Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın, pandemi sürecini en iyi yöneten ülke olduğumuzu söyledi. Dev ülkeler virüsle başa çıkamazken Türkiye bu ülkelere solunum cihazından tutun birçok sağlık ekipmanı desteğinde bulunduğunu hatırlatan Aydın, gündeme dair Pusula’nın sorularını yanıtladı.
Sevda Güneş/Pusula
Pusula Gazetesi Haber Merkezini ziyaret eden MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, Genel Koordinatör Sevda Güneş’e gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Pandemi süreci ile birlikte Türkiye’nin artık sınırları dışında bir siyaset izlediğini belirten Aydın, çarpıcı açıklamalar yaptı.
Türkiye’nin gerek sağlık alanında gerekse ekonomik tedbirler açısından son derece iyi bir politika izlediğinin altını çizen MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Aydın, dünya için dehşet günlerinin yaşandığı süreçte ülkenin hiçbir çarkının durmadığını ifade etti. Kamil Aydın’ın açıklamalarının satır başları şöyle:
Başarıyı görmemek için kör olmak lazım
Koranavirüs ile mücadelede dünyanın dev ülkelerinin ne hale geldiğini gördük. Maske dahi bulamadılar. Oysa Türkiye olayın en başından beri her türlü tedbiri zamanında aldı ve ciddi mağduriyetler yaşatmadı. Sağlık alanındaki başarıyı görmemek için kör olmak lazım. Sadece sağlıkta değil zamanında alınan ekonomik tedbirlerde öyle. Bakın bu süreçte Türkiye’de hiçbir şey durmadı. Solunum cihazı üretilip dünyanın dört bir yanına gönderildi. Maske ve sağlık ekipmanları da öyle. Ordumuz içte ve dışta teröre bir saniye göz açtırmadı. Tüm bunları yapan devlete dil uzatmak nankörlük olur. Türk devletinin gücü bir kez daha ortadır.
Fizan’da Türk’ün ne işi var?
Ülke olarak bizim Suriye’de, Libya’da ve Akdeniz sınırlarında ne işimiz var dememiz tarihi hata olur. Libya meselesinin bir çok başlığı var.
Dünya’nın şuanda güvenlik ve savunma stratejileri müthiş değişiyor. Artık evde kalarak, CHP’nin yani İttifak grubunun iddia ettiği gibi bir stratejik anlayış yok. Herkes özellikle evinin, sınırlarının dışında bir savunma anlayışı peşinde. Mesela Almanya Rusya’yla kuzey enerji akım anlaşması yapıyor. Diyor ki benim stratejim buradan başla kuzey denizinden taşıyacak. Amerika Irak’tan başlatıyor, arasında 10 bin kilometre mesafe olmasına rağmen. Rusya’nın sıcak denizlere inme hayali hala bitmedi. Yunanistan, hala kıta sahanlığı konusunda bize kazık atmaya çalışıyor. Herkes hamle yaparken, herkes kafasına göre bir savunma sınırı oluştururken, Türkiye’nin güney sınırları içine çekilmesi, savunmada kalması, ülkenin en kısa zamanda mahvına neden olur. Allah korusun. Bekle gör taktiğiyle, bana değmeyen bin yaşasın taktiğiyle hiçbir şey yapamayız.
Akdeniz bizim mavi vatanımız.
Kıyı şeridi olarak Akdeniz’de en uzun şeridi olan ülke 1.8 km ile Türkiye. Yani güvenlik açısından en çok bizim konuşmamız lazım. Yunanistan; Mısır’la, Kıbrıs Rum kesimiyle, İsrail’le ikili anlaşma yapıyor. Biz bugüne kadar bunu ihmal etmişiz. Sayın Cumhurbaşkanımızda bunu itiraf etti, “ Gereken hamleleri yapamadık” dedi. Bizi denizde boğacaklar, hamle yapalım. Stratejik nedeni bu. Biz Akdeniz’de Libya’yla konuştuk anlaştık. Kıta sahanları yetki anlaşması yaptık. Hemen peşine de askeri donanım, teçhizat, eğitim bağlamlı bir anlaşma yaptık. Kıyameti kopardılar, ‘oraya asker gidecek, ölecek, fizanda Türk’ün ne işi var orası bataklık’ diye. Hatırlarsınız Afrin ve Barış pınarı için de aynı şeyi söylediler. Allaha şükür ülke içinde bombalar patlamıyor, canlı bomba yok. Mağaradan kimse çıkıp yol kesip kamyon yakamıyor. Yaktığı yerde tepesine yıkıyoruz.
