11 yıl önce Erzurum’dan çıktı, Akçay’da büyük bir başarı hikayesine imza attı!
O’nun adı şimdi TURAN beşYILDIZ!
O’nu Erzurum’da Refah Partisi’nin meclis üyesi iken tanımamıştım. Ersan Gemalmaz ve Muhyettin Aksaklı yıllardı. Meclisin en etkin meclis üyelerinden biriydi. Sakinliği kadar bilinçliydi, cevvaldi. O zamanlar belediye meclisleri meclis gibiydi. Dersine iyi çalışır öyle gelirdi her meclis toplantısına. Sahadayken bende iz bırakan meclis üyelerinden biriydi. Sorunları anlatırdı ama çözüm önerilerini de hep cebinde taşırdı. Tabiri caizse vara yoka konuşmaz, o dönemki riyaset makamı da onu dikkate alırdı. Partiliydi ama partici değildi. Vicdanının sesi ile hareket ederdi. En çok tuttuğum tarafı da vicdanlı oluşuydu. Dedim ya. İz bırakan meclis üyelerinden biriydi. Onunla çalışmak ne kadar kolaysa o kadar da zordu. 1963 doğumlu bu genç adam 11 yıl önce ani bir karar vermiş, Erzurum’u terketmişti. En çok bildiği iş inşaattı ve muhtemelen de yeni kuracağı hayatta inşaat olacaktı. Kimseye minnet etmeden gitmiş, Reyhani misali biraz da küskün ayrılmıştı. Bir daha da dönüp arkasına bakmamıştı. Hep de merak ederdim. Ne oldu ona. Ne yapıyor şimdi diye. O kişi Turan Yıldız idi.
***
Temsilcisi olduğum Buz Pateni Federasyonu’nun önümüzdeki aylarda yapacağı bir etkinlik ile ilgili ön hazırlık yapmak üzere geldiğim Bursa’da ki işlerimi bitirdikten sonra Balıkesir’in Edremit ilçesine, Akçay’a geçtim. Turan Yıldız’ın 11 yıldır ikamet ettiği yere. Artık Turan Yıldız’ın ne yaptığını öğrenecektim. Telefon ile görüşmem sonrasında vardığım ofisin yerine geldiğimde aslında bu mahallenin da bizzat kendisine ait olduğunu öğrendim. Ofisinin olduğu yer bir mahalle ve konuşurken anlıyorum ki bu mahalleyi de kendisi yapmış. Kısa süre içerisinde çok sevdiği inşaat işinde çok başarılı olmuş. Firmasının adı yaptığı işler gibi olmuş, Beşyıldız! Binin üzerinde bu tatilcilerin yoğun olduğu bölgede konut yapmış. Hele yeni villalar yapıyor k, torunlarının isimlerini verdiği villaları gezdirdi, gurur duydum. Kısa sürede Akçay’da ünlenmiş, artık herkes onu tanıyor. Sadece kimliği ile değil, dadaşlığıyla da. Gurur duydum. Allah yolunu izini açık etsin. Tuttuğu altın olsun.
--
Ortada mikser var yandan geç!
Erzurum’da artık özellikle mahalle aralarında yapılan inşaatlar adeta vatandaşa zulüm yaşatıyor. Bunu yapanlar da genelde hazır beton şirketleri oluyor. Gerek beton dökülürken ve gerekse diğer inşaat işlerinde gelişigüzel çalışılıyor olmasından dolayı vatandaşlar bazen günlerce mağdur oluyorlar. Fotoğraf Üç Kümbetler civarında yapılan iki inşaatta çekildi. Gerek yaya ve gerekse karayolunun yoğun trafiğine sahne olan cadde mikserler tarafından kapatılmış. Yayalar son derece riskli bir şekilde geçebilirken, araçların geçmesi mümkün değil. Mutlak süratte başka cadde ve sokağı kullanmak zorunda. Ozan Orhan’ın şarkıda söylediği gibi. Ortada kuyu var, yandan geç! Yol resmen trafiğe kapanmış, kimsenin umurunda değil. Hele beton şirketleri bu konuda o kadar lakaytki, serzenişlere kulak bile vermiyor, ‘’bana ne?’’ diyor. Bu vurdumduymazlık karşısında olan vatandaşa oluyor ama görünen o ki bu devran böyle gelmiş böyle de devam edecek!
