Türkiye’de üniversitelerin sahayla ilişkisi tartışılmıştır. Örneğin Ziraat Fakültelerinde eğitimin bir bölümü tarlada, üretim alanlarında olmalıdır. Köylüyle birlikte. Bu bağlamda Ziraat Fakültelerinde eğitimin süre ve içerik bakımından yetersiz olduğu üzerine tartışmalarda mevcuttur.
Her yıl Ziraat Fakültelerinden öğrenci mezun ediyoruz. Öğrencilerin ilgili bölümleri ne kadar öğrenebildiği tartışmalı. Ziraat Fakültelerinde görevli akademisyenlerin sahada ne kadar yer aldıkları tartışmalı. Ziraat Bölümü akademisyenlerinin tarlada ne kadar izi olduğunu görmek durumundayız. Görebiliyor muyuz?
Ben rastlamadım. Tarım Bakanlığının taşra teşkilatlarında görevli mühendislerin de tarlada izi olmadığını söylemek gerekiyor. Bir süre Tarım Bakanı’nın sosyal medya hesabını takip ettim. Uzunca bir süre. Tarım Bakanı’nın paylaşımlarına nasıl tepki geliyor diye merak ettim. Gördüğüm, Ziraat mezunlarının Bakana ‘Yeni personel ilanı ne zaman yayınlanacak’, ‘bu yıl neden Ziraat Mühendisi kadrosu açılmadı” biçimindeydi.
Oysa Ziraat Fakültesini bitirmek kamuda görev almayı hedefleyen eğitim olmamalı. Ziraat mezunu gençlerin ilk hedefi tarım alanında neler yapabilirim olmalıdır. Toprağı daha iyi nasıl işlerim, devlet bana nasıl destek olur diye düşünmek yerine personel alımını izlemek bir yerlerde ciddi yanlışlar olduğunu gösteriyor.
TUİK rakamlarına göre ülkemizde 129’u devlete ait olmak üzere 201 üniversite ve bu üniversiteler bünyesinde de 1329’u devlet üniversitelerinde olmak üzere 1784 fakülte bulunmaktadır. Türkiye’de 40 üniversitede ziraat mühendisliği eğitimine yönelik kurulmuş fakülte bulunmaktadır.
Puan türlerinde yapılan yeni düzenleme ile geçmişte 18 farklı puan türü varken, 5’e düşmüştür. Eşit ağırlık puan türünden öğrenci alan Tarım Ekonomisi programı dışındaki Ziraat Mühendisliği programları, diğer mühendislik programları gibi sayısal puan türünden öğrenci almıştır.
2018 yılında kontenjan açılan ziraat fakülte sayısı değişmeyip 35 olmasına karşın, program sayısı 145’den 169’a, kontenjan 4.791’den 5.498’e çıkarken, yerleşen öğrenci sayısı 4.730’dan, 4.081’e, doluluk oranı %98’den %74’e düşmüştür.
İki fakülte Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi, beş fakülte Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi, bir fakülte Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi; geri kalan 31 fakülte ise Ziraat Fakültesi adını taşımaktadır.
Ziraat Mühendisliği eğitimi verilen fakültelerde Ziraat Mühendisliği programları dışında Gıda Mühendisliği, Peyzaj Mimarlığı, Biyosistem Mühendisliği ve Su Ürünleri Programları yer almaktadır. Bu programlar hariç olmak üzere, kontenjan açılan 35 fakültedeki 169 programda 1557 öğretim elemanı bulunmaktadır.
En fazla kontenjan açılan program, 30 programla Bahçe Bitkileri, 28’er programla Tarla Bitkileri ve Bitki Koruma programı olmuştur.
Su Ürünleri /Balıkçılık lisan eğitimi ile ilgili 25 fakülte/bölüm bulunmaktadır. 2017 yılında 325 olan kontenjan 2018 yılında 482’ye çıkarken, doluluk oranı %88’den %44’e düşmüştür. Kontenjan açılan programlarda 457 öğretim elemanı bulunmaktadır.
