Ermeni kuvvetlerin 31 yıl önce Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaptığı katliamın acısı ilk günkü gibi tazeliğini koruyor. İnsanlık tarihinin en korkunç katliamlarından biri olan Hocalı Katliamı, işgal edilen Karabağ’ın kurtarılmasına rağmen hafızalardan silinemiyor.
Cihat İncesu/Pusula
Dünya, insanlık tarihinin en korkunç katliamlarından birine uyandığında takvimler 26 Şubat 1992’yi gösteriyordu. Tarihe kara bir leke olarak geçen katliam, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında meydana geldi. Ermeni kuvvetleri kadın, erkek, çocuk ayrımı yapmaksızın önüne geleni katletti.
Katliama giden adımlar
Aslında Hocalı Katliamı’na giden olaylar zinciri, 1980’li yılların ikinci yarısında SSCB’nin dağılma sürecine girmesiyle birlikte başladı. Ermenistan, Azerbaycan’a ait olan Karabağ bölgesinin dağlık kısmında hak iddia ediyordu. Sovyetler Birliği’nin yıllar boyunca yürüttüğü politikaların sonucu olarak bölgede Ermeni nüfusu çoğunluktaydı. Oysa bölge uluslararası örgütlerce de hukuki olarak da Azerbaycan’a aitti.
Tansiyon, Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermenilerin 1988 yılında Azerbaycan’dan ayrılıp Ermenistan’a katılmak istemesiyle iyice yükseldi. Dağlık Karabağ Meclisi, Ermenistan’a bağlandığını ilan etti. Azerbaycan da buna karşılık Dağlık Karabağ Bölgesi’nin özerk statüsünü kaldırdı ve kendine bağladı.
Ermeniler Dağlık Karabağ bölgesini işgal etti
Tüm bu gelişmeler üzerine Karabağ özerk yönetimi bağımsızlık referandumu yapma kararı aldı. Azerbaycanlıların katılmadığı referandumla “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti” ilan edildi. Gerilim doruk noktasındaydı. Ermenistan ve Azerbaycan arasında çatışma kaçınılmaz hale geldi. Rusların desteğini alan Ermeni kuvvetleri, Dağlık Karabağ bölgesini işgal etti.
Ve Hocalı Katliamı…
936 kilometrekarelik alana sahip Hocalı, konumu itibarıyla Dağlık Karabağ’ın en önemli noktalarından biriydi. 2 bin 605 hanenin bulunduğu Hocalı yaklaşık 7 bin kişinin yaşadığı bir kasabaydı. Ancak çatışmalardan dolayı nüfuz 3 bine kadar düşmüştü. Bölgedeki tek havaalanının burada olması nedeniyle stratejik öneme sahipti.
Hocalı'ya çıkan tüm yolları ele geçirdiler
Ermeni kuvvetleri, 1991’in son günlerinde harekete geçti. Hocalı’ya çıkan yolları ve civardaki köyleri ele geçirdiler. Öyle ki şehre yiyecek yardımı bile helikopterle havadan atılarak yapılabiliyordu.
25 Şubat 1992 akşamı Ermeni kuvvetleri saldırıya başladı. İddialara göre saldırı için Rus ordusunun o zaman Hankendi’de bulunan güçlerinden yardım aldılar. Ermeni kuvvetlerinin, Rusların teknik imkanlarını kullanarak kenti top ve tank ateşine tuttu; hatta saldırıda Rus askerlerinin bizzat yer aldığı bile kayıtlara geçti. 26 Şubat sabahına kadar süren katliam, 613 kişinin canına mal oldu.
Ağır işkence izleri
Ermeni askerlerinin gece karanlığında yaptığı katliam, 26 Şubat'tın ilk ışıklarıyla insanlık tarihine kara bir leke olarak yazıldı. Sivillerin toplu şekilde öldürülmesi ve hunharca eylemler, o dönemde çekilen görüntüler ve katliamdan sağ kurtulanların anlattıkları tarihe kanlı harflerle yazıldı.
Resmi kayıtlara göre, öldürülenlerden 63’ü çocuk, 106’sı kadın, 70’i yaşlıydı. 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuştu. 1275 kişi ise, Ermeni güçlerin elinde esirdi. Esir alınan 68'i kadın, 26'sı çocuk 150 kişiden hiç haber alınamadı.
