Oraya o evler olmamış!
Emekli gazeteci büyüğüm Talat Uzunyaylalı’nın boş durmayıp sosyal medyadan yaptığı paylaşımları büyük bir dikkatle izler, beğendiğimi beğenir, beğenmediklerimi de bakar geçerim. Yorum olmaz bende. Yorum yapacaksam bunu köşemde yapmayı tercih ederim hep. O yüzden bu tür platformlarda lehte, alehte yorum yapmam, yapmayı sevmem. Geçtiğimiz gün Dağ mahallesinde yapımı gerçekleşen TOKİ evleri ile ilgili yaptığı paylaşımdaki ifadelerini beğenmedim, beğenmediğim gibi de doğru bulmadım. Erzurum kalesi civarından çektiği dağ mahallesindeki TOKİ konutlarının çok yakıştığını söyleyen Talat ağabeyiye itirazım var. İtirazım da şu. TOKİ, gerçekten çok faydalı ve de geç kalınmış bir kurumdur. Yaptığı hizmetleri unutmak mümkün olmadığı gibi, iz de bırakan özel bir kurum olarak hafızalarda yeralmıştır. Artık hangi iktidar gelirse gelsin devam etmesi gereken bir kurum. Şehrimizin de bir çok yerinde eseri bulunan TOKİ’nin dağ mahallesindeki o devasa bloklar hiç olmamış. Tamam, kentsel dönüşüme giren arsaların sahipleri yararlanacak o konutlardan ama bir defa estetik diye bir şey yok. 500 konut yapılmış, 500 konut daha yapılacaktı ama Allah’tan vazgeçilmiş, bu bilgiyi de vereyim istiyorum. Hak sahiplerine başka bir alanda konut yapmalı TOKİ. Dağ mahallesine tek veya ikişer katlı villalar süper yakışırdı. Şehrin o bölgesi daha da kıymet arzederdi. Kaldı ki daha önce de burada kentsel dönüşüm olması halinde villa yapılacağı söylenirdi. O açıdan o görüntü bana çok kötü geldi ve şehrin hakim tepelerinden olan bu bölgede yüksek binalar olmamış, nokta. Bu benim son kararımdır.
--
Palandöken’in yeni kaymakamı gelmiş, başlamış bile..
Bir de giderken
görürüz sanırım!
Daha önce de yazdım, yine yazıyorum. Ben yıllardır bu şehirde hem de sahada gazetecilik yapıyorum, gerek Yakutiye ve gerekse Palandöken’de bugüne kadar kim kaymakamlık yapmışsa gelsin parmağını gözüme batırsın tanımam. Acı ama hakikat. Sevgili kaymakamlarımız ne yazık ki yıllardır bir gelirken bir de giderken haber oluyorlar bu şehirde. Şehir hayatına bir dokunuşları olmuyor, silik oluyorlar ki geldikleri gibi gidiyorlar, isimlerini ve de cisimlerini o yüzden aklımızda tutamıyoruz. Bugüne kadar bu iki ilçemizde Palandöken’in ilk kurucu kaymakamı Şenol Esmer’in dışında kim gelmiş, kim gitmiş en azından ben bilmiyorum, bilenlere de aşk olsun. Milletvekili İbrahim Aydemir’in Palandöken kaymakamlığına getirilen Uğur Tutkan beyi ziyaretini paylaştığı Facebook’da fotoğraflarını gördüm de hatırladım yeniden. Kusura bakmasın ama Uğur Tutkan kaymakamımızı da sanırım bir de giderken görecek, duyacağız. Aynı şey Yakutiye ilçe kaymakamımız için de geçerli. Mevcut görevde olan kaymakam yeni mi geldi, eski mi, bu bölgenin sakini olmama rağmen bilmiyorum. Hele adını hiç sormayın, bilmiyorum. Tıpkı diğerlerinin ismini, cismini bilmediğim gibi. Bu arada yeni Palandöken kaymakamımıza da soramadan geçemeyeceğim. Sizin bölgeniz Palandöken ama Yakutiye sınırları içerisinde oturuyorsunuz. Palandöken’de bir kaymakamlık binası yaptırılsın, orada oturayım diye düşünür müsünüz? Yoksa burası iyi, ne gerek var mı diyeceksiniz. Tıpkı diğer kaymakamlarımız gibi..
