Erzurum’da iki kardeşin silahla vurulup birinin öldüğü olayda, azmettirenin katil zanlısının babası olduğu anlaşıldı. Tutuklu olan babanın, ölen gencin annesini tehdit ettiği ve “çocuklarını öldürüp, kanlarını içeceğim “ dediği iddianamede yer aldı.
Manolya BULUT-PUSULA
Erzurum’da geçtiğimiz yıl gerçekleşen olayda aralarında geçmişe dayalı husumet bulunan iki aile arasında kavga çıkmış, İlhami Akın’ın silahından çıkan kurşunlar Soner Yurdigül’ü (25) hayattan koparırken kardeşi Serdar Yurdigül’ü (21) ise çenesinden yaralamıştı.
Ruhsatsız silahla cinayet
Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada cinayetin; Soner Yurdigül’ün sanık Sedat Akın’ın kızı F.A.’yla gönül ilişkisi olduğu, genç kıza mektuplar gönderildiği için işlendiği iddia edildi. İddianame tutanaklarına yansıyan ifadeler iki aile arasındaki husumeti gözler önüne serdi. Olayda kullanılan silahın da ruhsatsız olduğu tespit edildi.
Bir gün önce tehdit etmiş
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, bir gün önce kavga eden şahıslardan Baba Sedat Akın’ın Serdar ve Soner kardeşler için anneleri Işıl Ertek’e ‘İki oğlunu da gözünün önünde öldüreceğim, sana evlat acısı yaşatacağım. Sizi öldüreceğim, kardeşini de yaşatmayacağım’ dediği yer aldı. Tutanaklarda ‘söz konusu silahın şüpheli Sedat Akın’a ait olduğu ve tanık beyanları ile de oğlu İlhami’yi cinayete azmettirdiği anlaşıldı’ ifadelerine yer verildi.
Katil zanlısı İlhamı Akın, nitelikli şekilde kasten öldürme, nitelikli şekilde kasten öldürmeye teşebbüs, alenen hakaret, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçundan yargılanırken babası Sedat Akın ise, nitelikli şekilde kasten öldürmeye azmettirme, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçundan yargılanıyor. Dava kapsamında baba ve oğul 1 yıldır tutuklu olarak cezaevinde bulunuyor.
‘ Öldürüp kanlarını içeceğim’
Yurdigül kardeşlerin annesi Işıl Ertek ise verdiği ifadede, “Geçmişe dayalı husumetimiz vardı. Sedat Akın ve ailesi sürekli evimizi bıçakla basardı. Bunların bana musallat olduğunu görünce bir iki sokak yukarıya taşındı. Sedat Akın beni sürekli tehdit ediyordu. ‘İki çocuğunu da öldürüp gözünün önünde kanlarını içeceğim’ derdi. Dediğini de yaptı” diye konuştu.
Planlı cinayet iddiası
Anne Işıl Ertek, sanık Sedat Akın’ın kızı F.A.’nın, cinayetin planlı olduğunu söylediğini iddia ederek, “Oğullarımın sürekli etrafında olurlardı. Hatta bana da ‘Sizi dağa kaldıracağız’ diyorlardı. Daha önce birçok kez aralarında kavga oldu. Sedat’ın kızı F.A. ile benim oğlum Soner ile sevgiliydi. Oğlum F.A.’yı rahatsız etmemiştir. F.A., hastaneye gelince ‘Sen ne yaptın, ocağımı batırdın’ dedim. ‘Abla dur, babam yaptı, akşamdan planladılar. Babam kafasından hedef al dedi’ demişti. Zaten bu planlıydı, yaralama niyeti olsa ayaktan vurur, kolundan vurur, niye kafasından hedef almış? Ben sanıkların cezalandırılmasını istiyorum” dedi.
