Kul
Peygamber Efendimiz (asm), her konuda olduğu gibi kulluk ve ubudiyet konusunda da ümmetine örnek olmuş; peygamberliği onun bir beşer olduğu gerçeğini ortadan kaldırmadığı gibi, bir kulun yaratıcısına ibadet etmesi mükellefiyetinden de azade kılmamıştır.
Peygamber oluşundan dolayı hiçbir zaman ayrıcalıklı biriymişçesine tavır ve davranışlarda bulunmayan Efendimiz (asm),“Hıristiyanların Meryem oğlu İsa’yı övmede haddi aştıkları gibi, beni övmede siz de haddi aşmayın. Bilin ki ben sadece bir kulum. Benim hakkımda Allah’ın kulu ve elçisidir, deyin.” buyurarak kul olma bilincinde de bizlere güzel bir örneklik sergilemiştir.
Ashâb-ı Kiram’ın kendisine hürmeten kullandığı bazı ifadeleri düzelten Allah Resûlü (asm), bir defasında kendisini,“Ey kâinâtın en hayırlısı.” diye çağıran kişiye dönmüş ve
“O, İbrahim’di.” demiştir. Başka bir rivayette ise,“Beni Yunus b. Matta’ya üstün tutmayın. Peygamberler arasında tafdil (daha faziletli olduğunu söyleme) yapmayın. Beni, Mûsâ’dan daha hayırlı görmeyin. Ben şüpheye düşme hususunda İbrahim’e göre daha zayıfım. Yusuf’un kaldığı kadar hapiste kalsaydım kralın davetine hemen uyardım.”ifâdeleriyle kendisine aşırı ta’zimde bulunulmasını yasaklamıştır.
Saadet Asrından
Ka’b b. Mâlik (r.a.) şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.) üç parmağıyla yemek yerdi ve elini yalamadan silmezdi.
[Müslim 3/1605; Tirmizî Şemâil’de (70); Ebu Davud (4/186)]
Peygamber Efendimiz (asm), her konuda olduğu gibi kulluk ve ubudiyet konusunda da ümmetine örnek olmuş; peygamberliği onun bir beşer olduğu gerçeğini ortadan kaldırmadığı gibi, bir kulun yaratıcısına ibadet etmesi mükellefiyetinden de azade kılmamıştır.
Peygamber oluşundan dolayı hiçbir zaman ayrıcalıklı biriymişçesine tavır ve davranışlarda bulunmayan Efendimiz (asm),“Hıristiyanların Meryem oğlu İsa’yı övmede haddi aştıkları gibi, beni övmede siz de haddi aşmayın. Bilin ki ben sadece bir kulum. Benim hakkımda Allah’ın kulu ve elçisidir, deyin.” buyurarak kul olma bilincinde de bizlere güzel bir örneklik sergilemiştir.
Ashâb-ı Kiram’ın kendisine hürmeten kullandığı bazı ifadeleri düzelten Allah Resûlü (asm), bir defasında kendisini,“Ey kâinâtın en hayırlısı.” diye çağıran kişiye dönmüş ve
“O, İbrahim’di.” demiştir. Başka bir rivayette ise,“Beni Yunus b. Matta’ya üstün tutmayın. Peygamberler arasında tafdil (daha faziletli olduğunu söyleme) yapmayın. Beni, Mûsâ’dan daha hayırlı görmeyin. Ben şüpheye düşme hususunda İbrahim’e göre daha zayıfım. Yusuf’un kaldığı kadar hapiste kalsaydım kralın davetine hemen uyardım.”ifâdeleriyle kendisine aşırı ta’zimde bulunulmasını yasaklamıştır.
Saadet Asrından
Ka’b b. Mâlik (r.a.) şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.) üç parmağıyla yemek yerdi ve elini yalamadan silmezdi.
[Müslim 3/1605; Tirmizî Şemâil’de (70); Ebu Davud (4/186)]