Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen toplu açılış töreninde Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile ilgili olarak "Niçin erken emeklilik? Ne zaman emekli olması gerekiyorsa o zaman emekli olsun ve parasını en güzel şekliyle alsın. Milletimizin zararına olan bir şeye asla yokum. Seçim kaybetsek de yokum", dedi.
Daha önceki açıklamalarımda defalarca vurguladım. Genel olarak emeklilik sorununu ekonomiden önce sosyolojik olarak değerlendirmek gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi 40'lı yaşlarda emeklilik çok erken olabilir. Ancak ülkemizin iş imkanları da 60 yaşına kadar emekliliği beklemeye uygun değil ki!
Özellikle iş garantisi ve çalışma şartları hususunda alt yapıyı hazırlamadan emeklilik yaşı uzatıldığından dolayı insanlar mağdur ve çaresiz kalıyor.
Bakın her hafta onlarca kişiden şikayet alıyorum. Ağır koşullarda çalıştıran, mobbing uygulayan işletme sahipleri veya müdürler şikayet ediliyor. Bu şikayetler genelde 40 yaş üzeri vatandaşlardan geliyor.
Ülkemizdeki küçük veya büyük işletmeler, işçilerinin yarısından fazlasını 40 yaşından sonra tazminatsız atmak için bahane arıyor. Peki 40 yaşından sonra işten atılan vatandaşı emekli etmiyorsanız, iş garantisi verebilecek misiniz?
Çünkü EYT'lilerin dile getirdiği en büyük sıkıntı, iş bulamama sorunudur. Bunun yanında, çalışanların da pek çoğu günde 8 saatten fazla çalışıyor, haftalık tatilleri yok. Doğru düzgün sigortaları bile yapılmıyor. Bu nedenle emeklilikte yaşı uzatmadan önce iş garantisi ve çalışma şartlarının düzeltilmesi gerekiyordu. Günümüzde genci ve yaşlısıyla 4 milyon 650 bin işsiz olduğunu da hesaba katmak gerekir.
Konunun farklı bir boyutu da Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) defterini kapatmasının kötü niyetli bir davranış olarak düşünülmesidir. Bugün EYT'liler mücadelelerinde haklıdırlar. Ancak yılların siyasetçisi olan Erdoğan, organize örgütlenmesiyle önemli bir güç odağı haline gelen EYT’lileri seçimi kaybetme pahasına karşısına almasının üzerinde durmak gerekir. İstanbul, Ankara, İzmir Antalya, Adana gibi önemli iller kaybedilmişken, gelecek seçimde daha vahim bir tabloyla karşılaşma ihtimali yüksek iken böyle bir karar alınmasının muhalefetin işine geldiğini unutmamak gerekir. Bu nedenle Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) sorununun kısa zamanda düzeleceğini umut ediyorum.
Bekleyelim görelim.
Daha önceki açıklamalarımda defalarca vurguladım. Genel olarak emeklilik sorununu ekonomiden önce sosyolojik olarak değerlendirmek gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi 40'lı yaşlarda emeklilik çok erken olabilir. Ancak ülkemizin iş imkanları da 60 yaşına kadar emekliliği beklemeye uygun değil ki!
Özellikle iş garantisi ve çalışma şartları hususunda alt yapıyı hazırlamadan emeklilik yaşı uzatıldığından dolayı insanlar mağdur ve çaresiz kalıyor.
Bakın her hafta onlarca kişiden şikayet alıyorum. Ağır koşullarda çalıştıran, mobbing uygulayan işletme sahipleri veya müdürler şikayet ediliyor. Bu şikayetler genelde 40 yaş üzeri vatandaşlardan geliyor.
Ülkemizdeki küçük veya büyük işletmeler, işçilerinin yarısından fazlasını 40 yaşından sonra tazminatsız atmak için bahane arıyor. Peki 40 yaşından sonra işten atılan vatandaşı emekli etmiyorsanız, iş garantisi verebilecek misiniz?
Çünkü EYT'lilerin dile getirdiği en büyük sıkıntı, iş bulamama sorunudur. Bunun yanında, çalışanların da pek çoğu günde 8 saatten fazla çalışıyor, haftalık tatilleri yok. Doğru düzgün sigortaları bile yapılmıyor. Bu nedenle emeklilikte yaşı uzatmadan önce iş garantisi ve çalışma şartlarının düzeltilmesi gerekiyordu. Günümüzde genci ve yaşlısıyla 4 milyon 650 bin işsiz olduğunu da hesaba katmak gerekir.
Konunun farklı bir boyutu da Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) defterini kapatmasının kötü niyetli bir davranış olarak düşünülmesidir. Bugün EYT'liler mücadelelerinde haklıdırlar. Ancak yılların siyasetçisi olan Erdoğan, organize örgütlenmesiyle önemli bir güç odağı haline gelen EYT’lileri seçimi kaybetme pahasına karşısına almasının üzerinde durmak gerekir. İstanbul, Ankara, İzmir Antalya, Adana gibi önemli iller kaybedilmişken, gelecek seçimde daha vahim bir tabloyla karşılaşma ihtimali yüksek iken böyle bir karar alınmasının muhalefetin işine geldiğini unutmamak gerekir. Bu nedenle Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) sorununun kısa zamanda düzeleceğini umut ediyorum.
Bekleyelim görelim.