İYİ Parti Erzurum İl Başkanı Melih Kırkpınar, bundan böyle partisinin sahada çok daha aktif bir hale geleceğini söyledi. Koltuğunda oturan, halktan kopuk bir teşkilata izin vermeyeceğini söyleyen Kırkpınar, şehrin sorunlarının çözümü için her kanalı zorlayacaklarını ifade etti.
Manolya Bulut/Pusula
Bir süre önce İYİ Parti il Başkanlığına atanan iş adamı Melih Kırkpınar, beraberinde Erzurum Milletvekili Naci Cinisli ile Pusula Gazetesi’ni ziyaret etti. Genel Koordinatör Sevda Güneş İncesu ile görüşen Cinisli ve Kırkpınar, İYİ Parti’nin Erzurum için yol haritasını açıkladılar.
Erzurum’un dağ gibi sorunlarının olduğunu ifade eden çiçeği burnunda İl Başkanı Melih Kırkpınar, özellikle şehrin kimliğini oluşturan tarım ve hayvancılık sektörlerinin can çekiştiğini söyledi.
Göreve geldiği andan itibaren teşkilatlanma çalışmalarına ağırlık verdiğini ifade eden Kırkpınar, “ Şuan tüm zamanımızı teşkilatlanmaya ayırarak, il ve ilçe yönetimlerini oluşturuyoruz. Bu çalışmalarımız tamamladıktan sonra il ve ilçe kongrelerine gideceğiz. Kadın kolları üzerinde de çok duruyoruz. En önem vereceğim konulardan birisi de kadınlarda iyi bir teşkilatlanma yapmak. Kadınları bir oy deposu olarak değil de fikirleri, planları, projeleri olan bireyler olarak görüyorum. Kapı kapı dolaşıp oy toplayan değil düşünen, üreten insanlar. Kadın elinin değmediği bir yer kalmasın istiyorum. Gençler için de aynı şeyi düşünüyorum. Onlar da afiş, pankart asan değil fikirleri, önerilerini sunabilecekleri kesim olmalılar. Onlar nihayetinde geleceğimizin teminatı. Bu iki kesime ağırlık vereceğim. Onların önerilerini dinlemek için parti binasında da ayrı bir ofis düşünüyorum” dedi.
Halkın içinde olacağım
Halkın içinde olmaya gayret edeceğini ifade eden Kırkpınar, “ Partide oturan, oradan demeç veren bir siyaset anlayışı gütmek değil de halkın içine ineceğiz. Ticaretle uğraştığım için halkın içinden gelen bir insanım. Şehrin sorunları dediğin zaman mesleğim gereği tarım ve hayvancılıkla ilgileniyorum. Erzurum’un ana gelir kaynağı, lokomotifi tarım ve hayvancılık. Bu konuya eğilmem lazım. Memlekette üretimi eski günlerine kavuşturmadığımız müddetçe Erzurum’da ne göçü önleyebiliriz ne de işsizliğin önüne geçebiliriz. Ne yazık ki Erzurum ithal eden bir duruma düşmüş. Erzurum’a dışardan günlük 250 ton süt geliyor. Erzurum’da süt yok. Sivas’tan, Kayseri’den, Tokat’tan süt alıyor. Bir zaman batıyı besleyen Erzurum’du. Tarım ve hayvancılık konusunda dip yapmışız. Diğer partilerin il başkanlarına da teklifte bulunacağım. Erzurum’un sorunlarını, birlikte yerinde tespit edelim, eğer iktidarın bu konuda Erzurum’la ilgili güzel çalışmaları varsa destek oluruz. Her şeye muhalefetiz diye bir şey yok. İktidarı çalıştıracağız. Üretmezsek başka türlü sıkıntıları gideremeyiz. Elimizden geldiği kadar Erzurum’a faydalı olmak için çalışacağız” ifadelerini kullandı.
Tarım milli güvenlik sorunu haline gelmiştir
İYİ Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli ise Türkiye’de tarımın bitme noktasına geldiğini ifade ederek Erzurum’un da bundan nasibini aldığını söyledi.
