Lütfen dikkat:
Okuyacağınız bu yazı, yüksek dozda ‘asparagas’*ihtiva etmektedir!
*
Türkiye, yeni yıla ‘indirim’sağanağıyla giriyor:
Aralık ayında açıklanan % 22’lik ÖTV indirimine ek olarak halk arasında ‘ÖTV’nin KDV’si olarak bilinen’ verginin de tamamen kaldırıldığı, yeni yılın ilk iş gününde Maliye Bakanlığı yetkilileri tarafından açıklandı.
Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde indirim oranının ise bu yıl % 20 civarında olacağı öngörülüyor.
Vatandaş, bu vergi indirim oranlarının açıklanmasından sonra otomobilini, yatını, katını yenilemek için showroom’lara ve % 0,3’le kredi sunan bankalara akın ediyor…
*
Bir başka iyi haber de petrol piyasasından:
Akaryakıt fiyatları, son 4 aydaki istikrarlı gerilemenin ardından dün ilk kez benzinde litre başına 2 lira sınırının altına düştü. Yeni yılın ilk haftasında araç sahipleri, benzinin litresini 1 lira 76 kuruştan, motorinin litresini ise 1 lira 32 kuruştan satın alacaklar. Anadolu Ajansı’na konuya ilişkin açıklama yapan Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS)sözcüsü, düşüş eğiliminin ilkbahar ortasına kadar sürmesini beklediklerini söylüyor ve muhtemelen yaz başında benzinin litre fiyatının 1 liraya inmiş olacağına vurgu yapıyor.
Öte yandan Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), petrol fiyatlarının 1982 sonrasındaki en düşük seviyeye gerilemesini Ankara-Güdül ve Erzurum-Pasinler’de işletmeye açılan yeni petrol sahalarında üretimin ilk yılda 210 milyon varili bulmasına bağlıyor. Bu rakam, sene başında öngörülen üretim rakamlarının % 25 daha fazlasına tekabül ediyor.
Ordu-Giresun açıklarındaki 140 kilometrelik şeritte belirlenen yaklaşık 2 katrilyon feet küp rezerve sahip Karadeniz Türk doğal gaz yataklarına ilk sondajın ise 2018 ortalarında gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
Tüm bu rezerv rakamları, bilindiği üzere Türkiye’yi Venezüella ve Suudi Arabistan’dan sonra dünyanın ‘üçüncü büyük petrol üreticisi’ konumuna taşımıştı. Keza Rusya ile İran’ın önüne geçip ‘birinci doğal gaz üreticisi’ konumuna erişmemize ise artık sadece birkaç ay kaldı.
*
2016’ya damga vuran eğitim sistemi tartışmaları meyvesini verdi:
Türkiye, Aralık ayında gerçekleştirilen PISA sınavı oturumlarında İzlanda’nın ardından Avrupa ikincisi oldu. 15 milyonu aşkınortaokul ve lise öğrenciyle katıldığımız sınavda çocuklarımız, ‘yaşam kültürü, modern dünyayı algılama, buluş ve keşif ruhu, dijital yaratıcılık, evrensel liderlik becerileri, sanatsal haz gelişimi ve bilimsel irdeleme’ alanlarında rekor başarı elde ettiler ve 99,94 ulusal ortalama puanıyla eğitim alanında son 20 yılda yapılan 380 milyar dolarlık -ulusal bütçenin % 20’si nisbetindeki- yatırımın karşılığını vermiş oldular.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ‘Niye İzlanda’yı geçemedik?’ sorusuna biraz da mizahî bir yaklaşımla ‘Tüm hedeflere bir yılda ulaşıp hedefsiz kalmak istemedik; o dediğiniz de bu sene olacak inşallah!’ diye yanıt veriyor.
*
Emekçinin yüzü gülüyor:
Asgari ücret, işçi sendikalarının ‘Bu kadarına hakkaten gerek yok!’ ısrarına rağmen 2017 yılının ilk yarısı içinnet 4 bin 352 TL olarak açıklandı.
İşveren örgütleri ise ‘Bizim insanımızın Avrupalıdan neyi eksik; hem sendikal haklar hem de kıdem tazminatı konusunda İsveç’i geçmeye azmettik’ açıklamasıyla emekçilerin sevincini ikiye katladı.
2017 başından itibaren işveren tarafından işten çıkarılan emekçilere minimum 12 maaş tutarında (alt limiti 52 bin 224 TL’den düşük olmayacak miktarda) tazminat ödenmesine dair madde de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından gelecek hafta açıklanması beklenen ortak deklerasyonda yer buldu.
