Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği Erzurum Başkanı ( ASİMED) Savaş Eğilmez, “ ABD stratejik ortaklığa tamamen ters düşen ve NATO’nun ikinci büyük stratejik müttefikini terör örgütüne değişerek stratejik vizyonsuzluk hamlesi yapmıştır” dedi.
ABD Temsilciler Meclisinde kabul edilen Türkiye’ye yaptırımlar yasa tasarısı ve 1915 olaylarının Ermeni Soykırımı olarak kabul edilmesi hakkında ki yasa tasarısını değerlendiren ASİMED Erzurum Başkanı Savaş Eğilmez, ABD'nin iki yasa tasarısını da kabul etmesinin stratejik vizyonsuzluk olduğunu ifade etti.
Eğilmez “ Dün ABD Temsilciler Meclisinde Türkiye aleyhine 2 yasa tasarısı onaylandı. Birincisi Barış Pınarı Harekatından dolayı Türkiye’ye yatırımlar yasa tasarısı. Bir diğeri de 1915 olaylarının Ermeni Soykırımı olarak nitelendirilmesi şeklinde. Bu iki yasa tasarısı stratejik ortaklığa tamamen ters düşen ve NATO'nun ikinci büyük stratejik müttefikini terör örgütüne değişerek stratejik vizyonsuzluk hamlesi geldi. Şöyle değerlendirmek lazım soykırım tasarısı üzerinden gidersek soykırımla suçlanan devletin tarihinde devlet teşkilatının adalet ve hoş görü üzerine kurulduğunu görüyoruz. Bununla birlikte bütün tarihi periyodik içerisinde insanlık onuru ile ve yardım isteyen herkese dinine, diline ve ırkına bakmadan yardım eli uzatmış. Ama bu millet için özellikle 1. Dünya Savaşından sonra uzun bir süredir dünya kamuoyu önünde karalama ve iftira kampanyası düzenleniyor. Bu kampanyanın sınırları o kadar büyük ve geniş ki Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne kast edecek kadar büyütülmüş durumda. Öncesinde ve sonrasında ne acılar çektiğine bakmaksızın İnsan Haklarının ve Birleşmiş Milletlerin ilkeleri hakkında kendini savunma hakkı verilmeden büyük iftiralara maruz kalıyor.” dedi.
Eğilmez tasarıyı kabul eden ABD’nin ilk önce babalarına ve dedelerine bakması gerektiğini kaydederek “Tasarıyı kabul eden ABD’nin tarihine baktığımızda tasarıya oyu verenlerin Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da ve orta doğunun birçok yerinde yüz binlerin ölümünden sorumlular. Babaları Japonya’da, Filipinler'de, uzak doğuda yüz binlerin, milyonların ölümünden sorumlu oldular. Dedeleri Afrika’da milyonlarca insanın ölümünden katledilmesine ve köleleştirilmesine neden olmuş insanlar. Onların babaları da ABD’nin yerlileri Kızılderililer dediğimiz milyonlarca insanın katliamından, kısırlaştırmasından sorumludur. Ama bakıyorsunuz bunların Türkiye'yi soykırımla suçladığını ve ön yargılı odluklarını görüyoruz. Bunların birde arka sebebi var. Son dönemde sadece ABD değil Avrupa’da dahil. Türkiye özellikle son dönemde batının ve ABD’nin özellikle 2. Dünya Savaşından sonra kurdukları adaletsiz düzene karşı çıkıyor. Dünyanın daha barışçıl ve adil bir düzenle yönetilmesini istiyor ve Türkiye'nin ekonomik alt yapısı, tarih, alt yapısı incelendiğinde de bunları yapabileceği potansiyele sahip olduğunu batı ve ABD çok iyi görebiliyor. Türkiye'yi kontrol edememe korkusundan dolayı saldırılarını çok ciddi bir şekilde yoğunlaştırdılar. Bu saçma sapan ortaklığa müttefikliğe uymayan sahanın gerçekliğine uymayan bu kararlar temsilciler meclisinde alınmadı. Şuanda bir gerçekliliği yok. Senatodan geçmesi ve Başkanın onaylaması gerek tabi. Ama bu bize şunu gösteriyor ki ilk olarak doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. İkinci olarak ise birlikteliğimizi güçlendirerek devam etmek zorundayız çünkü karşıda ki insanlar kendi tarihlerine bakmadan acımasızca saldırıyorlar” açıklamalarında bulundu. iha
ABD Temsilciler Meclisinde kabul edilen Türkiye’ye yaptırımlar yasa tasarısı ve 1915 olaylarının Ermeni Soykırımı olarak kabul edilmesi hakkında ki yasa tasarısını değerlendiren ASİMED Erzurum Başkanı Savaş Eğilmez, ABD'nin iki yasa tasarısını da kabul etmesinin stratejik vizyonsuzluk olduğunu ifade etti.
