Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, yerel seçimlerin bir yıl öne alınmasını istedi. Dış politikadaki gelişmelere de değinen Destici, Türkiye’deki kaçak Ermenilerin sınır dışı edilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca Destici, idam, Avrupa Birliği ve Suriyelilere vatandaşlık verilmesi konusunda da adres milli iradeyi gösterdi.
Recai UYGUR / ERZURUM
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 2019 Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerin 2018 sonbaharında yapılması gerektiğini söyledi.
Erzurum Palandöken Kayak Merkezi’nde bir otelde basın toplantısı düzenleyen Destici, terör, idam yasası, Suriyeli sığınmacılar ve dış politikada Türkiye’nin çok ciddi adımlar atması gerektiğini ifade etti. Kış şartlarından dolayı seçim çalışmalarının zor olacağına dikkat çeken Destici, “Yerel seçimler biliyorsunuz 2019’un Mart ayında, daha öncede bir yıl öne alınmaya çalışılmıştı ama anayasa değişikliği gerektiği için bu sağlanamamıştı. Biz şimdi zaman geçmeden 2019 Mart ayında yapılacak olan genel seçimlerin 2018 sonbaharına alınması gerektiğini buradan iktidara ve siyasi partilere teklif ediyoruz. Gerekçe şudur, kış şartlarında seçimin doğurduğu olumsuz neticeler var. 2019’da Türkiye’nin üç seçim değil de iki seçim yaşamasının ve yerel seçimlerin bir yıl öne alınmasının daha doğru olduğu kanaletindeyiz. Bu konuda adım atılmasını bekliyoruz” dedi.
İdama Evet diyoruz
İdam yasasının bir an evvel milletin önüne getirilmesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Destici, “İdam konusu sürekli konuşuluyor. Türkiye’de bu konuda en ısrarcı talep kâr olan parti Büyük Birlik Partisi’dir. Biz neden idamın geri gelmesini istiyoruz. Biz bütün suçlar için gelsin demiyoruz. Biz başta küçük yaşta çocuklarımıza, kızlarımıza kadınlarımıza tecavüz edip öldüren bu sapıklar için, ikincisi de bombayı patlatıp, kurşunu sıkıp askerimizi polisimizi masum vatandaşlarımızı katleden teröristler ve onlara bu emirleri verenler için idam cezası gelsin diyoruz. Bizim bugün savunduğumuz tezin millet tarafından da açık, net, yoğun bir şekilde talep edildiğini görmekteyiz. İktidar partisi başta olmak üzere bunula ilgi kanun teklifi milletin önüne gelmelidir. Bizim kararımızın evet olduğunu açık ve net olduğunu söylüyoruz. AB ne der? Vallahi AB ne dediği bizim umurumuzda gedil, çünkü her gün canın yanan biziz. Askeri polisi vatandaşı şehit edilen biziz. Kadınları kızları çocukları kaçırılıp öldürülen ülke biziz” şeklinde konuştu.
Kaçak Ermeniler sınır dışı edilmeli
Türkiye çok sayıda Ermeni’nin kaçak bir şekilde yaşadığını dile getiren Destici, şöyle konuştu:
“Azerbaycan ile Ermenistan arasında fili bir savaş durumu var. Ermenistan tarafından sürekli taciz ateşleri yapılıyor ve Ermenistan’ın işgal ettiği bir Karabağ var. Bizim burada tavrımız nettir. Azerbaycan’ın bu konuda her şatta yanında olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türkiye Ermenistan işgal ettiği topraklardan çekilmeden ve başta Hocalı Katliamı olmak üzere soykırım uyguladığı katliam yaptığı dönemlerde açık özür ve tazminatları ödemediği taktirde Türkiye kesinlikle hiçbir ilişkiye girmemelidir. Sınır kapısı resmi veya gayri resmi hiçbir şekilde açılmamalıdır. Hatta daha ilerisini söyleyeyim, Türkiye’nin Ermeni vatandaşları vardır. Ebetteki bunlar TC. vatandaşıdır ve azınlık hakların vardır. O haklarına sahip olarak Türkiye’de yaşamaya devam edeceklerdir. Ama onların dışında Türkiye’de sayıları 100 bini aşan kaçak şekilde yaşayan Ermineler vardır. Türkiye çok acilen bunları sınır dışı etmelidir. Yani Ermenistan Azerbaycan’ın topraklarını işgal edecek orada soykırım uygulayacak. Her gün Azerbaycanlı askerlerimizi şehit edecek ve biz burada kaçak Ermenileri besleyeceğiz. Böyle bir yağma yok. Biz bunu kabul etmiyoruz ve derhal sınır dışı etmek gerektiğini net bir şekilde açıklamak istiyorum.”