Katliamda 8 aile tamamen yok edildi, 25 çocuk her iki ebeveynini, 130 çocuk ise ebeveynlerinden birini kaybetti.
Ayaz Muttalibov istifa etti
İnsanlık tarihinin en acımasız katliamlarından biri olarak tarihe geçen Hocalı Katliamı sonrası Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ayaz Muttalibov görevini bıraktı. Azerbaycan Parlamentosu Hocalı’da yaşananların “soykırım” olduğunu ilan etti. Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki savaş ise 1994 yılına kadar sürdü. İki taraf arasında yapılan barış görüşmeleri sonuçsuz kaldı.
İşgal altındaki Karabağ artık özgür
Azerbaycan-Ermenistan sınırında 14 Temmuz'da 2020'de çıkan çatışmalarda, Azerbaycan ordusundan biri tümgeneral olmak üzere 7 askerin şehit olması, Dağlık Karabağ'ın işgalden kurtarılmasına giden savaşın fitilini ateşleyen gelişme oldu.
Azerbaycan ordusu, 27 Eylül'de Ermeni güçlerinin Dağlık Karabağ yakınlarında sivil yerleşimlere ateş açması üzerine topraklarını işgalden kurtarmak üzere karşı saldırı başlattı. Harekatın hemen başında 3 bin 500 metre yükseklikteki stratejik Murov Dağı zirvesi Azerbaycan ordusunun kontrolüne geçti.
Ermenistan, bu süreçte sık sık sivilleri hedef aldı. Gence ve Berde'ye yapılan saldırılarda onlarca sivil hayatını kaybetti. Azerbaycan ordusu ise Karabağ çevresindeki bölgeleri birer birer işgalden kurtardı.
Aliyev: Karabağ bizimdir, Karabağ Azerbaycan’dır
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Kendi öz topraklarımızı savunuyoruz. Karabağ bizimdir, Karabağ Azerbaycan’dır.” açıklaması yaptı. Türkiye, Azerbaycan’a desteğinin tam olduğunu açıklayarak Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırılarını kınadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırısına ilişkin, “Türk milleti her zaman olduğu gibi bugün de tüm imkanlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanındadır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'den Azerbaycan'a tam destek
Türkiye'nin en üst seviyeden tepkisi, Azerbaycan'la başlattığı ortak tatbikatla sürdü. Azerbaycan ordusunun haberleşme ve uydu sistemleri yenilendi. Envanterine ASELSAN ve ROKETSAN'dan alınan akıllı mühimmatlar girdi. Bölgede keşif, tespit ve sınır güvenliği için de Türkiye'den SİHA'lar satın alındı.
Azerbaycan'ın Türkiye'den satın aldığı SİHA'lar sahada dengeleri değiştirdi. 8 Kasım'da Şuşa'nın işgalden kurtarılması bir dönüm noktası oldu. Ermeni güçlerin savaşma iradesi kırıldı. Bir gün sonra da Rusya arabuluculuğunda Azerbaycan ve Ermenistan arasında ateşkes anlaşması imzalandı.
44 günde gelen büyük zafer
Azerbaycan 44 günde gelen zaferle yıllardır işgal altında olan 5 kent merkezi, 4 kasaba ve 286 köyü kurtardı. Türkiye'nin Azerbaycan'ın yanında dik duruşu zaferi getiren en önemli etkendi.
Yıllarca işgal altında kalan topraklarda bugün artık Azerbaycan bayrağı dalgalanıyor.
Rahmetle anıyoruz
Türkiye Azerbaycan Dostluk Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı Serdar Ünsal: “ 11 ilimizde meydana gelen binlerce insanımızın hayatını kayıp ettiği ve onlarca insanın yaralandığı depremde hayatını kayıp eden insanlarımız ile 1992 yılında Ermenilerin Hocalı şehrinde yaptıkları soykırımda hayatını kayıp eden şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Yaralılara Allah’tan acil şifa diliyorum. ”dedi.
“Buradan Hür dünyaya sesleniyorum” diyen Serdar Ünsal, şunları söyledi:” Neden Hocalı’da yapılan vahşeti, Azerbaycan Türk’üne karşı yapılan bir soykırım olarak tanımıyorsunuz? Yoksa dünyada hukuk sadece haksızda olsa, Ermeniler için mi var? Bu çifte Standard karşısında yüzünüz neden kızarmıyor? Hocalı’da, Şuşa’da, Lâçin’de Kelbecer’de, Ağdam’da, Cebrail’de yaşanan soykırımı unutmadık. unutmayacağız."
