Engin Hanım 40’lı yaşlarda üç çocuk annesiydi, cıvıl cıvıl neşelimi neşeli bir hanımdı.
Henüz yeni bir ev almış, heyecanla evini dekore ediyordu. Umutla bakıyordu hayata.
Yeni evini çok sevmişti, ‘bu evde çok mutlu olacağım’ diyordu birbirinden güzel iki kızına.
***
Birlikte hayal kuruyorlardı ama son anda bir şey oldu...
Ateşi çıktı, aşırı halsizleşti.
Hemen hastaneye koştu, test yapıldı. Saatler sonra negatif olduğunu öğrendi.
Demek ki ortalığın hastalığı deyip kaldığı yerden devam etti.
Bir iki gün sonra nevri dönen Engin Hanım, oturduğu yerden kalkamadı.
Test sonuçları negatif dese de gerçek pozitifti...
Nereden kaptı bilinmiyordu ama kendini negatif sandığı için insanlarla temas etmeye devam etmişti.
Apar topar hastaneye kaldırıldı.
Koronavirüs ciğerlerine inmiş ve nefes almıyordu.
Yaşam destek ünitesine bağlandı.
Çocukları henüz küçük olan Engin Hanım için artık çok geçti.
***
Osman Çaparoğlu, 56 yaşında 4 çocuk babasıydı.
Erzurum’da esnaf olan Osman Bey KOAH hastasıydı.
Oda Engin Hanım ve diğerleri gibi bir sabah aşırı halsizlik ve grip benzeri bir durumda uyandı. Soğuk algınlığı ilaçları kullandı.
Ama olmadı, bu illet sanki saat saat ilerliyordu. Aile fertlerinin ısrarı ile hastaneye giden Osman Bey, bir daha evine dönemedi...
Koronavirüs kapmıştı ve durumu hiç iyi değildi. Hemen müdahale edildi.
Yoğun oksijen verildi. Olmadı, önce beyni sonra bedeni terk etti Osman Bey’i.
***
Engin Hamın ile birbirlerini hiç tanımadılar ama aynı yoğun bakımda, aynı dakikalarda, aynı virüs nedeniyle hayatlarını kaybettiler.
İki eve kara haber geldi. Çocuklar annesiz, babasız kaldı. Eşler çaresizlik içinde kıvrandı.
Her gün binlerce insan hastanelerde şifa ararken, yüzlerce insan hayatını kaybediyor.
Hani şu ekranlarda günlük açıklanan tablolar var ya, yalnızca rakam olarak gördüğümüz ve gün geçtikçe kanıksadığımız. İşte onların her birinin farklı bir hikâyesi var.
Göz göre göre ölüyoruz ama biz hala bu işi yeteri kadar dikkate almıyoruz.
Henüz yeni bir ev almış, heyecanla evini dekore ediyordu. Umutla bakıyordu hayata.
Yeni evini çok sevmişti, ‘bu evde çok mutlu olacağım’ diyordu birbirinden güzel iki kızına.
***
Birlikte hayal kuruyorlardı ama son anda bir şey oldu...
Ateşi çıktı, aşırı halsizleşti.
Hemen hastaneye koştu, test yapıldı. Saatler sonra negatif olduğunu öğrendi.
Demek ki ortalığın hastalığı deyip kaldığı yerden devam etti.
Bir iki gün sonra nevri dönen Engin Hanım, oturduğu yerden kalkamadı.
Test sonuçları negatif dese de gerçek pozitifti...
Nereden kaptı bilinmiyordu ama kendini negatif sandığı için insanlarla temas etmeye devam etmişti.
Apar topar hastaneye kaldırıldı.
Koronavirüs ciğerlerine inmiş ve nefes almıyordu.
Yaşam destek ünitesine bağlandı.
Çocukları henüz küçük olan Engin Hanım için artık çok geçti.
***
Osman Çaparoğlu, 56 yaşında 4 çocuk babasıydı.
Erzurum’da esnaf olan Osman Bey KOAH hastasıydı.
Oda Engin Hanım ve diğerleri gibi bir sabah aşırı halsizlik ve grip benzeri bir durumda uyandı. Soğuk algınlığı ilaçları kullandı.
Ama olmadı, bu illet sanki saat saat ilerliyordu. Aile fertlerinin ısrarı ile hastaneye giden Osman Bey, bir daha evine dönemedi...
Koronavirüs kapmıştı ve durumu hiç iyi değildi. Hemen müdahale edildi.
Yoğun oksijen verildi. Olmadı, önce beyni sonra bedeni terk etti Osman Bey’i.
***
Engin Hamın ile birbirlerini hiç tanımadılar ama aynı yoğun bakımda, aynı dakikalarda, aynı virüs nedeniyle hayatlarını kaybettiler.
İki eve kara haber geldi. Çocuklar annesiz, babasız kaldı. Eşler çaresizlik içinde kıvrandı.
Her gün binlerce insan hastanelerde şifa ararken, yüzlerce insan hayatını kaybediyor.
Hani şu ekranlarda günlük açıklanan tablolar var ya, yalnızca rakam olarak gördüğümüz ve gün geçtikçe kanıksadığımız. İşte onların her birinin farklı bir hikâyesi var.
Göz göre göre ölüyoruz ama biz hala bu işi yeteri kadar dikkate almıyoruz.