Vatandaşlık millete sorulmalı
Suriye’den Türkiye’ye sığınan mültecilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması konusunda millete gidilmesi gerektiğini açıklayan Destici, “Yine Suriye’den gelen insanlar var. Biz her zaman söyledik, kim zordaysa kucak açmalı ama vatandaşlık meseli millete sorulmalıdır. Millete sorulmadan onay ve görüş alınmadan bunlara vatandaşlık verilmesini doğru bulmuyorum. Millete sorulsun bakalım milletimiz ne diyor. Eğer her şey milli irade ise bu hususunda milletimize sorulması gerektiğini ifade ediyorum. Çok nitelikli olanların vatandaşlığa alınması bir nebze olsun kabul edilebilir. Ama toplu bir şekilde alınması doğru değildir. İlerde çok ağır bedelleri olur. Başta terör, işsizlik ve toplumsal barışını bozulmasında olumsuz etkileri olacağı kanaatindeyiz” diye konuştu.
ABD ve Rusya bölgenin istikrarını düşünmüyor
ABD ve Rusya’nın bölgede dertlerinin Suriye ve bölgenin istikrarı olmadığına dikkat çeken Destici, “Dış politika ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın bazı ziyaretleri oldu. Dolayısıyla bu bütün ziyaretlerde Suriye’nin Kuzeyindeki gelişmelerle direk bağlantılı olduğunu biliyoruz. Burada baktığımız zaman Türkiye ABD ile Suriye ve PYD, YPG, FETÖ ekonomik ilişkiler askeri alanındaki gelişmeler, enerji, silah, savuma sanayi, istikbali ilişkiler dile getirdiler. Burada en önemlisi olan Suriye’dir. PYD, PYG konusunda Türkiye sonuna kadar haklıdır. Çünkü ABD ve Rusya başta olmak üzere bazı küresel güçler PKK ile YPG ve PYD’yi ayırıyor. Güya akıllarınca Türkiye ve dünya kamuoyunu kandırmaya çalışıyorlar. Biz ne kadar eminsek PKK eşittir PYD, YPG’dir. ABD’de Rusya da en az bizim kadar PKK’nin PYD ve YPG uzantısı olduğunu biliyor. Bunlara destek vermelerinin nedeni kendi çıkarlarını öne koymuş vaziyetteler. Bölgenin Suriye’nin Türkiye’nin çıkralarını değil sadece kendi çıkarlarını öne koymuşlardır. Başka hiçbir çıkar gözetmeksizin uluslararası dış politika yürüttükleri için bunu yapıyorlar. Arkasında kim olursa olsun bize neye patlıyorsa patlasın Suriye’nin Kuzeyinde YPG ve PYD yapısına son verilmeli, aynı şekilde Irak’ın Kuzeyine de müsaade edilmemelidir. Yarın daha büyük bedeller ödememek için bugün ne bedel varsa ödememiz gerekiyor öderiz. Kökünü kazıyalım Türkiye’nin ve bölgenin gündeminde bunu çıkaralım” dedi.
Recai UYGUR / ERZURUM
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 2019 Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerin 2018 sonbaharında yapılması gerektiğini söyledi.
Erzurum Palandöken Kayak Merkezi’nde bir otelde basın toplantısı düzenleyen Destici, terör, idam yasası, Suriyeli sığınmacılar ve dış politikada Türkiye’nin çok ciddi adımlar atması gerektiğini ifade etti. Kış şartlarından dolayı seçim çalışmalarının zor olacağına dikkat çeken Destici, “Yerel seçimler biliyorsunuz 2019’un Mart ayında, daha öncede bir yıl öne alınmaya çalışılmıştı ama anayasa değişikliği gerektiği için bu sağlanamamıştı. Biz şimdi zaman geçmeden 2019 Mart ayında yapılacak olan genel seçimlerin 2018 sonbaharına alınması gerektiğini buradan iktidara ve siyasi partilere teklif ediyoruz. Gerekçe şudur, kış şartlarında seçimin doğurduğu olumsuz neticeler var. 2019’da Türkiye’nin üç seçim değil de iki seçim yaşamasının ve yerel seçimlerin bir yıl öne alınmasının daha doğru olduğu kanaletindeyiz. Bu konuda adım atılmasını bekliyoruz” dedi.
İdama Evet diyoruz
İdam yasasının bir an evvel milletin önüne getirilmesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Destici, “İdam konusu sürekli konuşuluyor. Türkiye’de bu konuda en ısrarcı talep kâr olan parti Büyük Birlik Partisi’dir. Biz neden idamın geri gelmesini istiyoruz. Biz bütün suçlar için gelsin demiyoruz. Biz başta küçük yaşta çocuklarımıza, kızlarımıza kadınlarımıza tecavüz edip öldüren bu sapıklar için, ikincisi de bombayı patlatıp, kurşunu sıkıp askerimizi polisimizi masum vatandaşlarımızı katleden teröristler ve onlara bu emirleri verenler için idam cezası gelsin diyoruz. Bizim bugün savunduğumuz tezin millet tarafından da açık, net, yoğun bir şekilde talep edildiğini görmekteyiz. İktidar partisi başta olmak üzere bunula ilgi kanun teklifi milletin önüne gelmelidir. Bizim kararımızın evet olduğunu açık ve net olduğunu söylüyoruz. AB ne der? Vallahi AB ne dediği bizim umurumuzda gedil, çünkü her gün canın yanan biziz. Askeri polisi vatandaşı şehit edilen biziz. Kadınları kızları çocukları kaçırılıp öldürülen ülke biziz” şeklinde konuştu.
