Erzurum’da 41 ilin katılımı ile 803 personel 70 araç, 6 kar motoru ve 9 paletli araçla, yılın ilk tematik tatbikatı olan ‘Erzurum 2022 Kış Tatbikatı’ düzenlendi. Gerçeği aratmayan tatbikata katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Şunu söylemek gerekir bizim yaş grubumuz siyah beyaz televizyonları gördü ve bir yerde afet olduğu zaman hep şu tabloyla karşılaştık. Devlet oraya varırdı muhakkak ama devletin yöneticileri en son gidenler olurdu, ama bu değişti” dedi.
Manolya BULUT-PUSULA
Yıl içinde yapılacak 11 tematik tatbikattan Erzurum'da düzenlenen ilki, 41 İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünden 205, diğer kamu kurumlarından 181, STK ve AFAD gönüllülerinden 115 kişi, 2 K9 timinden oluşan 803 personel, 70 araç, 6 kar motoru ve 9 paletli araçla gerçekleştirildi. Tatbikatta yaklaşık 300 gözlemci ve destek personeli de hazır bulundu.
Konaklı Kayak Merkezi’nde düzenlenen tatbikat gereği yola düşen çığ sonucu mahsur kalanların snowtrack kullanılarak kurtarılması, çığ altında kalanlara kısa sürede ulaşılması ve elektrik kesintisi nedeniyle telesiyejde kalanların güvenli alanlara sevk edilmeleri canlandırıldı. Senaryoda, tipi nedeniyle mahsur kalanların helikopterle kurtarılması ve Konaklı Kayak Merkezi'ndeki vadinin tepe noktasına kurulacak havai ip hattı ile mahsur kalan kişilerin güvenli alanlara nakli, yoldan çıkan bir araca yerel itfaiye birimlerince müdahale edilmesi de gerçekleştirildi.
Tatbikata katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, Erzurum Valisi Okay Memiş, AK Parti Erzurum Milletvekilleri İbrahim Aydemir, Zehra Taşkesenlioğlu Ban, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AFAD Başkanı Yunus Sezer eşlik etti. Erzurum AFAD Arama Kurtarma Birlik Müdürü Mehmet Rıza Andiç'in brifinginin ardından Bakan Soylu ve beraberindekiler, tatbikat yönetim merkezine geçti.
Artık ekiplerimizle anında olay mahallindeyiz
Ardından alana kurulan tribünden beraberindekilerle tatbikatı seyreden Soylu, basına açıklamalarda bulundu. Soylu, "Şunu söylemek gerekir bizim yaş grubumuz siyah beyaz televizyonları gördü ve orada bir yerde afet olduğu zaman hep şu tabloyla karşılaştık. Devlet oraya varırdı muhakkak ama devletin yöneticileri en son gidenler olurdu. İşler neredeyse bir noktaya geldikten sonra. Oysa bu meselelerle Sayın Cumhurbaşkanımız dahil olmak üzere meselenin ilk anından itibaren bütün ekiplerimizle olay mahallindeyiz. Eskiden nerede bu devlet diye o siyah beyaz televizyonlarda bizim defalarca gördüğümüz manzaralar ve fotoğraflar vardı. Şimdiyse Allah devlete zeval vermesin denilen sonuçlarla karşılaştığımız, hepimizin burada paydaş olduğu, emektar olduğu bir anlayışı oluşturmaya çalışıyoruz. Allah afetlerle bizi karşı karşıya bırakmasın ama biz her gün olacakmış gibi hazırlığımızı diri tutmak zorundayız. Afeti beklememeliyiz, afete hazır olmalıyız. Afet bilgisi hayat bilgisidir. Çocuklarımızın ana okulundan hayatın son anına kadar belki ufak bir bilgi kırıntısı birçok hayatı kurtaracaktır. Bunu unutmamak lazım geldiğini hep beraber ifade etmeliyiz” dedi.