Cihat İncesu/Pusula
Dünya, insanlık tarihinin en korkunç katliamlarından birine uyandığında takvimler 26 Şubat 1992’yi gösteriyordu. Tarihe kara bir leke olarak geçen katliam, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında meydana geldi. Ermeni kuvvetleri kadın, erkek, çocuk ayrımı yapmaksızın önüne geleni katletti.
Katliama giden adımlar
Aslında Hocalı Katliamı’na giden olaylar zinciri, 1980’li yılların ikinci yarısında SSCB’nin dağılma sürecine girmesiyle birlikte başladı. Ermenistan, Azerbaycan’a ait olan Karabağ bölgesinin dağlık kısmında hak iddia ediyordu. Sovyetler Birliği’nin yıllar boyunca yürüttüğü politikaların sonucu olarak bölgede Ermeni nüfusu çoğunluktaydı. Oysa bölge uluslararası örgütlerce de hukuki olarak da Azerbaycan’a aitti.
Tansiyon, Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermenilerin 1988 yılında Azerbaycan’dan ayrılıp Ermenistan’a katılmak istemesiyle iyice yükseldi. Dağlık Karabağ Meclisi, Ermenistan’a bağlandığını ilan etti. Azerbaycan da buna karşılık Dağlık Karabağ Bölgesi’nin özerk statüsünü kaldırdı ve kendine bağladı.
Ermeniler Dağlık Karabağ bölgesini işgal etti
Tüm bu gelişmeler üzerine Karabağ özerk yönetimi bağımsızlık referandumu yapma kararı aldı. Azerbaycanlıların katılmadığı referandumla “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti” ilan edildi. Gerilim doruk noktasındaydı. Ermenistan ve Azerbaycan arasında çatışma kaçınılmaz hale geldi. Rusların desteğini alan Ermeni kuvvetleri, Dağlık Karabağ bölgesini işgal etti.
Ve Hocalı Katliamı…
936 kilometrekarelik alana sahip Hocalı, konumu itibarıyla Dağlık Karabağ’ın en önemli noktalarından biriydi. 2 bin 605 hanenin bulunduğu Hocalı yaklaşık 7 bin kişinin yaşadığı bir kasabaydı. Ancak çatışmalardan dolayı nüfuz 3 bine kadar düşmüştü. Bölgedeki tek havaalanının burada olması nedeniyle stratejik öneme sahipti.
Hocalı'ya çıkan tüm yolları ele geçirdiler
Ermeni kuvvetleri, 1991’in son günlerinde harekete geçti. Hocalı’ya çıkan yolları ve civardaki köyleri ele geçirdiler. Öyle ki şehre yiyecek yardımı bile helikopterle havadan atılarak yapılabiliyordu.
25 Şubat 1992 akşamı Ermeni kuvvetleri saldırıya başladı. İddialara göre saldırı için Rus ordusunun o zaman Hankendi’de bulunan güçlerinden yardım aldılar. Ermeni kuvvetlerinin, Rusların teknik imkanlarını kullanarak kenti top ve tank ateşine tuttu; hatta saldırıda Rus askerlerinin bizzat yer aldığı bile kayıtlara geçti. 26 Şubat sabahına kadar süren katliam, 613 kişinin canına mal oldu.
Ağır işkence izleri
Ermeni askerlerinin gece karanlığında yaptığı katliam, 26 Şubat'tın ilk ışıklarıyla insanlık tarihine kara bir leke olarak yazıldı. Sivillerin toplu şekilde öldürülmesi ve hunharca eylemler, o dönemde çekilen görüntüler ve katliamdan sağ kurtulanların anlattıkları tarihe kanlı harflerle yazıldı.
Resmi kayıtlara göre, öldürülenlerden 63’ü çocuk, 106’sı kadın, 70’i yaşlıydı. 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuştu. 1275 kişi ise, Ermeni güçlerin elinde esirdi. Esir alınan 68'i kadın, 26'sı çocuk 150 kişiden hiç haber alınamadı.
Katliamda 8 aile tamamen yok edildi, 25 çocuk her iki ebeveynini, 130 çocuk ise ebeveynlerinden birini kaybetti.
