Makam aracının bagajında her daim bulunuyor..
Çizmeli Vali!
Rahmetli Vali Nihat Baştak başta olmak üzere sahadayken epeyce bir Vali görmüşümdür.
Hiç görmediğim ilçelere çeşitli proğramlar vesilesiyle Vali beyler gitmişse ben de gitmişimdir.
Görmediğim ilçe kalmamıştır zaten.
İl Koordinasyon toplantıları dahil, çoğu sayın Valilerimizin iştirak ettiği yüzlerce proğramı takip etmişliğim vardır.
Geçtiğimiz hafta Vali Okay Memiş’in de iştirak ettiği Alvar’da ki Hasat Bayramı’na davetli olarak katıldığımda, sanırım bir ilk ile karşılaştım.
Tören alanına gelen Vali Okay Memiş’in ayaklarında ayakkabı değil, çizme vardı.
İlk defa çizmeli bir Vali ile karşılaşıyorum galiba.
Düşündüm hiç çizmeli bir Vali görmüş müydüm daha önce, hatırlayamadım.
Karayolları eski Bölge Müdürlerinden rahmetli Cengiz Al’ı bilirdim çizmeli bir bürokrat olarak, bir de işte şimdiki Valimiz.
Özellikle Daphan ve Pasin ovalarını büyük bir heyecan ile gezdiğini, davet geldiğinde buralara heyecanla ve büyük bir zevkle gittiğini söyleyen Vali Memiş, çizmeleri de ahırlara girdiği için giyindiğini söylüyordu.
Bölgede tarım ve hayvancılığın gelişmesi için kendisinin zaman zaman ahır ziyaretleri de yaptığını belirten Memiş’in anladım ki makam aracının bagajında bu çizmeler her daim hazır.
İhtiyaç anında bu çizmeleri giyiyor ve ahırlara girip, inceleme yapıyor.
Hasat Bayramı için tören alanına geldiğinde ayağında işte bu çizmeler vardı ve bu anı görüntüledim.
Derken çizmeler çıktı, ayakkabılar kuşandı.
Kürsüye çıkarken çizmeleri yok, ayakkabıları vardı ayağında..
Bu yazı bir Vali güzellemesi değil.
Kesinlikle yanlış anlamayın.
Sadece bir durum tespitidir, bilin istedim!
İşi içinde çocuklar varsa sözleşme-mözleşme dinlemeyecek, duracaksın orada!
Portakal, orda kal!
Elbette ki özellikle kamuda taraflarca yapılan sözleşmeler Allah’ın emri değil. Günün şartlarına göre, mevcut konjonktürün durumuna göre elbette ki sözleşmelere ek maddeler de eklenebilir, yeni düzenlemeler de yapılabilir.
Hele işin içinde çocuklar ve de engelliler varsa.
Akan sular durur elbet.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin Olimpiyat Parkı’ndaki lunaparkla ilgili yapılan bir değişiklik, sanırım işletmeci firmanın dışında herkese iyi gelmiştir.
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter yardımcısı Murat Altundağ, Büyükşehir Belediyesi adına gelen istek ve talepler doğrultusunda lunapark işletmecisi ile biraraya geldiler ve Çarşamba günleri alanın ücretsiz olarak çocuklara ve engellilere tahsis edilmesini istedi.
İşletmeci firma da işin içinde çocuklar ve engelliler olunca bu talebe fazla itiraz edemedi ve sözleşmeye bir madde eklendi, Çarşamba günleri ücretsiz hizmet kararına varıldı.
Belki de Türkiye’de de örneği az olan bu uygulama ile belki lunapark işletmeciliğini üstlenen firma biraz sıkıntıya girecek ama hiç değilse çocuklar ve engelli vatandaşlarımız haftanın bir günü bu hizmetten ücretsiz yararlanmış olacak.
Ekonomik şartlar da dikkate alındığında karardan özellikle velilerin memnuniyeti gözlerden kaçmıyor.
O açıdan ben sağlanan bu rötuşu tuttuğumu belirtiyor, kararda imzası olanları bin tebrik ediyorum.
Yerinde anlat TRT!
