Bir tespitle başlayalım; “Anadolu’da tutunmanın tek yolu güçlü olmaktır. Zaafiyet gösterirseniz siz de Hititler, Frigler, Lidyalılar, Urartular, …. gibi bir zamanlar Anadolu’da yaşamış topluluklar arasında anılırsınız.” (Prof. Dr.İbrahim Tellioğlu)
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir konuşmasında iktidar olduklarında Türkiye’yi olduğu yerden 180 derece geriye döndüreceğini açıkladı. 180 derece dönmek neye tekabül ediyor. Bunu da CHP, İYİ Parti, Saadet, Deva, Gelecek ve HDP’nin açıklama ve beklentilerinden yola çıkarak belirleyebiliyoruz.
Kısaca Millet İttifakı bileşenleri diyeceğimiz blokun 180 derecesini öncelikle Suriye, Irak, Libya, Doğu Akdeniz, Kafkaslar (Karabağ), Afrika açılım ve politikalarında tersyüz olmak anlamına geliyor. “Ne işimiz var” diye başlayan ve Türkiye’nin dış politika açılımları veya güvenlik (beka) meselesi olarak gördüğü Suriye, Irak politikaları, Kafkaslar, Ermenistan – Azerbaycan savaşına neden olan Dağlık Karabağ’dan elini eteğini çekmek olduğu bir gerçek. Millet İttifakı bileşenlerinin PYD (karnında PKK)/YPG’nin seküler yapısına vurgu, “Bize mi (Türkiye’yi kast ediyor) saldıracaklar” yaklaşımı dönüşün var olduğunun göstergesi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan Yardımcısı ve Dış Politika Başdanışmanı Ünal Çeviköz, Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını geri almak için aslında Ermenistan’ın başlattığı savaşta şu cümleleri kurmuştu “Türkiye, Karabağ’a cihatçı ve silah gönderiyor”. Sanırım bu açıklamanın açıklamasına ihtiyaç duyulmayacak kadar hedefi açıktır.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs politikaları da 180 derece içerisinde. Türkie’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları çerçevesinde oluşturduğu Doğu Akdeniz veya Mavi Vatan konsepti Libya ile imzalanan antlaşma ile de önemli kazanımlar içermektedir. Doğu Akdeniz’de bulunacak hidrokarbon yani doğalgaz, petrol ve başka değerli maden ve gazların bütün hakkının hukukta belirlenen sınırlar ile Türkiye’ye ait olduğu, buna karşı her adımın gerekirse savaş sebebi kabul edileceğini ortaya koymuştur.
20 gün önce Yunan TV kanalına çıkan Ünal Çeviköz, Türkiye’nin Mavi Vatan konseptiyle sınırlarını aşan haksızlık yaptığını açıkladı. Evet 180 derece dönmeye hazır olun!
Elbette Kemal Kılıçdaroğlu’nun 180 derece dönüşünde Parlamenter Sistemde bulunuyor. Yazmıştım parlak geçmişini. İçeride neleri kapsıyor CHP’nin 180 derecesi; öncelikli olarak Savunma Sanayinin hedefte olduğunu söylemek gerekiyor.
FETÖ networküyle paralellik arz eden Millet İttifakı bileşenlerinin açıklamalarında Bayraktan firması başta olmak üzere yerli ve milli savunma sanayide tehdit altında görünüyor. Bir kadın genel başkan yardımcısı iktidara geldiklerinde bu şirketlere el koyacaklarını açıklamıştı. Yani serbest piyasadan dönüşte 180 derecenin içerisinde.
Buna sizler neredeyse her şehirde yapılan hava limanlarını, otoban, otoyolu, tünel ve köprüler, hastane gibi sağlık alanında atılan adımları da ekleyebilirsiniz.
Gelişmiş demokrasilerde iktidara talip olanların, ekonomi, daha fazla büyüme, milli geliri artırma gibi iddia ve vaatleri olur, ancak bizde bu tersine işliyor galiba!
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir konuşmasında iktidar olduklarında Türkiye’yi olduğu yerden 180 derece geriye döndüreceğini açıkladı. 180 derece dönmek neye tekabül ediyor. Bunu da CHP, İYİ Parti, Saadet, Deva, Gelecek ve HDP’nin açıklama ve beklentilerinden yola çıkarak belirleyebiliyoruz.
Kısaca Millet İttifakı bileşenleri diyeceğimiz blokun 180 derecesini öncelikle Suriye, Irak, Libya, Doğu Akdeniz, Kafkaslar (Karabağ), Afrika açılım ve politikalarında tersyüz olmak anlamına geliyor. “Ne işimiz var” diye başlayan ve Türkiye’nin dış politika açılımları veya güvenlik (beka) meselesi olarak gördüğü Suriye, Irak politikaları, Kafkaslar, Ermenistan – Azerbaycan savaşına neden olan Dağlık Karabağ’dan elini eteğini çekmek olduğu bir gerçek. Millet İttifakı bileşenlerinin PYD (karnında PKK)/YPG’nin seküler yapısına vurgu, “Bize mi (Türkiye’yi kast ediyor) saldıracaklar” yaklaşımı dönüşün var olduğunun göstergesi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan Yardımcısı ve Dış Politika Başdanışmanı Ünal Çeviköz, Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını geri almak için aslında Ermenistan’ın başlattığı savaşta şu cümleleri kurmuştu “Türkiye, Karabağ’a cihatçı ve silah gönderiyor”. Sanırım bu açıklamanın açıklamasına ihtiyaç duyulmayacak kadar hedefi açıktır.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs politikaları da 180 derece içerisinde. Türkie’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları çerçevesinde oluşturduğu Doğu Akdeniz veya Mavi Vatan konsepti Libya ile imzalanan antlaşma ile de önemli kazanımlar içermektedir. Doğu Akdeniz’de bulunacak hidrokarbon yani doğalgaz, petrol ve başka değerli maden ve gazların bütün hakkının hukukta belirlenen sınırlar ile Türkiye’ye ait olduğu, buna karşı her adımın gerekirse savaş sebebi kabul edileceğini ortaya koymuştur.
20 gün önce Yunan TV kanalına çıkan Ünal Çeviköz, Türkiye’nin Mavi Vatan konseptiyle sınırlarını aşan haksızlık yaptığını açıkladı. Evet 180 derece dönmeye hazır olun!
Elbette Kemal Kılıçdaroğlu’nun 180 derece dönüşünde Parlamenter Sistemde bulunuyor. Yazmıştım parlak geçmişini. İçeride neleri kapsıyor CHP’nin 180 derecesi; öncelikli olarak Savunma Sanayinin hedefte olduğunu söylemek gerekiyor.
FETÖ networküyle paralellik arz eden Millet İttifakı bileşenlerinin açıklamalarında Bayraktan firması başta olmak üzere yerli ve milli savunma sanayide tehdit altında görünüyor. Bir kadın genel başkan yardımcısı iktidara geldiklerinde bu şirketlere el koyacaklarını açıklamıştı. Yani serbest piyasadan dönüşte 180 derecenin içerisinde.
Buna sizler neredeyse her şehirde yapılan hava limanlarını, otoban, otoyolu, tünel ve köprüler, hastane gibi sağlık alanında atılan adımları da ekleyebilirsiniz.
Gelişmiş demokrasilerde iktidara talip olanların, ekonomi, daha fazla büyüme, milli geliri artırma gibi iddia ve vaatleri olur, ancak bizde bu tersine işliyor galiba!