Tarım ve hayvancılığın ülkede milli güvenlik sorunu haline geldiğini ifade eden İYİ Parti Milletvekili Cinisli, “Tarım ve hayvancılık savunma sanayinden daha az önemli değildir. İthalata dayalı bir tarım politikamız var. Dolarımız olmazsa aç kalırız, abartmıyorum. Kıtlık yaşanır. Plan bütçe komisyonunda Tarım Bakanlığı bütçesi konuşulurken parti adına konuşmayı ben yaptım. Bu üç cümleyi de söyledim. Adana’da da bir panel düzenledik. Bütün Adanalı çiftçiler oraya geldi. Panel öncesi tüm çiftçi derneklerini gezdik. Son derece yüksek seviyeli bir çiftçi ahalisi var orada. Nesillerdir çiftçilik yapan aileler hala aynı işle meşguller ama kan ağlıyorlar. Erzurum’da duyduğum şikâyetleri orada da duydum. İki ay önce de Muş’taydım. Kocaman bir alan Muş Ovası, bomboş duruyor. ‘Coğrafya kaderimiz’ demiş İbni Haldun. Şimdi de bunu diyorlar ama bunu negatif yönden söylüyorlar. Coğrafya Muş’un da kaderi, orada küçük bir ülkeyi besleyecek potansiyel var” dedi.
Çiftçilik prestijli bir meslek
Çiftçiliğin sanayici gibi prestijli olduğunun altını çizen Cinisli, “ Eskiden her köylü çiftçiydi. Bugün durum öyle değil. Hem ekonomik hem de sosyal hiyerarşi içinde çalışan fabrikalardı. Ama bu binlerce fabrikamızı, üretim üssümüzü bu göçlerle kapattık. Yanlış politikalarla bu hale geldik. Erzurum tarım ve hayvancılık şehri olmaktan çıkmış. Bugün Erzurum’un ve genelde Türkiye’nin köyleri üretim üssünden çıkmış ucuz yaşanan merkezler haline gelmiş. Özellikle Erzurum’da tarım ve hayvancılık günü kurtarmak için yapılır hale gelmiş. Geleceğe yönelik bir yatırım halinden çıkmış veya destek alayım, devlet para versin haline gelmiş. Çiftçilik aslında prestijli bir meslek. Türkiye’de bu işi yapabilecek, örnek gösterebileceğimiz çok insan var. Biz Türk çiftçisine kumar oynatıyoruz. Ektikten sonra hasatını kaça satacağını bilmeden, o sırada ektiği şeyin ne olacağını bilmeden ekin ektiriyoruz. Pazara ulaşma ve fiyatlandırma problemleri de var. Tüccarın insafına kalıyor, depolama imkanı da yok. Ürün birlikleri olsa, borsalar olsa fiyat belirlense ve ürün depoya konsa, çiftçi gönlü rahat bir şekilde istediği zaman satar. Bunlar Tarım Bakanlığı’nın dışında organizasyon gerektiren şeyler. Bugünkü Bakanlık üst düzey, devamlı sirküle edilerek sektörün dışından insanların doldurulduğu bir kurum haline gelmiş durumda. Üç farklı Bakanın ekipleri birbiri ile savaş halindeler. Bu savaşın içinde de bihaber olan bir Bakanımız var. Anlattığı şeyler son derece gayriciddi ve doğru olmayan bilgiler” ifadelerini kullandı.
Tarım şurasında Cumhurbaşkanı’nın kendileri ile aynı fikirleri paylaştığını hatırlatan Cinisli, “ Sayın Cumhurbaşkanı bizi bir yandan hayret ettiren bir yandan da sevindiren bir konuşma yaptı. ‘Tarım bizim için stratejik bir sektördür, savunma sanayiinden daha az stratejik değildir’ dedi. Biz diyoruz ki tarım bugün milli güvenlik sorunu haline gelmiştir, Sayın Cumhurbaşkanımız da şunu dedi; ‘Tarım bir ulusal güvenlik meselesidir.’ Muhalefetteyken de faydalı olabiliyorsunuz. Bizim yıllardır ifade ettiğimiz cümleleri Sayın Cumhurbaşkanının ağzından duymamız sevindirici” diye konuştu.