Ayaz Muttalibov istifa etti
İnsanlık tarihinin en acımasız katliamlarından biri olarak tarihe geçen Hocalı Katliamı sonrası Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ayaz Muttalibov görevini bıraktı. Azerbaycan Parlamentosu Hocalı’da yaşananların “soykırım” olduğunu ilan etti. Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki savaş ise 1994 yılına kadar sürdü. İki taraf arasında yapılan barış görüşmeleri sonuçsuz kaldı.
İşgal altındaki Karabağ artık özgür
Azerbaycan-Ermenistan sınırında 14 Temmuz'da 2020'de çıkan çatışmalarda, Azerbaycan ordusundan biri tümgeneral olmak üzere 7 askerin şehit olması, Dağlık Karabağ'ın işgalden kurtarılmasına giden savaşın fitilini ateşleyen gelişme oldu.
Azerbaycan ordusu, 27 Eylül'de Ermeni güçlerinin Dağlık Karabağ yakınlarında sivil yerleşimlere ateş açması üzerine topraklarını işgalden kurtarmak üzere karşı saldırı başlattı. Harekatın hemen başında 3 bin 500 metre yükseklikteki stratejik Murov Dağı zirvesi Azerbaycan ordusunun kontrolüne geçti.
Ermenistan, bu süreçte sık sık sivilleri hedef aldı. Gence ve Berde'ye yapılan saldırılarda onlarca sivil hayatını kaybetti. Azerbaycan ordusu ise Karabağ çevresindeki bölgeleri birer birer işgalden kurtardı.
Aliyev: Karabağ bizimdir, Karabağ Azerbaycan’dır
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Kendi öz topraklarımızı savunuyoruz. Karabağ bizimdir, Karabağ Azerbaycan’dır.” açıklaması yaptı. Türkiye, Azerbaycan’a desteğinin tam olduğunu açıklayarak Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırılarını kınadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırısına ilişkin, “Türk milleti her zaman olduğu gibi bugün de tüm imkanlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanındadır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'den Azerbaycan'a tam destek
Türkiye'nin en üst seviyeden tepkisi, Azerbaycan'la başlattığı ortak tatbikatla sürdü. Azerbaycan ordusunun haberleşme ve uydu sistemleri yenilendi. Envanterine ASELSAN ve ROKETSAN'dan alınan akıllı mühimmatlar girdi. Bölgede keşif, tespit ve sınır güvenliği için de Türkiye'den SİHA'lar satın alındı.
Azerbaycan'ın Türkiye'den satın aldığı SİHA'lar sahada dengeleri değiştirdi. 8 Kasım'da Şuşa'nın işgalden kurtarılması bir dönüm noktası oldu. Ermeni güçlerin savaşma iradesi kırıldı. Bir gün sonra da Rusya arabuluculuğunda Azerbaycan ve Ermenistan arasında ateşkes anlaşması imzalandı.
44 günde gelen büyük zafer
Azerbaycan 44 günde gelen zaferle yıllardır işgal altında olan 5 kent merkezi, 4 kasaba ve 286 köyü kurtardı. Türkiye'nin Azerbaycan'ın yanında dik duruşu zaferi getiren en önemli etkendi.
Yıllarca işgal altında kalan topraklarda bugün artık Azerbaycan bayrağı dalgalanıyor.
Rahmetle anıyoruz
Türkiye Azerbaycan Dostluk Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı Serdar Ünsal: “ 11 ilimizde meydana gelen binlerce insanımızın hayatını kayıp ettiği ve onlarca insanın yaralandığı depremde hayatını kayıp eden insanlarımız ile 1992 yılında Ermenilerin Hocalı şehrinde yaptıkları soykırımda hayatını kayıp eden şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Yaralılara Allah’tan acil şifa diliyorum. ”dedi.
“Buradan Hür dünyaya sesleniyorum” diyen Serdar Ünsal, şunları söyledi:” Neden Hocalı’da yapılan vahşeti, Azerbaycan Türk’üne karşı yapılan bir soykırım olarak tanımıyorsunuz? Yoksa dünyada hukuk sadece haksızda olsa, Ermeniler için mi var? Bu çifte Standard karşısında yüzünüz neden kızarmıyor? Hocalı’da, Şuşa’da, Lâçin’de Kelbecer’de, Ağdam’da, Cebrail’de yaşanan soykırımı unutmadık. unutmayacağız."