---
Tek tabanca olma Fuat ağabey..
Cazgır yetiştir,
namın yürüsün!
Ata sporu güreşin olmazsa olmazlarından biri de cazgırdır.
Güreş terminolojisinde cazgır; güreşten iyi anlayan, oyunların sonuçlarını önceden tahmin edebilen, pehlivanların özelliklerini, yaptıkları oyunları, daha önce aldıkları başarıları bilen ve dua okuma kabiliyetine sahip görgülü kimseye denir.
Yağlı, karakucak ve de Özellikle yağlı ve karakucak güreşlerinde pehlivanlar kadar o organizasyonun başaktörlerindendir.
Cazgır, sesi her ne kadar gür ise de pehlivanları tanıması, bütün güreş oyunlarını bilmesi gibi özelliği olan yaşlı kişilerden seçilir.
Hatta cazgırlar, şairlik özelliği taşıyorsa, sözleriyle seyredenlere heyecan salarlar.
Sırf cazgır izlemek için güreşlere gidenler vardır.
Bir nevi sunuculardır da onlar.
300’e yakın tanınmış cazgırın olduğu Türkiye’de bu cazgırlardan biri de Erzurumludur.
Fuat Özbay, bu işin hakkını veren usta bir cazgırdır.
Bölgede nerede bir yarış olsa, davetli olarak çağrılanlardan biri de illa ki o’dur.
En son geçtiğimiz günlerde Tortum’da yapılan tarihi karakucak güreşlerinde sahne aldı.
Yine başarılı bir sunuma imza attı ve çekişmeli geçen güreşlerde iz bırakanlardan oldu.
Sempatikliğiyle de özel izleyicileri de olan Fuat Özbay’ın bir eksiği var, o da sahasında tek olması.
Yedeğinin olmaması, herhangi birini yetiştirmiyor olması.
Eğer güreşe yıllarını veren ve bu uğurda büyük fedakarlıklar eden Özbay yerine yenilerini yetiştirmezse sadece adı kalır.
Namı yürümez ama!
--
Raif Azak’ın iş dünyasını değil, artık iç dünyasını da biliyoruz..
‘90’ kere maşallah!
Raif Azak, Erzurum’da iş dünyasında tanınan bir isimdir.
Toptan ve perakende tekstil sektöründe önde gelen Azak şirketinin sahibi olan Raif Azak, başarılı bir esnaf olmasının yanında hayırseverliği ile de tanınıyor.
İsmini taşıyan Şükrüpaşa semtindeki İmam Hatip Lisesi’ni yaptırarak Milli Eğitim’e bağışlamıştır.
Sabah dükkanını açan, akşam da kapatan, disiplinli bu işinsanımız 90 yaşında olmasına rağmen boş durmamış, bir kitap yazmıştır.
90 yıllık ömrü hayatında hem dini hem de ilmi bilgilerinin yeraldığı bir kitaba imza atmıştır.
‘’Hayat pınarımdan katreler’’ adını taşıyan kitap, Raif Azak’ın iç dünyasını anlatırken, bu kitapla okuyucularını koca bir ummanın katrelerinde yüzmeye ve derin bir alemi keşfetmeye davet etmektedir.
İş dünyasından yeterince tanıdığımız Raif Azak’ın bir de iç dünyasını yakından tanımaya çalışıyoruz bu kitapla..
Hacimce küçük ama muhtevaca büyük olan bu kitap ile Raif Azak bir kere daha Raif Azak olmuştur.
Kitap, günlük olarak el yazıları ile hazırladığı metinlerden oluşmuş.
Oğlu Mehmet Azak gösterdi, el yazılarını da ayrıca beğendiğimi söylemeliyim.
Ben 105 sahifelik cep kitabını bir solukluk ettim, size de tavsiye ederim.
