ELİFNAZ BİNİCİ
Erzurum’un çocuk yazarları yazı dizimize verdiğimiz iki haftalık aradan sonra yeniden başlamış olduk. Ara verdiğimiz süreçte birden fazla yeni yazarım oldu ve onların kitapları çıktı. İnşallah ilerleyen dönemlerde bu sayımız artacaktır. Çocuklarım yazmanın yanı sıra, çizmeye, şiirler yazmaya ve bunları anlatmaya meraklı bir hale geldiler. Çok şükür hedeflediğimiz noktaya kısa sürede gelmiş olduk. Süreçte bizlere en fazla destek veren, çocuk akademisi ve yazarlık dersine ilgi ve alakasıyla ben buradayım diyen çocuklarımdan biri Elifnaz Binici olmuştur. Elifnaz, son derece kibar, sakin ruhlu bir o kadar da derslerine önem veren bir çocuktur. Sınıf içi etkinliklere katılan, verilen ödevleri sorumluluk bilinci dâhilinde yerine getiren Elifnaz, süreç içerisinde eserini de yazmayı başarmıştır. Elifnaz, Kar Tatili adını verdiği kitapla 2021 yılının son aylarında yayım dünyasına hızlı bir giriş yapmıştır. Özgün anlatım tarzı, kelime seçimindeki hassasiyetiyle Elifnaz ilerleyen yıllarda edebiyat dünyasında adından sıkça söz ettirecek kişilerden biri olacaktır. Elifnaz’a vermiş oldukları desteklerden dolayı anne ve babalarına ise buradan teşekkürlerimizi arz ederim. Her çocuk özeldir ve elinden tutulmaya değerdir. Yeter ki onun değerini bilen insanlar olsun. Çok şükür Özel Güneş Koleji velilerimiz bizi diğer konularda olduğu gibi yazarlık ve çocuk akademisi konusunda da yalnız bırakmadılar. Elifnaz ilk kitabından sonra yeni kitap için de kolları sıvamıştır. Elifnaz arkadaş ilişkilerine önem veren, birçok konuda öncü olmayı seven, öğretmenleri tarafından da takdir edilen bir öğrencidir. Bugün köşemde konuk aldığım Elifnaz Binici tarafından kaleme alınan Kar Tatili adlı kitaptan sizlere bazı bölümleri sunuyor, keyifli okumalar diliyorum.
Sabah erkenden kalkmıştım. Elimiz yüzümü yıkadıktan sonra pencereden dışarı baktım. Birde ne göreyim lapa lapa kar yağıyordu. Usulca karın yağışını izlemeye başladım. Birden annemin sesini duydum. Kızım, hadi artık kalk ve üstünü başını giy, yoksa okula geç kalacaksın. Annem bağırmasaydı gerçekten okula geç kalacaktım. Aşağıya indim, kahvaltımı yaptım ve hızlıca servisimi beklemeye başladım. Servisimi beklerken birçok olayla da karşılaştım. Adamın biri karla örtülü olan yerin buzlu kısmını göremedi ve kayarak yere düştü. Belli ki canı çok acıdı. Ayağı kalkmada zorlandı. Yardım edip onu kaldırdılar. Yan tarafta ise başka bir adam arabasını çalıştırmaya uğraşıyordu. Bir türlü arabasını çalıştırmayı başaramadı. Arabası donmuştu. O anlarda sevinen ise sadece çocuklar idi. Bazı çocuklar kartopu savaşları yapıyor, bazıları ise kardan adam yapmanın zevkine varıyordu. Onlara çok özendim. Bende oynamak istedim. Tam o esnada servisim gelmişti. Servise üzülerek bindim ve okuluma gittim. Okula vardığımda tatil haberini almıştım. Yoğun kar yağışı nedeniyle okullar tatil edilmişti. Hemen servisime geri döndüm ve eve geldim. Üstümü değiştirdikten sonra dışarıya kartopu oynamaya gittim. Okulların tatil edilmesinin keyfini sürecektim. Bu sevincim uzun sürmedi. Haberlerde çevrimiçi derslerin yakında başlayacağı söyleniyordu. Kar yağışı o kadar fazla idi ki okullar tekrardan kapanmıştı. Bu seferki tatilimiz tam 2 hafta idi. Online derslere katılan öğrenciler ilk zamanlarda derslere adapte olmakta zorluk çekiyorlardı. Bir iki gün sonra herkes yeni duruma alışmıştı. İki haftanın sonunda okullar açılmıştı. Hepimiz çok sevinmiştik. Dersler başladıktan 1 ay sonra COVİD-19 salgını tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de can almaya başlamıştı. Sağlık Bakanlığı ve diğer devlet yetkilileri hemen okulların kapanması kararı almıştı. İlk başta 3 hafta tatil kararı alınsa da daha sonra bu süreç uzayacaktı. Aylar sonra tüm dersler hatta sınavlarımız dahi çevrimiçi olmaya başlamıştı. İnsanlar artık maske takıyor, sosyal mesafelerine dikkat ediyor ve el-yüz temizliğine önem veriyordu. Bende çok ama çok dikkat ediyordum. Tüm tedbirlerimi almama rağmen bir süre sonra bende bu hastalığa yakalandım.
