Belediye Başkanı, o ucubeleri kaldırıyor..
O bedevi yolcu!
Önceki Belediye Başkanı Hasan Çakmak tarafından konulmuştu o deve kervanı ve bedevi figürü. Sabah uyanan her Tortumlu gibi, yoldan geçenler de şaşırmıştı bu görüntüye. Hem de ilçe girişindeki refüje konulan bu taş heykeller, herşeyden önce estetik olarak güzel değildi ve ne maksatla konulduğu da bayağı bir merak konusu olmuştu. Bir defa Erzurum’un ve yöresel kültürün hiçbir ögesiyle uyuşmuyordu. ‘Tortum’u anlatan, ifade eden bir özelliği de yoktu, o yüzden de daha ilk günden itibaren antipatikti, sevimlilikten uzaktı. Tabiri caizse hotulamaya müsait olan bu deve kervanı ve bedevinin bir şekilde kaldırılması gerekiyordu ama bir türlü de bu gerçekleşmiyordu. Kısacası herkes bu durumdan rahatsızdı ama kimse bir şey yapmıyor, o heykelcikler oracıkta duruyordu. Nihayet mevcut Belediye Başkanı Muammer Yiğiter, belediye meclis üyelerinin de onayımı aldı, heykelcikleri kaldırmaya, en azından başka bir yere taşımaya karar verdi. Bilinen gerçek şu ki hemen olmasa da önümüzdeki yıl o deve kervanı ve bedevi figürleri orada olmayacak..
***
Tortum Belediye Başkanı Muammer Yiğiter, ilçe çıkışına konulmasını planladıkları heykellerin başından beri anlamsız olduğunu belirterek, ‘’Bizimle pek de ilgisi olmayan bu heykelleri ortadan kaldırma yerine bundan böyle yeni yerinde olacak. Yerini de tespit etmiş durumdayız. Buraya eğer mümkünse Alparslan’ın bir heykelini koyacağız’’ derken, eski Belediye Başkanı Hasan Çakmak ile de konuştum bu konuyu. Bu heykelleri hiçbir ücret ödemeden buraya koyduklarını belirterek, ‘’Konu bilen tarafından da bilmeyen tarafından da hep istismar edildi durdu. Oysa kötü bir niyetimiz yoktu bu heykelleri koyarken. Tortum gölünü yapan firmanın elinde vardı, ricamız üzerine getirip koymuşlardı. Ortada aslında tepki gösterecek bir durumun olduğunu da sanmıyorum. Ne var bunda. Deve kervanlarının yol güzergahı olduğunu bilmezler mi acaba?’’ diye konuştu. Çakmak, mevcut başkanın kararını saygı ile de karşıladığını sözlerine ekledi.
--
Tortum şelalesi komşunun ağzını sulandırıyor..
Girlevik gül’memiş’!
Öyle ki Avukat Faruk Terzioğlu ağabeyin yıllardan beridir ‘su yolu’ ettiği Erzincan’ın meşhur Girlevik şelalesine gitmemiş olsaydım bugüne kadar çok şey kaçırdığımı bilmezdim. Bir defa Erzincan şehir merkezine 35 kilometre mesafede olan, Çağlayan bucağı aynı ismi taşıyan köyde bulunan Girlevik şelalesi, özellikle doğaseverlerin kaçırmaması gereken mesire yerlerinden biri. Doğal güzelliğinin yanısıra bitki örtüsü ve serin havasıyla yerli yabancı gelen herkesi büyüleyen, kendine bağlayan Girlevik şelalesi de yurdumuzun keşfedilmemiş cennet alanlarından biri. Bilenlerin, duyanların illa ki akın ettiği ve ben gittiğimde de bayağı bir yoğunluğu gözlemlediğim şelale, ilk defa gelenlerin mutlaka ikinci defa da gelmeliyim dediği, diyebildiği bir yer. Burada bir şelaleden çok, görsel şölen var. Pek de modern sayılmayan derme çatma açık ve kapalı alanlardan oluşan sosyal donatıları ayrı bir güzellik sunuyor insana. İyi ki gelmişim, görmüşüm dediğim bir yer oldu burası da..
