Afganistan’ın Kabil havaalanındaki fotoğrafı hatırladınız mı? ABD uçağının tekerlerine sarılan Afganlılar gökyüzünden yere çakılmışlardı. Dünyanın her yerinde ABD’ye umut bağlayanlar, siyasetini onun lütfuna adayanlar kaybetti. Körfez’i, küre koalisyonunu hatırlarsınız! Son olarak Ukrayna ve Zelenskiy’nin yaşadığı düş kırıklığını.
Başka; PKK/PYD/YPG, FETÖ kaybetti! Körfez, hatta İsrail, Türkiye ile ilişkilerini geliştirmenin gayretindeler. Dengeler değişiyor, döngü değişiyor. ABD, bütün müttefiklerini Kabil havaalanındaki görüntüdeki gibi umursamadan terk ediyor!
Bizdeki muhalefette ABD’ye bel bağlayan kümede yer alıyor. Umutlarını kaybetmediklerini Ukrayna-Rusya savaşındaki açıklamalarıyla ortaya koydular. Hala iktidar yolunu ABD ve NATO desteğiyle sağlayabileceklerini düşünüyorlar. Yanıldıklarını anlamak için ABD uçağının tekerinden düşmeleri mi gerekiyor?
Zelenskiy BATI’nın kendini sattığını fark edip çark etti, ABD, NATO ve BATI’ya güvenilmeyeceğini açıkladı. Rusya ile pazarlık için Türkiye’nin desteğini istiyor. Perşembe günü Antalya’da Rus-Ukrayna dışişleri bakanları görüşme yaptı. 3 saat görüşme, 1.5 saat dünyaya canlı Lavrov’un basın toplantısı. Türkiye başrolde ve iki tarafın güvenini sağlamış görünüyor.
Kim kazanıyor!
Meral Akşener, bir tivit attı, “Türkiye ise Rusya ile kurduğu asimetrik ilişki modelinden sıyrılmalı, kendisini kırılgan hale getiren S400'lerden acilen kurtulmalı, Akkuyu nükleer santralini derhal millileştirmeli, bölgesel istikrara risk oluşturabilecek Kanal İstanbul projesini durdurmalıdır.”
Kemal Kılıçdaroğlu, 21 Şubat 2022 günü İngiliz Reuters ajansında yayınlanan açıklamasında diyor ki:
“Biz NATO’nun bir parçasıyız. Dolayısıyla kendimizi bu ittifakın dışında göremeyiz. Bu konuda taahhütlerimiz var.(...) Türkiye S-400’ü kim için kullanacak? Suriye mi, İran mı, Yunanistan mı? Kim için kullanacağız? Bu sorunun şu ana kadar cevabı alınmış değil. Rusya ile ilişkilerimizin iyi olmasını isteriz... Ama biz Batı ittifakının bir parçası olmak isteriz. (..)”
Aklınıza, “PYD/YPG’mi bize saldıracak” açıklaması geldi değil mi?
Muhalefetin iki büyük partisi CHP ve İYİ Parti, açıktan ABD, NATO ve BATI’dan yana tavır koydular.
Peki neden?!
Bu tavrın, kayıtsız şartsız ABD ve NATO yanında konumlanmanın 2023 seçimleriyle bir ilgisi olabilir mi? ABD Başkanı Biden’in Erdoğan’ı sivil siyaseti destekleyerek devirmeliyiz açıklamalarıyla ilgisi olabilir mi?
Son 10 yıldır yaşananlar bize gösteriyor ki ABD, NATO ve BATI’ya saatlerini ayarlayanlar hep kaybetti!
Başka; PKK/PYD/YPG, FETÖ kaybetti! Körfez, hatta İsrail, Türkiye ile ilişkilerini geliştirmenin gayretindeler. Dengeler değişiyor, döngü değişiyor. ABD, bütün müttefiklerini Kabil havaalanındaki görüntüdeki gibi umursamadan terk ediyor!
Bizdeki muhalefette ABD’ye bel bağlayan kümede yer alıyor. Umutlarını kaybetmediklerini Ukrayna-Rusya savaşındaki açıklamalarıyla ortaya koydular. Hala iktidar yolunu ABD ve NATO desteğiyle sağlayabileceklerini düşünüyorlar. Yanıldıklarını anlamak için ABD uçağının tekerinden düşmeleri mi gerekiyor?
Zelenskiy BATI’nın kendini sattığını fark edip çark etti, ABD, NATO ve BATI’ya güvenilmeyeceğini açıkladı. Rusya ile pazarlık için Türkiye’nin desteğini istiyor. Perşembe günü Antalya’da Rus-Ukrayna dışişleri bakanları görüşme yaptı. 3 saat görüşme, 1.5 saat dünyaya canlı Lavrov’un basın toplantısı. Türkiye başrolde ve iki tarafın güvenini sağlamış görünüyor.
Kim kazanıyor!
Meral Akşener, bir tivit attı, “Türkiye ise Rusya ile kurduğu asimetrik ilişki modelinden sıyrılmalı, kendisini kırılgan hale getiren S400'lerden acilen kurtulmalı, Akkuyu nükleer santralini derhal millileştirmeli, bölgesel istikrara risk oluşturabilecek Kanal İstanbul projesini durdurmalıdır.”
Kemal Kılıçdaroğlu, 21 Şubat 2022 günü İngiliz Reuters ajansında yayınlanan açıklamasında diyor ki:
“Biz NATO’nun bir parçasıyız. Dolayısıyla kendimizi bu ittifakın dışında göremeyiz. Bu konuda taahhütlerimiz var.(...) Türkiye S-400’ü kim için kullanacak? Suriye mi, İran mı, Yunanistan mı? Kim için kullanacağız? Bu sorunun şu ana kadar cevabı alınmış değil. Rusya ile ilişkilerimizin iyi olmasını isteriz... Ama biz Batı ittifakının bir parçası olmak isteriz. (..)”
Aklınıza, “PYD/YPG’mi bize saldıracak” açıklaması geldi değil mi?
Muhalefetin iki büyük partisi CHP ve İYİ Parti, açıktan ABD, NATO ve BATI’dan yana tavır koydular.
Peki neden?!
Bu tavrın, kayıtsız şartsız ABD ve NATO yanında konumlanmanın 2023 seçimleriyle bir ilgisi olabilir mi? ABD Başkanı Biden’in Erdoğan’ı sivil siyaseti destekleyerek devirmeliyiz açıklamalarıyla ilgisi olabilir mi?
Son 10 yıldır yaşananlar bize gösteriyor ki ABD, NATO ve BATI’ya saatlerini ayarlayanlar hep kaybetti!