Libya’da soydaşlarımız var
Libya Merkezi Mutabakat Elsarrac Hükümeti BM’nin tanıdığı resmi ve legal bir yapı. Hafter dediğimiz yapı ise oradaki batı tarafından Rusya ağırlıklı Fransa ağırlıklı sağdan soldan Mısır, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan takviye ediyor. Gaz veriyorlar, para veriyorlar, uçak veriyorlar. Coğrafi ve stratejik olarak nedenim geçerli güvenlik tedbiri alıyorum. Tarihi geçmişimiz var bizim. Mustafa Kemal 1911 de Libya’ya milis olarak gitti. Onları İtalyanlara karşı örgütledi, direnin dedi.
Soydaşlarımız var, Kuloğulları koloğlu oldu. Önce soydaşlarımız var, coğrafi nedenlerim var, ekonomik nedenlerim var. Enerji en büyük ihtiyacım, dışa bağımlı olmayacağım. Biz petrolü İran’dan ve Rusya’dan alıyoruz. Bizim bir alternatif üretmemiz lazım. Bizim Doğu Akdeniz de sondaj yapmamızın da bir nedeni o. İlk hamleyi öyle yaptık, ikinci hamleyi de. Libya’yla deniz kıtası sahanlığı anlaşması yaptık ki ortak alnımızda yani bizden bir diyagonal bir hat çizin. Libya’ya kadarki o deniz hattında ortak her şey yapabiliriz. Onların donanım, teçhizatı ve modernizasyonu yok, bizim var. Ortak arayacağız, bulana ortak olacağız. Kaddafi sonrası dağılan yok olan Libya’da benim çok iddialı olduğum sektörler; inşaat, telekomünikasyon, havaalanı, hastane bütün altyapı bağlamında çok güçlü.
Türkiye Libya’yı yeniden inşa edecek
Elsarrac’ın en son Cumhurbaşkanıyla yaptığı konuşmada söylediği cümle “Libya’yı Türkiye yeniden inşa edecek.” Biz ekonomik olarak da, içerde kalkınma kalemleriyle ekonomimizi geliştiremeyiz. İletişim teknolojisinde Nokia, Huawei gibi ileride değiliz. Bizim bir hamle yapmamız lazım. İddialı olduğumuz hamlelerde de Libya bizim için bir Pazar. 80-90 yıllarda öyleydi, Libya’da bizim binlerce insanımız çalışıyordu. Ekonomik açıdan bizim lehimize. Çok doğru mesafe kat ettik, şuanda Libya’da biz öndeyiz. Biz Libya’ya BM kararıyla hukuki yönden sahip çıkıyoruz. Kardeşimiz, dindaşımız, ortak anlaşmalarımız var. Coğrafi, tarihi geçmişimiz var. Ekonomik olarak da yararımıza. Bütün bunları bir araya getirdiğin zaman benim orda olmam şart.
Ben bunu yaparken neden iftira atıyorsunuz, “Fizan’da öldük, bittik, yok olduk.” Aynı şeyi Afrin’de de dediniz. Afrin şimdi güllük gülistanlık, hiçbir sızma yok. Libya da şuanda İHA ve SİHA’larla, askeri donanım teçhizatıyla, eğitimle, lojistik destek veriyoruz. Benim askerim çatışmıyor. Allahtan korksunlar. Buna rağmen Rus’un getirdiği Wagner çekiliyor bizim SİHA’lar mücadelede. Havaya hakim olan karayı da kontrol ediyor.
Mağaradan çıkamıyorlar
Terörle mücadelede de öyle. Kandili bombalıyoruz, mağaralardan çıkamıyorlar. Tespit ediyoruz, İHA bomba bırakıyor. Eğer mesafe uzaksa f16’yı çağırıyoruz. Askerimizi göndermeden, şehitler vermeden hallediyoruz. Artık Türkiye çok kararlı, terörü yerinde yok ediyoruz.