***
Burasına bizim UNESCO Dünya miras listesine aday gösterilen Tortum Şelalesi’n yanında belki şelale bile değil dersiniz elbette. Ama bizdeki gibi çehresi peyzaj çalışmalarıyla değişmiş olsa Girlevik yeme de yanında yat olur. Bunun için de herşeyden önce Erzurum Valisi gibi bir Valisi yok galiba Erzincan’ın. Sevgili Erzincan valim alınmasın ama oradaki bazı işletmeciler ile konuştum, gereken desteği vermiyormuş, Vali Okay Memiş’in adını anıyorlar sürekli. ‘Memiş vali olsa şimdi bizim burası da Tortum şelalesi gibi olur. Tortum şelalesine yakın zamanda yapılanları görünce kıskanmıyor değiliz. Okay Memiş biraz da gelse bize Valilik yapsa. Kısa zamanda Girlevik şelalesi de Tortum şelalesi ile boy ölçüşür hale gelir, daha çok yerli ve yabancı turist çekeriz’’ diyorlar.
--
Şeker’in antika lokomotifi DDY’nin oldu..
Yükte de ağır, pahada da!
Devlet Demir Yolları Erzurum İşletme Müdürlüğü, kuruluşundan beri özelleştirilen Şeker Fabrikası’nda atıl halde duran 1955 tarihli tren lokomotifini müzesine kaldırdı. Tam 28 ton ağırlığındaki lokomotif Ilıca’dan Erzurum’a vinç aracılığıyla tır ile getirildi. Trafik Şube Müdürlüğü’nden bir ekibin eskortluğunda gerçekleşen lokomotif, Demir Yolları İşletme Müdürlüğü’ne zimmetlendi. Şeker Fabrikası’nın aktif olduğu zamanlarda pancar yüklü tren vagonlarının fabrika kantarına alımında manevra yapmasıyla tanınan lokomotifin bugün antika dünyasında değeri para ile ölçülmüyor. 240 beygir gücüne sahip lokomotif İşletme Müdürlüğü’nün bahçesindeki açık hava müzesinde sergileniyor.
--
Tarihi gar binasının yıkılacağını öğrendiğimde içim ‘cız’ etmişti..
Oh be dünya varmış!
‘’İnşallah olmaz diyorum ama gidişat o yönde. Bir çoklarının hatıralarının olduğu bir bina daha, Hasankale tren garı binası da yıkıldı, yıkılacak. TCDD Erzurum İşletme Müdürü Yunus Yeşilyurt bu yıkım haberini açıklarken içim gene cız etti. Görünen o ki bana göre tarihi bir binanın daha sırf daha modern bir bina yapılsın diye yıkımı gerçekleşecek. Hasankale Tren Garı binası, sanmıyorum ki sadece ilçede yaşayanlar değil, şehir merkezindeki Erzurumlular da üzülmesin. Sizi bilmem ama avlusunda çok top oynamışlığım olan ve her çalışanı gözümün önünden gitmeyen o gar binasının yıkılması bana bugün uyduruktan bir kent meydanı haline getirilen Halk Eğitim Müdürlüğü binası gibi içimi acıtacaktır. Moderniteye karşı değilim ama gelenek ve görenekler gibi hatıralara, ata yadigarı miraslara da saygı duyarım, duyulmasını isterim, nokta!’’
10 Şubat 2020 tarihinde bu sütunlarda yazmıştım bu yazıyı ben. Aradan geçen zaman sonra o içimi cız eden kararı açıklayan İşletme Müdürü Yunus Yeşilyurt’tu. Bugün o binanın yıkılmayacağını da söyleyen ne gariptir ki yine aynı isim, Erzurum İşletme Müdürü Yunus Yeşilyurt. Ne kadar sevindim, anlatamam. Bu konuda duyarlılık gösteren sevgili müdürüm Yeşilyurt, ilgililer ile temasa geçmiş ve binanın tarihi binalar kapsamına alınmasını sağlamış. Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu bu binanın da bir çok binada olduğu gibi yerinde kalmasını sağlamış, tarihi bina olarak tescil etmiş. Anlıyorum ki özellikle her Hasankaleli için büyük anlam ifade eden bu tarihi bina yıkılmayacak. Bundan böyle daha da bakımlı hale gelmesi konusunda incelikle restorasyonu, bakım ve onarımı da sağlanmış olacak. Çok yerinde bir karar olmuş, alkışlarım müdür beye gelsin!
