Milli mücadele hareketinin dönümün noktalarından olan ve Gazi Mustafa Kemal Paşa liderliğinde Cumhuriyetin harcının karıldığı Erzurum Kongresi, ulusal egemenliğin koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilen ilk kongre olması ve Milli Mücadele’nin rotasının çizilmesi açısından önem taşıyor.
Ülkenin bağımsızlığa giden yolunun açıldığı Erzurum Kongresi’nde alınan tarihi kararlardan biri olan ‘Vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz’ şiarı 105’inci yıldönümünde kentte yeniden yankılandı. Bu kutlu gün çeşitli etkinliklerle doyasıya kutlandı. Törenlere Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve Kütahya Milletvekili Adil Biçer, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, İl Emniyet Müdürü Kadir Yırtar, Yakutiye Belediye Başkanı Mahmut Uçar, 9'uncu Kolordu ve Garnizon Komutan Vekili Tuğgeneral Mehmet Cihanoğlu, AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, MHP İl Başkanı Adem Yurdagül, kamu kurum ve kuruluş yöneticileri STK yöneticileri, gaziler ve vatandaşlar katıldı.
Sabah saatlerinde Havuzbaşı Atatürk Anıtı’na konulan çelenk sunum töreninin ardından Cumhuriyet Caddesi’nden Kongre Binası’na kortej yürüyüşü gerçekleştirildi. Protokol ve vatandaşlar ellerinde Türk bayraklarıyla yürüdü. Kongre Binası’nda sonlanan yürüyüşün ardından ise Erzurum Devlet Tiyatrosu oyuncularının hazırladığı Erzurum Kongresi’nin temsili canlandırılması sergilendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Erzurum Kongresi’nin yıldönümünü kutladığı mesajının okundu programda öte yandan mehteran ekibi konser verirken, bar ekibi de gösteri yaptı.
Burada konuşan AK Parti Kütahya Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Adil Biçer, “Bugün vatanımızın kurtuluş mücadelesinde bir dönüm noktası olan milli mücadelenin kilit taşı, Erzurum Kongresi’nin 105’inci yıldönümünde aranızda bulunmaktan büyük gurur duyuyorum. Erzurum Kongresi milletimizin bağımsızlık aşkının, birlik ve beraberlik ruhunun en güçlü şekilde tezahür ettiği bir dönüm noktasıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları burada bir araya gelerek ‘Vatan bir bütündür, bölünemez’ ilkesini tüm dünyaya haykırmış ve bağımsızlık meşalesini tutuşturmuşlardır. Erzurum Kongresi sadece bir toplantı değil aynı zamanda milletimizin kaderini değiştiren bağımsızlık ve özgürlüğe giden yolda atılan kararlı bir adımdır. İstiklal mücadelesinin hedeflerinin ve ilkelerinin tespitinde belirleyici bir rol oynamıştır. Milletimizin özgürlük yolundaki azim ve kararlılığını tüm dünyaya duyuran, cumhuriyete uzanan yolun temel taşlarından biri olmuştur. O günlerde Erzurum’da yakılan bağımsızlık ateşi, bugünlerde aynı heyecan ve kararlılıkla yüreklerimizde yanmaya devam etmektedir” dedi.
Zaferin ilk adımı, bağımsızlığın kapısı…
Erzurum Kongresi’nde sadece bölgenin değil aslında milletin kaderini tayin eden kararlar alındığını belirten Biçer, “Zaferin ilk adımı, bağımsızlığın kapısı olan Erzurum Kongresi kararları, Türk milletimizin azim ve kararlılığının bir örneğini teşkil etmektedir. Yüce Türk milletinin tarihi şeref sayfalarından biri olan bu kongreye Erzurum halkı büyük bir heyecan ve vatan aşkıyla destek vermiş ve hiçbir fedakârlıktan kaçınmamıştır. Bugün bizler atalarımızın bizlere emanet ettiği bu kutsal vatanı daha ileriye taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. Ülkemizin her bir karış toprağında bağımsızlık ve özgürlük meşalesini gururla taşımaya devam edeceğiz. Sizler milli mücadelenin kahraman evlatları olarak bu destanın yazılmasında büyük rol oynadınız. Bugün burada o kahramanların torunları olarak aynı ruh ve inançla bir araya gelmiş bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Aziz Erzurum halkının bu mutlu ve tarihi gününü kutluyorum” diye konuştu.