Konuya yönelik tek muhalif çıkış ise iş dünyasının yakından tanıdığı hukukçu yazar Veli Dezel’den geldi. Dezel, geçtiğimiz cumartesi günü yayımlanan ‘Yok Öyle Yağma!’ başlıklı makalesinde ‘Son 14 ayda hiçbir işçinin işten çıkarılmadığı bir ülkede, işten çıkarmalar üzerinden politika üretilmesini ve sanki ekstra bir iş yapılmış gibi gösterilmesini, etik bulmuyorum. Bıraksınlar bu işleri!’ dedi.
*
Suç oranındakirekor düşüş,adli kurgudadeğişiklik doğurdu:
Adalet Bakanlığı’nın son üç yılı ifade eden istaistiklerine göre bütün Türkiye’de suç ve dava sayısı,akıl almaz biçimde azaldı. Bu olumlu değişime bağlı olarak82 il ve 957 ilçedeki asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinin toplam sayısı da yargı tarihinde ilk kez 300’ün altına düştü. Bu, bir çeşit korelasyon… Bilindiği üzere eskiden sadece üç metropolümüzde 600’den fazla mahkeme vardı. Bütün bu gelişmelerden sonra Yargıtay’a bağlı 23 hukuk ve 23 ceza dairesininsayılarının da azaltılarak toplamda 3 hukuk ve 3 ceza dairesine düşürülmesiyüksek yargının ilgili komisyonunda karara bağlandı.
Uygulamaya 2017’nin ikinci çeyreğinde geçilecek.
Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden Hukuk Sosyolojisi Uzmanı Prof.Dr. MukaddesEtkili, yargı organizasyonunu değişime iten bu durumu, eğitim sistemimizdeki köklü reformlara bağlıyor. Etkili, basına verdiği demeçte ‘Rakamlar ve tarihsel kayıtlar, bugünün gelişini bize zaten dünden haber veriyordu. Bakınız, ülkemizde en son cinayet vakası 8 Kasım 2016 günü Kapıkule’deki itiş-kakış neticesinde; en son ölümlü trafik kazası da yılbaşından 10 gün önce, 21 Aralık 2016 günü Habur gümrüğünün çıkış turnikesinde gerçekleşmişti.Ülkede taciz yok, tecavüzün kökü kazınmış, kadına şiddet zaten külliyen unutulmuş memlekette. Aslında her şeyin temelinde son beş yılda gerçekleştirdiğimiz köklü eğitim reformları yatıyor.’ yorumuna yer verdi.
*
Biz nazlandıkça AB hızlanıyor:
Avrupa Birliği, Türk Dışişleri’nin ‘5 kere üst üste AB Dönem Başkanı olursak, Birlik merkezi KKTC’nin Gazimagosa kentine nakledilirseve tüm Türkî cumhuriyetleri kapsayan bir ekonomik-siyasîalt organizasyon oluşturulursa ancak o zaman AB’ye üye olmayı kabul edebiliriz!’ koşulunun kayıtsız şartsız kabul edildiğini duyurdu.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı’ndan 25 Aralık günü yapılan ve Alman Bild gazetesinde ‘Yeter ki gelin!’ manşetiyle Türkçe yayımlanan yazılı açıklamada ‘Yeter ki Türkiye başımıza geçmeyi ve bizi iyiye, doğruya, güzele yönlenirmeyi kabul etsin; biz, 5 değil 15 dönem de Türkleri başkan olarak görmeye hazırız’ ifadelerine yer verildi.
Ankara,bu çok samimi davete rağmen ‘Henüz verilmiş kesin bir kararımız yok. Şanghay Beşlisi’nden de ebedibillah başkanlık teklifi aldık; orada da az biraz ışık görüyoruz. Nihayi kararımızı 23 Nisan’a kadar kesinleştirmiş olacağız’ demekle yetiniyor.
Diplomasi çevreleri ise Türkiye’nin işi sürekli yokuşa sürmesini ‘müşteri kızıştırma’ olarak değerlendiriyor.
***
Keşke…
Ah keşke bu haberlerin hepsi gerçek olsa, değil mi?
Biz, bunlardan daha iyi haberlere layıkız. Orası başka.
Fakat bu yazı, biraz kara mizah, biraz kinaye; ama külliyen asparagas... Baştan sona…
Bu ufak mizah matinesinde geçen isimler, yerler, makamlar hakkında azıcık ‘sürç-i hayal’ ettiysek affola!
***
*: Asparagas (Köken: Eski Yunancada ‘kuşkonmaz’ anlamına gelen aspharagos sözcüğü, sonraki evrede Latinceye, o dilden İngilizceye ve 1950’li yıllarda da Türkçeye geçmiştir)
TDK Sözlüğü: Şişirme haber.
Vikipedia: Yalan haber, hiçbir gerçekliği olmayan, uydurma haber.
Ekşisözlük: Gazetecilikte gerçekmiş gibi yayımlanan uydurma, düzmece ya da mizahî haber.