--
Güneş enerjisi yazılıyor, Zafer Ergüney okunuyor!
İddialı bir başlık olduğunu ben de peşinen kabul ediyorum. Ama siz de, siz Erzurum’da yaşayanlar da kabul edin ki Erzurum’da güneş enerjisini ilk dillendiren isimdi Zafer Ergüney. Bugün eğer bir çok işinsanı Erzurum’da güneş enerjisi yatırımına girmişse, girmek istiyorsa bu Zafer Ergüney’in sayesindedir. İlk önce Birinci Organize Sanayi Bölge Başkanı olduğu zaman güneş enerjisinden bahseden ve bu konuda da Menderes Caddesi’nde ki işyerinin çatısında panel kurarak test yapan, elektrik üreten işinsanı Zafer Ergüney, şurası kesin ki yarın Erzurum ile ilk güneş enerjisini tanıştıran adam olarak tarihe geçecek. Çögender köyünde gerçekleştirdiği tesis ile de sektörde bir çok işinsanına yolaçan müteşebbis oldu. Bir iş seyahatı için gittiği Almanya’dan esinlenen ve düşüncesini Erzurum’da uygulamayı kafaya koyan Ergüney, bu sektörde öncü olmasını bildi, rol model yaptı kendini. Tebrik ve taktirlerimi sunuyor, öngörüsünden ötürü ellerim patlayıncaya kadar alkışlıyor, kutluyorum. Bu benim son kararımdır.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER İnsan sevmeye başladı mı, yaşamaya da başlar! (Anonim)
DUVARIN DİLİ : Arkamda konuşanların hayallerinde imzam var!
O bedevi yolcu!
Önceki Belediye Başkanı Hasan Çakmak tarafından konulmuştu o deve kervanı ve bedevi figürü. Sabah uyanan her Tortumlu gibi, yoldan geçenler de şaşırmıştı bu görüntüye. Hem de ilçe girişindeki refüje konulan bu taş heykeller, herşeyden önce estetik olarak güzel değildi ve ne maksatla konulduğu da bayağı bir merak konusu olmuştu. Bir defa Erzurum’un ve yöresel kültürün hiçbir ögesiyle uyuşmuyordu. ‘Tortum’u anlatan, ifade eden bir özelliği de yoktu, o yüzden de daha ilk günden itibaren antipatikti, sevimlilikten uzaktı. Tabiri caizse hotulamaya müsait olan bu deve kervanı ve bedevinin bir şekilde kaldırılması gerekiyordu ama bir türlü de bu gerçekleşmiyordu. Kısacası herkes bu durumdan rahatsızdı ama kimse bir şey yapmıyor, o heykelcikler oracıkta duruyordu. Nihayet mevcut Belediye Başkanı Muammer Yiğiter, belediye meclis üyelerinin de onayımı aldı, heykelcikleri kaldırmaya, en azından başka bir yere taşımaya karar verdi. Bilinen gerçek şu ki hemen olmasa da önümüzdeki yıl o deve kervanı ve bedevi figürleri orada olmayacak..