‘Erzurum Kongresi Cumhuriyet kokan tohumun adıdır’
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ise yaptığı konuşmada milli egemenlik duygularının gençlere aşılanmasının öneminden söz ederek, “Aziz milletimiz Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın etrafında kenetlenerek milli direnci başlattı. Bu millet ki mazisi şan ve şerefle dolu geçmişinden aldığı ilhamla her türlü işgal ve sömürüye karşı esarete, zulme ve zalime karşı duruş göstermesini bilmiş bir aziz millettir. Erzurum Kongresi ile yükselen ruh aslında necip milletimizin iman dolu göğsünde taşıdığı milli ruhun da ta kendisidir. Erzurum Kongresi bağımsızlık uğruna edilen kutlu bir yemindir. Erzurum Kongresi dalga dalga büyüyerek cennet vatanın her yerine ulaşan güçlü bir sestir. Erzurum Kongresi Anadolu topraklarında filizlenip kök salan ve buram buram Cumhuriyet kokan o tohumun adıdır. Erzurum Kongresi milletimizi Anadolu’dan silip atmak isteyen güçlere karşı duruşun adıdır. Erzurum Kongresi milli andımız, aziz milletimizin kararlılığıdır. Bu duyguları yeni yetişen gençlerimize de anlatacağız, öğreteceğiz. İnşallah aziz milletimizin varlığı kıyamete kadar sürecektir. Bugün bile hala emperyalist güçlerin emelleri ve gayelerinin değişmediğini hep beraber görüyoruz. Milletimizin istikbaline gem vurmak isteyen güçler çalışmalarına sinsice devam etmektedirler. Millet olarak uyanık olmak, hazırlıklı olmak zorundayız. Su uyur düşman uyumaz. Etrafımız bir ateş çemberi. Bugün ve bundan sonra da sesimiz ve sözümüzde tek olmayan devam etmeliyiz, devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye Cumhuriyetinin temeli bu kadim şehirde atılmıştır’
Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi de şunları söyledi; “Erzurum Kongresi’nin 105’inci yıldönümünde Gazi Mustafa Kemal Paşa başta olmak üzere istiklal ve istikbalimiz uğruna tarihin çeşitli dönemlerinde toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duran aziz şehitlerimizi ve her biri ayrı bir kahramanlık destanı yazan muhterem gazilerimizi minnet ve şükranla yad ediyorum. Her aşaması çok çetin mücadelelerle dolu olan ve şerefli mazisi ile binlerce yıldır olduğu gibi bugün de yolumuzu aydınlatan şanlı tarihimiz, göğsümüzü kabartan nice zaferlerle doludur. Etrafını çevreleyen ateş çemberinin zorluklarını kabul etmeyen aziz milletimiz, milli mücadeleyi başlatarak emperyalist devletlerin planını ve oyununu bozmuş ve tüm dünyaya Türk milletinin bağımsız ve hür iradesini bir kez daha duyurmuştur. 1071’de Anadolu’yu yurt edinen, 1453’te İstanbul’u fethederek sevgili peygamberimizin övgüsüne mazhar olan milletimiz, 1919’da girdiği kurtuluş mücadelesiyle yeniden dirilişin destanını yazmıştır. Bu destanın mukaddimesi de şu anda burada tarihi havasını teneffüs etmekten mutluluk duyduğumuz bu özel mekanda kaleme alınmış ve Türkiye Cumhuriyetinin temeli bu kadim şehirde atılmıştır. Erzurum düşerse Anadolu düşer diyen Sultan 2’nci Abdülhamit Han’ın ifadesinde olduğu gibi Erzurum serhat şehrimiz her türlü badireye karşı Anadolu’nun sarsılmaz kalesi olma vasfını yüzyıllardır ayakta tutmaktadır. 1919’da Rus işgalini yıkıntılarından ve Ermeni mezaliminden kurtulan ecdadımız olağanüstü gayreti ile karşı koymuştur. Direniş bilincinin pekişmesi için Mustafa Kemal Paşa önderliğinde istiklal mücadelesini başarıya ulaştıran iradenin ilk adımı bu topraklardan atılmıştır. Vatanın bölünmez bütünlüğü ile birlik ve beraberliğimizin en güçlü temsili olan Erzurum Kongresi, vatanımıza göz dikenlere razı olmayacağımızı tüm dünyaya haykırdığımız bir diriliş menkıbesi, ulusal egemenlik yolunda yakılmış bir ateşin ilk kıvılcımıdır.”
‘Milli şuur cumhuriyetimizin ikinci asrını aydınlatan bir rehber olacaktır’
105 yıl önce tarihi binadaki sıralarda alınan kararlarla her türlü işgal ve bölünme projesine karşı çıkıldığını kaydeden Vali Çiftçi, “Manda ve himaye tasarıları reddedilmiş, tam bağımsızlık vurgusu yapılmıştır. Kuvay-i Milliye’yi tek kuvvet olarak tanımak ve milli irade esastır şiarı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri Erzurum’da atılmıştır. Bağımsızlığımızın nişanesi şanlı bayrağımızın gölgesi altında her daim birlik ve dirlik içinde yaşayan, şanlı bir milletin evlatları olarak geleceğimizi daha müreffeh hale getirmenin en temel yolu sahip olduğumuz engin vatan sevgimizdir. Ülkemizi her alanda daha ileri taşımak için bu sevgiyle ve azimle çalışmaya devam etmeliyiz. Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır. Kongrenin ardından geçen bir asırda dünyanın en mümbit topraklarına sahip olan bizler güçlenmeye, gelişmeye gayret ettikçe dahili ve harici düşmanlarımız da bundan rahatsızlık duymaktadır. Ancak varlığımızı yok etmek isteyen her türlü şer odaklarının hainliklerine karşı kongre zamanında iman dolu milli şuur hamdolsun ki bizler için cumhuriyetimizin ikinci asrını aydınlatan bir rehber olacaktır” dedi.
Ali Kaya - Pusula Gazetesi
HABER MERKEZİ