
Projede Erzurum'da okuyan uluslararası öğrencilerin evinlerine giderek kültürümüzün nadide örneklerinden Türk kahvesi geleneği anlatılıyor. Dostluk ve samimiyetin örneği olan Türk kahvesi yapılarak öğrencilere servis ediliyor. Ardından derin sohbetin eşliğinde kahveler yudumlanıyor.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Erzurum Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Ertan Halit Aksakal, ''Bu proje kapsamında öğrencilerimizin evine giderek onlara kültürümüzün yaşayan mirası Türk kahvesini tanıtıyoruz. Altılı fincan takımı, Türk kahvesi ve Türk lokumu hediye ediyoruz. Ardından Türk kahvesi eşliğinde öğrencilerimizle güncel konularda sohbet ediyoruz. Bu proje kapsamında yaklaşık otuz öğrenci evine gitmeyi planlıyoruz. Projeyle beraber öğrencilerimize Türk kültürünü yakinen tanıtmak istiyoruz.'' dedi.
Bir Fincan Kahvenin...
Kahvenin İstanbul’da kahvehanelerde servis edilmeye başlandığı 16. yüzyıldan itibaren Türk kahvesi kültürü ve geleneğimizin en önemli simgelerinden biri haline gelmiştir.
Bu gelenek bütün Türk toplumu tarafından kültür mirasının bir parçası olarak görülüp, toplumun her kesiminden bireyler tarafından paylaşılmaktadır. 16. yüzyılda Türk toplumuna tanıtıldığından beri kahvehaneler, en küçük yerleşim yerlerinde bile açılmıştır. Bu, Türk kahvesine geçmişten günümüze artarak devam eden talebin bir kanıtıdır. Bir ya da daha fazla kahve takımı olmayan bir Türk evini hayal etmek neredeyse imkânsızdır. Aslında diğer içeceklerden farklı olarak Türk kahvesi, kahve içenlerin ve geleneği uygulayanların kahve içme isteğinden ziyade Türk hayat tarzının bir sembolü olarak algılanmaktadır. Bu nedenle, Türk kahvesi ve geleneği, Türk toplumunun her seviyesinden bireyler arasında güçlü bir sosyal etkileşim sağlamaktadır.
Türk hayat tarzındaki derin etkisiyle Türk kahvesi, misafirperverlik ve arkadaşlığın işareti olarak Türk kültüründe merkezi bir rol oynar. Özel konuklara, saygılarını göstermek için, günlük hayatta kullanılanlardan daha özenli ve özel fincanlarla kahve servisi yapılır. Gelenek, her kesimden insana nüfuz eder ve ‘Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül sohbet ister kahve bahane.’ Türk atasözünde de ifade edildiği gibi daha önceden var olan sosyal ilişkilere bahane olarak adlandırılır. Kahve içmek için arkadaşları davet etmek, samimi bir sohbet ya da günlük olayları paylaşma ihtiyacının bir göstergesidir. İHA
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Erzurum Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Ertan Halit Aksakal, ''Bu proje kapsamında öğrencilerimizin evine giderek onlara kültürümüzün yaşayan mirası Türk kahvesini tanıtıyoruz. Altılı fincan takımı, Türk kahvesi ve Türk lokumu hediye ediyoruz. Ardından Türk kahvesi eşliğinde öğrencilerimizle güncel konularda sohbet ediyoruz. Bu proje kapsamında yaklaşık otuz öğrenci evine gitmeyi planlıyoruz. Projeyle beraber öğrencilerimize Türk kültürünü yakinen tanıtmak istiyoruz.'' dedi.

Bir Fincan Kahvenin...
Kahvenin İstanbul’da kahvehanelerde servis edilmeye başlandığı 16. yüzyıldan itibaren Türk kahvesi kültürü ve geleneğimizin en önemli simgelerinden biri haline gelmiştir.
Bu gelenek bütün Türk toplumu tarafından kültür mirasının bir parçası olarak görülüp, toplumun her kesiminden bireyler tarafından paylaşılmaktadır. 16. yüzyılda Türk toplumuna tanıtıldığından beri kahvehaneler, en küçük yerleşim yerlerinde bile açılmıştır. Bu, Türk kahvesine geçmişten günümüze artarak devam eden talebin bir kanıtıdır. Bir ya da daha fazla kahve takımı olmayan bir Türk evini hayal etmek neredeyse imkânsızdır. Aslında diğer içeceklerden farklı olarak Türk kahvesi, kahve içenlerin ve geleneği uygulayanların kahve içme isteğinden ziyade Türk hayat tarzının bir sembolü olarak algılanmaktadır. Bu nedenle, Türk kahvesi ve geleneği, Türk toplumunun her seviyesinden bireyler arasında güçlü bir sosyal etkileşim sağlamaktadır.
Türk hayat tarzındaki derin etkisiyle Türk kahvesi, misafirperverlik ve arkadaşlığın işareti olarak Türk kültüründe merkezi bir rol oynar. Özel konuklara, saygılarını göstermek için, günlük hayatta kullanılanlardan daha özenli ve özel fincanlarla kahve servisi yapılır. Gelenek, her kesimden insana nüfuz eder ve ‘Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül sohbet ister kahve bahane.’ Türk atasözünde de ifade edildiği gibi daha önceden var olan sosyal ilişkilere bahane olarak adlandırılır. Kahve içmek için arkadaşları davet etmek, samimi bir sohbet ya da günlük olayları paylaşma ihtiyacının bir göstergesidir. İHA