Sevda Güneş/Pusula
Pusula Gazetesi Haber Merkezini ziyaret eden MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, Genel Koordinatör Sevda Güneş’e gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Pandemi süreci ile birlikte Türkiye’nin artık sınırları dışında bir siyaset izlediğini belirten Aydın, çarpıcı açıklamalar yaptı.
Türkiye’nin gerek sağlık alanında gerekse ekonomik tedbirler açısından son derece iyi bir politika izlediğinin altını çizen MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Aydın, dünya için dehşet günlerinin yaşandığı süreçte ülkenin hiçbir çarkının durmadığını ifade etti. Kamil Aydın’ın açıklamalarının satır başları şöyle:
Başarıyı görmemek için kör olmak lazım
Koranavirüs ile mücadelede dünyanın dev ülkelerinin ne hale geldiğini gördük. Maske dahi bulamadılar. Oysa Türkiye olayın en başından beri her türlü tedbiri zamanında aldı ve ciddi mağduriyetler yaşatmadı. Sağlık alanındaki başarıyı görmemek için kör olmak lazım. Sadece sağlıkta değil zamanında alınan ekonomik tedbirlerde öyle. Bakın bu süreçte Türkiye’de hiçbir şey durmadı. Solunum cihazı üretilip dünyanın dört bir yanına gönderildi. Maske ve sağlık ekipmanları da öyle. Ordumuz içte ve dışta teröre bir saniye göz açtırmadı. Tüm bunları yapan devlete dil uzatmak nankörlük olur. Türk devletinin gücü bir kez daha ortadır.
Fizan’da Türk’ün ne işi var?
Ülke olarak bizim Suriye’de, Libya’da ve Akdeniz sınırlarında ne işimiz var dememiz tarihi hata olur. Libya meselesinin bir çok başlığı var.
Dünya’nın şuanda güvenlik ve savunma stratejileri müthiş değişiyor. Artık evde kalarak, CHP’nin yani İttifak grubunun iddia ettiği gibi bir stratejik anlayış yok. Herkes özellikle evinin, sınırlarının dışında bir savunma anlayışı peşinde. Mesela Almanya Rusya’yla kuzey enerji akım anlaşması yapıyor. Diyor ki benim stratejim buradan başla kuzey denizinden taşıyacak. Amerika Irak’tan başlatıyor, arasında 10 bin kilometre mesafe olmasına rağmen. Rusya’nın sıcak denizlere inme hayali hala bitmedi. Yunanistan, hala kıta sahanlığı konusunda bize kazık atmaya çalışıyor. Herkes hamle yaparken, herkes kafasına göre bir savunma sınırı oluştururken, Türkiye’nin güney sınırları içine çekilmesi, savunmada kalması, ülkenin en kısa zamanda mahvına neden olur. Allah korusun. Bekle gör taktiğiyle, bana değmeyen bin yaşasın taktiğiyle hiçbir şey yapamayız.
Akdeniz bizim mavi vatanımız.
Kıyı şeridi olarak Akdeniz’de en uzun şeridi olan ülke 1.8 km ile Türkiye. Yani güvenlik açısından en çok bizim konuşmamız lazım. Yunanistan; Mısır’la, Kıbrıs Rum kesimiyle, İsrail’le ikili anlaşma yapıyor. Biz bugüne kadar bunu ihmal etmişiz. Sayın Cumhurbaşkanımızda bunu itiraf etti, “ Gereken hamleleri yapamadık” dedi. Bizi denizde boğacaklar, hamle yapalım. Stratejik nedeni bu. Biz Akdeniz’de Libya’yla konuştuk anlaştık. Kıta sahanları yetki anlaşması yaptık. Hemen peşine de askeri donanım, teçhizat, eğitim bağlamlı bir anlaşma yaptık. Kıyameti kopardılar, ‘oraya asker gidecek, ölecek, fizanda Türk’ün ne işi var orası bataklık’ diye. Hatırlarsınız Afrin ve Barış pınarı için de aynı şeyi söylediler. Allaha şükür ülke içinde bombalar patlamıyor, canlı bomba yok. Mağaradan kimse çıkıp yol kesip kamyon yakamıyor. Yaktığı yerde tepesine yıkıyoruz.