Eğilmez “ Dün ABD Temsilciler Meclisinde Türkiye aleyhine 2 yasa tasarısı onaylandı. Birincisi Barış Pınarı Harekatından dolayı Türkiye’ye yatırımlar yasa tasarısı. Bir diğeri de 1915 olaylarının Ermeni Soykırımı olarak nitelendirilmesi şeklinde. Bu iki yasa tasarısı stratejik ortaklığa tamamen ters düşen ve NATO'nun ikinci büyük stratejik müttefikini terör örgütüne değişerek stratejik vizyonsuzluk hamlesi geldi. Şöyle değerlendirmek lazım soykırım tasarısı üzerinden gidersek soykırımla suçlanan devletin tarihinde devlet teşkilatının adalet ve hoş görü üzerine kurulduğunu görüyoruz. Bununla birlikte bütün tarihi periyodik içerisinde insanlık onuru ile ve yardım isteyen herkese dinine, diline ve ırkına bakmadan yardım eli uzatmış. Ama bu millet için özellikle 1. Dünya Savaşından sonra uzun bir süredir dünya kamuoyu önünde karalama ve iftira kampanyası düzenleniyor. Bu kampanyanın sınırları o kadar büyük ve geniş ki Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne kast edecek kadar büyütülmüş durumda. Öncesinde ve sonrasında ne acılar çektiğine bakmaksızın İnsan Haklarının ve Birleşmiş Milletlerin ilkeleri hakkında kendini savunma hakkı verilmeden büyük iftiralara maruz kalıyor.” dedi.
Eğilmez tasarıyı kabul eden ABD’nin ilk önce babalarına ve dedelerine bakması gerektiğini kaydederek “Tasarıyı kabul eden ABD’nin tarihine baktığımızda tasarıya oyu verenlerin Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da ve orta doğunun birçok yerinde yüz binlerin ölümünden sorumlular. Babaları Japonya’da, Filipinler'de, uzak doğuda yüz binlerin, milyonların ölümünden sorumlu oldular. Dedeleri Afrika’da milyonlarca insanın ölümünden katledilmesine ve köleleştirilmesine neden olmuş insanlar. Onların babaları da ABD’nin yerlileri Kızılderililer dediğimiz milyonlarca insanın katliamından, kısırlaştırmasından sorumludur. Ama bakıyorsunuz bunların Türkiye'yi soykırımla suçladığını ve ön yargılı odluklarını görüyoruz. Bunların birde arka sebebi var. Son dönemde sadece ABD değil Avrupa’da dahil. Türkiye özellikle son dönemde batının ve ABD’nin özellikle 2. Dünya Savaşından sonra kurdukları adaletsiz düzene karşı çıkıyor. Dünyanın daha barışçıl ve adil bir düzenle yönetilmesini istiyor ve Türkiye'nin ekonomik alt yapısı, tarih, alt yapısı incelendiğinde de bunları yapabileceği potansiyele sahip olduğunu batı ve ABD çok iyi görebiliyor. Türkiye'yi kontrol edememe korkusundan dolayı saldırılarını çok ciddi bir şekilde yoğunlaştırdılar. Bu saçma sapan ortaklığa müttefikliğe uymayan sahanın gerçekliğine uymayan bu kararlar temsilciler meclisinde alınmadı. Şuanda bir gerçekliliği yok. Senatodan geçmesi ve Başkanın onaylaması gerek tabi. Ama bu bize şunu gösteriyor ki ilk olarak doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. İkinci olarak ise birlikteliğimizi güçlendirerek devam etmek zorundayız çünkü karşıda ki insanlar kendi tarihlerine bakmadan acımasızca saldırıyorlar” açıklamalarında bulundu. iha