Manolya Bulut/Pusula
Bir süre önce İYİ Parti il Başkanlığına atanan iş adamı Melih Kırkpınar, beraberinde Erzurum Milletvekili Naci Cinisli ile Pusula Gazetesi’ni ziyaret etti. Genel Koordinatör Sevda Güneş İncesu ile görüşen Cinisli ve Kırkpınar, İYİ Parti’nin Erzurum için yol haritasını açıkladılar.
Erzurum’un dağ gibi sorunlarının olduğunu ifade eden çiçeği burnunda İl Başkanı Melih Kırkpınar, özellikle şehrin kimliğini oluşturan tarım ve hayvancılık sektörlerinin can çekiştiğini söyledi.
Göreve geldiği andan itibaren teşkilatlanma çalışmalarına ağırlık verdiğini ifade eden Kırkpınar, “ Şuan tüm zamanımızı teşkilatlanmaya ayırarak, il ve ilçe yönetimlerini oluşturuyoruz. Bu çalışmalarımız tamamladıktan sonra il ve ilçe kongrelerine gideceğiz. Kadın kolları üzerinde de çok duruyoruz. En önem vereceğim konulardan birisi de kadınlarda iyi bir teşkilatlanma yapmak. Kadınları bir oy deposu olarak değil de fikirleri, planları, projeleri olan bireyler olarak görüyorum. Kapı kapı dolaşıp oy toplayan değil düşünen, üreten insanlar. Kadın elinin değmediği bir yer kalmasın istiyorum. Gençler için de aynı şeyi düşünüyorum. Onlar da afiş, pankart asan değil fikirleri, önerilerini sunabilecekleri kesim olmalılar. Onlar nihayetinde geleceğimizin teminatı. Bu iki kesime ağırlık vereceğim. Onların önerilerini dinlemek için parti binasında da ayrı bir ofis düşünüyorum” dedi.
Halkın içinde olacağım
Halkın içinde olmaya gayret edeceğini ifade eden Kırkpınar, “ Partide oturan, oradan demeç veren bir siyaset anlayışı gütmek değil de halkın içine ineceğiz. Ticaretle uğraştığım için halkın içinden gelen bir insanım. Şehrin sorunları dediğin zaman mesleğim gereği tarım ve hayvancılıkla ilgileniyorum. Erzurum’un ana gelir kaynağı, lokomotifi tarım ve hayvancılık. Bu konuya eğilmem lazım. Memlekette üretimi eski günlerine kavuşturmadığımız müddetçe Erzurum’da ne göçü önleyebiliriz ne de işsizliğin önüne geçebiliriz. Ne yazık ki Erzurum ithal eden bir duruma düşmüş. Erzurum’a dışardan günlük 250 ton süt geliyor. Erzurum’da süt yok. Sivas’tan, Kayseri’den, Tokat’tan süt alıyor. Bir zaman batıyı besleyen Erzurum’du. Tarım ve hayvancılık konusunda dip yapmışız. Diğer partilerin il başkanlarına da teklifte bulunacağım. Erzurum’un sorunlarını, birlikte yerinde tespit edelim, eğer iktidarın bu konuda Erzurum’la ilgili güzel çalışmaları varsa destek oluruz. Her şeye muhalefetiz diye bir şey yok. İktidarı çalıştıracağız. Üretmezsek başka türlü sıkıntıları gideremeyiz. Elimizden geldiği kadar Erzurum’a faydalı olmak için çalışacağız” ifadelerini kullandı.
Tarım milli güvenlik sorunu haline gelmiştir
İYİ Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli ise Türkiye’de tarımın bitme noktasına geldiğini ifade ederek Erzurum’un da bundan nasibini aldığını söyledi.
