinsek iyi olacak. Bu arada aldığım bilgiye göre merkezde Yakutiye, ilçelerde de Oltu, Horasan ve Hınıs, diğer ilçelere göre hasta sayısının en fazla olduğu yerler. Şu an için Erzurum’da toplam 50 entübe hastasının bulunduğunu da belirtip, bu pek de hoşunuza gitmeyen mevzuya son noktayı koyayım. Tabi maske, mesafe ve hijyen uyarılarımızı da eksik etmeden..
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Ölü bir imparator olmaktansa yaşayan bir dilenci olmak daha iyidir! (La Fontaine)
DUVARIN DİLİ : Yenildiğin zaman değil, vazgeçtiğin an kaybedersin
Öteden beri Erzurum’da eksiği hissedilen bir şey de ortaklık kültürüdür. Kollektif çalışma olarak da adlandırılan ortaklık kültürü maalesef yeterince yerleşmemiş olacak ki birliktelik gösteren işyeri ve kuruluş sayısı çok az. Bir başka ifadeyle yok denecek kadar az. Aşkale Çimento Fabrikası başta olmak üzere bir elin parmaklarını geçmeyecek derecede sayıları az olan ortaklıklar maalesef bu şehirde uzun ömürlü olmuyor, olamıyor. Bunun elbette bir çok sebebi var. Şimdi burada o sebepleri tekrarlayıp kafanızı ağırtmak istemiyorum. Zira, bugün bu konuda atılan somut ve dev bir adımı sunmak istiyorum ki, siz de ‘’maşallah’’ deyin. Erzurum’da süt ve süt ürünleri işletmeciliği yapan 7 ayrı kuruluş, biraraya geldi, ortaklık için ‘Bismillah’ dediler. Her biri ayrı ayrı işyeri olan ve AKBİRLER adını verdikleri sıfırdan bir şirket kuran bu 7 kişi, 2.Organize Sanayi Bölgesi’nde tesis açtılar, yeni bir hedefe doğru yelken açtılar. Allah utandırmasın.
Binbir emeklerle tesislerini inşa eden, her biri inşaat çalışmaları esnasında bir amele gibi çalışan, Sağlık eski Bakanı Recep Akdağ, Vali Okay Memiş ile 2.Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Saim Özakalın, Müdür Fırat Karakaya’nın da her türlü desteği sundukları ve sürekli moral verdikleri bu 7 müteşebbis, üretim için gün saymaya başladılar. Yeni yılın ilk ayında üretime başlamanın planlarını yapan muhteşem 7’ler, başarı için de sözbirliği etti, kenetlendiler. Toplam 4200 metre kare kapalı alan üzerinde faaliyet gösterecek olan şirket yöneticileri, her türde peynir, yağ ve bilumum sür üretimi gerçekleştirecek. Sermayelerini birleştirerek böyle bir ortaklığa imza atan Lokman Karslı, Salih Cizmali, Salih Özler, Mehmet Dumlu, Mustafa Tanas, Mustafa Tosunoğlu ve İbrahim Tahtalı’nın Allah yardımcıları olsun. Çok güzel bir birlikteliğe imza attılar, belki de o bahsettiğimiz ortaklık kültürünün gelişmesinde katkıları olur, iz bırakırlar. Bu benim son kararımdır.
Kayseri’de de işlem tamam!
Kayak malzemesi üretimi ve satışında Türkiye’nin lideri konumundaki Erzurum’un gururudur Kar spor. Erzurum merkezli toplam 12 mağazası bulunan Kar spor şirketi, bir mağaza da Palandöken ve Uludağ gibi kayak merkezi olan illerden Kayseri’de de mağaza açtı. Kumsmall Alışveriş Merkezinde 13’ncü mağazasını açmayı başaran Kar spor Şirketi, pandemiye rağmen ataklarını sürdürüyor. Kayakta marka olmuş isimler Arif, Selami, Selim ve Atakan Alaftargil kardeşlerim ortağı olduğu şirket, 500 metre karelik alana sahip bu mağaza ile Erciyes’te kayak yapacaklara da burada hizmet verecek. Mağazada autlot ürünlerinin yanısıra, kayak, dağ sporları ve kamp malzemelerinin de satışı yapılacak. Ayrıca satılacak ürünler arasında şirketin üretimini gerçekleştirdiği 2 AS giyim malzemeleri de yeralacak. Açılışa, Erzurum’un ünlü şirketinin ortaklarının annesi Muazzez Alaftargil de katıldı.
Şömine yazılır, mangal diye okunur!