Ölüme gitti
Serdar ve Soner Yurdigül’ün kız kardeşi H. Y. ise olay günü yaşananları ifadesinde şöyle anlattı; “Ben, Soner, annem, Serdar ve Serdar’ın arkadaşı bahçede oturuyorduk. O sırada İlhami Akın geldi, kardeşim Serdar’a ağza alınmayacak şekilde şeyler söyledi. ‘Gel buraya, konuşacaklarımız var’ dedi. Serdar gitti, Soner de arkasından gitti. Soner’i engelleyemeyince ben de gittim. İlk olarak İlhami hedef gözeterek Soner’e ateş etti, kafasından vurdu. Sonra Serdar İlhami’nin üzerine doğru gitti. İlhami’nin elindekini kuru sıkı sandım. İlhami yine hedef gözeterek Serdar’a ateş ettikten sonra Serdar eliyle çenesini tuttu. Bana da iki el ateş etti. Ben arabanın arkasına saklandım. İlhami koşarak kaçtı.”
‘Olay ben karakoldayken oldu’
Oğlunu nitelikli şekilde kasten öldürmeye azmettirme suçlamasıyla yargılanan baba Sedat Akın ise kendisini şu sözlerle savundu;
“Maktul Soner’i evimin alt katında oturması nedeniyle tanırım. Benim kızıma rahatsız edecek bir mesaj atılmış, duygusal olarak ondan hoşlanıyormuş. Ben o zaman İstanbul’daydım. Olaya karışmadım, annesi benden özür diledi. Bir gün baktığımda evimin camlarına taşlar geldi. mektup gördüm, ‘Sen benimle olmazsan seni kaçırırım, öldürürüm’ şeklinde bir yazı yazmış. Bunların hepsi mesajlarla mektuplarla sabittir. Ben onlara iki oğlunu da öldüreceğim demedim. Serdar ve Soner’le tartıştım, bana taş attılar. Kimseye söylemedim. Ertesi gün sivil polisler eve gelerek hakkımda şikayet olduğunu, ifade vermem gerektiğini söylediler. Beni götürdüler. Evimde arama yapacaklarını söylediler. Ben de arkadaşlarıma ulaşarak evdeki tabancayı götürmelerini söyledim, kimseye ulaşamadım. En son oğlum İlhami’ye mesaj attım. Karakoldayken polislerin telsizinden benim ismim geçti. Sedat Akın cinayete karışmış dediler. Polis memuru da ‘Sedat 2 saattir benim yanımdaydı’ dedi. Oğluma maktulü öldürmesi yönünde cümleler kurmadım.”
Öldürme niyetim yoktu
Katil zanlısı İlhami Akın’ın tutanaklara yansıyan ifadelerinde öldürme niyetinin olmadığını, iki kardeşin kendisini çivili sopa ile darp ettiğini savundu. Ancak İlhami’nin vücudunda darp izine rastlanmadı. Katil zanlısı ifadesinde, “Önceden çok yakın arkadaştık, yediğimiz içtiğimiz birdi. Benim kız kardeşimle arasında ne var bilmiyorum. Bir gün önce babamla aralarında yaşanan kavgadan da haberim yoktu. Babamın arkadaşı bana ulaştı, silahı evden çıkarmamı söyledi. Silahı aldım, mermileri çıkarttım, silahı belime taktım. Evden çıkıp biraz ilerleyince sokağı döndüm. Dayımın dükkanına gidiyordum. Serdar Yurdigül sırtıma vurdu. Ben onları bir yere çağırmadım. Küfür etmedim. Soner yüzüme tükürüp ağır küfür etti. Durun dedim durmadılar. Silahın ağzına kurşunu vereyim, belki dururlar dedim ama durmadılar. Serdar bana çivili sopa ile vurdu. Havaya 2 el ateş ettim. Sonra da rastgele ateş açtım. Kimseyi vurma kastım yoktu. Öldürme niyetim yoktu. Babam bana ‘Bunları vur’ demedi.” dedi.
Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma tanık E.A.’nın dinlenmemesi nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi.