ARDA MERTOĞLU
Erzurum’un çocuk yazarları yazı dizimizi bu haftada kaldığımız yerden aynı heyecan ve gururla yazıyoruz. Yazma becerileri gelişen çocuklarımız harikalar ortaya koymaya ve yeni eserleri edebiyat dünyasıyla buluşturmaya son hız devam ediyorlar. Erzurum’un çocuk yazarları kadrosuna her hafta 3-5 yeni yazar daha katılıyor. Bu hafta işte o yazarlarımdan biri olan Arda Mertoğlu köşemizin konuğu oldu. Arda Mertoğlu okumaya ve yazmaya meraklı bir öğrencimdir. Öğrendiği bilgileri hayatına yansıtmayı başarabilen Arda Mertoğlu yazdığı eseriyle de kendinden söz ettirmeyi başarmıştır. Arda Mertoğlu yerinde duramayan ve hep yeni şeyler öğrenmeyi kendisine şiar edinmiş bir çocuktur. Arda Mertoğlu işbirlikçi ve arkadaş canlısıdır. Tek başına yapılan işlerde olduğu gibi ortak işlere de katılmayı seven Arda Mertoğlu aldığı tüm sorumlulukları yerine getirebilen bir karaktere sahiptir. Arda Mertoğlu, Çocuk Akademisi ve Yazarlık dersinin ilk günlerinden itibaren yazar adayı olan bir isim oldu. Okulda zaman ilerledikçe Arda’nın ortaya koyduğu üründe yavaşça, ama kaliteli bir şekilde ortaya çıktı. Hikâyesini özenle tamamlamaya çalışa Arda Mertoğlu aylar sonra bu emeline ulaşmıştı. Arda Mertoğlu, Sihirli Ayna adını verdiği ilk kitabıyla okuyuculardan tam not almayı da başarmıştır. Arda Mertoğlu’na bu süreçte en fazla destek olan anne ve babaları olmuştur. Bizlerde buradan onlara bir çocuğun hayallerini gerçeğe dönüştürdükleri için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Arda Mertoğlu diğer yazarlarımda olduğu gibi tek kitapla kalmayacaktır. İlk kitap çıktıktan sonra A Arda Mertoğlu kısa süre içinde ikinci kitabını da yazmış ve yazdığı eserini bana sunmuştur. Bizler çocuklarımızın bu tarz çalışmalar da olmalarını desteklemeliyiz. Zira bunu yapmaz isek onlar enerjilerini dışa artmak için daha farklı mecralara yönelebilirler. Elimizde iyi bir kumaş var ve bizlere düşende onu iyi ürüne dönüştürmektir. İşte sizlere Arda Mertoğlu tarafından kaleme alınan Sihirli Ayna adlı eserden bölümle sunuyor, hepinize keyifli okumalar diliyorum.
Yılan çıkar ve yılan Arda’ya doğru sürünerek gitmektedir. Merve yerden aldığı bir taşı yılana doğru fırlattı. Taşın isabet ettiği yılan birden ortadan kayboldu. Arda kendisine yardım eden Merve’ye teşekkür etti. Hemen Murat’ı aramaya başladılar. O sırada akşamın karanlığı etrafı sarmaya başlamıştı. Ecrin, Merve ve Arda, Murat’ı aramaya ertesi gün devam etme kararı almışlardı. Uyumak istiyorlardı ama nerede uyuyacaklarını bilmiyorlardı. Tüm bunları düşündükleri bir sırada ellerindeki ayna 10 kişinin yatabileceği kocaman bir yatağa dönüşmüştü. Çok şaşırmışlardı. Merve aynanın yatağa dönüşmesine çok sevinmişti. Hep birlikte yatağa girip uyumaya başladılar.
Sabah erkenden uyanmışlardı. Murat’ın nerede olduğunu da merak ediyorlardı. Artık Murat’ı aramaya gitmeliydiler. Kahvaltıda ne yiyeceklerdi? Yanlarında hiçbir şey yoktu. Hemen çevrelerine bakınmaya başladılar. Akıllarına aynaları geldi. Aynaya baktıklarında Hindistan Cevizlerin bolca olduğu bir yer gördüler. Oraya gitmek istiyorlardı. Ama bu nasıl olacaktı. Hindistan Cevizlerinin olduğu yerle burası birbirine çok uzak iki yerdi. Birden etraflarında ağaçların yeşerdiğini gördüler. Buna çok şaşırmışlardı. Burada bu ağaçların şimdi ne işi vardı. Hemen bir merdiven bulup ağaçtaki meyveleri almaya çalıştılar. Birkaç tanesini düşürmeyi de başardılar. Hindistan Cevizlerini kırdıktan sonra afiyetle yediler. Ayna bulundukların yerin duvarına yansıtmaya çalıştılar. Duvar da bir şey belirmişti. “Gökte Açık Pencere, Kalaylı Bir Tencere” Merve, Arda ve Ecrin bilmecenin cevabının ne olabileceğini düşünmeye başladılar. Arda ve Merve hiçbir fikirlerinin olmadığını söylediler. Merve ise bilmecenin cevabının ay olabileceğini ifade etti. Arda cevabı çok mantıklı bulmuştu. Ecrin o zaman gece olmasını bekleyelim ve aynayı aya doğru tutalım dedi. Ecrin tarafından ortaya atılan bu düşünce kabul görmüştü. Geceyi bekleyeceklerdi. Gece olunca da aynayı aya doğru tuttular. İlk başlarda herhangi bir şey göremediler. Sonra ay yüzeyinde başka bir bilmecenin olduğu yazı göründü: “Sandığa Girmeyen Altın Para” Bu sefer de bilmecenin cevabını Arda bulmuştu. Cevap güneşti. Evet dedi Merve biri ay diğeri güneş olan iki cevap. Bilmeceler birer birer çözülüyordu ama Murat henüz ortalıklarda yoktu. Murat’a acaba ne olmuştu?
Cumartesi günü yeni bir çocuk yazar ve onun kaleminde dökülen satırlarda buluşmak umuduyla, esen kalın…
Erzurum’un çocuk yazarları yazı dizimizi bu haftada kaldığımız yerden aynı heyecan ve gururla yazıyoruz. Yazma becerileri gelişen çocuklarımız harikalar ortaya koymaya ve yeni eserleri edebiyat dünyasıyla buluşturmaya son hız devam ediyorlar. Erzurum’un çocuk yazarları kadrosuna her hafta 3-5 yeni yazar daha katılıyor. Bu hafta işte o yazarlarımdan biri olan Arda Mertoğlu köşemizin konuğu oldu. Arda Mertoğlu okumaya ve yazmaya meraklı bir öğrencimdir. Öğrendiği bilgileri hayatına yansıtmayı başarabilen Arda Mertoğlu yazdığı eseriyle de kendinden söz ettirmeyi başarmıştır. Arda Mertoğlu yerinde duramayan ve hep yeni şeyler öğrenmeyi kendisine şiar edinmiş bir çocuktur. Arda Mertoğlu işbirlikçi ve arkadaş canlısıdır. Tek başına yapılan işlerde olduğu gibi ortak işlere de katılmayı seven Arda Mertoğlu aldığı tüm sorumlulukları yerine getirebilen bir karaktere sahiptir. Arda Mertoğlu, Çocuk Akademisi ve Yazarlık dersinin ilk günlerinden itibaren yazar adayı olan bir isim oldu. Okulda zaman ilerledikçe Arda’nın ortaya koyduğu üründe yavaşça, ama kaliteli bir şekilde ortaya çıktı. Hikâyesini özenle tamamlamaya çalışa Arda Mertoğlu aylar sonra bu emeline ulaşmıştı. Arda Mertoğlu, Sihirli Ayna adını verdiği ilk kitabıyla okuyuculardan tam not almayı da başarmıştır. Arda Mertoğlu’na bu süreçte en fazla destek olan anne ve babaları olmuştur. Bizlerde buradan onlara bir çocuğun hayallerini gerçeğe dönüştürdükleri için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Arda Mertoğlu diğer yazarlarımda olduğu gibi tek kitapla kalmayacaktır. İlk kitap çıktıktan sonra A Arda Mertoğlu kısa süre içinde ikinci kitabını da yazmış ve yazdığı eserini bana sunmuştur. Bizler çocuklarımızın bu tarz çalışmalar da olmalarını desteklemeliyiz. Zira bunu yapmaz isek onlar enerjilerini dışa artmak için daha farklı mecralara yönelebilirler. Elimizde iyi bir kumaş var ve bizlere düşende onu iyi ürüne dönüştürmektir. İşte sizlere Arda Mertoğlu tarafından kaleme alınan Sihirli Ayna adlı eserden bölümle sunuyor, hepinize keyifli okumalar diliyorum.
