Emir Şeyh Mahallesi son dönemde yapılan yeni düzenlemelerle birlikte eski mahalle kültüründen uzaklaşmıştır. Mahallede yer alan evler ya kaderine terk edilmiş ve zaman içinde yıkılmış veyahut kentsel dönüşüm sürecinde teker teker sökülmüş ve mahallede belli başlı birkaç evin dışında başka ev kalmamıştır. Özellikle Emir Şeyh Camisinin ve Mehdi Abbas Türbesinin yan tarafından bulunan eski yapılar tamir edilip hizmete sunulması ise takdire şayan bir hareket olmuştur. Mahallenin etrafında ki en azından çirkin görüntüde ortadan kalkmıştır.
EMİR ŞEYH CAMİİ
Türbenin yanı başında ki Emir Şeyh Camii ise 1738 yılında Narmanlı Hacı Yusuf tarafından yaptırılmıştır. Önünde, ortası büyük, yanları küçük, beş kubbeli olması; son cemaat yerinin bulunması ve Erzurum’daki diğer tek kubbeli camilere gore daha büyük çaplı bir kubbeye sahip olması bakımından farklılık göstermektedir. Kubbe içte, dört köşede, tromplar üzerine otururken, dışarıya 16 kenarlı bir kasnakla yansımaktadır. Bir zamanlar şehirde cenaze namazların kılındığı mekan Emir Şeyh Camisinin bahçesi olurdu. Zaman içinde özellikle de Narmanlı Camii önüne yapılan meydan Emir Şeyh’in bu özelliğini ortadan kaldırmıştır. Cenazeler Emir Şeyh Camisinden artık kaldırılmamaktadır.
SARAY HAMAMI
Emir Şeyh Mahallesinde yolun kenarında meyilli yolun başında yer alır. Saray Hamamı kubbeli olup, tamiratla onarılmıştır. Saray Hamamına daha sonradan yapılan kare şeklindeki bir yapıdan girilir. Saray hamamının yan duvarları kesme taştan yapılmış olup kubbesi ise tuğladan yapılmıştır. Sarayın ılıklık kısmı zamanında üç kubbe ile örtülü olmasına rağmen bu gün sağda kalan kubbe bir duvarla birbirinden ayrılmış ve sıcaklığa açılan bir kapıyla bu kısma ilave edilmiştir. (Gezi Rehberi, s.74.) Saray hamamının soyunma yerini köşelerden dört yarım kubbenin beslediği büyük kubbe örter. Ortada göbeğinden muhteşem havuza cömertçe su döken fıskiye vardır. Bir köşede hususi soyunma odası vardır. Soğukluğu da bir çift kubbe örter. Bu büyük kubbenin altındaki göbek taşının etrafında üç halvet yeri ve on altı adet kurna vardır. Hamamın içindeki bir su terazisi başka çeşmelere su dağıtmaktadır. Kubbeler çok kalındır. Bir kaç kez onarılan yapının sıcaklık bölümü ilginçtir. Burası tromplara oturan bir mekanla, kubbeli iki halvet hücresinden oluşmaktadır. (Sezen, Age., s.185.) Saray hamamı giriş kısmı karanlık olup pencereleri yoktur. Hamamın kapısının üstündeki mermer kitabe de şunlar yazıldır:
Yapıp Derviş Ağa Ferzend-i Yekta
Bu Hamam-ı Latif-i Etti İhya
Ne hamam-i ferah bahşaki oldu
Selim mevkii makbul-i ara
Binası dil-Kuşa tarhı dil-ara
Ayni söyledim itmamına tarih
Havası zihi hamam-i ziba
Yukarıdaki kitabeyi yazan şair Ayni’nin söylediği son mısrayı ebcet hesabına vurduğumuzda Saray hamamının 1707 yılında Derviş Ağa tarafından yaptırıldığı çıkmaktadır. (Hüseyin Yurttaş, Bektaş ve Derviş Ağalarının Erzurum ve Civarında Yaptırdıkları Eserler, Güneş Vakfı Yay., Erzurum 2008, s.43.) Saray Hamamı aynı zamanda Derviş Ağa Camisinin vakfıdır. Saray Hamamı anlatılanlara göre Erzurum Kalesinde görevli olan askerler için yapılmıştır. Saray Hamamından kaleye kadar bir tünelin olduğu ve bu tünelden askerlerin halka görünmeden hamama geldikleri rivayet edilmektedir. Böyle bir tünel eskiden vardıysa gün yüzüne çıkarılması gerekirdi. Bu gün var olsa bile bu tünelden söz etmek mümkün değildir. Zaman içerisinde Saray Hamamının etrafına yapılan yapılar yıkılmış ve hamamın çevresi tamamen açılmıştır. Hamam faaliyetlerine devam etmektedir. Bizlerin çocukluğunda hamam sadece kadınlara hizmet ederdi.
