Erzurum’da 28 yıl önce Yavi Mahallesi'nde terör örgütü PKK tarafından köyün kahvehanesinde kurşuna dizilerek şehit edilen 33 kişinin acıları aradan geçen yıllara rağmen unutulamadı.
Erzurum’un Çat ilçesine bağlı Yavi Mahallesi 25 Ekim 1993 tarihinde önemin en büyük katliamlarından birine şahit oldu. Yaşları 20-25 arasında değişen ve gasp ettikleri kamyonetle Yavi'ye asker kılığında gelen PKK'lı grup, televizyon izlemek için kahvehanede toplanan insanları kimlik kontrolü yapacağız diyerek sıraya dizdi. Daha sonra ellerindeki silahları köy halkına doğrultan terör örgütü mensupları onlarca sivili yaylım ateşine tuttu. Yaşanan katliamda 5’i çocuk 33 kişi hayatını kaybetti.
Terör örgütünün en kanlı katliamlarından birini yaşayan Yavi halkı aradan geçen 28 yıla rağmen katliamın izlerini unutmadı.
“Asker kılığında geldiler”
Katliamı yaşayan ve vücudunun çeşitli noktalarında 7 kurşun izi bulunan Abdulcelil Köse, teröristlerin asker kılığında geldiklerini hedeflerinin tüm köylüyü öldürmek olduğunu ifade ederek, “Kahvede oturuyorduk, televizyon izliyorduk. Köye bir kamyon geldi. Üzerinde hayvanlar vardı. Onlara baktık kahveye tekrar girdik. Kahveye üzerinde Türk askerinin kıyafetleriyle kişi girdi. Bizlere kimliklerimizi sordular. O sırada bir çoban vardı yanımızda. Gelenlerin önceden onu döven teröristlerin olduğunu fark etti. Bizden birisi ‘biz garibanız bizle ne işiniz var’ dedi. Teröristler ‘faşistler sizler gariban değilsiniz, Sivas olaylarını hatırlıyor musunuz’ dedi. Bize 'bu köyün etrafını 300 kişi ile sardık kimseyi sağ bırakmayacağız' dediler. Üzerimize bir toz serptiler yere düştük. Silahları seriye aldılar. Üzerimize kurşun yağmaya başladı. Önümde insanlar vardı. İlk önce koluma mermiler geldi. Toplam 7 kurşun yedim. Babamı, amcamı ve dayımı da kaybettim” dedi.
“Allah bu acıyı bir daha yaşatmasın”
Olayın şahitlerinden Cevat Menteşe ise, “Televizyon izliyorduk. Kahve çok doluydu. O sırada askerler içeri girdi. Masayı ve sandalyeyi kaldırdılar. Çoban ben bunları tanıyorum bunlar terörist dedi. Ben eyvah dedim öldürecekler. Silahlar seriye bağlansın dedi. Atış serbest dedi. İlk mermiyi ben yedim. O arada salavat getiriyordum. Teröristler gidince ölmediğimi fark ettim. Üstümde o kadar mermi kovanı vardı ki hepsi bana sıkıldı zannettim. Allah bu acıyı tüm Türkiye’ye bir daha yaşatmasın. Allah onları kahretsin” şeklinde konuştu. İHA
Erzurum’un Çat ilçesine bağlı Yavi Mahallesi 25 Ekim 1993 tarihinde önemin en büyük katliamlarından birine şahit oldu. Yaşları 20-25 arasında değişen ve gasp ettikleri kamyonetle Yavi'ye asker kılığında gelen PKK'lı grup, televizyon izlemek için kahvehanede toplanan insanları kimlik kontrolü yapacağız diyerek sıraya dizdi. Daha sonra ellerindeki silahları köy halkına doğrultan terör örgütü mensupları onlarca sivili yaylım ateşine tuttu. Yaşanan katliamda 5’i çocuk 33 kişi hayatını kaybetti.
Terör örgütünün en kanlı katliamlarından birini yaşayan Yavi halkı aradan geçen 28 yıla rağmen katliamın izlerini unutmadı.
“Asker kılığında geldiler”
Katliamı yaşayan ve vücudunun çeşitli noktalarında 7 kurşun izi bulunan Abdulcelil Köse, teröristlerin asker kılığında geldiklerini hedeflerinin tüm köylüyü öldürmek olduğunu ifade ederek, “Kahvede oturuyorduk, televizyon izliyorduk. Köye bir kamyon geldi. Üzerinde hayvanlar vardı. Onlara baktık kahveye tekrar girdik. Kahveye üzerinde Türk askerinin kıyafetleriyle kişi girdi. Bizlere kimliklerimizi sordular. O sırada bir çoban vardı yanımızda. Gelenlerin önceden onu döven teröristlerin olduğunu fark etti. Bizden birisi ‘biz garibanız bizle ne işiniz var’ dedi. Teröristler ‘faşistler sizler gariban değilsiniz, Sivas olaylarını hatırlıyor musunuz’ dedi. Bize 'bu köyün etrafını 300 kişi ile sardık kimseyi sağ bırakmayacağız' dediler. Üzerimize bir toz serptiler yere düştük. Silahları seriye aldılar. Üzerimize kurşun yağmaya başladı. Önümde insanlar vardı. İlk önce koluma mermiler geldi. Toplam 7 kurşun yedim. Babamı, amcamı ve dayımı da kaybettim” dedi.
“Allah bu acıyı bir daha yaşatmasın”
Olayın şahitlerinden Cevat Menteşe ise, “Televizyon izliyorduk. Kahve çok doluydu. O sırada askerler içeri girdi. Masayı ve sandalyeyi kaldırdılar. Çoban ben bunları tanıyorum bunlar terörist dedi. Ben eyvah dedim öldürecekler. Silahlar seriye bağlansın dedi. Atış serbest dedi. İlk mermiyi ben yedim. O arada salavat getiriyordum. Teröristler gidince ölmediğimi fark ettim. Üstümde o kadar mermi kovanı vardı ki hepsi bana sıkıldı zannettim. Allah bu acıyı tüm Türkiye’ye bir daha yaşatmasın. Allah onları kahretsin” şeklinde konuştu. İHA