Uzunca bir süredir özellikle TV ve Radyo’dan maç izlemeyi, dinlemeyi seven bir futbolsever olarak diyorum bunu.
TRT lütfen lütfetsin TFF 1.lig maçlarını anlatan spikerler yeniden, eskisi
Gibi stadda, yerinde anlatsın maçları.
İki haftadan beridir maçların merkezden anlatılması sadece doğru değil, iyi de değil.
Pandemiden dolayı gerçekleştiğini sandığım merkezden anlatım uygulamasından sanmam ki spikerlerden başka bir Allah’ın kulu memnun olsun.
Merkezden, uzaktan anlatılan maçlar kesinlikle ve kesinlikle eski tadında değil.
Hele hele, Levent Özçelik gibi usta bir spikeri bile son hafta anlattığı maçı dinlerken tanıyamadım!
Sanırım o da asla anlatımından memnun kalmadı.
Erzurumspor FK gibi taraftarı her yerde olan ve maçlarını izleyen taraftarların olduğu gerçeğinden hareket ederek TRT mutlaka bu soruna çözüm getirmeli.
Maçlarda artık uzaktan kumanda değil, bizzat gelip anlatan spikerleri istiyor ve bekliyoruz.
Bu benim son kararımdır!
Düğüne Uçar’ın esprisi damga vurdu!
Erzurum’un sevilen simalarından, eski İl Hıfzısıhha Bölge Müdürü Erhan Dudu’nun oğlu Eren Dudu ile Duygu Pınarbaşlı dünya evine girerken, düğünde nikah kıyan Yakutiye Belediye Başkanı Dr.Mahmut Uçar, esprisi ile salonda bulunan herkesi güldürdü. Eski İçişleri Bakanı Selami Altınok’un da iştirak ettiği ve nikah şahitliği yaptığı düğünde Mahmut Uçar, ‘’Ben aslında damadın babası Erhan Dudu’nun nikahını kıyacağım zannettim. Ondan bekliyorum böyle bir şey aslında. Meğer oğlu evleniyormuş’’ dedi. Uçar’ın, Erhan Dudu ile Sağlık Müdürü ve Halk Sağlığı Müdürü iken beraber de çalıştığı Erhan Dudu ile yaptığı bu espri, düğüne damga vurdu. PUSULA olarak biz de makine mühendisi Eren Dudu ile öğretmen Duygu Pınarbaşlı’ya bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz.
Bitecek diye üzülemeyeceğiz, yaşandı diye sevineceğiz!
Yıllar önce ulaşıma açılan çevre yolunun daha tarım arazisi olması sebebiyle uzmanlar tarafından ‘’yanlış oldu’’ diye dile getirilmiş olmasına rağmen beton tehdidi var gücüyle devam ediyor.. Eski Et ve Balık Kurumu alanı göz açıp kapayıncaya kadar binalar ile dolup taşarken, artık sırada bu bölgede ki başka boş alanlar var. Belli ki bugün çoğu kişinin ekmek kapısı haline gelen, özellikle sebze ihtiyacının karşılandığı tarım arazileri de yarın aynı akibete uğrayacağa benziyor. Buradaki bostanların yerini de bugün olmasa yarın mutlaka çok katlı apartmanlar alacak gibi duruyor. Zira Şükrüpaşa ile Havaalanına giden bağlantılı yolun altında kalan tarım arazileri için imar izni alınmış ve buralar da betonla tanışacak. Arkadaşım Burhanettin Çelik’in de geçimini sağladığı bir bostanı var bu bölgede, zaman zaman gider temiz hava solur, dinleniriz. Yaklaşan binalar, bize artık burada sayılı günlerimizin kaldığını gösteriyor, bu durum dolayısıyla hepimizi çok üzüyor. Bir şekilde bu imar uygulamasını yeniden gözden geçirmek gerekir diye düşünüyorum. Sanki birileri bize ‘’Bitti diye üzülme, yaşandı diye sevin’’ özlü sözünü üstümüze üstümüze gelerek söyleyip duruyor.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Hayatında karışıklık istemiyorsan kural basit. Eşyaları aldığın yere, insanları hakettiği yere koyacaksın! (Kinsun)
DUVARIN DİLİ : Senin giderin var ama benim götüresim yok!
