Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu, günümüz tarım sektöründe kritik rol oynayan akıllı tarım uzmanlarına ve bu kapsamda Ziraat Fakültelerinde verilen eğitimlerin önemine dikkat çekti. Sensörler, robotlar, makine öğrenimi ve yapay zeka gibi teknolojilerin entegre edilmesiyle tarımsal üretimin daha verimli, sürdürülebilir ve şeffaf hale getirildiğini belirten Yağanoğlu, bu teknolojilerin etkin bir şekilde kullanılabilmesi için uzmanlara olan ihtiyacın arttığını ifade etti.
Akıllı tarım uzmanı ihtiyacının giderilmesi için Ziraat Fakültelerine büyük görev düştüğünü kaydeden Yağanoğlu, “Bu fakülteler, öğrencilere, ziraat mühendisliği, bilgisayar bilimi, ekonomi gibi farklı alanlarda geniş bir perspektif sunarak, öğrencilerin akıllı tarımın çok boyutlu yapısını anlamalarını sağlamalıdır” dedi.
Ziraat Fakültelerine büyük görev düşüyor
Ziraat Fakültelerinde verilecek eğitimlerin akıllı tarım uzmanı açığını giderebileceğini söyleyen Yağanoğlu, “Akıllı tarım, sensörler, robotlar, makine öğrenimi ve yapay zeka gibi teknolojilerin entegre edilmesiyle tarımsal üretimin daha verimli, sürdürülebilir ve şeffaf hale getirilmesini sağlar. Ancak, bu gelişmiş teknolojilerin etkin bir şekilde kullanılabilmesi için uzmanlara olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Ziraat Fakülteleri, bu ihtiyaca cevap vermek adına eğitim programlarını gözden geçirmelidir. Bu fakülteler, öğrencilere, ziraat mühendisliği, bilgisayar bilimi, ekonomi gibi farklı alanlarda geniş bir perspektif sunarak, öğrencilerin akıllı tarımın çok boyutlu yapısını anlamalarını sağlamalıdır. Eğitim programları, akıllı tarım teknolojileri hakkında temel bilgileri içermelidir. Öğrencilere, bu teknolojilerin türleri, kullanım yöntemleri, avantajları ve dezavantajları konusunda detaylı bilgi verilmelidir. Ayrıca, akıllı tarımın tarım sektörüne etkileri ve bu teknolojilerin etik boyutları da öğrencilere aktarılmalıdır” diye konuştu.
Teorinin yanında pratik şart!
Teorinin yanında pratiğe de dikkat çeken Yağanoğlu, burada verilecek eğitimlerle öğrencilerin sektöre hazır hale geleceğini kaydederek, “Bu teorik bilgiyi pekiştirmek ve öğrencilere pratik deneyim kazandırmak da önemlidir. Laboratuvar çalışmaları ve saha uygulamaları, öğrencilerin akıllı tarım teknolojilerini gerçek dünya uygulamalarında kullanma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ziraat Fakülteleri ayrıca, öğrencilere çiftçi eğitimleri ve sektöre özgü projelerde yer alma fırsatları gibi pratik deneyimler sunarak, onların sektöre hazır bir şekilde adım atmalarını desteklemelidir. Bu, mezun olan bireylerin tarım sektöründe liderlik yapabilecekleri ve akıllı tarımın gelişimine önemli katkılarda bulunabilecekleri bir eğitim yaklaşımının bir parçası olacaktır. Sonuç olarak, akıllı tarımın uzmanlarını yetiştirmek, geniş bir disiplinler arası eğitimle birlikte pratik deneyimleri içeren kapsamlı bir program gerektirir. Bu çabalar, geleceğin tarım sektöründe sürdürülebilirlik, verimlilik ve inovasyon konularında liderlerin yetişmesine önemli katkı sağlayacaktır. Geleceğin hasadı akıllı tarımla mümkün olacaktır” ifadelerine yer verdi.
Nesrin DEMİR
YAĞANOĞLU soy ismi bile çok şey anlatır !
Ayrıca bilim insanının eski Dekan olduğunu vurgulamak gerekmez, sade öğretim üyeliği kişiyi tanıtır zaten.. Ünvan ve isim yeterlidir. Görevler geçicidir.
Yazı içeriğinden ziyade dedikodu ile ilgilenilmiş.Benim dekanlık yaptığımı bilmeyen yok,haberi düzenleyen gazeteci arkadaşın düzenlemesi sonucu bu ifade kullanılmıştır.
Mezun olan bireyler henüz mezun oldukları departmanlardaki ekipmanların çalışma ilkelerini, kullanım koşullarını ya da analiz ettikleri materyaller arasındaki ( örneğin ;toprak-bitki arası hukuku) bilmiyorlar ki , yeni nesil teknolojilere uyum sürecine girebilsinler.. akademisyenlerin bile ( öğreticiler )eksikleri var.. yeni nesil teknolojiler bölümlere kazandırılmadan önce akademisyenler ilgili teknolojiler konusunda eğitilmeli! satın almakla olmuyor. arşivler geçmişte alınıp bekleyen cihazlarla doluydu