90 yaşındaki bir esnafın yazdıkları sanırım size de iyi gelir size de..
Ömrü bereketli, okuru bol olsun..
--
MSB tamam dedi, 330 bin metre kare daha Asri mezarlığa dahil edildi..
Ölmüşlerinize rahmet..
Hala kızı Sevim ablanın vefat eden eşi Nihat Kars’ı defnederken gördüm Asri Mezarlık’ın devasa yeni mezar alanını..
Büyükşehir Belediyesi, kaşla göz arasında Milli Savunma Bakanlığı ile anlaşma sağlamış ve mevcut Asri mezarlıktaki alanı büyütmüş.
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı’dan telefonla aldım bilgiyi.
Anlaşma gereği 109’ncu Topçu Alayına ait bazı bina ve araziyi boşaltmış, mezarlığa dahil etmiş.
Dile kolay.
İlave edilen alan tam tamına 330 bin metre karelik bir alan.
Abdurrahmangazi türbesine yaklaşılarak, koca bir alanın daha Asri mezarlığa tahsisi ile son yıllarda Büyükşehir’in böylelikle mezarlıklar ile ilgili taktir toplayan hizmetlerine bir halka daha eklenmiş.
Herşeyden önce bu yeni alanın çevre düzeni de gerçekleşmiş, mezar yerleri ile yürüme yolları da inşa edilmiş.
Zaten ihtiyaç da vardı ve Asri Mezarlık tamamen boşalmıştı.
Belki sizler biliyordunuz ama ben ilk defa rastladım.
Kimileri bunu ‘ölü bir yatırım’ olarak görebilir ama bu yatırım kıymetli bir yatırımdır kesinlikle.
Yapan, edenin ölmüşlerine rahmet, Allah razı olsun, bin tebrik, milyon alkış..
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Sözünü tartmadan söyleyen, aldığı cevaptan incinmesin! (Mevlana)
DUVARIN DİLİ : Gitmem diyenden öğrendik yalnız kalmayı!
Emekli gazeteci büyüğüm Talat Uzunyaylalı’nın boş durmayıp sosyal medyadan yaptığı paylaşımları büyük bir dikkatle izler, beğendiğimi beğenir, beğenmediklerimi de bakar geçerim. Yorum olmaz bende. Yorum yapacaksam bunu köşemde yapmayı tercih ederim hep. O yüzden bu tür platformlarda lehte, alehte yorum yapmam, yapmayı sevmem. Geçtiğimiz gün Dağ mahallesinde yapımı gerçekleşen TOKİ evleri ile ilgili yaptığı paylaşımdaki ifadelerini beğenmedim, beğenmediğim gibi de doğru bulmadım. Erzurum kalesi civarından çektiği dağ mahallesindeki TOKİ konutlarının çok yakıştığını söyleyen Talat ağabeyiye itirazım var. İtirazım da şu. TOKİ, gerçekten çok faydalı ve de geç kalınmış bir kurumdur. Yaptığı hizmetleri unutmak mümkün olmadığı gibi, iz de bırakan özel bir kurum olarak hafızalarda yeralmıştır. Artık hangi iktidar gelirse gelsin devam etmesi gereken bir kurum. Şehrimizin de bir çok yerinde eseri bulunan TOKİ’nin dağ mahallesindeki o devasa bloklar hiç olmamış. Tamam, kentsel dönüşüme giren arsaların sahipleri yararlanacak o konutlardan ama bir defa estetik diye bir şey yok. 500 konut yapılmış, 500 konut daha yapılacaktı ama Allah’tan vazgeçilmiş, bu bilgiyi de vereyim istiyorum. Hak sahiplerine başka bir alanda konut yapmalı TOKİ. Dağ mahallesine tek veya ikişer katlı villalar süper yakışırdı. Şehrin o bölgesi daha da kıymet arzederdi. Kaldı ki daha önce de burada kentsel dönüşüm olması halinde villa yapılacağı söylenirdi. O açıdan o görüntü bana çok kötü geldi ve şehrin hakim tepelerinden olan bu bölgede yüksek binalar olmamış, nokta. Bu benim son kararımdır.