Geçtiğimiz yıl 56 milyon kişiye temel afet eğitimi verdiklerini belirten Soylu, "Tüm arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz. Çünkü 2021'i hep birlikte afet eğitim yılı ilan etmiştik. Burada bulunan bulunmayan ve afet gönüllüleri de dahil olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar bu konuda çok önemli bir farkındalığı tüm toplumumuzla birlikte paylaştılar. 2021 yılında 51 milyon vatandaşımıza ulaşabileceğimizi hedeflemiştik. Allaha şükür pandemi olmasına rağmen 56 milyon vatandaşımıza ulaşabildik ve özellikle afette neler yapılabileceğini, afet temel eğitimini hep beraber ortaya koyduk. Bir yıl önce de afetlere hazırlık yılıydı. Şimdi bu yılı da birbirini tamamlasın diye afet tatbikat yılı ilan ettik ve bu yıl 54 bin 302 tatbikat yapacağız ve birçok tatbikatı hep beraber gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
‘Afeti beklemedik’
Afet öncesi hazırlık, afet anında müdahale ve afet sonrası iyileştirme gibi öncelikle 3 ana alanın bulunduğunu aktaran Soylu, "Bunları yapabilme kabiliyetini ortaya koyabilmek için özellikle koordinasyonu en üst noktada tutabilmeliyiz. Burada afet öncesi hazırlıklar için de boş durmadık, afeti beklemedik ve esas itibariyle 2025'te bitebilecek olan bir programı 2021 sonuna hep beraber çektik ve il risk azaltma planlarını gerçekleştirdik, 81 vilayetimizde bunu bitirdik. Şimdi de nasip olursa Türkiye Afet Risk Azaltma Planı'nı tamamladık ve Cumhurbaşkanımızın onayına getirdik. Yani Türkiye Afet Risk Azaltma Planı, Türkiye Afet Müdahale Planı, Türkiye Afet Sonrası İyileştirme Planı adı altında 3 temel planla ve içerisindeki 3 temel alanı hem kuşatıcı hem de tedbir alıcı anlayışı ortaya koyuyoruz. Elbette ki bu hem ülkemiz hem de bizim açımızdan büyük bir önem taşımaktadır. Eksiklerimizi ve aksaklarımızı görüyor ve bu konuda nasıl adım atabileceğimizi hep beraber tüm süreci kendimiz açısından bir eğitim süreci olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Yeni sistem: UÇBEY
Tatbikatlarda yapılanları da değerlendiren Soylu, "Bir taraftan başka bölgelerdeki yaptığımız müdahaleleri ama aynı zamanda bir tarafta insanlı keşif uçağı, bir tarafta İHA, bir taraftan da buna UÇBEY diye yeni bir şey kattık. O da esas itibarıyla bu tip süreçlerde havanın kapalı olduğu alanda bulut altı İHA vazifesini görebilecek başka bir şeyi de kendi kapasitemize eklemeye çalışıyoruz" diye kaydetti.
20 bin yeni akredite
20 bin arama kurtarmacının akreditasyon işlemlerinin sürdüğünü söyleyen Soylu, şöyle konuştu; "Onların her birine, tüm arama kurtarma birimlerine, destek birimlerine, afet müdahale planındaki bütün alt birimlere çalışma gruplarının tamamına akreditasyonları veriyoruz ama bir taraftan da kapasite ve kabiliyetimizi diğer teknik alanlarda da geliştirmeye çalışıyoruz. Burada da İHA'dan insanlı keşif uçağına kadar, arama kurtarma köpeklerinden snowtarklara kadar, kayakçılardan burada çığla ilgili bütün araçlara kadar her birini burada arkadaşlarımız çok başarılı bir şekilde denediler. Bunun fiili karşılıklarını da sürekli yapıyorlar. Telesiyejden kar altındaki insanı kurtarmaya kadar bütün bu gayretlerini ortaya koyuyorlar. Birçok vilayetten arkadaşlarımız geldiler ve şunu ifade etmem gerekir ki yıl sonu itibarıyla eğer ulaşabilirsek 20 bin arama kurtarmacıyı ve yardımcı ekibi akreditasyondan geçirmeyi planlıyoruz. Bu bizim için çok kıymetdar bir şey. İzmir'de, İstanbul'da, Gaziantep'te, Kahramanmaraş'ta yani depremin bizi etkileyebileceği büyük alanlarda birçok arama kurtarmacıya, bunların kendi meselelerini iyi bir şekilde yönetmesine ve bu koordinasyona ihtiyacımız var."