***
Tortum Belediye Başkanı Muammer Yiğiter, ilçe çıkışına konulmasını planladıkları heykellerin başından beri anlamsız olduğunu belirterek, ‘’Bizimle pek de ilgisi olmayan bu heykelleri ortadan kaldırma yerine bundan böyle yeni yerinde olacak. Yerini de tespit etmiş durumdayız. Buraya eğer mümkünse Alparslan’ın bir heykelini koyacağız’’ derken, eski Belediye Başkanı Hasan Çakmak ile de konuştum bu konuyu. Bu heykelleri hiçbir ücret ödemeden buraya koyduklarını belirterek, ‘’Konu bilen tarafından da bilmeyen tarafından da hep istismar edildi durdu. Oysa kötü bir niyetimiz yoktu bu heykelleri koyarken. Tortum gölünü yapan firmanın elinde vardı, ricamız üzerine getirip koymuşlardı. Ortada aslında tepki gösterecek bir durumun olduğunu da sanmıyorum. Ne var bunda. Deve kervanlarının yol güzergahı olduğunu bilmezler mi acaba?’’ diye konuştu. Çakmak, mevcut başkanın kararını saygı ile de karşıladığını sözlerine ekledi.
--
Tortum şelalesi komşunun ağzını sulandırıyor..
Girlevik gül’memiş’!
Öyle ki Avukat Faruk Terzioğlu ağabeyin yıllardan beridir ‘su yolu’ ettiği Erzincan’ın meşhur Girlevik şelalesine gitmemiş olsaydım bugüne kadar çok şey kaçırdığımı bilmezdim. Bir defa Erzincan şehir merkezine 35 kilometre mesafede olan, Çağlayan bucağı aynı ismi taşıyan köyde bulunan Girlevik şelalesi, özellikle doğaseverlerin kaçırmaması gereken mesire yerlerinden biri. Doğal güzelliğinin yanısıra bitki örtüsü ve serin havasıyla yerli yabancı gelen herkesi büyüleyen, kendine bağlayan Girlevik şelalesi de yurdumuzun keşfedilmemiş cennet alanlarından biri. Bilenlerin, duyanların illa ki akın ettiği ve ben gittiğimde de bayağı bir yoğunluğu gözlemlediğim şelale, ilk defa gelenlerin mutlaka ikinci defa da gelmeliyim dediği, diyebildiği bir yer. Burada bir şelaleden çok, görsel şölen var. Pek de modern sayılmayan derme çatma açık ve kapalı alanlardan oluşan sosyal donatıları ayrı bir güzellik sunuyor insana. İyi ki gelmişim, görmüşüm dediğim bir yer oldu burası da..
***
Burasına bizim UNESCO Dünya miras listesine aday gösterilen Tortum Şelalesi’n yanında belki şelale bile değil dersiniz elbette. Ama bizdeki gibi çehresi peyzaj çalışmalarıyla değişmiş olsa Girlevik yeme de yanında yat olur. Bunun için de herşeyden önce Erzurum Valisi gibi bir Valisi yok galiba Erzincan’ın. Sevgili Erzincan valim alınmasın ama oradaki bazı işletmeciler ile konuştum, gereken desteği vermiyormuş, Vali Okay Memiş’in adını anıyorlar sürekli. ‘Memiş vali olsa şimdi bizim burası da Tortum şelalesi gibi olur. Tortum şelalesine yakın zamanda yapılanları görünce kıskanmıyor değiliz. Okay Memiş biraz da gelse bize Valilik yapsa. Kısa zamanda Girlevik şelalesi de Tortum şelalesi ile boy ölçüşür hale gelir, daha çok yerli ve yabancı turist çekeriz’’ diyorlar.
--
Şeker’in antika lokomotifi DDY’nin oldu..
Yükte de ağır, pahada da!
Devlet Demir Yolları Erzurum İşletme Müdürlüğü, kuruluşundan beri özelleştirilen Şeker Fabrikası’nda atıl halde duran 1955 tarihli tren lokomotifini müzesine kaldırdı. Tam 28 ton ağırlığındaki lokomotif Ilıca’dan Erzurum’a vinç aracılığıyla tır ile getirildi. Trafik Şube Müdürlüğü’nden bir ekibin eskortluğunda gerçekleşen lokomotif, Demir Yolları İşletme Müdürlüğü’ne zimmetlendi. Şeker Fabrikası’nın aktif olduğu zamanlarda pancar yüklü tren vagonlarının fabrika kantarına alımında manevra yapmasıyla tanınan lokomotifin bugün antika dünyasında değeri para ile ölçülmüyor. 240 beygir gücüne sahip lokomotif İşletme Müdürlüğü’nün bahçesindeki açık hava müzesinde sergileniyor.
