Gıyabi cenaze namazı, vücudun bir uzvuna ulaşılsa dahi namaz kılınırken Nuri Paşa’nın cenaze namazı kılınmak istenmemiştir. Bir kahramana reva görülmeyecek utancı da yaşadı bu millet.
Müftülükten ‘cenazesi kılınamaz’ fetvası
Nuri Paşa’nın ölümü kadar sonrasında yaşananlar da çok tartışılır. Zira o tarihte İstanbul Müftüsü olan Ömer Nasuhi Bilmen, Nuri Paşa’nın cenazesi için namaz kılınamayacağına dair bir fetva verir. Atilla Oral, bu konuyu kitabında şu cümlelerle aktarıyor:
“Ömer Nasuhi Bilmen, ‘Büyük İslâm İlmihali’ adlı eserinde ‘ölmüş olan bir Müslümanın başı ile beraber vücudunun çoğu bulunması’ durumunda cenaze namazının kılınabileceği şöyle açıklanıyor: Ölmüş olan bir Müslümanın başı ile beraber vücudunun çoğu bulunuyorsa yıkanır; kefenlenir ve namazı kılınır. Fakat başsız olarak yalnız vücudun yarısı bulunsa veya gövdesinin çoğu kaybolmuş olsa yıkanmaz, kefenlenmez ve üzerine namaz kılınmaz. Bir beze sarılarak gömülür.”
Karar baskı sonucu mu alındı?
Atilla Oral, kitabında Nuri Paşa’nın cenaze namazının kılınmayacağına dair fetva veren İstanbul Müftüsü için, “Ancak, Nuri Paşa olayının bu dini mütalaa ile ilgisi yok. Sütlüce infilâkı enkazından toplanan ceset parçalarının tamamının cenaze namazı kılındı. 7 Mart’ta cenaze namazı kılınan 3 tabut içinde 15 kişiye ait kimliği belirsiz ceset parçaları vardı. Müftülüğün ‘Sadece bir ceset parçası için cenaze namazı kılınamaz’ fetvası geçerliyse, 7 Mart tarihinde ceset parçalarının cenaze namazının kılınmasına nasıl olup da izin verdi?’’ diye sorarak bu kararın hükümetin o günkü İsrail politikası yüzünden baskıyla alındığını belirtiyor.
67 yıl sonra gelen helallik
Nuri Paşa’nın kabri, uzun araştırmalar sonucunda Edirnekapı Mezarlığında bulundu. Yıllar içinde bakımsızlığa ve kimsesizliğe terk edilen mezar onarıldı ve yarım asırdan daha fazla bir zaman sonra Paşa’dan helallik istendi. 28 Eylül 2016 tarihinde düzenlenen törende Nuri Paşa’nın mezarına Bakü ve Kastamonu’dan getirilen topraklar serpildi. Bu cenaze namazı esasen bir helalleşme namazıydı. Nuri Paşa’ya reva görülenlerin helalliğini 67 yıl sonra almak için… Onun önderliğindeki Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’yü kurtarması şerefine yazılmış Nuri Paşa Zafer Marşı şöyle diyor:
Nuri Paşa at belinde, Türkiye’den Kars’tan gelir
Azerbaycan diye diye, yenilmeyen aslan gelir
Dalgalanan Türk Bayrağı, istiklalden haber verir
Türk’ün şanlı tarihine, zaman er oğlu er verir
Türkiye’nin ilk özel savunma sanayi şirketi olan bu fabrika, ülkenin silah endüstrisindeki mihenk taşı oldu. 400 tezgah ve 500 işçi çalışıyor, tamamen yerli silah ve mühimmatlar üretiliyor, bu mühimmatlar da Türkiye Cumhuriyeti’nin yanı sıra birçok devlete satılıyordu.
Müftülükten ‘cenazesi kılınamaz’ fetvası
Nuri Paşa’nın ölümü kadar sonrasında yaşananlar da çok tartışılır. Zira o tarihte İstanbul Müftüsü olan Ömer Nasuhi Bilmen, Nuri Paşa’nın cenazesi için namaz kılınamayacağına dair bir fetva verir. Atilla Oral, bu konuyu kitabında şu cümlelerle aktarıyor:
“Ömer Nasuhi Bilmen, ‘Büyük İslâm İlmihali’ adlı eserinde ‘ölmüş olan bir Müslümanın başı ile beraber vücudunun çoğu bulunması’ durumunda cenaze namazının kılınabileceği şöyle açıklanıyor: Ölmüş olan bir Müslümanın başı ile beraber vücudunun çoğu bulunuyorsa yıkanır; kefenlenir ve namazı kılınır. Fakat başsız olarak yalnız vücudun yarısı bulunsa veya gövdesinin çoğu kaybolmuş olsa yıkanmaz, kefenlenmez ve üzerine namaz kılınmaz. Bir beze sarılarak gömülür.”
Karar baskı sonucu mu alındı?
Atilla Oral, kitabında Nuri Paşa’nın cenaze namazının kılınmayacağına dair fetva veren İstanbul Müftüsü için, “Ancak, Nuri Paşa olayının bu dini mütalaa ile ilgisi yok. Sütlüce infilâkı enkazından toplanan ceset parçalarının tamamının cenaze namazı kılındı. 7 Mart’ta cenaze namazı kılınan 3 tabut içinde 15 kişiye ait kimliği belirsiz ceset parçaları vardı. Müftülüğün ‘Sadece bir ceset parçası için cenaze namazı kılınamaz’ fetvası geçerliyse, 7 Mart tarihinde ceset parçalarının cenaze namazının kılınmasına nasıl olup da izin verdi?’’ diye sorarak bu kararın hükümetin o günkü İsrail politikası yüzünden baskıyla alındığını belirtiyor.
67 yıl sonra gelen helallik
Nuri Paşa’nın kabri, uzun araştırmalar sonucunda Edirnekapı Mezarlığında bulundu. Yıllar içinde bakımsızlığa ve kimsesizliğe terk edilen mezar onarıldı ve yarım asırdan daha fazla bir zaman sonra Paşa’dan helallik istendi. 28 Eylül 2016 tarihinde düzenlenen törende Nuri Paşa’nın mezarına Bakü ve Kastamonu’dan getirilen topraklar serpildi. Bu cenaze namazı esasen bir helalleşme namazıydı. Nuri Paşa’ya reva görülenlerin helalliğini 67 yıl sonra almak için… Onun önderliğindeki Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’yü kurtarması şerefine yazılmış Nuri Paşa Zafer Marşı şöyle diyor:
Nuri Paşa at belinde, Türkiye’den Kars’tan gelir
Azerbaycan diye diye, yenilmeyen aslan gelir
Dalgalanan Türk Bayrağı, istiklalden haber verir
Türk’ün şanlı tarihine, zaman er oğlu er verir
Türkiye’nin ilk özel savunma sanayi şirketi olan bu fabrika, ülkenin silah endüstrisindeki mihenk taşı oldu. 400 tezgah ve 500 işçi çalışıyor, tamamen yerli silah ve mühimmatlar üretiliyor, bu mühimmatlar da Türkiye Cumhuriyeti’nin yanı sıra birçok devlete satılıyordu.