Türk Dil Kurumu, ‘şömine’ sözcüğünü ‘’çağdaş yapılarda, genellikle salonda yapılmış olan ve içinde ateş yakılabilen, önü açık ocak’’ diye tanımlar. Günümüzde gerçekten de özellikle yeni konut sahibi olmak isteyenlerin tercihlerinden biridir şömine. Hele de gösterişli, büyük şömineler onlar için çok şey ifade eder. ‘’Şömineli olsun beş kuruş fazla olsun’’ diye düşünen konut sahipleri, çok kullanışlı olmasa bile bununla övünür, hava atmayı da ihmal etmezler. Kuşkusuz Erzurumlular da ister şömineli bir evin sahibi olmayı. Bu biraz da soğuk memlekette yaşadıkları içindir. Isınmak için de bir şekilde yoldur diye düşünülüyor olmalı. Ama işin içinde Erzurumlu varsa bu şömine pekala mangal niyetine de kullanılabilir. Mesela Prof.Dr.Şafak Çomaklı. Anadolu Üniversitesi’nin eski rektörü, Ankara Batıkent’te ki evinde ki şömineyi mangal niyetine kullananlardan. Önceki gün Watsap’dan bana mesaj atan Şafak hoca, espri olsun diye kendi çocuğu ve yeğenlerinin fotoğrafını atmış, altına da şu notu bırakmış: DOĞULU BİRİSİNE ŞÖMİNE VERİRSEN “ORADA ETİ NASIL YERİM’’ DİYE DÜŞÜNÜR ÇOLUK ÇOCUK!”
Bu da imzalı forma kolleksiyoneri!
Ünlü futbolcu Ruud Gullit, ‘’Ben futboldan ayrı kaldığımda ağzından emziği alınmış çocuktan farksız olurum’’ demiştir. Günümüzde futbol sadece futbol değil, bir sektördür. Aşktır futbol. Böylesine önem arzeden futbol, kimleri için de aşk kadar tutkudur. Bu tutkululardan biridir Zülküf Yeşilbaş. Pelit Meydanında şarküteri işleten Erzurumlu futbol aşığı Zülküf Yeşilbaş’ın en büyük hobisi, futbolcularının imzalı formalar. Başta Erzurumspor olmak üzere milyonlarca taraftarı bulunan 4 büyüklerin takımlarının da futbolcuları tarafından imzalı formalarını işyerinde bulunduran Yeşilbaş, böyle bir ilk’e imza atmış oldu. Futbolcularının imzalı formalarını işyerindeki odasında teşhir eden genç futbol aşığı, ‘’Almak isteyenler olursa ne kadar fiyat talep edeceksin?’’ diye sorduğumda, ‘’Trilyonlar dökülse hiç birini satmam. Bunlar, para ile ölçülmeyecek kıymettedir ve ben yaşadıkça bunlar da hep var olacaktır’’ cevabını vererek noktayı koydu.
Korona konusunda bir iyi bir de kötü haberim var!
Hayatımızı olumsuz yönde etkileyen koronavirüs salgınında iki haftadır hafta sonları akşamları uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının faydası oldu mu? Bir-iki gündür kafamda bu soru vardı ve merakımı gidermek için İl Sağlık Müdürü Dr.Gürsel Bedir’i aradım. Elbette ki bu konuda en aydınlatıcı açıklamayı ancak o yapardı zaten. ‘’Sokağa çıkma kısıtlamasının elbette ki faydası var’’ diyen Dr.Gürsel Bedir, bu konuda bir iyi bir de kötü haber verdi, sizlerle paylaşayım istedim. Dr.Bedir, ‘’Herşeyden önce şunu söyleyeyim ki vaka sayısında bir artış sözkonusu olmadı. Bu iyi haber’’ dedi. Müdür beye ‘’kötü haber ne?’’ diye sorduğumda da şu cevabı veriyordu: Kötü haber de şu, günlük vaka sayısında değişim yok. Bir azalma da olmadı ve sayılar aynı oranda devam ediyor! Anlayacağınız korona konusunda Erzurum’da pek değişen bir şey yok ve şu an itibariyle vaka sayısı artmıyor diye sevinsek iyi olacak. Bu arada aldığım bilgiye göre merkezde Yakutiye, ilçelerde de Oltu, Horasan ve Hınıs, diğer ilçelere göre hasta sayısının en fazla olduğu yerler. Şu an için Erzurum’da toplam 50 entübe hastasının bulunduğunu da belirtip, bu pek de hoşunuza gitmeyen mevzuya son noktayı koyayım. Tabi maske, mesafe ve hijyen uyarılarımızı da eksik etmeden..
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Ölü bir imparator olmaktansa yaşayan bir dilenci olmak daha iyidir! (La Fontaine)
DUVARIN DİLİ : Yenildiğin zaman değil, vazgeçtiğin an kaybedersin