Türk Eğitim-Sen Erzurum 1 Nolu Şube Başkan Adayı Fatih Kutlu, internet bağlantılı eğitim asla yüz yüze eğitimin yerini dolduramayacağını söyledi. Kulu, “Bunu salgın döneminde okullar kapandığından beri defaten yaşadık” dedi.
Sadettin Cacı/Pusula
Yüz yüze eğitimin 6 Eylül 2021 Pazartesi günü ötelenmeden başlatılması gerektiğini ifade eden Türk Eğitim-Sen Erzurum 1 Nolu Şube Başkan Adayı Fatih Kutlu, “Çocuklarımızın öğrenme kayıplarını ortadan kaldırmak, arkadaşlarıyla bir araya gelerek sosyalleşmelerinin önünü açmak, bilgiye yerinde ve karşılıklı etkileşimle, motivasyonla ulaşmasını sağlamak hepimizin vazifesi olmalıdır” dedi.
Eğitim sürecinin yüz yüze devam etmesi gerektiğinin altını çizen Kutlu, “ İnternet bağlantılı eğitim asla yüz yüze eğitimin yerini dolduramaz. Bunu salgın döneminde okullar kapandığından beri defaten yaşadık. Elbette öğretmenlerimiz canla başla görevlerini yaptı, yüz yüze eğitimden daha fazla zaman ve gayret sarf etti, çocuklarımıza bilgi ve tecrübelerini aktardı. Ancak ülkemiz ve şehrimiz ölçeğinde aile ve çocuk şartlarının eşit olmayışı eğitimin eşitlik ilkesi olmadığında nasıl bir haksız rekabetleri ortaya çıkardığını da geçtiğimiz iki yıllık sürede de yaşayarak gördük. Bu sebeple diyoruz ki 2021-2022 eğitim-öğretim yılında yapılması gereken Milli Eğitim Bakanlığı’nın tüm tedbirleri alarak okulları açmasıdır” diye konuştu.
Öğrenciler okullarına, öğretmenlerine, arkadaşlarına, öğretmenler de öğrencilerine hasret kaldıklarını belirten Kutlu şöyle konuştu:
Çocuklarımızı yine eve kapatarak, sosyalleşmelerinin önüne set çekerek yüz yüze eğitim hayatından soyutlayamayız. Salgının ne kadar süreceği belli değil. Şayet salgın iki yıl daha sürerse bu çocuklarımız iki yıl daha evlere mi mahkûm olacaktır? Bu pedagojik bir yaklaşım olmaz. Çocuklarımızın öğrenme kayıplarını ortadan kaldırmak, arkadaşlarıyla bir araya gelerek sosyalleşmelerinin önünü açmak, bilgiye yerinde ve karşılıklı etkileşimle, motivasyonla ulaşmasını sağlamak hepimizin görevi olmalıdır. Aksi takdirde öğrencileri okullardan uzaklaştırırız, öğrenme kayıplarının derinleşmesine yol açarız ve ne yazık ki hep söylediğimiz gibi bir nesli kaybetmekle karşı karşıya kalırız.
Okullara ek bütçe tahsil edilmeli
İlkokul, ortaokul ve lise düzeyinde yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim çalışanının okullarda toplu halde bulunacağı için yüz yüze eğitime geçerken gerekli tedbirlerin alınması, bunun için de okullara ek bütçe tahsis edilmeli, hizmetli personel sayısı ivedi şekilde artırılmalı, okullara her hafta PCR testi imkanı tanınmalıdır. Her eğitim bölgesine mobil sağlık ekibi tahsis edilmelidir.
Sadettin Cacı/Pusula
Yüz yüze eğitimin 6 Eylül 2021 Pazartesi günü ötelenmeden başlatılması gerektiğini ifade eden Türk Eğitim-Sen Erzurum 1 Nolu Şube Başkan Adayı Fatih Kutlu, “Çocuklarımızın öğrenme kayıplarını ortadan kaldırmak, arkadaşlarıyla bir araya gelerek sosyalleşmelerinin önünü açmak, bilgiye yerinde ve karşılıklı etkileşimle, motivasyonla ulaşmasını sağlamak hepimizin vazifesi olmalıdır” dedi.
Eğitim sürecinin yüz yüze devam etmesi gerektiğinin altını çizen Kutlu, “ İnternet bağlantılı eğitim asla yüz yüze eğitimin yerini dolduramaz. Bunu salgın döneminde okullar kapandığından beri defaten yaşadık. Elbette öğretmenlerimiz canla başla görevlerini yaptı, yüz yüze eğitimden daha fazla zaman ve gayret sarf etti, çocuklarımıza bilgi ve tecrübelerini aktardı. Ancak ülkemiz ve şehrimiz ölçeğinde aile ve çocuk şartlarının eşit olmayışı eğitimin eşitlik ilkesi olmadığında nasıl bir haksız rekabetleri ortaya çıkardığını da geçtiğimiz iki yıllık sürede de yaşayarak gördük. Bu sebeple diyoruz ki 2021-2022 eğitim-öğretim yılında yapılması gereken Milli Eğitim Bakanlığı’nın tüm tedbirleri alarak okulları açmasıdır” diye konuştu.
Öğrenciler okullarına, öğretmenlerine, arkadaşlarına, öğretmenler de öğrencilerine hasret kaldıklarını belirten Kutlu şöyle konuştu:
Çocuklarımızı yine eve kapatarak, sosyalleşmelerinin önüne set çekerek yüz yüze eğitim hayatından soyutlayamayız. Salgının ne kadar süreceği belli değil. Şayet salgın iki yıl daha sürerse bu çocuklarımız iki yıl daha evlere mi mahkûm olacaktır? Bu pedagojik bir yaklaşım olmaz. Çocuklarımızın öğrenme kayıplarını ortadan kaldırmak, arkadaşlarıyla bir araya gelerek sosyalleşmelerinin önünü açmak, bilgiye yerinde ve karşılıklı etkileşimle, motivasyonla ulaşmasını sağlamak hepimizin görevi olmalıdır. Aksi takdirde öğrencileri okullardan uzaklaştırırız, öğrenme kayıplarının derinleşmesine yol açarız ve ne yazık ki hep söylediğimiz gibi bir nesli kaybetmekle karşı karşıya kalırız.
Okullara ek bütçe tahsil edilmeli
İlkokul, ortaokul ve lise düzeyinde yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim çalışanının okullarda toplu halde bulunacağı için yüz yüze eğitime geçerken gerekli tedbirlerin alınması, bunun için de okullara ek bütçe tahsis edilmeli, hizmetli personel sayısı ivedi şekilde artırılmalı, okullara her hafta PCR testi imkanı tanınmalıdır. Her eğitim bölgesine mobil sağlık ekibi tahsis edilmelidir.