Meral Akşener’in tiviti ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını gördüğümde yazıyı kaleme alacaktım, fakat 2 Mart 1949’un yıl dönümü geliyordu. Sonraya bıraktım. Hürriyet Gazetesinden Nedim Şener atlamamış ve yazmıştı.
28 şuat 2022 tarihli yazısında Nedim Şener, “S-400 üzerinden küreselcilere selam” başlıklı yazısında;
“Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik operasyon sürecinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile İyi Parti Genel Başkanı Akşener, S-400 konusunda üst üste açıklamalar yaptılar. Önce Kılıçdaroğlu’nun 21 Şubat 2022 günü İngiliz Reuters ajansında yayınlanan sözlerini hatırlayalım:
“Biz NATO’nun bir parçasıyız. Dolayısıyla kendimizi bu ittifakın dışında göremeyiz. Bu konuda taahhütlerimiz var. Biz NATO’yu sadece bir savunma aracı, kurumu olarak da görmüyoruz. NATO artık bugün 21. yüzyılda aynı zamanda demokrasinin de bir güvencesi...
Türkiye S-400’ü kim için kullanacak? Suriye mi, İran mı, Yunanistan mı? Kim için kullanacağız? Bu sorunun şu ana kadar cevabı alınmış değil. Rusya ile ilişkilerimizin iyi olmasını isteriz... Ama biz Batı ittifakının bir parçası olmak isteriz. S-400’ler depolarda bekliyor. Türkiye, ilişkilerini ve savunma sistemlerini üyesi olduğu NATO kapsamında ele almalı...”
AKŞENER’İN GÜLÜNÇ İDDİASI
İP Genel Başkanı Akşener de 24 Şubat 2022 günü Twitter hesabı üzerinden şunları yazdı:
“Türkiye ise Rusya ile kurduğu asimetrik ilişki modelinden sıyrılmalı, kendisini kırılgan hale getiren S400’lerden acilen kurtulmalı, Akkuyu nükleer santralını derhal millileştirmeli, bölgesel istikrara risk oluşturabilecek Kanal İstanbul projesini durdurmalıdır.”
Tam Rusya’nın operasyona başladığı günlerde her iki siyasetçinin S-400’ü gündeme getirmesi tesadüf olamaz. Yaşadığımız süreçle yakından ilgili.
Buna değinmeden Kılıçdaroğlu ve Akşener’in S-400 konusundaki açıklamalarını hatırlayalım.
Akşener, 4 Haziran 2018’de katıldığı bir televizyon programında: “Benim bir bilgim var S-400’lerle ilgili, bir duyum şeklinde, umarım doğru değildir. Büyük bir güvensizlik neticesinde Sarayın korunması için alındığına dair bir duyumum var.”
Bu, siyasi tarihe S-400 konusunda ortaya atılan en gülünç iddia olarak geçti.” (Nedim Şener/Hürriyet Gazetesi)
Nedim Şener yazısında iki liderin farklı tarihlerdeki açıklamalarını aktardığı yazısında benzer tespitler yapıyor.
Meral Akşener’in tiviti sosyal medyada da ciddi eleştirilere neden oldu. Tiviterda özellikle Akener’in ABD Ankara Büyükelçisiyle ayda en az 4 defa görüşmesine atıf yapılarak, “Bir ayda dört kez ziyaret edilen ABD elçisi görüşmelerinin tutanak maddeleri diye paylaşımına şu eleştiriler getirildi;
1-Rusya ile kurulan ilişkiyi kes, 2-S400'lerden acil vazgeç, 3-Akkuyu nükleer santrali iptal, 4-Kanal İstanbul projesini durdur, 5-Eski sistemin içine dön, ABD'nin sözünde çıkma”.
İzlenen siyasetin doğru veya yanlışlığını 1 yıl sonra göreceğiz!
28 şuat 2022 tarihli yazısında Nedim Şener, “S-400 üzerinden küreselcilere selam” başlıklı yazısında;
“Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik operasyon sürecinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile İyi Parti Genel Başkanı Akşener, S-400 konusunda üst üste açıklamalar yaptılar. Önce Kılıçdaroğlu’nun 21 Şubat 2022 günü İngiliz Reuters ajansında yayınlanan sözlerini hatırlayalım:
“Biz NATO’nun bir parçasıyız. Dolayısıyla kendimizi bu ittifakın dışında göremeyiz. Bu konuda taahhütlerimiz var. Biz NATO’yu sadece bir savunma aracı, kurumu olarak da görmüyoruz. NATO artık bugün 21. yüzyılda aynı zamanda demokrasinin de bir güvencesi...
Türkiye S-400’ü kim için kullanacak? Suriye mi, İran mı, Yunanistan mı? Kim için kullanacağız? Bu sorunun şu ana kadar cevabı alınmış değil. Rusya ile ilişkilerimizin iyi olmasını isteriz... Ama biz Batı ittifakının bir parçası olmak isteriz. S-400’ler depolarda bekliyor. Türkiye, ilişkilerini ve savunma sistemlerini üyesi olduğu NATO kapsamında ele almalı...”
AKŞENER’İN GÜLÜNÇ İDDİASI
İP Genel Başkanı Akşener de 24 Şubat 2022 günü Twitter hesabı üzerinden şunları yazdı:
“Türkiye ise Rusya ile kurduğu asimetrik ilişki modelinden sıyrılmalı, kendisini kırılgan hale getiren S400’lerden acilen kurtulmalı, Akkuyu nükleer santralını derhal millileştirmeli, bölgesel istikrara risk oluşturabilecek Kanal İstanbul projesini durdurmalıdır.”
Tam Rusya’nın operasyona başladığı günlerde her iki siyasetçinin S-400’ü gündeme getirmesi tesadüf olamaz. Yaşadığımız süreçle yakından ilgili.
Buna değinmeden Kılıçdaroğlu ve Akşener’in S-400 konusundaki açıklamalarını hatırlayalım.
Akşener, 4 Haziran 2018’de katıldığı bir televizyon programında: “Benim bir bilgim var S-400’lerle ilgili, bir duyum şeklinde, umarım doğru değildir. Büyük bir güvensizlik neticesinde Sarayın korunması için alındığına dair bir duyumum var.”
Bu, siyasi tarihe S-400 konusunda ortaya atılan en gülünç iddia olarak geçti.” (Nedim Şener/Hürriyet Gazetesi)
Nedim Şener yazısında iki liderin farklı tarihlerdeki açıklamalarını aktardığı yazısında benzer tespitler yapıyor.
Meral Akşener’in tiviti sosyal medyada da ciddi eleştirilere neden oldu. Tiviterda özellikle Akener’in ABD Ankara Büyükelçisiyle ayda en az 4 defa görüşmesine atıf yapılarak, “Bir ayda dört kez ziyaret edilen ABD elçisi görüşmelerinin tutanak maddeleri diye paylaşımına şu eleştiriler getirildi;
1-Rusya ile kurulan ilişkiyi kes, 2-S400'lerden acil vazgeç, 3-Akkuyu nükleer santrali iptal, 4-Kanal İstanbul projesini durdur, 5-Eski sistemin içine dön, ABD'nin sözünde çıkma”.
İzlenen siyasetin doğru veya yanlışlığını 1 yıl sonra göreceğiz!