Tarım ve hayvancılığın ülkede milli güvenlik sorunu haline geldiğini ifade eden İYİ Parti Milletvekili Cinisli, “Tarım ve hayvancılık savunma sanayinden daha az önemli değildir. İthalata dayalı bir tarım politikamız var. Dolarımız olmazsa aç kalırız, abartmıyorum. Kıtlık yaşanır. Plan bütçe komisyonunda Tarım Bakanlığı bütçesi konuşulurken parti adına konuşmayı ben yaptım. Bu üç cümleyi de söyledim. Adana’da da bir panel düzenledik. Bütün Adanalı çiftçiler oraya geldi. Panel öncesi tüm çiftçi derneklerini gezdik. Son derece yüksek seviyeli bir çiftçi ahalisi var orada. Nesillerdir çiftçilik yapan aileler hala aynı işle meşguller ama kan ağlıyorlar. Erzurum’da duyduğum şikâyetleri orada da duydum. İki ay önce de Muş’taydım. Kocaman bir alan Muş Ovası, bomboş duruyor. ‘Coğrafya kaderimiz’ demiş İbni Haldun. Şimdi de bunu diyorlar ama bunu negatif yönden söylüyorlar. Coğrafya Muş’un da kaderi, orada küçük bir ülkeyi besleyecek potansiyel var” dedi.
Çiftçilik prestijli bir meslek
Çiftçiliğin sanayici gibi prestijli olduğunun altını çizen Cinisli, “ Eskiden her köylü çiftçiydi. Bugün durum öyle değil. Hem ekonomik hem de sosyal hiyerarşi içinde çalışan fabrikalardı. Ama bu binlerce fabrikamızı, üretim üssümüzü bu göçlerle kapattık. Yanlış politikalarla bu hale geldik. Erzurum tarım ve hayvancılık şehri olmaktan çıkmış. Bugün Erzurum’un ve genelde Türkiye’nin köyleri üretim üssünden çıkmış ucuz yaşanan merkezler haline gelmiş. Özellikle Erzurum’da tarım ve hayvancılık günü kurtarmak için yapılır hale gelmiş. Geleceğe yönelik bir yatırım halinden çıkmış veya destek alayım, devlet para versin haline gelmiş. Çiftçilik aslında prestijli bir meslek. Türkiye’de bu işi yapabilecek, örnek gösterebileceğimiz çok insan var. Biz Türk çiftçisine kumar oynatıyoruz. Ektikten sonra hasatını kaça satacağını bilmeden, o sırada ektiği şeyin ne olacağını bilmeden ekin ektiriyoruz. Pazara ulaşma ve fiyatlandırma problemleri de var. Tüccarın insafına kalıyor, depolama imkanı da yok. Ürün birlikleri olsa, borsalar olsa fiyat belirlense ve ürün depoya konsa, çiftçi gönlü rahat bir şekilde istediği zaman satar. Bunlar Tarım Bakanlığı’nın dışında organizasyon gerektiren şeyler. Bugünkü Bakanlık üst düzey, devamlı sirküle edilerek sektörün dışından insanların doldurulduğu bir kurum haline gelmiş durumda. Üç farklı Bakanın ekipleri birbiri ile savaş halindeler. Bu savaşın içinde de bihaber olan bir Bakanımız var. Anlattığı şeyler son derece gayriciddi ve doğru olmayan bilgiler” ifadelerini kullandı.
Tarım şurasında Cumhurbaşkanı’nın kendileri ile aynı fikirleri paylaştığını hatırlatan Cinisli, “ Sayın Cumhurbaşkanı bizi bir yandan hayret ettiren bir yandan da sevindiren bir konuşma yaptı. ‘Tarım bizim için stratejik bir sektördür, savunma sanayiinden daha az stratejik değildir’ dedi. Biz diyoruz ki tarım bugün milli güvenlik sorunu haline gelmiştir, Sayın Cumhurbaşkanımız da şunu dedi; ‘Tarım bir ulusal güvenlik meselesidir.’ Muhalefetteyken de faydalı olabiliyorsunuz. Bizim yıllardır ifade ettiğimiz cümleleri Sayın Cumhurbaşkanının ağzından duymamız sevindirici” diye konuştu.