Henüz 21 yaşında vatani görevini yaparken bubi tuzağının patlaması sonucu iki gözünü de kaybeden Erzurumlu Gazi Mehmet Korkmaz, Kâbe-i Şerif’i üç defa ziyaret etti. Manevi olarak görmenin huzurunu anlatan Korkmaz, “Kâbe’yi karşımda maddi olarak göremedim belki ama manevi olarak gördüm. Orada namaz kılmanın huzurunu, mutluluğunu ben dünyada hiçbir şeye değişmem” dedi.
Manolya BULUT-PUSULA
Erzurum’un İspir ilçesinde doğan Gazi Mehmet Korkmaz, 1994 yılında vatani görevini yaptığı Van’ın Çatak kırsalında mayın araması yaparken iki gözünü de kaybetti. Diyarbakır 7. Kolordu İstihkam Taburundan gönüllü olarak mayın takımına seçilen Korkmaz, o patlamada iki arkadaşını da şehit verdi. Tam 29 yıldır gözleri görmeyen Korkmaz, bir kere Hacca iki kez de Umre’ye giderek Kâbe’yi ziyaret etti.
Söz konusu vatan olunca..
Gazi olduğu elim günü anlatan Korkmaz, “O yıllarda terör zirve yapmıştı, çok yoğun sıkıntılı günler yaşanıyordu. Van’a gittik, 1994 yılının Nisan ayında. Helikopter bizi dağa götürdü. İkinci görevimizde arkadaşlarla saha görevi yaparken Van Çatak Hakkari sınırı, dere yatağı gibi bir yerde. Mayın arama yaparken patlama oldu. Olay anında gözlerimi kaybettim. Üç kişiydik, iki arkadaşım yanımda şehit oldu. Ne olduğunu anlayamadım. Arkadaşlarım şehit olmuş haberim yok, kalkmak istiyorum kalkamıyorum, gözlerim görmüyor, sesim çıkmıyor. Patlama sesine bölgedeki askerler geldi. Öleceğimi düşündüm. O anda kelime-i şehadet getirdim. O an bütün ağrılarım dindi, sadece karanlık kaldı. Helikopterle askeri hastaneye götürüyorlar. Durumum ağır olduğu için GATA’ya sevk ediyorlar. Orada tedavi oldum. Gözlerimi tamamen kaybettim. İlk zamanlar çok ağladım, üzüldüm. Bir anda karanlıkta kalmak kolay değildi. Ama söz konusu vatan olunca insan birçok sıkıntıyı unutuyor. Zaman içerisinde normal hayatıma devam ettim. Bu vatan, millet için ben gözlerimi kaybettim, bunun manevi değerinin, rütbesinin çok yüksek olduğunu biliyorum. Şu anda iyiyim Allah’a şükür” dedi.
Oranın aşkı bambaşka...
Hiç görmeden sevdiği eşi ve bir kızıyla yaşayan Korkmaz, Kâbe’ye olan hasretini yine eşinin desteğiyle dindirdi. İlk olarak eşiyle, bu yıl da oturduğu apartmanın görevlisi ile Umre ziyareti yapan Korkmaz, “Yıllardır Hacca, Umreye gitmeyi çok istiyordum. İçimde çok başka bir aşk vardı. 2016 yılında eşimle Ramazan Umresine gittik. Sonraki yıl da Hacca gittik. Eşim bana çok yardımcı oldu. Bu yıl da oturduğumuz apartmanımızda görevli kapıcı kardeşimle birlikte gittik. Bana günlük hayatta da çok yardımcı oluyor. Bana çok emeği geçti, ben ona Umre sözü verdim. Sağ salim gidip geldik. Allah isteyen herkese nasip etsin. Bir giden bir daha gitmek istiyor. Oraların aşkı, sevgisi bambaşka” diye konuştu.
Kâbe’yi fotoğraflardan hatırlıyor
Gençlik yıllarında fotoğraflarını gördüğü Kâbe’yi zihninde canlandırdığını söyleyen Korkmaz, “Kâbe’yi karşımda maddi olarak göremedim belki ama manevi olarak gördüm. Zamanında fotoğraflarını televizyonda görmüştüm. O anda gözümün önünde canlandırdım. Kâbe’nin görüntüsünü hiç unutmadım. O an hem çok duygulandım hem de çok büyük bir maneviyat hissettim. Orada namaz kılmanın huzurunu, mutluluğunu ben dünyada hiçbir şeye değişmem. İnsan öyle bir manevi huzur buluyor. Bu namaz hiç bitmesin, ben hep böyle namazda kalayım diyorsun. Ben gözümle görmediğim halde bu kadar huzur buldum. Gören insanın halini siz düşünün” ifadelerini kullandı.
