Beyin Sinir ve Omurga Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mahmut Akyüz, teknolojinin gelişiminin hareketsiz bir iş yaşantısını beraberinde getirdiğini belirterek, "Özellikle günün 8 saatini masa başında geçiren ofis çalışanlarında hareketsizliğe bağlı boyun, sırt ve bel ağrıları ortaya çıkıyor, bu grup sık sık kısa molalar vermeli ve masa başı egzersizler yapmalıdır" dedi.
Memorial Antalya Hastanesi Beyin Sinir ve Omurga Cerrahisi Bölümünden Prof. Dr. Mahmut Akyüz, omurga yıpranmasına bağlı oluşan kireçlenme ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Yaşın ilerlemesi ile beraber, omurgayı ve boynu oluşturan yapılarda yavaş yavaş aşınma ve yıpranma başladığını dile getiren Akyüz, "Kas, kemik, iskelet, eklemler ile vücudu ayakta tutan omurga sistemini; gün boyunca masa başında geçirilen saatler, aşırı kilo, yorgunluk, hareketsiz yaşam ve stres olumsuz etkiliyor. 50 yaşından sonra kemik erimesi ve dejeneratif omurga hastalıkları daha da belirginleşiyor ve kimi zaman cerrahi tedavi gerektirebiliyor. Bunun tespiti kolaylıkla ayrıntılı muayene ve gereğinde ileri tetkiklerle yapılabiliyor" diye konuştu.
Hareketsiz yaşam omurga sağlığına zarar veriyor
Omurganın aşınması ve yıpranmasının uzun bir süre içinde geliştiğini işaret eden Akyüz, "Dejenerasyon süreci sıklıkla omurlar arası disklerin bulunduğu bölgede başlar. Şiddetli zorlanma ve ileri yaş, vertebral kısımlardaki aşınma ve yıpranmanın ana nedenlerindendir. Teknolojinin gelişimi hareketsiz bir iş yaşantısını beraberinde getirmektedir. Özellikle günün 8 saatini masa başında geçiren ofis çalışanlarında hareketsizliğe bağlı boyun, sırt ve bel ağrıları ortaya çıkmaktadır. Bu durum uzun süre devam ederse, hareketsizliğe bağlı kaslarda, eklemlerde ve omurgada kireçlenmeler başlar. Oluşan bu kireçlenme daha sonra kalıcı omurilik ve sinir hasarlarına kadar gidebilir. Bu aşamada araya giren hamilelik veya aşırı kilolar da bu süreci hızlandırır" dedi. Akyüz, kalıcı sırt ağrısı, denge veya yürüme sorunları, idrar yapma veya dışkılama sorunları, şiddetli sırt ağrısı, kollarda veya bacaklarda zayıflık, uyuşukluk veya karıncalanma, altı aydan uzun süren aralıklı gelen, bacaklara veya kollara vuran geçmeyen ağrılara dikkat edilmesi uyarısında bulundu.
"Mikrocerrahi ile sonuç daha başarılı"
Omurgada kireçlenme, omurilik ve sinir sıkışıklığı teşhisi konan hastalarda öncelikle risk faktörleri ortadan kaldırılması gerektiğini belirten Mahmut Akyüz, "Daha sonrasında sırasıyla ilaç, istirahat ve fizik tedavi seçenekleri değerlendirilir. Bu seçenekler yanıt vermezse mikro cerrahi yöntemi ile yapılan sinir ve omuriliği rahatlatıcı operasyonlar ile başarılı ve hayat kalitesini artıcı sonuçlar elde edilebilir. Ancak son çare olarak cerrahi tedaviye gitmek veya son aşamaya gelinceye kadar beklemek doğru değildir, çünkü bu durum mikrocerrahinin etkinliğini düşürebilir" ifadelerine yer verdi.
"Öneriler"
Akyüz, omurga sağlığını korumak için dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıraladı:
"Hem bedensel hem de zihinsel olarak kendinize dinlenecek zaman ayırın. Dengeli ve doğal beslenmeye özen göstererek ideal kilonuzu koruyun. Mümkün olduğunca bedenen ve zihnen hareketli olun. Sigara kullanmayın. Masa başında çalışıyorsanız, sık sık kısa molalar verin ve masa başı egzersizleri yapın. Haftada üç gün yaklaşık 1 saat yürüyüş yapın ya da yüzme gibi düşük aktiviteli sporları tercih edin. Bu tür aktivitelere istikrarlı olarak devam etmenizin önemli olduğunu unutmayın. Kısa mesafelerde asansör ve araba kullanmayın." İHA
Hareketsiz yaşam omurga sağlığına zarar veriyor
Omurganın aşınması ve yıpranmasının uzun bir süre içinde geliştiğini işaret eden Akyüz, "Dejenerasyon süreci sıklıkla omurlar arası disklerin bulunduğu bölgede başlar. Şiddetli zorlanma ve ileri yaş, vertebral kısımlardaki aşınma ve yıpranmanın ana nedenlerindendir. Teknolojinin gelişimi hareketsiz bir iş yaşantısını beraberinde getirmektedir. Özellikle günün 8 saatini masa başında geçiren ofis çalışanlarında hareketsizliğe bağlı boyun, sırt ve bel ağrıları ortaya çıkmaktadır. Bu durum uzun süre devam ederse, hareketsizliğe bağlı kaslarda, eklemlerde ve omurgada kireçlenmeler başlar. Oluşan bu kireçlenme daha sonra kalıcı omurilik ve sinir hasarlarına kadar gidebilir. Bu aşamada araya giren hamilelik veya aşırı kilolar da bu süreci hızlandırır" dedi. Akyüz, kalıcı sırt ağrısı, denge veya yürüme sorunları, idrar yapma veya dışkılama sorunları, şiddetli sırt ağrısı, kollarda veya bacaklarda zayıflık, uyuşukluk veya karıncalanma, altı aydan uzun süren aralıklı gelen, bacaklara veya kollara vuran geçmeyen ağrılara dikkat edilmesi uyarısında bulundu.
"Mikrocerrahi ile sonuç daha başarılı"
Omurgada kireçlenme, omurilik ve sinir sıkışıklığı teşhisi konan hastalarda öncelikle risk faktörleri ortadan kaldırılması gerektiğini belirten Mahmut Akyüz, "Daha sonrasında sırasıyla ilaç, istirahat ve fizik tedavi seçenekleri değerlendirilir. Bu seçenekler yanıt vermezse mikro cerrahi yöntemi ile yapılan sinir ve omuriliği rahatlatıcı operasyonlar ile başarılı ve hayat kalitesini artıcı sonuçlar elde edilebilir. Ancak son çare olarak cerrahi tedaviye gitmek veya son aşamaya gelinceye kadar beklemek doğru değildir, çünkü bu durum mikrocerrahinin etkinliğini düşürebilir" ifadelerine yer verdi.
"Öneriler"
Akyüz, omurga sağlığını korumak için dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıraladı:
"Hem bedensel hem de zihinsel olarak kendinize dinlenecek zaman ayırın. Dengeli ve doğal beslenmeye özen göstererek ideal kilonuzu koruyun. Mümkün olduğunca bedenen ve zihnen hareketli olun. Sigara kullanmayın. Masa başında çalışıyorsanız, sık sık kısa molalar verin ve masa başı egzersizleri yapın. Haftada üç gün yaklaşık 1 saat yürüyüş yapın ya da yüzme gibi düşük aktiviteli sporları tercih edin. Bu tür aktivitelere istikrarlı olarak devam etmenizin önemli olduğunu unutmayın. Kısa mesafelerde asansör ve araba kullanmayın." İHA