Çizmeli Vali!
Rahmetli Vali Nihat Baştak başta olmak üzere sahadayken epeyce bir Vali görmüşümdür.
Hiç görmediğim ilçelere çeşitli proğramlar vesilesiyle Vali beyler gitmişse ben de gitmişimdir.
Görmediğim ilçe kalmamıştır zaten.
İl Koordinasyon toplantıları dahil, çoğu sayın Valilerimizin iştirak ettiği yüzlerce proğramı takip etmişliğim vardır.
Geçtiğimiz hafta Vali Okay Memiş’in de iştirak ettiği Alvar’da ki Hasat Bayramı’na davetli olarak katıldığımda, sanırım bir ilk ile karşılaştım.
Tören alanına gelen Vali Okay Memiş’in ayaklarında ayakkabı değil, çizme vardı.
İlk defa çizmeli bir Vali ile karşılaşıyorum galiba.
Düşündüm hiç çizmeli bir Vali görmüş müydüm daha önce, hatırlayamadım.
Karayolları eski Bölge Müdürlerinden rahmetli Cengiz Al’ı bilirdim çizmeli bir bürokrat olarak, bir de işte şimdiki Valimiz.
Özellikle Daphan ve Pasin ovalarını büyük bir heyecan ile gezdiğini, davet geldiğinde buralara heyecanla ve büyük bir zevkle gittiğini söyleyen Vali Memiş, çizmeleri de ahırlara girdiği için giyindiğini söylüyordu.
Bölgede tarım ve hayvancılığın gelişmesi için kendisinin zaman zaman ahır ziyaretleri de yaptığını belirten Memiş’in anladım ki makam aracının bagajında bu çizmeler her daim hazır.
İhtiyaç anında bu çizmeleri giyiyor ve ahırlara girip, inceleme yapıyor.
Hasat Bayramı için tören alanına geldiğinde ayağında işte bu çizmeler vardı ve bu anı görüntüledim.
Derken çizmeler çıktı, ayakkabılar kuşandı.
Kürsüye çıkarken çizmeleri yok, ayakkabıları vardı ayağında..
Bu yazı bir Vali güzellemesi değil.
Kesinlikle yanlış anlamayın.
Sadece bir durum tespitidir, bilin istedim!
İşi içinde çocuklar varsa sözleşme-mözleşme dinlemeyecek, duracaksın orada!
Portakal, orda kal!
Elbette ki özellikle kamuda taraflarca yapılan sözleşmeler Allah’ın emri değil. Günün şartlarına göre, mevcut konjonktürün durumuna göre elbette ki sözleşmelere ek maddeler de eklenebilir, yeni düzenlemeler de yapılabilir.
Hele işin içinde çocuklar ve de engelliler varsa.
Akan sular durur elbet.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin Olimpiyat Parkı’ndaki lunaparkla ilgili yapılan bir değişiklik, sanırım işletmeci firmanın dışında herkese iyi gelmiştir.
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter yardımcısı Murat Altundağ, Büyükşehir Belediyesi adına gelen istek ve talepler doğrultusunda lunapark işletmecisi ile biraraya geldiler ve Çarşamba günleri alanın ücretsiz olarak çocuklara ve engellilere tahsis edilmesini istedi.
İşletmeci firma da işin içinde çocuklar ve engelliler olunca bu talebe fazla itiraz edemedi ve sözleşmeye bir madde eklendi, Çarşamba günleri ücretsiz hizmet kararına varıldı.
Belki de Türkiye’de de örneği az olan bu uygulama ile belki lunapark işletmeciliğini üstlenen firma biraz sıkıntıya girecek ama hiç değilse çocuklar ve engelli vatandaşlarımız haftanın bir günü bu hizmetten ücretsiz yararlanmış olacak.
Ekonomik şartlar da dikkate alındığında karardan özellikle velilerin memnuniyeti gözlerden kaçmıyor.
O açıdan ben sağlanan bu rötuşu tuttuğumu belirtiyor, kararda imzası olanları bin tebrik ediyorum.
Yerinde anlat TRT!
Uzunca bir süredir özellikle TV ve Radyo’dan maç izlemeyi, dinlemeyi seven bir futbolsever olarak diyorum bunu.