--
Palandöken’in yeni kaymakamı gelmiş, başlamış bile..
Bir de giderken
görürüz sanırım!
Daha önce de yazdım, yine yazıyorum. Ben yıllardır bu şehirde hem de sahada gazetecilik yapıyorum, gerek Yakutiye ve gerekse Palandöken’de bugüne kadar kim kaymakamlık yapmışsa gelsin parmağını gözüme batırsın tanımam. Acı ama hakikat. Sevgili kaymakamlarımız ne yazık ki yıllardır bir gelirken bir de giderken haber oluyorlar bu şehirde. Şehir hayatına bir dokunuşları olmuyor, silik oluyorlar ki geldikleri gibi gidiyorlar, isimlerini ve de cisimlerini o yüzden aklımızda tutamıyoruz. Bugüne kadar bu iki ilçemizde Palandöken’in ilk kurucu kaymakamı Şenol Esmer’in dışında kim gelmiş, kim gitmiş en azından ben bilmiyorum, bilenlere de aşk olsun. Milletvekili İbrahim Aydemir’in Palandöken kaymakamlığına getirilen Uğur Tutkan beyi ziyaretini paylaştığı Facebook’da fotoğraflarını gördüm de hatırladım yeniden. Kusura bakmasın ama Uğur Tutkan kaymakamımızı da sanırım bir de giderken görecek, duyacağız. Aynı şey Yakutiye ilçe kaymakamımız için de geçerli. Mevcut görevde olan kaymakam yeni mi geldi, eski mi, bu bölgenin sakini olmama rağmen bilmiyorum. Hele adını hiç sormayın, bilmiyorum. Tıpkı diğerlerinin ismini, cismini bilmediğim gibi. Bu arada yeni Palandöken kaymakamımıza da soramadan geçemeyeceğim. Sizin bölgeniz Palandöken ama Yakutiye sınırları içerisinde oturuyorsunuz. Palandöken’de bir kaymakamlık binası yaptırılsın, orada oturayım diye düşünür müsünüz? Yoksa burası iyi, ne gerek var mı diyeceksiniz. Tıpkı diğer kaymakamlarımız gibi..
---
Tek tabanca olma Fuat ağabey..
Cazgır yetiştir,
namın yürüsün!
Ata sporu güreşin olmazsa olmazlarından biri de cazgırdır.
Güreş terminolojisinde cazgır; güreşten iyi anlayan, oyunların sonuçlarını önceden tahmin edebilen, pehlivanların özelliklerini, yaptıkları oyunları, daha önce aldıkları başarıları bilen ve dua okuma kabiliyetine sahip görgülü kimseye denir.
Yağlı, karakucak ve de Özellikle yağlı ve karakucak güreşlerinde pehlivanlar kadar o organizasyonun başaktörlerindendir.
Cazgır, sesi her ne kadar gür ise de pehlivanları tanıması, bütün güreş oyunlarını bilmesi gibi özelliği olan yaşlı kişilerden seçilir.
Hatta cazgırlar, şairlik özelliği taşıyorsa, sözleriyle seyredenlere heyecan salarlar.
Sırf cazgır izlemek için güreşlere gidenler vardır.
Bir nevi sunuculardır da onlar.
300’e yakın tanınmış cazgırın olduğu Türkiye’de bu cazgırlardan biri de Erzurumludur.
Fuat Özbay, bu işin hakkını veren usta bir cazgırdır.
Bölgede nerede bir yarış olsa, davetli olarak çağrılanlardan biri de illa ki o’dur.
En son geçtiğimiz günlerde Tortum’da yapılan tarihi karakucak güreşlerinde sahne aldı.
Yine başarılı bir sunuma imza attı ve çekişmeli geçen güreşlerde iz bırakanlardan oldu.
Sempatikliğiyle de özel izleyicileri de olan Fuat Özbay’ın bir eksiği var, o da sahasında tek olması.
