Biz Türk milleti olarak ne olduğumuzu, olmadığımızı bilmek zorundayız. Bilmezsek, bildirirler elbette. Tarih şuuru olmayan, geçmişini bilmeyenin geleceği olmayacağını anlamalıyız. Aksi halde başımızdan çok ‘ıssı, soğuk’ gelip geçecektir. Bizde her defasında neden böyle oluyor diye sorup duracağız.
Millet olarak şayet bunca badireye rağmen yok olmuyorsak, bunun sebebini merak etmeliyiz.
Rahmetli Dilaver Cebeci’ye kulak asmanızı rica ediyorum.
Şöyle diyor;
“yine biliyorsun ki sevmedim ülküden başkasını
başı dumanlı dağları dolunayı ufukları
birde çankaya yokuşunda söylediğimiz marşı
önce Allah sonra genlerim şahit sevgimi
üçbinyıl sonra doğacak torunuma yolluyorum”
Nedir mesele?
Mesele kendimizin farkında olmamız, bize kim ne yapıyor bilmemizdir. Bilirsek sonrası aydınlıktır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2019 yılındaki konuşmasında, “Nuri Paşa'nın bir türlü aydınlatılamayan ölümü, Türkiye'nin savunma sanayiinde yıllar sonra yapacağı yerli ve milli atılımların önüne geçemedi. Dönemin en önemli silah fabrikasını kuran Killigil'in hayali, günümüz Türkiye'sinde savunma alanında atılan hamlelerle gerçeğe dönüştü.” demişti.
Erdoğan’ın, yakın tarihin karanlıkta kalan ve aydınlatılamayan hadisesi dediği Sütlüce’deki patlama Türk Devletinin 11 Eylül’ü olarak ele alınabilir mi?
Türkiye’nin en fazla ihtiyaç duyduğu savunma sanayii alanındaki atılımları neden, nasıl ve kimler tarafından akamete uğratılmıştı!..
Nuri Killigil kimdi?
Neler yaptı, yapıyordu?
Hangi güçler Killigil’in çalışmalarından rahatsızlık duyuyordu?
Karanlık dönem neden karartıldı?
Nuri Killigil’in cenaze namazı neden kılınmadı?
Dönemin İstanbul Mütfüsü Erzurumlu Ömer Nasuhi Bilmen, cenaze namazı için ‘kılınmaz’ fetvasını baskıyla mı verdi?
Yalnızca Nuri Killigil mi?
Nuri Demirağ olayı yeteri kadar aydınlatıldı mı?
Anlaşılabildi mi?
Millet olarak şayet bunca badireye rağmen yok olmuyorsak, bunun sebebini merak etmeliyiz.
Rahmetli Dilaver Cebeci’ye kulak asmanızı rica ediyorum.
Şöyle diyor;
“yine biliyorsun ki sevmedim ülküden başkasını
başı dumanlı dağları dolunayı ufukları
birde çankaya yokuşunda söylediğimiz marşı
önce Allah sonra genlerim şahit sevgimi
üçbinyıl sonra doğacak torunuma yolluyorum”
Nedir mesele?
Mesele kendimizin farkında olmamız, bize kim ne yapıyor bilmemizdir. Bilirsek sonrası aydınlıktır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2019 yılındaki konuşmasında, “Nuri Paşa'nın bir türlü aydınlatılamayan ölümü, Türkiye'nin savunma sanayiinde yıllar sonra yapacağı yerli ve milli atılımların önüne geçemedi. Dönemin en önemli silah fabrikasını kuran Killigil'in hayali, günümüz Türkiye'sinde savunma alanında atılan hamlelerle gerçeğe dönüştü.” demişti.
Erdoğan’ın, yakın tarihin karanlıkta kalan ve aydınlatılamayan hadisesi dediği Sütlüce’deki patlama Türk Devletinin 11 Eylül’ü olarak ele alınabilir mi?
Türkiye’nin en fazla ihtiyaç duyduğu savunma sanayii alanındaki atılımları neden, nasıl ve kimler tarafından akamete uğratılmıştı!..
Nuri Killigil kimdi?
Neler yaptı, yapıyordu?
Hangi güçler Killigil’in çalışmalarından rahatsızlık duyuyordu?
Karanlık dönem neden karartıldı?
Nuri Killigil’in cenaze namazı neden kılınmadı?
Dönemin İstanbul Mütfüsü Erzurumlu Ömer Nasuhi Bilmen, cenaze namazı için ‘kılınmaz’ fetvasını baskıyla mı verdi?
Yalnızca Nuri Killigil mi?
Nuri Demirağ olayı yeteri kadar aydınlatıldı mı?
Anlaşılabildi mi?