---
Bir çok okulun müdürlüğünü eski sporcu idareciler yapıyor..
Milli Eğitim’de Bedenci damgası!
Demek ki onun da yoğurt yiyişi farklı. Erzurum Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz, Beden Eğitim öğretmenlerini ayrı bir yere koyuyor. Bugüne kadar başka branş öğretmenlerinin okullara idareci olarak görevlendirildiği Erzurum’da bu defa farkındalık yaşanıyor. İl Müdürü Salih Kaygusuz, özellikle Beden Eğitim öğretmenlerini idareci olarak değerlendirmeye başladı. Erzurum’un bir çok önemli okulun müdürlüğüne Beden Eğitimi öğretmenleri getirildi. Her biri de farklı branşlarda olan bedenciler, hem de merkezdeki eski, öğrencisi çok gözde okulların başında oldu.
Erzurum Lisesi gibi asırlık lisenin müdürlüğüne Erzurumspor’un eski efsane futbolcularından Taner Aykut’u getiren Kaygusuz, Harputkapı İlköğretim Okulu’nun müdür koltuğuna da Tuncer Kurt’u oturttu. Eski milli atletlerden olan ve 17 yıl gibi uzun süre Atletizm İl temsilciliği yapan Tuncer Kurt, şimdi Harputkapı’nın baş yöneticisi.
Milli güreşçilerden olan ve uzun yıllar güreş sporuna emek veren, çok sayıda da güreşçi yetiştiren eğitimci Selami Topaloğlu da Cumhuriyet Lisesi’nin müdürlüğüne atandı.
Aykut, Kurt ve Topaloğlu gibi çok sayıda bedenciyi de bir çok okulun müdürü veya müdür yardımcılığı görevlerine getiren Milli Eğitim Müdürü, bu farklı yönetim diliyle eğitim camiasında da ezberleri bozan müdür olarak anılmaya başladı.
---
Düğünlerin aranan ismi oldu..
Fotörlü davulcu!
Yaklaşan kış öncesinde sünnet ve düğünler de yavaş yavaş sona ererken, özellikle son dönemde üst üste düğünler şaşkınlığa sebep olmuştu. Pandemi koşullarının kaybolmasının ardından hemen hemen hafta içinde de hergün düğün olurken, artık bunda da sona yaklaşıldığı gözleniyor. Yani sokakta ve salonlarda da yaprak dökülmeye başlandı. Zaman zaman renkli sahnelerin yaşandığı düğünlerde farkındalığı bu genç bar eğitmeni yaptı. Ufuk Atak, fötr şapkası ile bar tutan gençlere davul çaldı, izleyenlerin büyük dikkatini çekti. Fötr şapkası ile sempati oluşturan Ufuk Atak, artık bu özelliğiyle düğünlerin daha şimdiden aranan ismi oldu.
---
Narman ekibi kalmasın!
Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü’ne ait ambülans helikopterler full çalışıyor. Hergün Bölge Eğitim Hastanesi yanındaki aprondan hareket eden ambülans helikopterler, içindeki sağlık elemamları ile ilçeleri mekan tuttu. Günün değişik saatlerinde kalkan helikopterlerin kalkıştan sonra gidiş istikametleri hemen farkediliyor.
Güney ve kuzey ilçelere ağırlıklı olarak çalışan helikopterlerin kalktıktan hemen sonra yönlerini artık vatandaşlar da çözmeye başladı. Örneğin fotoğrafını çektiğim bu ambülans helikopterin güzergahı Narman tarafı. İspir, Çat ya da Tekman tarafına gidişleri de kalktıktan hemen sonra anlaşılıyor. Bölgede faaliyet gösteren esnaflar da artık helikopterlerin nereye gideceği konusunda toto oynuyorlar ve genelde de tutturuyorlar.
