Erzurum Devlet Tiyatrosu sezona yeni binasında "Ana-Dolu: Milli Mücadelenin Cesur ve Kayıp Kadınları" oyununu ile merhaba dedi. Yeni tiyatro binasının açılışını yapan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, hasretin sona erdiğini ifade ederek, “Sıcacık yürekler bizi bir hastanenin bahçesinde 7 yıldır misafir ederek bir araya getirdi. Şimdi artık kendi sahnemizde sizlerle buluştuk.” dedi.
Şeyma TAHİR/Pusula
Erzurum Devlet Tiyatrosu yeni sahnesinde perdelerini ilk olarak İlknur Bektaş'ın yazdığı, Sezai Yılmaz’ın yönettiği "Ana-Dolu: Milli Mücadele'nin Cesur ve Kayıp Kadınları" adlı oyunla açtı. 1 saat 20 dakika süren tek perdelik oyunda Milli Mücadele sırasında kadınların zafere giden yolda gösterdikleri mücadele ve çaba çarpıcı bir şekilde ele alınıyor.
Açılışını Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı ve Genel Müdür Yardımcısı Emre Başer’in gerçekleştirdiği yeni sahne, Erzurum’un tiyatro sevdalısı seyircilerine çağdaş bir sahnede benzersiz bir tiyatro deneyimi yaşatacak.
“Sahnede olmak dünyanın en keyifli işi”
Erzurum Devlet Tiyatrosu sahnesinin açılışını yapmadan önce oyuncular ve tiyatro personeliyle bir araya gelen Genel Müdür Tamer Karadağlı, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinin çok önemli olduğunu fakat dünyanın en keyifli işlerinden birisinin de sahnede olmak olduğunu dile getirdi.
“Kalıplara sıkışmış hissetmiyorum”
Karadağlı, “Oyuncu arkadaşlarım sahnede olmanın değerini bilsinler. İdari görevin getirdiği bazı yükümlülükler elbette var. Bizler yeni bir enerji ve vizyonla yola çıkacağız. Bu noktada memuriyetten gelmediğim için daha kararlı ve cesur ilerleyebiliyor, kendimi belli kalıplara sıkışmış hissetmiyorum. İnşallah bu durum tiyatromuz için bir artı olur. Yapabildiğimiz şeyleri yapıp, Devlet Tiyatrolarını eski şaşalı günlerine döndürmek için uğraşmalıyız.” diye konuştu.
Oyun öncesi Erzurum seyircisiyle de bir araya gelen Tamer Karadağlı, kışı sert geçen bu coğrafyanın insanlarının kalplerinin ve yuvalarının sıcak olduğunu söyledi.
Erzurum’da birçok sanatçının yetiştiğini hatırlatan Karadağlı, konuşmasına şöyle devam etti: “Nice sanatçılar bu şehirde büyümüş isimleri kalplerimize kazınmıştır. Arif Sağ, Aşık Reyhani, Erol Taş, Lemi Bilgin, Selçuk Yöntem, İbrahim Erkal ve Erdal Erzincan ve daha niceleri.
‘Cam Bebek’ adlı oyunla perdelerimizi açtık”
1997 yılının soğuk bir Aralık gecesinde sımsıcak yüreklerinizde kucakladınız tiyatromuzu. ‘Cam Bebek’ adlı oyunla perdelerimizi açtık. Anılarınızı biriktirdiniz, birçoğunuzun çocukluğunun, gençliğinin tiyatrosunu maalesef talihsiz bir yangınla kaybettik. O sıcacık yürekler bizi bir hastanenin bahçesinde kendi binalarında 7 yıldır misafir ederek bir araya getirdi. Şimdi artık kendi sahnemizde sizlerle yeniden buluşabilmenin heyecanını yaşıyoruz.”
“Erzurum'un meşhur kışını yaza çevirdiniz”
Devlet Tiyatroları olarak sanat alanında değişip geliştiklerini dile getiren Karadağlı, “Türk Tiyatrosunu yerli ve milli birikimle harmanlayarak yenilikçi, çoğulcu, modern, cesur, hızlı üretebilen, barışçıl anlayışla sizlere yeniden merhaba diyoruz. Hedefimiz bu anlayışı Dadaşlarla buluşturmak. Ev sahipliğinizle Erzurum'un meşhur kışını yaza çevirdiğiniz için sizleri sevgiyle selamlıyorum. Tüm çalışma arkadaşlarıma bu nadide şehrimize bıraktıkları yürekleri ve emekleri için teşekkür ediyorum.” dedi.
Vali Yardımcısı Lokman Düzgün de Erzurum’un bir kültür ve medeniyet şehri olduğunu dile getirerek şöyle devam etti: “Tiyatroya bu şehirde her zaman ilgi ve alaka olmuştur. Ben tiyatronun ne olduğunu Erzurum’a gelince anladım. Her gün ayrı bir programla bizleri davet ediyorlar. Hepsine teşekkürlerimi iletiyorum. Böyle bir salonu bizlere kazandıran Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Bakanımıza ve sizlere teşekkür ediyorum.”
Programa, Vali Yardımcısı Lokman Düzgün, Yakutiye Kaymakamı Tuncay Kaldırım, İl Emniyet Müdürü Kadir Yırtar, İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız ile davetliler ve vatandaşlar katıldı.