Okuyacağınız bu yazı, yüksek dozda ‘asparagas’*ihtiva etmektedir!
*
Türkiye, yeni yıla ‘indirim’sağanağıyla giriyor:
Aralık ayında açıklanan % 22’lik ÖTV indirimine ek olarak halk arasında ‘ÖTV’nin KDV’si olarak bilinen’ verginin de tamamen kaldırıldığı, yeni yılın ilk iş gününde Maliye Bakanlığı yetkilileri tarafından açıklandı.
Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde indirim oranının ise bu yıl % 20 civarında olacağı öngörülüyor.
Vatandaş, bu vergi indirim oranlarının açıklanmasından sonra otomobilini, yatını, katını yenilemek için showroom’lara ve % 0,3’le kredi sunan bankalara akın ediyor…
*
Bir başka iyi haber de petrol piyasasından:
Akaryakıt fiyatları, son 4 aydaki istikrarlı gerilemenin ardından dün ilk kez benzinde litre başına 2 lira sınırının altına düştü. Yeni yılın ilk haftasında araç sahipleri, benzinin litresini 1 lira 76 kuruştan, motorinin litresini ise 1 lira 32 kuruştan satın alacaklar. Anadolu Ajansı’na konuya ilişkin açıklama yapan Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS)sözcüsü, düşüş eğiliminin ilkbahar ortasına kadar sürmesini beklediklerini söylüyor ve muhtemelen yaz başında benzinin litre fiyatının 1 liraya inmiş olacağına vurgu yapıyor.
Öte yandan Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), petrol fiyatlarının 1982 sonrasındaki en düşük seviyeye gerilemesini Ankara-Güdül ve Erzurum-Pasinler’de işletmeye açılan yeni petrol sahalarında üretimin ilk yılda 210 milyon varili bulmasına bağlıyor. Bu rakam, sene başında öngörülen üretim rakamlarının % 25 daha fazlasına tekabül ediyor.
Ordu-Giresun açıklarındaki 140 kilometrelik şeritte belirlenen yaklaşık 2 katrilyon feet küp rezerve sahip Karadeniz Türk doğal gaz yataklarına ilk sondajın ise 2018 ortalarında gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
Tüm bu rezerv rakamları, bilindiği üzere Türkiye’yi Venezüella ve Suudi Arabistan’dan sonra dünyanın ‘üçüncü büyük petrol üreticisi’ konumuna taşımıştı. Keza Rusya ile İran’ın önüne geçip ‘birinci doğal gaz üreticisi’ konumuna erişmemize ise artık sadece birkaç ay kaldı.
*
2016’ya damga vuran eğitim sistemi tartışmaları meyvesini verdi:
Türkiye, Aralık ayında gerçekleştirilen PISA sınavı oturumlarında İzlanda’nın ardından Avrupa ikincisi oldu. 15 milyonu aşkınortaokul ve lise öğrenciyle katıldığımız sınavda çocuklarımız, ‘yaşam kültürü, modern dünyayı algılama, buluş ve keşif ruhu, dijital yaratıcılık, evrensel liderlik becerileri, sanatsal haz gelişimi ve bilimsel irdeleme’ alanlarında rekor başarı elde ettiler ve 99,94 ulusal ortalama puanıyla eğitim alanında son 20 yılda yapılan 380 milyar dolarlık -ulusal bütçenin % 20’si nisbetindeki- yatırımın karşılığını vermiş oldular.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ‘Niye İzlanda’yı geçemedik?’ sorusuna biraz da mizahî bir yaklaşımla ‘Tüm hedeflere bir yılda ulaşıp hedefsiz kalmak istemedik; o dediğiniz de bu sene olacak inşallah!’ diye yanıt veriyor.
*
Emekçinin yüzü gülüyor:
Asgari ücret, işçi sendikalarının ‘Bu kadarına hakkaten gerek yok!’ ısrarına rağmen 2017 yılının ilk yarısı içinnet 4 bin 352 TL olarak açıklandı.
İşveren örgütleri ise ‘Bizim insanımızın Avrupalıdan neyi eksik; hem sendikal haklar hem de kıdem tazminatı konusunda İsveç’i geçmeye azmettik’ açıklamasıyla emekçilerin sevincini ikiye katladı.
2017 başından itibaren işveren tarafından işten çıkarılan emekçilere minimum 12 maaş tutarında (alt limiti 52 bin 224 TL’den düşük olmayacak miktarda) tazminat ödenmesine dair madde de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından gelecek hafta açıklanması beklenen ortak deklerasyonda yer buldu.
