
Türkiye'nin ikinci deprem kuşağında yer alan Erzurum’da çürük raporu verilmesine rağmen yıkımı bir türlü yapılmayan Muhyiddin-i Arabi Camii Minaresi için sevindiren haber geldi. PUSULA Gazetesi’nin gündeme getirdiği 26 Şubat 2025 tarihli “Faciaya Davetiye!” başlıklı haberin ardından Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi ve Müftülük harekete geçmişti. Teknik inceleme ve ihale süreci tamamlanan cami minaresinde yıkım çalışmaları alem kısmının alınmasıyla başladı. Caminin ise kapatılmayarak ibadete açık olduğu öğrenildi.
Erzurum’un Yakutiye ilçesine bağlı Muratpaşa Mahallesi Araplar Düzü Caddesi üzerinde bulunan Muhyiddin-i Arabi Camii, yaklaşık 40 yıllık. Uzun yıllardır çevredeki vatandaşların ibadet ettiği camiinin en dikkat çeken yeri ise yaklaşık 30 metre uzunluğundaki beton minaresi. Yaklaşık 8 katlı bir apartmanla aynı yükseklikte olan Muhyiddin-i Arabi Camii’nin minaresi, binalarla neredeyse bitişik halde inşa edilmiş. Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra şikâyetlerin artmasıyla harekete geçen Yakutiye İlçe Müftülüğü, minareyi zemine bağlayan beton kısımda gözle görülür kayma ve çatlaklar nedeniyle inceleme talep etmiş, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı incelemelerde minare için riskli yapı tespit raporu hazırlanmıştı. Temelinde her geçen gün tahribatın arttığı minare için harekete geçildi. Yıkım çalışmaları minarenin alem kısmı sökülerek start aldı.
Alem nedir?
Minare, kubbe, sancak direği gibi yüksek şeylerin tepesine yerleştirilen madenden yapılmış hilal, ay yıldız ya da lale şeklinde süslü tepelik.
Alemlerin çeşitli bölümlerine hilal, küçük küp, boyun, armut, bilezik, büyük küp, kova gibi adlar verilir. Alemler genellikle bakırdan içi boş olarak yapılırlar ve üzerlerine altın yaldız sürülür. Kubbe mimarlığından önce, Türklerde çadır tepesine de alem yerleştirilir ve bunlara moncuk denirdi. Alemler estetik kaygının yanısıra, yapısal bir zorunluluğun da sonucu olup kurşun levhaların tepedeki birleşme noktasını örterler.
Araplarda sancak anlamında kullanıldığı bilinen alem, eskiden orduların başında o ordunun sembolü olan bir işaret olarak taşınırdı. Mısır, Mezopotamya ve Etilerde bunların çeşitli örneklerini görmek mümkündür.
Nesrin DEMİR