Yılan çıkar ve yılan Arda’ya doğru sürünerek gitmektedir. Merve yerden aldığı bir taşı yılana doğru fırlattı. Taşın isabet ettiği yılan birden ortadan kayboldu. Arda kendisine yardım eden Merve’ye teşekkür etti. Hemen Murat’ı aramaya başladılar. O sırada akşamın karanlığı etrafı sarmaya başlamıştı. Ecrin, Merve ve Arda, Murat’ı aramaya ertesi gün devam etme kararı almışlardı. Uyumak istiyorlardı ama nerede uyuyacaklarını bilmiyorlardı. Tüm bunları düşündükleri bir sırada ellerindeki ayna 10 kişinin yatabileceği kocaman bir yatağa dönüşmüştü. Çok şaşırmışlardı. Merve aynanın yatağa dönüşmesine çok sevinmişti. Hep birlikte yatağa girip uyumaya başladılar.
Sabah erkenden uyanmışlardı. Murat’ın nerede olduğunu da merak ediyorlardı. Artık Murat’ı aramaya gitmeliydiler. Kahvaltıda ne yiyeceklerdi? Yanlarında hiçbir şey yoktu. Hemen çevrelerine bakınmaya başladılar. Akıllarına aynaları geldi. Aynaya baktıklarında Hindistan Cevizlerin bolca olduğu bir yer gördüler. Oraya gitmek istiyorlardı. Ama bu nasıl olacaktı. Hindistan Cevizlerinin olduğu yerle burası birbirine çok uzak iki yerdi. Birden etraflarında ağaçların yeşerdiğini gördüler. Buna çok şaşırmışlardı. Burada bu ağaçların şimdi ne işi vardı. Hemen bir merdiven bulup ağaçtaki meyveleri almaya çalıştılar. Birkaç tanesini düşürmeyi de başardılar. Hindistan Cevizlerini kırdıktan sonra afiyetle yediler. Ayna bulundukların yerin duvarına yansıtmaya çalıştılar. Duvar da bir şey belirmişti. “Gökte Açık Pencere, Kalaylı Bir Tencere” Merve, Arda ve Ecrin bilmecenin cevabının ne olabileceğini düşünmeye başladılar. Arda ve Merve hiçbir fikirlerinin olmadığını söylediler. Merve ise bilmecenin cevabının ay olabileceğini ifade etti. Arda cevabı çok mantıklı bulmuştu. Ecrin o zaman gece olmasını bekleyelim ve aynayı aya doğru tutalım dedi. Ecrin tarafından ortaya atılan bu düşünce kabul görmüştü. Geceyi bekleyeceklerdi. Gece olunca da aynayı aya doğru tuttular. İlk başlarda herhangi bir şey göremediler. Sonra ay yüzeyinde başka bir bilmecenin olduğu yazı göründü: “Sandığa Girmeyen Altın Para” Bu sefer de bilmecenin cevabını Arda bulmuştu. Cevap güneşti. Evet dedi Merve biri ay diğeri güneş olan iki cevap. Bilmeceler birer birer çözülüyordu ama Murat henüz ortalıklarda yoktu. Murat’a acaba ne olmuştu?
Cumartesi günü yeni bir çocuk yazar ve onun kaleminde dökülen satırlarda buluşmak umuduyla, esen kalın…