Konuya yönelik tek muhalif çıkış ise iş dünyasının yakından tanıdığı hukukçu yazar Veli Dezel’den geldi. Dezel, geçtiğimiz cumartesi günü yayımlanan ‘Yok Öyle Yağma!’ başlıklı makalesinde ‘Son 14 ayda hiçbir işçinin işten çıkarılmadığı bir ülkede, işten çıkarmalar üzerinden politika üretilmesini ve sanki ekstra bir iş yapılmış gibi gösterilmesini, etik bulmuyorum. Bıraksınlar bu işleri!’ dedi.
*
Suç oranındakirekor düşüş,adli kurgudadeğişiklik doğurdu:
Adalet Bakanlığı’nın son üç yılı ifade eden istaistiklerine göre bütün Türkiye’de suç ve dava sayısı,akıl almaz biçimde azaldı. Bu olumlu değişime bağlı olarak82 il ve 957 ilçedeki asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinin toplam sayısı da yargı tarihinde ilk kez 300’ün altına düştü. Bu, bir çeşit korelasyon… Bilindiği üzere eskiden sadece üç metropolümüzde 600’den fazla mahkeme vardı. Bütün bu gelişmelerden sonra Yargıtay’a bağlı 23 hukuk ve 23 ceza dairesininsayılarının da azaltılarak toplamda 3 hukuk ve 3 ceza dairesine düşürülmesiyüksek yargının ilgili komisyonunda karara bağlandı.
Uygulamaya 2017’nin ikinci çeyreğinde geçilecek.
Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden Hukuk Sosyolojisi Uzmanı Prof.Dr. MukaddesEtkili, yargı organizasyonunu değişime iten bu durumu, eğitim sistemimizdeki köklü reformlara bağlıyor. Etkili, basına verdiği demeçte ‘Rakamlar ve tarihsel kayıtlar, bugünün gelişini bize zaten dünden haber veriyordu. Bakınız, ülkemizde en son cinayet vakası 8 Kasım 2016 günü Kapıkule’deki itiş-kakış neticesinde; en son ölümlü trafik kazası da yılbaşından 10 gün önce, 21 Aralık 2016 günü Habur gümrüğünün çıkış turnikesinde gerçekleşmişti.Ülkede taciz yok, tecavüzün kökü kazınmış, kadına şiddet zaten külliyen unutulmuş memlekette. Aslında her şeyin temelinde son beş yılda gerçekleştirdiğimiz köklü eğitim reformları yatıyor.’ yorumuna yer verdi.
*
Biz nazlandıkça AB hızlanıyor:
Avrupa Birliği, Türk Dışişleri’nin ‘5 kere üst üste AB Dönem Başkanı olursak, Birlik merkezi KKTC’nin Gazimagosa kentine nakledilirseve tüm Türkî cumhuriyetleri kapsayan bir ekonomik-siyasîalt organizasyon oluşturulursa ancak o zaman AB’ye üye olmayı kabul edebiliriz!’ koşulunun kayıtsız şartsız kabul edildiğini duyurdu.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı’ndan 25 Aralık günü yapılan ve Alman Bild gazetesinde ‘Yeter ki gelin!’ manşetiyle Türkçe yayımlanan yazılı açıklamada ‘Yeter ki Türkiye başımıza geçmeyi ve bizi iyiye, doğruya, güzele yönlenirmeyi kabul etsin; biz, 5 değil 15 dönem de Türkleri başkan olarak görmeye hazırız’ ifadelerine yer verildi.
Ankara,bu çok samimi davete rağmen ‘Henüz verilmiş kesin bir kararımız yok. Şanghay Beşlisi’nden de ebedibillah başkanlık teklifi aldık; orada da az biraz ışık görüyoruz. Nihayi kararımızı 23 Nisan’a kadar kesinleştirmiş olacağız’ demekle yetiniyor.
Diplomasi çevreleri ise Türkiye’nin işi sürekli yokuşa sürmesini ‘müşteri kızıştırma’ olarak değerlendiriyor.
***
Keşke…
Ah keşke bu haberlerin hepsi gerçek olsa, değil mi?
Biz, bunlardan daha iyi haberlere layıkız. Orası başka.
Fakat bu yazı, biraz kara mizah, biraz kinaye; ama külliyen asparagas... Baştan sona…
Bu ufak mizah matinesinde geçen isimler, yerler, makamlar hakkında azıcık ‘sürç-i hayal’ ettiysek affola!
***
*: Asparagas (Köken: Eski Yunancada ‘kuşkonmaz’ anlamına gelen aspharagos sözcüğü, sonraki evrede Latinceye, o dilden İngilizceye ve 1950’li yıllarda da Türkçeye geçmiştir)
TDK Sözlüğü: Şişirme haber.
Vikipedia: Yalan haber, hiçbir gerçekliği olmayan, uydurma haber.
Ekşisözlük: Gazetecilikte gerçekmiş gibi yayımlanan uydurma, düzmece ya da mizahî haber.