Manolya BULUT-PUSULA
Erzurum’un İspir ilçesinde doğan Gazi Mehmet Korkmaz, 1994 yılında vatani görevini yaptığı Van’ın Çatak kırsalında mayın araması yaparken iki gözünü de kaybetti. Diyarbakır 7. Kolordu İstihkam Taburundan gönüllü olarak mayın takımına seçilen Korkmaz, o patlamada iki arkadaşını da şehit verdi. Tam 29 yıldır gözleri görmeyen Korkmaz, bir kere Hacca iki kez de Umre’ye giderek Kâbe’yi ziyaret etti.
Söz konusu vatan olunca..
Gazi olduğu elim günü anlatan Korkmaz, “O yıllarda terör zirve yapmıştı, çok yoğun sıkıntılı günler yaşanıyordu. Van’a gittik, 1994 yılının Nisan ayında. Helikopter bizi dağa götürdü. İkinci görevimizde arkadaşlarla saha görevi yaparken Van Çatak Hakkari sınırı, dere yatağı gibi bir yerde. Mayın arama yaparken patlama oldu. Olay anında gözlerimi kaybettim. Üç kişiydik, iki arkadaşım yanımda şehit oldu. Ne olduğunu anlayamadım. Arkadaşlarım şehit olmuş haberim yok, kalkmak istiyorum kalkamıyorum, gözlerim görmüyor, sesim çıkmıyor. Patlama sesine bölgedeki askerler geldi. Öleceğimi düşündüm. O anda kelime-i şehadet getirdim. O an bütün ağrılarım dindi, sadece karanlık kaldı. Helikopterle askeri hastaneye götürüyorlar. Durumum ağır olduğu için GATA’ya sevk ediyorlar. Orada tedavi oldum. Gözlerimi tamamen kaybettim. İlk zamanlar çok ağladım, üzüldüm. Bir anda karanlıkta kalmak kolay değildi. Ama söz konusu vatan olunca insan birçok sıkıntıyı unutuyor. Zaman içerisinde normal hayatıma devam ettim. Bu vatan, millet için ben gözlerimi kaybettim, bunun manevi değerinin, rütbesinin çok yüksek olduğunu biliyorum. Şu anda iyiyim Allah’a şükür” dedi.
Oranın aşkı bambaşka...
Hiç görmeden sevdiği eşi ve bir kızıyla yaşayan Korkmaz, Kâbe’ye olan hasretini yine eşinin desteğiyle dindirdi. İlk olarak eşiyle, bu yıl da oturduğu apartmanın görevlisi ile Umre ziyareti yapan Korkmaz, “Yıllardır Hacca, Umreye gitmeyi çok istiyordum. İçimde çok başka bir aşk vardı. 2016 yılında eşimle Ramazan Umresine gittik. Sonraki yıl da Hacca gittik. Eşim bana çok yardımcı oldu. Bu yıl da oturduğumuz apartmanımızda görevli kapıcı kardeşimle birlikte gittik. Bana günlük hayatta da çok yardımcı oluyor. Bana çok emeği geçti, ben ona Umre sözü verdim. Sağ salim gidip geldik. Allah isteyen herkese nasip etsin. Bir giden bir daha gitmek istiyor. Oraların aşkı, sevgisi bambaşka” diye konuştu.
Kâbe’yi fotoğraflardan hatırlıyor
Gençlik yıllarında fotoğraflarını gördüğü Kâbe’yi zihninde canlandırdığını söyleyen Korkmaz, “Kâbe’yi karşımda maddi olarak göremedim belki ama manevi olarak gördüm. Zamanında fotoğraflarını televizyonda görmüştüm. O anda gözümün önünde canlandırdım. Kâbe’nin görüntüsünü hiç unutmadım. O an hem çok duygulandım hem de çok büyük bir maneviyat hissettim. Orada namaz kılmanın huzurunu, mutluluğunu ben dünyada hiçbir şeye değişmem. İnsan öyle bir manevi huzur buluyor. Bu namaz hiç bitmesin, ben hep böyle namazda kalayım diyorsun. Ben gözümle görmediğim halde bu kadar huzur buldum. Gören insanın halini siz düşünün” ifadelerini kullandı.