--
Tarihi gar binasının yıkılacağını öğrendiğimde içim ‘cız’ etmişti..
Oh be dünya varmış!
‘’İnşallah olmaz diyorum ama gidişat o yönde. Bir çoklarının hatıralarının olduğu bir bina daha, Hasankale tren garı binası da yıkıldı, yıkılacak. TCDD Erzurum İşletme Müdürü Yunus Yeşilyurt bu yıkım haberini açıklarken içim gene cız etti. Görünen o ki bana göre tarihi bir binanın daha sırf daha modern bir bina yapılsın diye yıkımı gerçekleşecek. Hasankale Tren Garı binası, sanmıyorum ki sadece ilçede yaşayanlar değil, şehir merkezindeki Erzurumlular da üzülmesin. Sizi bilmem ama avlusunda çok top oynamışlığım olan ve her çalışanı gözümün önünden gitmeyen o gar binasının yıkılması bana bugün uyduruktan bir kent meydanı haline getirilen Halk Eğitim Müdürlüğü binası gibi içimi acıtacaktır. Moderniteye karşı değilim ama gelenek ve görenekler gibi hatıralara, ata yadigarı miraslara da saygı duyarım, duyulmasını isterim, nokta!’’
10 Şubat 2020 tarihinde bu sütunlarda yazmıştım bu yazıyı ben. Aradan geçen zaman sonra o içimi cız eden kararı açıklayan İşletme Müdürü Yunus Yeşilyurt’tu. Bugün o binanın yıkılmayacağını da söyleyen ne gariptir ki yine aynı isim, Erzurum İşletme Müdürü Yunus Yeşilyurt. Ne kadar sevindim, anlatamam. Bu konuda duyarlılık gösteren sevgili müdürüm Yeşilyurt, ilgililer ile temasa geçmiş ve binanın tarihi binalar kapsamına alınmasını sağlamış. Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu bu binanın da bir çok binada olduğu gibi yerinde kalmasını sağlamış, tarihi bina olarak tescil etmiş. Anlıyorum ki özellikle her Hasankaleli için büyük anlam ifade eden bu tarihi bina yıkılmayacak. Bundan böyle daha da bakımlı hale gelmesi konusunda incelikle restorasyonu, bakım ve onarımı da sağlanmış olacak. Çok yerinde bir karar olmuş, alkışlarım müdür beye gelsin!
--
Güneş enerjisi yazılıyor, Zafer Ergüney okunuyor!
İddialı bir başlık olduğunu ben de peşinen kabul ediyorum. Ama siz de, siz Erzurum’da yaşayanlar da kabul edin ki Erzurum’da güneş enerjisini ilk dillendiren isimdi Zafer Ergüney. Bugün eğer bir çok işinsanı Erzurum’da güneş enerjisi yatırımına girmişse, girmek istiyorsa bu Zafer Ergüney’in sayesindedir. İlk önce Birinci Organize Sanayi Bölge Başkanı olduğu zaman güneş enerjisinden bahseden ve bu konuda da Menderes Caddesi’nde ki işyerinin çatısında panel kurarak test yapan, elektrik üreten işinsanı Zafer Ergüney, şurası kesin ki yarın Erzurum ile ilk güneş enerjisini tanıştıran adam olarak tarihe geçecek. Çögender köyünde gerçekleştirdiği tesis ile de sektörde bir çok işinsanına yolaçan müteşebbis oldu. Bir iş seyahatı için gittiği Almanya’dan esinlenen ve düşüncesini Erzurum’da uygulamayı kafaya koyan Ergüney, bu sektörde öncü olmasını bildi, rol model yaptı kendini. Tebrik ve taktirlerimi sunuyor, öngörüsünden ötürü ellerim patlayıncaya kadar alkışlıyor, kutluyorum. Bu benim son kararımdır.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER İnsan sevmeye başladı mı, yaşamaya da başlar! (Anonim)
DUVARIN DİLİ : Arkamda konuşanların hayallerinde imzam var!