---
İyi yerde dükkan açtı!
MNG Alışveriş merkezinde faaliyet gösteren Kahve Dünyası’nın tam karşısına açılan yerel kahve standı dikkatlerden kaçmıyor. Ahmet Demir tarafından 7 karışımdan oluşan ve adını Dadaş Kahvesi koyduğu kahve ile Kahve Dünyasının karşısında satışa başlanılması hem sempati hem de şaşkınlıkla karşılanıyor. Tamamen Erzurum üretimi olan kahve satışı ile müşterilerine hizmet sunan Ahmet Demir, ‘’Benim kimse ile bişr rekabetim yok. Herkes kendi yoluna gidiyor. Kim nereden kahve alıyor, içiyorsa kendi bileceği iştir’’ diyor. Ve Ahmet Demir’e herkes de ‘iyi yere dükkan açmışsın’ diye takılmadan edemiyor. 19.yüzyıl başlarında Çin'den İngiltere'ye uzanan İpekyolunu kulllananlarak Erzurum'a gelen kervanlar, Keşmir ve Kirman şalı, inci, ipek, kahve, keçi kılı, pamuk, örülmüş kırmızı pamuk, tütün (tömbeki), pirinç, takke yapımında kullanılan deri, mazı, kiraz sapı, boyama için çivit otu (indigo), cehre ve kök boya, Hint ve Şiraz boyaları, yazı mürekkebi, divit kalem tüyü, ışgın, çiriş ve kitre (zamk) ile çeşitli doğal ilaçlar (ecza) getirirlerdi. Bunların önemli bir kısmı, Erzurum üzerinden ihraç edilirdi. Bu bilgi notu ile yazıyı noktalıyor, her iki tarafa da hayırlı satışlar diliyorum. Bu benim son kararımdır.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Çok şey görmüş olabilirsin ama sonradan görmüşsen sıkıntı!( Anonim)
DUVARIN DİLİ : Gölgene lafım yok. O da seni adam sanıyor peşinden gidiyor!
O’nun adı şimdi TURAN beşYILDIZ!
O’nu Erzurum’da Refah Partisi’nin meclis üyesi iken tanımamıştım. Ersan Gemalmaz ve Muhyettin Aksaklı yıllardı. Meclisin en etkin meclis üyelerinden biriydi. Sakinliği kadar bilinçliydi, cevvaldi. O zamanlar belediye meclisleri meclis gibiydi. Dersine iyi çalışır öyle gelirdi her meclis toplantısına. Sahadayken bende iz bırakan meclis üyelerinden biriydi. Sorunları anlatırdı ama çözüm önerilerini de hep cebinde taşırdı. Tabiri caizse vara yoka konuşmaz, o dönemki riyaset makamı da onu dikkate alırdı. Partiliydi ama partici değildi. Vicdanının sesi ile hareket ederdi. En çok tuttuğum tarafı da vicdanlı oluşuydu. Dedim ya. İz bırakan meclis üyelerinden biriydi. Onunla çalışmak ne kadar kolaysa o kadar da zordu. 1963 doğumlu bu genç adam 11 yıl önce ani bir karar vermiş, Erzurum’u terketmişti. En çok bildiği iş inşaattı ve muhtemelen de yeni kuracağı hayatta inşaat olacaktı. Kimseye minnet etmeden gitmiş, Reyhani misali biraz da küskün ayrılmıştı. Bir daha da dönüp arkasına bakmamıştı. Hep de merak ederdim. Ne oldu ona. Ne yapıyor şimdi diye. O kişi Turan Yıldız idi.