Yedeğinin olmaması, herhangi birini yetiştirmiyor olması.
Eğer güreşe yıllarını veren ve bu uğurda büyük fedakarlıklar eden Özbay yerine yenilerini yetiştirmezse sadece adı kalır.
Namı yürümez ama!
--
Raif Azak’ın iş dünyasını değil, artık iç dünyasını da biliyoruz..
‘90’ kere maşallah!
Raif Azak, Erzurum’da iş dünyasında tanınan bir isimdir.
Toptan ve perakende tekstil sektöründe önde gelen Azak şirketinin sahibi olan Raif Azak, başarılı bir esnaf olmasının yanında hayırseverliği ile de tanınıyor.
İsmini taşıyan Şükrüpaşa semtindeki İmam Hatip Lisesi’ni yaptırarak Milli Eğitim’e bağışlamıştır.
Sabah dükkanını açan, akşam da kapatan, disiplinli bu işinsanımız 90 yaşında olmasına rağmen boş durmamış, bir kitap yazmıştır.
90 yıllık ömrü hayatında hem dini hem de ilmi bilgilerinin yeraldığı bir kitaba imza atmıştır.
‘’Hayat pınarımdan katreler’’ adını taşıyan kitap, Raif Azak’ın iç dünyasını anlatırken, bu kitapla okuyucularını koca bir ummanın katrelerinde yüzmeye ve derin bir alemi keşfetmeye davet etmektedir.
İş dünyasından yeterince tanıdığımız Raif Azak’ın bir de iç dünyasını yakından tanımaya çalışıyoruz bu kitapla..
Hacimce küçük ama muhtevaca büyük olan bu kitap ile Raif Azak bir kere daha Raif Azak olmuştur.
Kitap, günlük olarak el yazıları ile hazırladığı metinlerden oluşmuş.
Oğlu Mehmet Azak gösterdi, el yazılarını da ayrıca beğendiğimi söylemeliyim.
Ben 105 sahifelik cep kitabını bir solukluk ettim, size de tavsiye ederim.
90 yaşındaki bir esnafın yazdıkları sanırım size de iyi gelir size de..
Ömrü bereketli, okuru bol olsun..
--
MSB tamam dedi, 330 bin metre kare daha Asri mezarlığa dahil edildi..
Ölmüşlerinize rahmet..
Hala kızı Sevim ablanın vefat eden eşi Nihat Kars’ı defnederken gördüm Asri Mezarlık’ın devasa yeni mezar alanını..
Büyükşehir Belediyesi, kaşla göz arasında Milli Savunma Bakanlığı ile anlaşma sağlamış ve mevcut Asri mezarlıktaki alanı büyütmüş.
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı’dan telefonla aldım bilgiyi.
Anlaşma gereği 109’ncu Topçu Alayına ait bazı bina ve araziyi boşaltmış, mezarlığa dahil etmiş.
Dile kolay.
İlave edilen alan tam tamına 330 bin metre karelik bir alan.
Abdurrahmangazi türbesine yaklaşılarak, koca bir alanın daha Asri mezarlığa tahsisi ile son yıllarda Büyükşehir’in böylelikle mezarlıklar ile ilgili taktir toplayan hizmetlerine bir halka daha eklenmiş.
Herşeyden önce bu yeni alanın çevre düzeni de gerçekleşmiş, mezar yerleri ile yürüme yolları da inşa edilmiş.
Zaten ihtiyaç da vardı ve Asri Mezarlık tamamen boşalmıştı.
Belki sizler biliyordunuz ama ben ilk defa rastladım.
Kimileri bunu ‘ölü bir yatırım’ olarak görebilir ama bu yatırım kıymetli bir yatırımdır kesinlikle.
Yapan, edenin ölmüşlerine rahmet, Allah razı olsun, bin tebrik, milyon alkış..
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Sözünü tartmadan söyleyen, aldığı cevaptan incinmesin! (Mevlana)
DUVARIN DİLİ : Gitmem diyenden öğrendik yalnız kalmayı!