Ölçü pazarlık değil sağlam alan
Kentsel dönüşüm çalışmalarına da değinen Soylu, "Müdahale anında arama kurtarmada çok zor durumlarla karşı karşıya kalmamak için yapılması gereken iş, kentsel dönüşümle o binaların içerisinden bir an önce çıkabilmek. Kamu kurum kuruluşları ve bu binalarda bulunanlara ifade etmek isterim ki pazarlıktan ziyade sağlam ve sağlıklı bir alana geçmeyi kendilerine bir ölçü olarak koymalılar" ifadesini kullandı.
Manolya BULUT-PUSULA
Yıl içinde yapılacak 11 tematik tatbikattan Erzurum'da düzenlenen ilki, 41 İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünden 205, diğer kamu kurumlarından 181, STK ve AFAD gönüllülerinden 115 kişi, 2 K9 timinden oluşan 803 personel, 70 araç, 6 kar motoru ve 9 paletli araçla gerçekleştirildi. Tatbikatta yaklaşık 300 gözlemci ve destek personeli de hazır bulundu.
Konaklı Kayak Merkezi’nde düzenlenen tatbikat gereği yola düşen çığ sonucu mahsur kalanların snowtrack kullanılarak kurtarılması, çığ altında kalanlara kısa sürede ulaşılması ve elektrik kesintisi nedeniyle telesiyejde kalanların güvenli alanlara sevk edilmeleri canlandırıldı. Senaryoda, tipi nedeniyle mahsur kalanların helikopterle kurtarılması ve Konaklı Kayak Merkezi'ndeki vadinin tepe noktasına kurulacak havai ip hattı ile mahsur kalan kişilerin güvenli alanlara nakli, yoldan çıkan bir araca yerel itfaiye birimlerince müdahale edilmesi de gerçekleştirildi.
Tatbikata katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, Erzurum Valisi Okay Memiş, AK Parti Erzurum Milletvekilleri İbrahim Aydemir, Zehra Taşkesenlioğlu Ban, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AFAD Başkanı Yunus Sezer eşlik etti. Erzurum AFAD Arama Kurtarma Birlik Müdürü Mehmet Rıza Andiç'in brifinginin ardından Bakan Soylu ve beraberindekiler, tatbikat yönetim merkezine geçti.
Artık ekiplerimizle anında olay mahallindeyiz
Ardından alana kurulan tribünden beraberindekilerle tatbikatı seyreden Soylu, basına açıklamalarda bulundu. Soylu, "Şunu söylemek gerekir bizim yaş grubumuz siyah beyaz televizyonları gördü ve orada bir yerde afet olduğu zaman hep şu tabloyla karşılaştık. Devlet oraya varırdı muhakkak ama devletin yöneticileri en son gidenler olurdu. İşler neredeyse bir noktaya geldikten sonra. Oysa bu meselelerle Sayın Cumhurbaşkanımız dahil olmak üzere meselenin ilk anından itibaren bütün ekiplerimizle olay mahallindeyiz. Eskiden nerede bu devlet diye o siyah beyaz televizyonlarda bizim defalarca gördüğümüz manzaralar ve fotoğraflar vardı. Şimdiyse Allah devlete zeval vermesin denilen sonuçlarla karşılaştığımız, hepimizin burada paydaş olduğu, emektar olduğu bir anlayışı oluşturmaya çalışıyoruz. Allah afetlerle bizi karşı karşıya bırakmasın ama biz her gün olacakmış gibi hazırlığımızı diri tutmak zorundayız. Afeti beklememeliyiz, afete hazır olmalıyız. Afet bilgisi hayat bilgisidir. Çocuklarımızın ana okulundan hayatın son anına kadar belki ufak bir bilgi kırıntısı birçok hayatı kurtaracaktır. Bunu unutmamak lazım geldiğini hep beraber ifade etmeliyiz” dedi.