***
Temsilcisi olduğum Buz Pateni Federasyonu’nun önümüzdeki aylarda yapacağı bir etkinlik ile ilgili ön hazırlık yapmak üzere geldiğim Bursa’da ki işlerimi bitirdikten sonra Balıkesir’in Edremit ilçesine, Akçay’a geçtim. Turan Yıldız’ın 11 yıldır ikamet ettiği yere. Artık Turan Yıldız’ın ne yaptığını öğrenecektim. Telefon ile görüşmem sonrasında vardığım ofisin yerine geldiğimde aslında bu mahallenin da bizzat kendisine ait olduğunu öğrendim. Ofisinin olduğu yer bir mahalle ve konuşurken anlıyorum ki bu mahalleyi de kendisi yapmış. Kısa süre içerisinde çok sevdiği inşaat işinde çok başarılı olmuş. Firmasının adı yaptığı işler gibi olmuş, Beşyıldız! Binin üzerinde bu tatilcilerin yoğun olduğu bölgede konut yapmış. Hele yeni villalar yapıyor k, torunlarının isimlerini verdiği villaları gezdirdi, gurur duydum. Kısa sürede Akçay’da ünlenmiş, artık herkes onu tanıyor. Sadece kimliği ile değil, dadaşlığıyla da. Gurur duydum. Allah yolunu izini açık etsin. Tuttuğu altın olsun.
--
Ortada mikser var yandan geç!
Erzurum’da artık özellikle mahalle aralarında yapılan inşaatlar adeta vatandaşa zulüm yaşatıyor. Bunu yapanlar da genelde hazır beton şirketleri oluyor. Gerek beton dökülürken ve gerekse diğer inşaat işlerinde gelişigüzel çalışılıyor olmasından dolayı vatandaşlar bazen günlerce mağdur oluyorlar. Fotoğraf Üç Kümbetler civarında yapılan iki inşaatta çekildi. Gerek yaya ve gerekse karayolunun yoğun trafiğine sahne olan cadde mikserler tarafından kapatılmış. Yayalar son derece riskli bir şekilde geçebilirken, araçların geçmesi mümkün değil. Mutlak süratte başka cadde ve sokağı kullanmak zorunda. Ozan Orhan’ın şarkıda söylediği gibi. Ortada kuyu var, yandan geç! Yol resmen trafiğe kapanmış, kimsenin umurunda değil. Hele beton şirketleri bu konuda o kadar lakaytki, serzenişlere kulak bile vermiyor, ‘’bana ne?’’ diyor. Bu vurdumduymazlık karşısında olan vatandaşa oluyor ama görünen o ki bu devran böyle gelmiş böyle de devam edecek!
---
Bir çok okulun müdürlüğünü eski sporcu idareciler yapıyor..
Milli Eğitim’de Bedenci damgası!
Demek ki onun da yoğurt yiyişi farklı. Erzurum Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz, Beden Eğitim öğretmenlerini ayrı bir yere koyuyor. Bugüne kadar başka branş öğretmenlerinin okullara idareci olarak görevlendirildiği Erzurum’da bu defa farkındalık yaşanıyor. İl Müdürü Salih Kaygusuz, özellikle Beden Eğitim öğretmenlerini idareci olarak değerlendirmeye başladı. Erzurum’un bir çok önemli okulun müdürlüğüne Beden Eğitimi öğretmenleri getirildi. Her biri de farklı branşlarda olan bedenciler, hem de merkezdeki eski, öğrencisi çok gözde okulların başında oldu.
Erzurum Lisesi gibi asırlık lisenin müdürlüğüne Erzurumspor’un eski efsane futbolcularından Taner Aykut’u getiren Kaygusuz, Harputkapı İlköğretim Okulu’nun müdür koltuğuna da Tuncer Kurt’u oturttu. Eski milli atletlerden olan ve 17 yıl gibi uzun süre Atletizm İl temsilciliği yapan Tuncer Kurt, şimdi Harputkapı’nın baş yöneticisi.
Milli güreşçilerden olan ve uzun yıllar güreş sporuna emek veren, çok sayıda da güreşçi yetiştiren eğitimci Selami Topaloğlu da Cumhuriyet Lisesi’nin müdürlüğüne atandı.
Aykut, Kurt ve Topaloğlu gibi çok sayıda bedenciyi de bir çok okulun müdürü veya müdür yardımcılığı görevlerine getiren Milli Eğitim Müdürü, bu farklı yönetim diliyle eğitim camiasında da ezberleri bozan müdür olarak anılmaya başladı.