EMİR ŞEYH CAMİİ
Türbenin yanı başında ki Emir Şeyh Camii ise 1738 yılında Narmanlı Hacı Yusuf tarafından yaptırılmıştır. Önünde, ortası büyük, yanları küçük, beş kubbeli olması; son cemaat yerinin bulunması ve Erzurum’daki diğer tek kubbeli camilere gore daha büyük çaplı bir kubbeye sahip olması bakımından farklılık göstermektedir. Kubbe içte, dört köşede, tromplar üzerine otururken, dışarıya 16 kenarlı bir kasnakla yansımaktadır. Bir zamanlar şehirde cenaze namazların kılındığı mekan Emir Şeyh Camisinin bahçesi olurdu. Zaman içinde özellikle de Narmanlı Camii önüne yapılan meydan Emir Şeyh’in bu özelliğini ortadan kaldırmıştır. Cenazeler Emir Şeyh Camisinden artık kaldırılmamaktadır.
SARAY HAMAMI
Emir Şeyh Mahallesinde yolun kenarında meyilli yolun başında yer alır. Saray Hamamı kubbeli olup, tamiratla onarılmıştır. Saray Hamamına daha sonradan yapılan kare şeklindeki bir yapıdan girilir. Saray hamamının yan duvarları kesme taştan yapılmış olup kubbesi ise tuğladan yapılmıştır. Sarayın ılıklık kısmı zamanında üç kubbe ile örtülü olmasına rağmen bu gün sağda kalan kubbe bir duvarla birbirinden ayrılmış ve sıcaklığa açılan bir kapıyla bu kısma ilave edilmiştir. (Gezi Rehberi, s.74.) Saray hamamının soyunma yerini köşelerden dört yarım kubbenin beslediği büyük kubbe örter. Ortada göbeğinden muhteşem havuza cömertçe su döken fıskiye vardır. Bir köşede hususi soyunma odası vardır. Soğukluğu da bir çift kubbe örter. Bu büyük kubbenin altındaki göbek taşının etrafında üç halvet yeri ve on altı adet kurna vardır. Hamamın içindeki bir su terazisi başka çeşmelere su dağıtmaktadır. Kubbeler çok kalındır. Bir kaç kez onarılan yapının sıcaklık bölümü ilginçtir. Burası tromplara oturan bir mekanla, kubbeli iki halvet hücresinden oluşmaktadır. (Sezen, Age., s.185.) Saray hamamı giriş kısmı karanlık olup pencereleri yoktur. Hamamın kapısının üstündeki mermer kitabe de şunlar yazıldır:
Yapıp Derviş Ağa Ferzend-i Yekta
Bu Hamam-ı Latif-i Etti İhya
Ne hamam-i ferah bahşaki oldu
Selim mevkii makbul-i ara
Binası dil-Kuşa tarhı dil-ara
Ayni söyledim itmamına tarih
Havası zihi hamam-i ziba
Yukarıdaki kitabeyi yazan şair Ayni’nin söylediği son mısrayı ebcet hesabına vurduğumuzda Saray hamamının 1707 yılında Derviş Ağa tarafından yaptırıldığı çıkmaktadır. (Hüseyin Yurttaş, Bektaş ve Derviş Ağalarının Erzurum ve Civarında Yaptırdıkları Eserler, Güneş Vakfı Yay., Erzurum 2008, s.43.) Saray Hamamı aynı zamanda Derviş Ağa Camisinin vakfıdır. Saray Hamamı anlatılanlara göre Erzurum Kalesinde görevli olan askerler için yapılmıştır. Saray Hamamından kaleye kadar bir tünelin olduğu ve bu tünelden askerlerin halka görünmeden hamama geldikleri rivayet edilmektedir. Böyle bir tünel eskiden vardıysa gün yüzüne çıkarılması gerekirdi. Bu gün var olsa bile bu tünelden söz etmek mümkün değildir. Zaman içerisinde Saray Hamamının etrafına yapılan yapılar yıkılmış ve hamamın çevresi tamamen açılmıştır. Hamam faaliyetlerine devam etmektedir. Bizlerin çocukluğunda hamam sadece kadınlara hizmet ederdi.