Libya’da soydaşlarımız var
Libya Merkezi Mutabakat Elsarrac Hükümeti BM’nin tanıdığı resmi ve legal bir yapı. Hafter dediğimiz yapı ise oradaki batı tarafından Rusya ağırlıklı Fransa ağırlıklı sağdan soldan Mısır, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan takviye ediyor. Gaz veriyorlar, para veriyorlar, uçak veriyorlar. Coğrafi ve stratejik olarak nedenim geçerli güvenlik tedbiri alıyorum. Tarihi geçmişimiz var bizim. Mustafa Kemal 1911 de Libya’ya milis olarak gitti. Onları İtalyanlara karşı örgütledi, direnin dedi.
Soydaşlarımız var, Kuloğulları koloğlu oldu. Önce soydaşlarımız var, coğrafi nedenlerim var, ekonomik nedenlerim var. Enerji en büyük ihtiyacım, dışa bağımlı olmayacağım. Biz petrolü İran’dan ve Rusya’dan alıyoruz. Bizim bir alternatif üretmemiz lazım. Bizim Doğu Akdeniz de sondaj yapmamızın da bir nedeni o. İlk hamleyi öyle yaptık, ikinci hamleyi de. Libya’yla deniz kıtası sahanlığı anlaşması yaptık ki ortak alnımızda yani bizden bir diyagonal bir hat çizin. Libya’ya kadarki o deniz hattında ortak her şey yapabiliriz. Onların donanım, teçhizatı ve modernizasyonu yok, bizim var. Ortak arayacağız, bulana ortak olacağız. Kaddafi sonrası dağılan yok olan Libya’da benim çok iddialı olduğum sektörler; inşaat, telekomünikasyon, havaalanı, hastane bütün altyapı bağlamında çok güçlü.
Türkiye Libya’yı yeniden inşa edecek
Elsarrac’ın en son Cumhurbaşkanıyla yaptığı konuşmada söylediği cümle “Libya’yı Türkiye yeniden inşa edecek.” Biz ekonomik olarak da, içerde kalkınma kalemleriyle ekonomimizi geliştiremeyiz. İletişim teknolojisinde Nokia, Huawei gibi ileride değiliz. Bizim bir hamle yapmamız lazım. İddialı olduğumuz hamlelerde de Libya bizim için bir Pazar. 80-90 yıllarda öyleydi, Libya’da bizim binlerce insanımız çalışıyordu. Ekonomik açıdan bizim lehimize. Çok doğru mesafe kat ettik, şuanda Libya’da biz öndeyiz. Biz Libya’ya BM kararıyla hukuki yönden sahip çıkıyoruz. Kardeşimiz, dindaşımız, ortak anlaşmalarımız var. Coğrafi, tarihi geçmişimiz var. Ekonomik olarak da yararımıza. Bütün bunları bir araya getirdiğin zaman benim orda olmam şart.
Ben bunu yaparken neden iftira atıyorsunuz, “Fizan’da öldük, bittik, yok olduk.” Aynı şeyi Afrin’de de dediniz. Afrin şimdi güllük gülistanlık, hiçbir sızma yok. Libya da şuanda İHA ve SİHA’larla, askeri donanım teçhizatıyla, eğitimle, lojistik destek veriyoruz. Benim askerim çatışmıyor. Allahtan korksunlar. Buna rağmen Rus’un getirdiği Wagner çekiliyor bizim SİHA’lar mücadelede. Havaya hakim olan karayı da kontrol ediyor.
Mağaradan çıkamıyorlar
Terörle mücadelede de öyle. Kandili bombalıyoruz, mağaralardan çıkamıyorlar. Tespit ediyoruz, İHA bomba bırakıyor. Eğer mesafe uzaksa f16’yı çağırıyoruz. Askerimizi göndermeden, şehitler vermeden hallediyoruz. Artık Türkiye çok kararlı, terörü yerinde yok ediyoruz.