---
Düğünlerin aranan ismi oldu..
Fotörlü davulcu!
Yaklaşan kış öncesinde sünnet ve düğünler de yavaş yavaş sona ererken, özellikle son dönemde üst üste düğünler şaşkınlığa sebep olmuştu. Pandemi koşullarının kaybolmasının ardından hemen hemen hafta içinde de hergün düğün olurken, artık bunda da sona yaklaşıldığı gözleniyor. Yani sokakta ve salonlarda da yaprak dökülmeye başlandı. Zaman zaman renkli sahnelerin yaşandığı düğünlerde farkındalığı bu genç bar eğitmeni yaptı. Ufuk Atak, fötr şapkası ile bar tutan gençlere davul çaldı, izleyenlerin büyük dikkatini çekti. Fötr şapkası ile sempati oluşturan Ufuk Atak, artık bu özelliğiyle düğünlerin daha şimdiden aranan ismi oldu.
---
Narman ekibi kalmasın!
Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü’ne ait ambülans helikopterler full çalışıyor. Hergün Bölge Eğitim Hastanesi yanındaki aprondan hareket eden ambülans helikopterler, içindeki sağlık elemamları ile ilçeleri mekan tuttu. Günün değişik saatlerinde kalkan helikopterlerin kalkıştan sonra gidiş istikametleri hemen farkediliyor.
Güney ve kuzey ilçelere ağırlıklı olarak çalışan helikopterlerin kalktıktan hemen sonra yönlerini artık vatandaşlar da çözmeye başladı. Örneğin fotoğrafını çektiğim bu ambülans helikopterin güzergahı Narman tarafı. İspir, Çat ya da Tekman tarafına gidişleri de kalktıktan hemen sonra anlaşılıyor. Bölgede faaliyet gösteren esnaflar da artık helikopterlerin nereye gideceği konusunda toto oynuyorlar ve genelde de tutturuyorlar.
---
İyi yerde dükkan açtı!
MNG Alışveriş merkezinde faaliyet gösteren Kahve Dünyası’nın tam karşısına açılan yerel kahve standı dikkatlerden kaçmıyor. Ahmet Demir tarafından 7 karışımdan oluşan ve adını Dadaş Kahvesi koyduğu kahve ile Kahve Dünyasının karşısında satışa başlanılması hem sempati hem de şaşkınlıkla karşılanıyor. Tamamen Erzurum üretimi olan kahve satışı ile müşterilerine hizmet sunan Ahmet Demir, ‘’Benim kimse ile bişr rekabetim yok. Herkes kendi yoluna gidiyor. Kim nereden kahve alıyor, içiyorsa kendi bileceği iştir’’ diyor. Ve Ahmet Demir’e herkes de ‘iyi yere dükkan açmışsın’ diye takılmadan edemiyor. 19.yüzyıl başlarında Çin'den İngiltere'ye uzanan İpekyolunu kulllananlarak Erzurum'a gelen kervanlar, Keşmir ve Kirman şalı, inci, ipek, kahve, keçi kılı, pamuk, örülmüş kırmızı pamuk, tütün (tömbeki), pirinç, takke yapımında kullanılan deri, mazı, kiraz sapı, boyama için çivit otu (indigo), cehre ve kök boya, Hint ve Şiraz boyaları, yazı mürekkebi, divit kalem tüyü, ışgın, çiriş ve kitre (zamk) ile çeşitli doğal ilaçlar (ecza) getirirlerdi. Bunların önemli bir kısmı, Erzurum üzerinden ihraç edilirdi. Bu bilgi notu ile yazıyı noktalıyor, her iki tarafa da hayırlı satışlar diliyorum. Bu benim son kararımdır.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Çok şey görmüş olabilirsin ama sonradan görmüşsen sıkıntı!( Anonim)
DUVARIN DİLİ : Gölgene lafım yok. O da seni adam sanıyor peşinden gidiyor!