Türkiye’de habercilik veya tartışma programı yapan ‘TV ekranları’ mafya kaseti, erken seçim tartışmaları ile milleti boğarken gündemlerine Türkiye ve çevre coğrafyalarda olup bitenden bihaber görünüyorlar. Bu görüntü Türkiye için bazı merkezlerin projeksiyonunun ne olduğu hakkında bilgi veriyor.
Türkçe yayın yapan haber ekranları ifadesi, milli eksenden çok uzak olmalarıyla ilgili bir ifadedir.
Afganistan, Güney Türkistan olarak adlandırılan bir coğrafya. Eski çağlardan itibaren Afganistan Türk coğrafyası içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Günümüz Afganistan’ı ise emperyalist güçlerin hedefi halindedir. Afganistan Çin’in ‘yol kuşak’ projesinin ilk kapısı konumundadır. 21. Yüzyılın başında İngiliz etkisi altına giren ülkede iktidar Türk olmayan unsurların eline geçerken Türk varlığına karşı çeşitli engeller, kısıtlamalar ve yıpratma politikaları uygulanmaktadır.
Rusların Afganistan’ı işgal etmesi sonrası bölgeye giren ABD ve CIA, İslamcılık ideolojisi çerçevesinde Taliban isimli bir yapı oluşturmak suretiyle bölgeyi uzun süre istikrarsızlığa mahkum etmiştir. Taliban, günümüzde ABD ile barış görüşmeleri yaparken, eski efendisiyle hangi hesapların içerisinde olduğu meçhul değildir. Çin’in bölgeye ilgisi Batı için ciddi bir tehdidin başlangıcıdır.
Afganistan’ın demoğrafisi
Ömer Kul hocamın derlemelerinden yola çıkarak Afganistan’ı değerlendirelim.
Asya’nın kalbi, asırlar boyu birçok devlet ve imparatorlukların uğrak yeri olan Afganistan’da onlarca devlet kurulmuş ve yine onlarca medeniyet inşa edilmiştir.
Türklerin Afganistan’a olan ilgileri İskitler ve Asya Hunlar zamanında başlar. Büyük Hun İmparatorluğu ve Göktürkler zamanında Afganistan’a akınlar yapıldığı bilinmektedir. Afganistan’da kurulan ilk Türk Devletleri Kuşanlar ve Akhunlar (Eftalitler)’dir.
Bölgede kurulan Türk Devletlerinin birbirlerine devrettikleri kültür ve tarih mirasları sürekli devam edegelmiştir.
Göktürklerden sonra sırasıyla Türki Şahlar, Gazneliler, Selçuklular, Harzemşahlar, Timurlular, Safeviler, Şeybaniler, Babürler ve diğer Orta Asya hanlıkları Afganistan’ın tamamında veya bir kısmında hakimiyet kurmuşlardır.
Son olarak da Güney Türkistan hanlıkları sırayla, Hulum Hanlığı, Belh Hanlğı, Akça Hanlığı, Sarepul Hanlığı, Şibirgan Hanlığı, Andhoy Hanlığı ve Maimana Hanlığı hüküm sürmüşlerdir.
Afganistan’da Türklerin yoğunlukta olduğu ülkenin kuzey bölgeleri “Güney Türkistan” olarak bilinmektedir.
Ülke; Hazar Denizi’nden Kaşgar’a, Urallardan Hindikuş dağlarına kadar uzanan Uluğ Türkistan’ın doğal bir parçası görünümündedir.
Afganistan, kuzeyinde merkezi Mezar-ı Şerif (Belh) şehri olan Türkistan ve merkezi Kunduz şehri olan Katagan olmak üzere iki büyük bölgeye ayrılır.
Türkçe yayın yapan haber ekranları ifadesi, milli eksenden çok uzak olmalarıyla ilgili bir ifadedir.
Afganistan, Güney Türkistan olarak adlandırılan bir coğrafya. Eski çağlardan itibaren Afganistan Türk coğrafyası içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Günümüz Afganistan’ı ise emperyalist güçlerin hedefi halindedir. Afganistan Çin’in ‘yol kuşak’ projesinin ilk kapısı konumundadır. 21. Yüzyılın başında İngiliz etkisi altına giren ülkede iktidar Türk olmayan unsurların eline geçerken Türk varlığına karşı çeşitli engeller, kısıtlamalar ve yıpratma politikaları uygulanmaktadır.
Rusların Afganistan’ı işgal etmesi sonrası bölgeye giren ABD ve CIA, İslamcılık ideolojisi çerçevesinde Taliban isimli bir yapı oluşturmak suretiyle bölgeyi uzun süre istikrarsızlığa mahkum etmiştir. Taliban, günümüzde ABD ile barış görüşmeleri yaparken, eski efendisiyle hangi hesapların içerisinde olduğu meçhul değildir. Çin’in bölgeye ilgisi Batı için ciddi bir tehdidin başlangıcıdır.
Afganistan’ın demoğrafisi
Ömer Kul hocamın derlemelerinden yola çıkarak Afganistan’ı değerlendirelim.
Asya’nın kalbi, asırlar boyu birçok devlet ve imparatorlukların uğrak yeri olan Afganistan’da onlarca devlet kurulmuş ve yine onlarca medeniyet inşa edilmiştir.
Türklerin Afganistan’a olan ilgileri İskitler ve Asya Hunlar zamanında başlar. Büyük Hun İmparatorluğu ve Göktürkler zamanında Afganistan’a akınlar yapıldığı bilinmektedir. Afganistan’da kurulan ilk Türk Devletleri Kuşanlar ve Akhunlar (Eftalitler)’dir.
Bölgede kurulan Türk Devletlerinin birbirlerine devrettikleri kültür ve tarih mirasları sürekli devam edegelmiştir.
Göktürklerden sonra sırasıyla Türki Şahlar, Gazneliler, Selçuklular, Harzemşahlar, Timurlular, Safeviler, Şeybaniler, Babürler ve diğer Orta Asya hanlıkları Afganistan’ın tamamında veya bir kısmında hakimiyet kurmuşlardır.
Son olarak da Güney Türkistan hanlıkları sırayla, Hulum Hanlığı, Belh Hanlğı, Akça Hanlığı, Sarepul Hanlığı, Şibirgan Hanlığı, Andhoy Hanlığı ve Maimana Hanlığı hüküm sürmüşlerdir.
Afganistan’da Türklerin yoğunlukta olduğu ülkenin kuzey bölgeleri “Güney Türkistan” olarak bilinmektedir.
Ülke; Hazar Denizi’nden Kaşgar’a, Urallardan Hindikuş dağlarına kadar uzanan Uluğ Türkistan’ın doğal bir parçası görünümündedir.
Afganistan, kuzeyinde merkezi Mezar-ı Şerif (Belh) şehri olan Türkistan ve merkezi Kunduz şehri olan Katagan olmak üzere iki büyük bölgeye ayrılır.