Dardayız Ya Resulullah;
Güvende değiliz çünkü güvenilir değiliz,
Huzurlu değiliz çünkü huzurda değiliz,
Mutlu değiliz çünkü kin, nefret, öfke ile doluyuz,
Dardayız Ya Resulullah;
Sen bir Hadis-i Şerifinde buyuruyorsun ki "Ben kıyamet günü ümmetimin çokluğuyla övüneceğim"
Bizler de çoğaldık, çok olduk ama bilmem bizimle övünecek misin?
Sayısal olarak çoğaldık, parasal olarak çoğaldık, makamsal olarak çoğaldık, güç olarak çoğaldık.
Sayımız arttı ama Allah'a ve sana olan bağlılığımız, inancımız, imanımız, güvenimiz, ibadetlerimiz azaldı.
Sayımız arttı ama sayımızla birlikte dünyaya, paraya, makama, partiye, cemaate, tarikata, lidere, hocaya, şeyhe olan bağlılığımız arttı.
Ya Resulullah, biliyoruz sen "Biz ahireti dünyaya tercih ettik, dünya onların ahiret bizim olsun demiştin" ama biz yapamadık. Artık ümmetin dünyaya inanıyor, dünya için yaşıyor ve dünyayı tercih etti.
Senin cahiliye döneminde ortadan kaldırmak için savaştığın güç, makam, para, soy övünülen, gurur duyulan ve elde edilmek için savaşılan metalar oldular.
Sen ahireti dünyaya tercih etmiştin ama bizler dünyanın bütün zevklerini tadabilmek için savaşıyoruz.
Ya Resulullah; bizler senin çoğu zaman hurma ve su ile yetindiğini anlatıyor ama evimizde, lüks restoranlarda yediğimiz bin bir çeşit yemek ile doymuyoruz.
Gözümüz doymuyor, gönlümüz doymuyor, midemiz doymuyor.
Ya Resulullah; gece olunca hepimiz Kuran okuyor, zikrediyor, tövbe ediyoruz ama sabah olunca birer inançsız gibi dalıyoruz dünyaya, paraya, güce ve makama.
Dünyalıklarımız için iftira atıyoruz, ihanet ediyoruz, yalan söylüyoruz, kula kul oluyoruz.
Yetiş Ya Resulullah yetiş, bizler gücü, makamı, parayı ele geçirdikçe dünyaya, nefsimize ve şeytana yenik düşüyoruz, kibirleniyoruz.
Beceremedik Ya Resulullah beceremedik, yetiş imdada çünkü bizler dünya hırsı sebebiyle kaybolan ve münafık alametleri gösteren bir kavim olmak istemiyoruz.
Üstelik kapattık kalbimizi doğrulara, görmüyoruz, duymuyoruz, bizleri uyarmaya çalışanları da muarız, muhalif, düşman ilan edip kendimizden uzaklaştırıyoruz.
"Yaptıklarıyla ve ellerine geçirdikleri dünyalıklarla mağrur olup, yapmadıkları şeylerle başkaları tarafından övülmeyi arzu edenlerin azaptan kurtulacaklarını sanma. Onlar için elem verici bir azap vardır." (Ali İmran, 188)
"Allah'a yemin ederim ki sizler için fakirlikten korkmuyorum. Fakat ben, sizden öncekilerin önüne serildiği gibi dünyanın sizin de önünüze serilmesinden, onların dünya için yarıştıkları gibi sizin de yarışa girmenizden, dünyanın onları helak ettiği gibi sizi de helak etmesinden korkuyorum." (Hadis-i Şerif)
Güvende değiliz çünkü güvenilir değiliz,
Huzurlu değiliz çünkü huzurda değiliz,
Mutlu değiliz çünkü kin, nefret, öfke ile doluyuz,
Dardayız Ya Resulullah;
Sen bir Hadis-i Şerifinde buyuruyorsun ki "Ben kıyamet günü ümmetimin çokluğuyla övüneceğim"
Bizler de çoğaldık, çok olduk ama bilmem bizimle övünecek misin?
Sayısal olarak çoğaldık, parasal olarak çoğaldık, makamsal olarak çoğaldık, güç olarak çoğaldık.
Sayımız arttı ama Allah'a ve sana olan bağlılığımız, inancımız, imanımız, güvenimiz, ibadetlerimiz azaldı.
Sayımız arttı ama sayımızla birlikte dünyaya, paraya, makama, partiye, cemaate, tarikata, lidere, hocaya, şeyhe olan bağlılığımız arttı.
Ya Resulullah, biliyoruz sen "Biz ahireti dünyaya tercih ettik, dünya onların ahiret bizim olsun demiştin" ama biz yapamadık. Artık ümmetin dünyaya inanıyor, dünya için yaşıyor ve dünyayı tercih etti.
Senin cahiliye döneminde ortadan kaldırmak için savaştığın güç, makam, para, soy övünülen, gurur duyulan ve elde edilmek için savaşılan metalar oldular.
Sen ahireti dünyaya tercih etmiştin ama bizler dünyanın bütün zevklerini tadabilmek için savaşıyoruz.
Ya Resulullah; bizler senin çoğu zaman hurma ve su ile yetindiğini anlatıyor ama evimizde, lüks restoranlarda yediğimiz bin bir çeşit yemek ile doymuyoruz.
Gözümüz doymuyor, gönlümüz doymuyor, midemiz doymuyor.
Ya Resulullah; gece olunca hepimiz Kuran okuyor, zikrediyor, tövbe ediyoruz ama sabah olunca birer inançsız gibi dalıyoruz dünyaya, paraya, güce ve makama.
Dünyalıklarımız için iftira atıyoruz, ihanet ediyoruz, yalan söylüyoruz, kula kul oluyoruz.
Yetiş Ya Resulullah yetiş, bizler gücü, makamı, parayı ele geçirdikçe dünyaya, nefsimize ve şeytana yenik düşüyoruz, kibirleniyoruz.
Beceremedik Ya Resulullah beceremedik, yetiş imdada çünkü bizler dünya hırsı sebebiyle kaybolan ve münafık alametleri gösteren bir kavim olmak istemiyoruz.
Üstelik kapattık kalbimizi doğrulara, görmüyoruz, duymuyoruz, bizleri uyarmaya çalışanları da muarız, muhalif, düşman ilan edip kendimizden uzaklaştırıyoruz.
"Yaptıklarıyla ve ellerine geçirdikleri dünyalıklarla mağrur olup, yapmadıkları şeylerle başkaları tarafından övülmeyi arzu edenlerin azaptan kurtulacaklarını sanma. Onlar için elem verici bir azap vardır." (Ali İmran, 188)
"Allah'a yemin ederim ki sizler için fakirlikten korkmuyorum. Fakat ben, sizden öncekilerin önüne serildiği gibi dünyanın sizin de önünüze serilmesinden, onların dünya için yarıştıkları gibi sizin de yarışa girmenizden, dünyanın onları helak ettiği gibi sizi de helak etmesinden korkuyorum." (Hadis-i Şerif)