Bazı anlar vardır ki ne söylesen ne yazsan hissettiklerini anlatamaz, içinde yanan ateşi izah edemezsin. Yüreğinde yaşadığın duygunun acı mı, korku mu, nefret mi, kızgınlık mı olduğunu bilemezsin. İşte o ruh haliyle basıyorum klavyemin tuşlarına…
Ne kötü günlere kaldık, ne kadınlarımızı koruyabiliyoruz ne çocuklarımızı!
***
Erzurum’da kuran kursunda yaşanan 7 çocuğun istismara uğramasının şoku atlatılmadan 16’sında çocuk yaşta nişanlanan ve bir sadist tarafından öldürülen Sıla’nın haberi geldi.
Sıla sesiz çığlıklar içinde bir evde parça parça edilirken, 4 yaşında dedesinin evinin önünden kaybolduktan 18 gün sonra cesedi bulunan ve tüm Türkiye’nin ardından ağladığı minik Leyla’nın davası da sonuçlandı.
Erzurum Bölge İstinaf Mahkemesi, daha önce delil yetersizliği gerekçesiyle 7 sanığın tamamının beraatına karar vermesinin ardından yapılan itirazı bir kez daha reddetti.
Aralarında Leyla’nın amcasının da bulunduğu 7 sanık hakkında bu cinayeti işlediklerine dair delil bulunamadı ve dava başladığı yere geri döndü. Leyla cinayeti, bugün itibari ile kayıtlara faili meçhul olarak geçti.
***
Cinayetin işlendiği günlerde herkes olayın takipçisi olacağını küçük Leyla’ya bunu yapanların en ağır ceza alacağını taahhüt etmişti. Aradan koskoca tam 5 yıl geçti.
Hala Leyla’ya bunu yapanlar bulunamadı.
Ne yazık ki çocuk cinayetlerinde Leyla ne ilkti ne de son oldu.
Adliye koridorlarında adalet arayan aile, elleri bağrında bir hiçlikle evine geri dönerken Giresun’da bir çocuk daha katledildi.
Şimdi aynı mesajlar Sıla için veriliyor, “Bunu yapan en ağır cezayı alacak” deniyor.
Ülkede herkesin yüreği yanıyor, “yeter Artık” çığlıkları sosyal medyayı inletiyor.
***
Yarın hangi kadın, hangi çocuğun toprağın altına gireceğini bilmiyoruz...
Gelin Sıla son olsun. Adalet öyle bir tecelli etsin ki bir daha hiç kimse kadına, çocuğa ilişemesin. Allah’ın verdiği canı kimse alamasın.
Erzurum’da Kuran kursunda 7 çocuğu istismar eden de ona göz yuman da…
Kendisine emanet edilen o yavrulara sahip çıkamayana da öyle bir ceza verin ki; değil kadına, çocuğa el uzatmak kimse ama hiç kimse aklından dahi bu işleri geçiremesin.
Nasıl olsa birkaç yıl yatar çıkarım diyemesin.
Kadınlar, sokakta dahi tanımadığı bilmediği biri tarafından öldürülme korkusu yaşamasın.
Artık kimsenin bir hiç uğruna canı yanmasın.
Ne kötü günlere kaldık, ne kadınlarımızı koruyabiliyoruz ne çocuklarımızı!
***
Erzurum’da kuran kursunda yaşanan 7 çocuğun istismara uğramasının şoku atlatılmadan 16’sında çocuk yaşta nişanlanan ve bir sadist tarafından öldürülen Sıla’nın haberi geldi.
Sıla sesiz çığlıklar içinde bir evde parça parça edilirken, 4 yaşında dedesinin evinin önünden kaybolduktan 18 gün sonra cesedi bulunan ve tüm Türkiye’nin ardından ağladığı minik Leyla’nın davası da sonuçlandı.
Erzurum Bölge İstinaf Mahkemesi, daha önce delil yetersizliği gerekçesiyle 7 sanığın tamamının beraatına karar vermesinin ardından yapılan itirazı bir kez daha reddetti.
Aralarında Leyla’nın amcasının da bulunduğu 7 sanık hakkında bu cinayeti işlediklerine dair delil bulunamadı ve dava başladığı yere geri döndü. Leyla cinayeti, bugün itibari ile kayıtlara faili meçhul olarak geçti.
***
Cinayetin işlendiği günlerde herkes olayın takipçisi olacağını küçük Leyla’ya bunu yapanların en ağır ceza alacağını taahhüt etmişti. Aradan koskoca tam 5 yıl geçti.
Hala Leyla’ya bunu yapanlar bulunamadı.
Ne yazık ki çocuk cinayetlerinde Leyla ne ilkti ne de son oldu.
Adliye koridorlarında adalet arayan aile, elleri bağrında bir hiçlikle evine geri dönerken Giresun’da bir çocuk daha katledildi.
Şimdi aynı mesajlar Sıla için veriliyor, “Bunu yapan en ağır cezayı alacak” deniyor.
Ülkede herkesin yüreği yanıyor, “yeter Artık” çığlıkları sosyal medyayı inletiyor.
***
Yarın hangi kadın, hangi çocuğun toprağın altına gireceğini bilmiyoruz...
Gelin Sıla son olsun. Adalet öyle bir tecelli etsin ki bir daha hiç kimse kadına, çocuğa ilişemesin. Allah’ın verdiği canı kimse alamasın.
Erzurum’da Kuran kursunda 7 çocuğu istismar eden de ona göz yuman da…
Kendisine emanet edilen o yavrulara sahip çıkamayana da öyle bir ceza verin ki; değil kadına, çocuğa el uzatmak kimse ama hiç kimse aklından dahi bu işleri geçiremesin.
Nasıl olsa birkaç yıl yatar çıkarım diyemesin.
Kadınlar, sokakta dahi tanımadığı bilmediği biri tarafından öldürülme korkusu yaşamasın.
Artık kimsenin bir hiç uğruna canı yanmasın.