Önümüzdeki hafta yeni bir yazar ve yeni bir kitapla sizlerle buluşmak umuduyla, Allah’a emanet olun sevgili okurlarım…
Erzurum’un çocuk yazarları yazı dizimize verdiğimiz iki haftalık aradan sonra yeniden başlamış olduk. Ara verdiğimiz süreçte birden fazla yeni yazarım oldu ve onların kitapları çıktı. İnşallah ilerleyen dönemlerde bu sayımız artacaktır. Çocuklarım yazmanın yanı sıra, çizmeye, şiirler yazmaya ve bunları anlatmaya meraklı bir hale geldiler. Çok şükür hedeflediğimiz noktaya kısa sürede gelmiş olduk. Süreçte bizlere en fazla destek veren, çocuk akademisi ve yazarlık dersine ilgi ve alakasıyla ben buradayım diyen çocuklarımdan biri Elifnaz Binici olmuştur. Elifnaz, son derece kibar, sakin ruhlu bir o kadar da derslerine önem veren bir çocuktur. Sınıf içi etkinliklere katılan, verilen ödevleri sorumluluk bilinci dâhilinde yerine getiren Elifnaz, süreç içerisinde eserini de yazmayı başarmıştır. Elifnaz, Kar Tatili adını verdiği kitapla 2021 yılının son aylarında yayım dünyasına hızlı bir giriş yapmıştır. Özgün anlatım tarzı, kelime seçimindeki hassasiyetiyle Elifnaz ilerleyen yıllarda edebiyat dünyasında adından sıkça söz ettirecek kişilerden biri olacaktır. Elifnaz’a vermiş oldukları desteklerden dolayı anne ve babalarına ise buradan teşekkürlerimizi arz ederim. Her çocuk özeldir ve elinden tutulmaya değerdir. Yeter ki onun değerini bilen insanlar olsun. Çok şükür Özel Güneş Koleji velilerimiz bizi diğer konularda olduğu gibi yazarlık ve çocuk akademisi konusunda da yalnız bırakmadılar. Elifnaz ilk kitabından sonra yeni kitap için de kolları sıvamıştır. Elifnaz arkadaş ilişkilerine önem veren, birçok konuda öncü olmayı seven, öğretmenleri tarafından da takdir edilen bir öğrencidir. Bugün köşemde konuk aldığım Elifnaz Binici tarafından kaleme alınan Kar Tatili adlı kitaptan sizlere bazı bölümleri sunuyor, keyifli okumalar diliyorum.
Sabah erkenden kalkmıştım. Elimiz yüzümü yıkadıktan sonra pencereden dışarı baktım. Birde ne göreyim lapa lapa kar yağıyordu. Usulca karın yağışını izlemeye başladım. Birden annemin sesini duydum. Kızım, hadi artık kalk ve üstünü başını giy, yoksa okula geç kalacaksın. Annem bağırmasaydı gerçekten okula geç kalacaktım. Aşağıya indim, kahvaltımı yaptım ve hızlıca servisimi beklemeye başladım. Servisimi beklerken birçok olayla da karşılaştım. Adamın biri karla örtülü olan yerin buzlu kısmını göremedi ve kayarak yere düştü. Belli ki canı çok acıdı. Ayağı kalkmada zorlandı. Yardım edip onu kaldırdılar. Yan tarafta ise başka bir adam arabasını çalıştırmaya uğraşıyordu. Bir türlü arabasını çalıştırmayı başaramadı. Arabası donmuştu. O anlarda sevinen ise sadece çocuklar idi. Bazı çocuklar kartopu savaşları yapıyor, bazıları ise kardan adam yapmanın zevkine varıyordu. Onlara çok özendim. Bende oynamak istedim. Tam o esnada servisim gelmişti. Servise üzülerek bindim ve okuluma gittim. Okula vardığımda tatil haberini almıştım. Yoğun kar yağışı nedeniyle okullar tatil edilmişti. Hemen servisime geri döndüm ve eve geldim. Üstümü değiştirdikten sonra dışarıya kartopu oynamaya gittim. Okulların tatil edilmesinin keyfini sürecektim. Bu sevincim uzun sürmedi. Haberlerde çevrimiçi derslerin yakında başlayacağı söyleniyordu. Kar yağışı o kadar fazla idi ki okullar tekrardan kapanmıştı. Bu seferki tatilimiz tam 2 hafta idi. Online derslere katılan öğrenciler ilk zamanlarda derslere adapte olmakta zorluk çekiyorlardı. Bir iki gün sonra herkes yeni duruma alışmıştı. İki haftanın sonunda okullar açılmıştı. Hepimiz çok sevinmiştik. Dersler başladıktan 1 ay sonra COVİD-19 salgını tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de can almaya başlamıştı. Sağlık Bakanlığı ve diğer devlet yetkilileri hemen okulların kapanması kararı almıştı. İlk başta 3 hafta tatil kararı alınsa da daha sonra bu süreç uzayacaktı. Aylar sonra tüm dersler hatta sınavlarımız dahi çevrimiçi olmaya başlamıştı. İnsanlar artık maske takıyor, sosyal mesafelerine dikkat ediyor ve el-yüz temizliğine önem veriyordu. Bende çok ama çok dikkat ediyordum. Tüm tedbirlerimi almama rağmen bir süre sonra bende bu hastalığa yakalandım.
Önümüzdeki hafta yeni bir yazar ve yeni bir kitapla sizlerle buluşmak umuduyla, Allah’a emanet olun sevgili okurlarım…