Çağın tehlikesi metamfetamin kullanımının artmasıyla bilim insanları bu alanda araştırmalara yöneldi. Erzurum Adli Tıp Grup Başkanlığı ve Atatürk Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan ekibin çalışması birincilik ödülü getirdi. Erzurum’da 20-30 yaş arası 40 kullanıcıdan alınan numunelerde yapılan incelemelerde metamfetaminin beyin ve ağız sağlığı dışında karaciğer ile böbreğe de ciddi hasar verdiği tespit edildi.
Manolya BULUT-PUSULA
Uluslararası Katılımlı 18. Adli Tıp Günleri kapsamında düzenlenen En İyi Sözlü Bildiri Yarışması’nda Erzurum Adli Tıp Grup Başkanlığı ve Atatürk Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan ekibin hazırladığı ‘Çağın Tehlikesi Metamfetamin Bağımlılığının Keometrik Modellerle Değerlendirilmesi’ adlı çalışması birincilik ödülüne hak kazandı. Türkiye birinciliği alan ekip, yüzlerce çalışmayı geride bıraktı.
Ekipte Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Hızır Aslıyüksek, Adli Tıp Kurumu Erzurum Grup Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, Adli Tıp Kurumu Erzurum Grup Başkanlığı Kimya İhtisas Dairesi Başkanı Dr. Elif Kesmen ve Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Şenol ile Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Şenol yer aldı.
Türkiye’de özellikle gençler arasında hızla artan ve ölüme kadar giden sonuçlara varan metamfetamin kullanımı üzerine çalışma yürüten ekip, 20-30 yaş arası 40 kullanıcıdan aldığı numuneleri inceledi. Bir yıla yakın süren çalışmada dikkat eken sonuçlar ortaya çıktı. Metamfetaminin beyin ve ağız sağlığına ciddi hasar verdiği bilinirken yapılan çalışma sonucu özellikle karaciğer ve böbreğe de ciddi hasar verdiği tespit edildi.
Ciddi artış
Son 5 yılda gençler arasında metamfetamin kullanımının ciddi oranda arttığını söyleyen Adli Tıp Kurumu Erzurum Grup Başkanlığı Kimya İhtisas Dairesi Başkanı Dr. Elif Kesmen, çalışmayı yürütürken yapay zeka teknolojileri kullandıklarını da dile getirdi. Kesmen, “Uyutucu, uyuşturucu, uyarıcı madde analizleri Kimya İhtisas Dairesi’ne geliyor. Yaklaşık son 5 yıldır metamfetamin kullanımında ciddi bir artış gözlemledik. Bu artış dikkatimizi çekti. Metamfetaminin insan vücuduna verdiği zararları tespit ederek biraz uyarıcı bir çalışma yapmayı amaçladık. Yapay zeka kullanarak bu çalışmayı yaptık. Böbrekte, karaciğerde, beyinde, ağız ve diş sağlığında, hemen hemen vücudun bütün organlarında çok ciddi ve geri dönüşü olmayan hasarlar meydana getirdiğini tespit ettik” dedi.
Zarar vermediği organ yok!
Tespitleriyle tedavi yöntemlerinde de yeni bir yol açacağını kaydeden Dr. Kesmen, “Metabolomik konusu var. İnsan vücutlarındaki metabolitleri araştıran bir bilim dalı. Burada vücudumuzda hangi metabolitlere zarar verdiğini tespit edip bunları da yapay zeka teknolojisiyle analizini yaptık. Bu metabolitlerin hangi organlara hangi yolakları etkilediğini belirledik. Metamfetamin açısından daha çok beyin biliniyor. Beyin ve dişte çok fazla hasar meydana getirdiği biliniyor. Ama bu çalışmada karaciğere ve böbreğe de ciddi zararlar verdiğini tespit ettik. Aslında metamfetaminin vücutta zarar vermediği bir organ yok. Ölüme kadar götürebiliyor. Sadece beyne ve dişe değil karaciğere ve böbreğe de ciddi zarar verdiğini bilerek de tedavi yöntemlerine yönelmemiz gerekecek. Hasar verdiği yolaklar belirlendiği için, zaten metabolomik amacı da bu. Normalde tespit, teşhis için, tedavi amaçlı da bu metot kullanılıyor” diye konuştu.
Adli tıp bilimleri hızla gelişiyor
Adli Tıp Kurumu Erzurum Grup Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök ise, adli tıbbın Türkiye’de hızla geliştiğini kaydederek, “Adli tıp Türkiye’de özellikle son 30 yılda çok büyük bir gelişim gösteren tıbbin bir alanı. Hukukla tıbbın bir kesişim kümesi. Yaptığımız hizmet itibariyle üç kaynaktan gidiyor. Birincisi hiç kuşkusuz Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli Tıp Kurumu önderliğinde yapılıyor. İkinci grup üniversiteler. Üniversitelerin Tıp Fakülteleri’nin Adli Tıp Ana Bilim Dalları aracılığıyla yürütülüyor. Üçüncü olarak da son yıllarda adli tıp uzmanlarımızın artmasıyla birlikte büyük şehir hastanelerimizde de adli tıp uzmanlarımız istihdam ediliyor. Lokomotif görevini de Adli Tıp Kurumu yönetiyor. Adli Tıp Kurumu’muz 1984’ten itibaren bilimsel manada belirli aralıklarla Adli Tıp Günleri’ni organize ediyor. Biz de 19-22 Ekim tarihleri arasında bu yıl Antalya’da Adalet Bakanlığı’mızın sosyal hizmetler tesislerinde 18’inci Adli Tıp Günleri’ni ifa ettik. Çok büyük bir katılım vardı. Türkiye’de özellikle sadece adli tıp uzmanları değil adli bilimlerle ilgili olarak trafik, jandarma, üniversitelerin ana bilim dalları ve enstitülerimiz, farklı farklı konuyla ilgili kurumlar da katıldı. Yaklaşık 600 kişilik bir katılımcı vardı. Bilimsel manada çok doyurucu bir Adli Tıp Günleri’ni yaşadık” ifadelerini kullandı.
Yargıya yardımcı olmak adına ekibiyle önemli bir görev yürüten Kök, Adli Tıp Günleri’nden söz ederek, şunları söyledi;
“Hem konuyla ilgili adli tıp gelişmelerini, adli bilimlerdeki gelişmeleri alırken aynı zamanda da bir hizmet ifa ediyoruz. Yargıya yardımcı olmak adına. Aynı zamanda karşılaştığımız sorunları da birlikte tartışıp daha sonra da bu sorunlara ilişkin çözüm yollarıyla ilgili fikirler üretildi. Bu süreçte de çalışan bilim insanlarımız var. Bu bilim insanlarımız da sözel ya da poster bildiriler şeklinde de çalışmalarını gönderdiler. Bilimsel kurul tarafından değerlendirildi. Bu bilimsel kurul bir sözel alanda bir de poster alanında birincilik, ikincilik ve üçüncülük ödülleri verdiler. Bu bilimsel değerlendirmede bizim Adli Tıp Grup Başkanlığı olarak Kimya İhtisas Daire’miz ile birlikte yaptığı, üniversitemizden de bilim insanlarının da olduğu çalışma birinciliğe layık görüldü. Hizmet ettiğimiz ve gönülden sevdiğimiz Erzurum için de onur verici bir durum.”