Rakamlar bir yerlerde sorun olduğunu gösteriyor!
Her yıl Ziraat Fakültelerinden öğrenci mezun ediyoruz. Öğrencilerin ilgili bölümleri ne kadar öğrenebildiği tartışmalı. Ziraat Fakültelerinde görevli akademisyenlerin sahada ne kadar yer aldıkları tartışmalı. Ziraat Bölümü akademisyenlerinin tarlada ne kadar izi olduğunu görmek durumundayız. Görebiliyor muyuz?
Ben rastlamadım. Tarım Bakanlığının taşra teşkilatlarında görevli mühendislerin de tarlada izi olmadığını söylemek gerekiyor. Bir süre Tarım Bakanı’nın sosyal medya hesabını takip ettim. Uzunca bir süre. Tarım Bakanı’nın paylaşımlarına nasıl tepki geliyor diye merak ettim. Gördüğüm, Ziraat mezunlarının Bakana ‘Yeni personel ilanı ne zaman yayınlanacak’, ‘bu yıl neden Ziraat Mühendisi kadrosu açılmadı” biçimindeydi.
Oysa Ziraat Fakültesini bitirmek kamuda görev almayı hedefleyen eğitim olmamalı. Ziraat mezunu gençlerin ilk hedefi tarım alanında neler yapabilirim olmalıdır. Toprağı daha iyi nasıl işlerim, devlet bana nasıl destek olur diye düşünmek yerine personel alımını izlemek bir yerlerde ciddi yanlışlar olduğunu gösteriyor.
TUİK rakamlarına göre ülkemizde 129’u devlete ait olmak üzere 201 üniversite ve bu üniversiteler bünyesinde de 1329’u devlet üniversitelerinde olmak üzere 1784 fakülte bulunmaktadır. Türkiye’de 40 üniversitede ziraat mühendisliği eğitimine yönelik kurulmuş fakülte bulunmaktadır.
Puan türlerinde yapılan yeni düzenleme ile geçmişte 18 farklı puan türü varken, 5’e düşmüştür. Eşit ağırlık puan türünden öğrenci alan Tarım Ekonomisi programı dışındaki Ziraat Mühendisliği programları, diğer mühendislik programları gibi sayısal puan türünden öğrenci almıştır.
2018 yılında kontenjan açılan ziraat fakülte sayısı değişmeyip 35 olmasına karşın, program sayısı 145’den 169’a, kontenjan 4.791’den 5.498’e çıkarken, yerleşen öğrenci sayısı 4.730’dan, 4.081’e, doluluk oranı %98’den %74’e düşmüştür.
İki fakülte Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi, beş fakülte Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi, bir fakülte Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi; geri kalan 31 fakülte ise Ziraat Fakültesi adını taşımaktadır.
Ziraat Mühendisliği eğitimi verilen fakültelerde Ziraat Mühendisliği programları dışında Gıda Mühendisliği, Peyzaj Mimarlığı, Biyosistem Mühendisliği ve Su Ürünleri Programları yer almaktadır. Bu programlar hariç olmak üzere, kontenjan açılan 35 fakültedeki 169 programda 1557 öğretim elemanı bulunmaktadır.
En fazla kontenjan açılan program, 30 programla Bahçe Bitkileri, 28’er programla Tarla Bitkileri ve Bitki Koruma programı olmuştur.
Su Ürünleri /Balıkçılık lisan eğitimi ile ilgili 25 fakülte/bölüm bulunmaktadır. 2017 yılında 325 olan kontenjan 2018 yılında 482’ye çıkarken, doluluk oranı %88’den %44’e düşmüştür. Kontenjan açılan programlarda 457 öğretim elemanı bulunmaktadır.
Rakamlar bir yerlerde sorun olduğunu gösteriyor!