Geçtiğimiz yıl 56 milyon kişiye temel afet eğitimi verdiklerini belirten Soylu, "Tüm arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz. Çünkü 2021'i hep birlikte afet eğitim yılı ilan etmiştik. Burada bulunan bulunmayan ve afet gönüllüleri de dahil olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar bu konuda çok önemli bir farkındalığı tüm toplumumuzla birlikte paylaştılar. 2021 yılında 51 milyon vatandaşımıza ulaşabileceğimizi hedeflemiştik. Allaha şükür pandemi olmasına rağmen 56 milyon vatandaşımıza ulaşabildik ve özellikle afette neler yapılabileceğini, afet temel eğitimini hep beraber ortaya koyduk. Bir yıl önce de afetlere hazırlık yılıydı. Şimdi bu yılı da birbirini tamamlasın diye afet tatbikat yılı ilan ettik ve bu yıl 54 bin 302 tatbikat yapacağız ve birçok tatbikatı hep beraber gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
‘Afeti beklemedik’
Afet öncesi hazırlık, afet anında müdahale ve afet sonrası iyileştirme gibi öncelikle 3 ana alanın bulunduğunu aktaran Soylu, "Bunları yapabilme kabiliyetini ortaya koyabilmek için özellikle koordinasyonu en üst noktada tutabilmeliyiz. Burada afet öncesi hazırlıklar için de boş durmadık, afeti beklemedik ve esas itibariyle 2025'te bitebilecek olan bir programı 2021 sonuna hep beraber çektik ve il risk azaltma planlarını gerçekleştirdik, 81 vilayetimizde bunu bitirdik. Şimdi de nasip olursa Türkiye Afet Risk Azaltma Planı'nı tamamladık ve Cumhurbaşkanımızın onayına getirdik. Yani Türkiye Afet Risk Azaltma Planı, Türkiye Afet Müdahale Planı, Türkiye Afet Sonrası İyileştirme Planı adı altında 3 temel planla ve içerisindeki 3 temel alanı hem kuşatıcı hem de tedbir alıcı anlayışı ortaya koyuyoruz. Elbette ki bu hem ülkemiz hem de bizim açımızdan büyük bir önem taşımaktadır. Eksiklerimizi ve aksaklarımızı görüyor ve bu konuda nasıl adım atabileceğimizi hep beraber tüm süreci kendimiz açısından bir eğitim süreci olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Yeni sistem: UÇBEY
Tatbikatlarda yapılanları da değerlendiren Soylu, "Bir taraftan başka bölgelerdeki yaptığımız müdahaleleri ama aynı zamanda bir tarafta insanlı keşif uçağı, bir tarafta İHA, bir taraftan da buna UÇBEY diye yeni bir şey kattık. O da esas itibarıyla bu tip süreçlerde havanın kapalı olduğu alanda bulut altı İHA vazifesini görebilecek başka bir şeyi de kendi kapasitemize eklemeye çalışıyoruz" diye kaydetti.
20 bin yeni akredite
20 bin arama kurtarmacının akreditasyon işlemlerinin sürdüğünü söyleyen Soylu, şöyle konuştu; "Onların her birine, tüm arama kurtarma birimlerine, destek birimlerine, afet müdahale planındaki bütün alt birimlere çalışma gruplarının tamamına akreditasyonları veriyoruz ama bir taraftan da kapasite ve kabiliyetimizi diğer teknik alanlarda da geliştirmeye çalışıyoruz. Burada da İHA'dan insanlı keşif uçağına kadar, arama kurtarma köpeklerinden snowtarklara kadar, kayakçılardan burada çığla ilgili bütün araçlara kadar her birini burada arkadaşlarımız çok başarılı bir şekilde denediler. Bunun fiili karşılıklarını da sürekli yapıyorlar. Telesiyejden kar altındaki insanı kurtarmaya kadar bütün bu gayretlerini ortaya koyuyorlar. Birçok vilayetten arkadaşlarımız geldiler ve şunu ifade etmem gerekir ki yıl sonu itibarıyla eğer ulaşabilirsek 20 bin arama kurtarmacıyı ve yardımcı ekibi akreditasyondan geçirmeyi planlıyoruz. Bu bizim için çok kıymetdar bir şey. İzmir'de, İstanbul'da, Gaziantep'te, Kahramanmaraş'ta yani depremin bizi etkileyebileceği büyük alanlarda birçok arama kurtarmacıya, bunların kendi meselelerini iyi bir şekilde yönetmesine ve bu koordinasyona ihtiyacımız var."
Ölçü pazarlık değil sağlam alan
Kentsel dönüşüm çalışmalarına da değinen Soylu, "Müdahale anında arama kurtarmada çok zor durumlarla karşı karşıya kalmamak için yapılması gereken iş, kentsel dönüşümle o binaların içerisinden bir an önce çıkabilmek. Kamu kurum kuruluşları ve bu binalarda bulunanlara ifade etmek isterim ki pazarlıktan ziyade sağlam ve sağlıklı bir alana geçmeyi kendilerine bir ölçü olarak koymalılar" ifadesini kullandı.