TRT lütfen lütfetsin TFF 1.lig maçlarını anlatan spikerler yeniden, eskisi
Gibi stadda, yerinde anlatsın maçları.
İki haftadan beridir maçların merkezden anlatılması sadece doğru değil, iyi de değil.
Pandemiden dolayı gerçekleştiğini sandığım merkezden anlatım uygulamasından sanmam ki spikerlerden başka bir Allah’ın kulu memnun olsun.
Merkezden, uzaktan anlatılan maçlar kesinlikle ve kesinlikle eski tadında değil.
Hele hele, Levent Özçelik gibi usta bir spikeri bile son hafta anlattığı maçı dinlerken tanıyamadım!
Sanırım o da asla anlatımından memnun kalmadı.
Erzurumspor FK gibi taraftarı her yerde olan ve maçlarını izleyen taraftarların olduğu gerçeğinden hareket ederek TRT mutlaka bu soruna çözüm getirmeli.
Maçlarda artık uzaktan kumanda değil, bizzat gelip anlatan spikerleri istiyor ve bekliyoruz.
Bu benim son kararımdır!
Düğüne Uçar’ın esprisi damga vurdu!
Erzurum’un sevilen simalarından, eski İl Hıfzısıhha Bölge Müdürü Erhan Dudu’nun oğlu Eren Dudu ile Duygu Pınarbaşlı dünya evine girerken, düğünde nikah kıyan Yakutiye Belediye Başkanı Dr.Mahmut Uçar, esprisi ile salonda bulunan herkesi güldürdü. Eski İçişleri Bakanı Selami Altınok’un da iştirak ettiği ve nikah şahitliği yaptığı düğünde Mahmut Uçar, ‘’Ben aslında damadın babası Erhan Dudu’nun nikahını kıyacağım zannettim. Ondan bekliyorum böyle bir şey aslında. Meğer oğlu evleniyormuş’’ dedi. Uçar’ın, Erhan Dudu ile Sağlık Müdürü ve Halk Sağlığı Müdürü iken beraber de çalıştığı Erhan Dudu ile yaptığı bu espri, düğüne damga vurdu. PUSULA olarak biz de makine mühendisi Eren Dudu ile öğretmen Duygu Pınarbaşlı’ya bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz.
Bitecek diye üzülemeyeceğiz, yaşandı diye sevineceğiz!
Yıllar önce ulaşıma açılan çevre yolunun daha tarım arazisi olması sebebiyle uzmanlar tarafından ‘’yanlış oldu’’ diye dile getirilmiş olmasına rağmen beton tehdidi var gücüyle devam ediyor.. Eski Et ve Balık Kurumu alanı göz açıp kapayıncaya kadar binalar ile dolup taşarken, artık sırada bu bölgede ki başka boş alanlar var. Belli ki bugün çoğu kişinin ekmek kapısı haline gelen, özellikle sebze ihtiyacının karşılandığı tarım arazileri de yarın aynı akibete uğrayacağa benziyor. Buradaki bostanların yerini de bugün olmasa yarın mutlaka çok katlı apartmanlar alacak gibi duruyor. Zira Şükrüpaşa ile Havaalanına giden bağlantılı yolun altında kalan tarım arazileri için imar izni alınmış ve buralar da betonla tanışacak. Arkadaşım Burhanettin Çelik’in de geçimini sağladığı bir bostanı var bu bölgede, zaman zaman gider temiz hava solur, dinleniriz. Yaklaşan binalar, bize artık burada sayılı günlerimizin kaldığını gösteriyor, bu durum dolayısıyla hepimizi çok üzüyor. Bir şekilde bu imar uygulamasını yeniden gözden geçirmek gerekir diye düşünüyorum. Sanki birileri bize ‘’Bitti diye üzülme, yaşandı diye sevin’’ özlü sözünü üstümüze üstümüze gelerek söyleyip duruyor.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Hayatında karışıklık istemiyorsan kural basit. Eşyaları aldığın yere, insanları hakettiği yere koyacaksın! (Kinsun)
DUVARIN DİLİ : Senin giderin var ama benim götüresim yok!