Kaçak Ermeniler sınır dışı edilmeli
Türkiye çok sayıda Ermeni’nin kaçak bir şekilde yaşadığını dile getiren Destici, şöyle konuştu:
“Azerbaycan ile Ermenistan arasında fili bir savaş durumu var. Ermenistan tarafından sürekli taciz ateşleri yapılıyor ve Ermenistan’ın işgal ettiği bir Karabağ var. Bizim burada tavrımız nettir. Azerbaycan’ın bu konuda her şatta yanında olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türkiye Ermenistan işgal ettiği topraklardan çekilmeden ve başta Hocalı Katliamı olmak üzere soykırım uyguladığı katliam yaptığı dönemlerde açık özür ve tazminatları ödemediği taktirde Türkiye kesinlikle hiçbir ilişkiye girmemelidir. Sınır kapısı resmi veya gayri resmi hiçbir şekilde açılmamalıdır. Hatta daha ilerisini söyleyeyim, Türkiye’nin Ermeni vatandaşları vardır. Ebetteki bunlar TC. vatandaşıdır ve azınlık hakların vardır. O haklarına sahip olarak Türkiye’de yaşamaya devam edeceklerdir. Ama onların dışında Türkiye’de sayıları 100 bini aşan kaçak şekilde yaşayan Ermineler vardır. Türkiye çok acilen bunları sınır dışı etmelidir. Yani Ermenistan Azerbaycan’ın topraklarını işgal edecek orada soykırım uygulayacak. Her gün Azerbaycanlı askerlerimizi şehit edecek ve biz burada kaçak Ermenileri besleyeceğiz. Böyle bir yağma yok. Biz bunu kabul etmiyoruz ve derhal sınır dışı etmek gerektiğini net bir şekilde açıklamak istiyorum.”
Vatandaşlık millete sorulmalı
Suriye’den Türkiye’ye sığınan mültecilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması konusunda millete gidilmesi gerektiğini açıklayan Destici, “Yine Suriye’den gelen insanlar var. Biz her zaman söyledik, kim zordaysa kucak açmalı ama vatandaşlık meseli millete sorulmalıdır. Millete sorulmadan onay ve görüş alınmadan bunlara vatandaşlık verilmesini doğru bulmuyorum. Millete sorulsun bakalım milletimiz ne diyor. Eğer her şey milli irade ise bu hususunda milletimize sorulması gerektiğini ifade ediyorum. Çok nitelikli olanların vatandaşlığa alınması bir nebze olsun kabul edilebilir. Ama toplu bir şekilde alınması doğru değildir. İlerde çok ağır bedelleri olur. Başta terör, işsizlik ve toplumsal barışını bozulmasında olumsuz etkileri olacağı kanaatindeyiz” diye konuştu.
ABD ve Rusya bölgenin istikrarını düşünmüyor
ABD ve Rusya’nın bölgede dertlerinin Suriye ve bölgenin istikrarı olmadığına dikkat çeken Destici, “Dış politika ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın bazı ziyaretleri oldu. Dolayısıyla bu bütün ziyaretlerde Suriye’nin Kuzeyindeki gelişmelerle direk bağlantılı olduğunu biliyoruz. Burada baktığımız zaman Türkiye ABD ile Suriye ve PYD, YPG, FETÖ ekonomik ilişkiler askeri alanındaki gelişmeler, enerji, silah, savuma sanayi, istikbali ilişkiler dile getirdiler. Burada en önemlisi olan Suriye’dir. PYD, PYG konusunda Türkiye sonuna kadar haklıdır. Çünkü ABD ve Rusya başta olmak üzere bazı küresel güçler PKK ile YPG ve PYD’yi ayırıyor. Güya akıllarınca Türkiye ve dünya kamuoyunu kandırmaya çalışıyorlar. Biz ne kadar eminsek PKK eşittir PYD, YPG’dir. ABD’de Rusya da en az bizim kadar PKK’nin PYD ve YPG uzantısı olduğunu biliyor. Bunlara destek vermelerinin nedeni kendi çıkarlarını öne koymuş vaziyetteler. Bölgenin Suriye’nin Türkiye’nin çıkralarını değil sadece kendi çıkarlarını öne koymuşlardır. Başka hiçbir çıkar gözetmeksizin uluslararası dış politika yürüttükleri için bunu yapıyorlar. Arkasında kim olursa olsun bize neye patlıyorsa patlasın Suriye’nin Kuzeyinde YPG ve PYD yapısına son verilmeli, aynı şekilde Irak’ın Kuzeyine de müsaade edilmemelidir. Yarın daha büyük bedeller ödememek için bugün ne bedel varsa ödememiz gerekiyor öderiz. Kökünü kazıyalım Türkiye’nin ve bölgenin gündeminde bunu çıkaralım” dedi.