Hayatları fünyenin ucunda
Çok riskli görevlere gönüllü talip olarak ölümün kıyısında görev yapan bomba imha uzmanlarının hayatları, adeta fünyenin ucunda. ‘İlk hatan son hatan olur’ prensibiyle görev yapan isimsiz kahramanların birçoğu mesleğini annesinden bile saklıyor. Bugüne kadar sayısız olaya giden bomba imha uzmanı Y.E.A meslekte 10’uncu yılı geride bırakırken yaşadıklarını Pusula’ya anlattı.
Manolya BULUT-PUSULA
Emniyetin bünyesinde görev alan bomba imha uzmanları ‘ilk hata son hatadır’ bilinciyle ölümle burun buruna vatandaşın güvenliği için mesai yapıyorlar.
İl emniyet müdürlüklerine bağlı bomba imha ve inceleme şube müdürlüklerinde görev yapan polisler, gönüllü olarak birimlerini seçiyorlar. Zorlu testler ve eğitimlerden geçen polisler ölüm ile yaşam arasındaki ince çizgide görevlerini sürdürüyorlar.
Yüzlerce isimsiz kahramandan birisi de Erzurum Emniyet Müdürlüğü Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğü’nde görevli Y.E.A. Biriminde 10’uncu yılı geride bırakan Y.E.A, meslek hayatı boyunca çalışma arkadaşları ve bir yakınının şehadetine şahit olmuş. 100’ün üzerinde şüpheli pakete ve birçok gerçek bombaya müdahale eden bomba imha uzmanı, mesleğin ayrıntılarını anlattı.
Ailesinin tüm endişelere rağmen mesleğine saygı duyduklarını belirten Y.E.A, “Polis teşkilatında tecrübe kazandıkça branşlı birimlere geçmek her polisin hayalidir. Ben de bomba imha ekibine geçmeyi tercih ettim. Gönüllü olarak seçtim. Evet riski oldukça yüksek ama bunu da birinin yapması gerekiyor. Ailelerimiz endişe duyuyorlar, haklılar da. Mesela ben kendi çocuklarımın bomba imha uzmanı olmasını istemem. Ama ailem bana saygı duyuyor. Eşim de bu birimde olduğumu bilerek benimle evlendi. Ailem en büyük destekçim” dedi.
Her şüpheli pakete bomba gözüyle bakıyorlar
Her şüpheli paket ihbarını gerçek bomba olarak değerlendirdiklerini söyleyen Y.E.A, “Genelde ihbarlarda şüpheli paket diye geçer. Ama bizim için durum böyle değil. Şüpheli paket yoktur. Bizim için hepsi gerçek bomba. Sıradan bir paket olarak görürsek doğru müdahaleyi yapamayız. Sonuçta içinden ne çıkacağını bilmiyoruz. Uzaktan müdahaleden sonra gerçek anlaşılıyor” diye konuştu.
Her defasında aynı korku ve cesaretle
Her müdahalede korkunun devam ettiğini, korkmanın da faydalı olduğunu belirten Y.E.A, “Bizler gelişen teknolojiye de ayak uydurarak her geçen gün daha teknik çalışmaya, müdahaleleri yaparken riski en aza indirmeye gayret gösteriyoruz. Ancak şu bir gerçek ki; bombaya müdahale etmede hayati tehlike her zaman var. Bizde ‘İlk hata son hata’ olarak kabul edilir ve hataya yer yoktur. Ki bizler Bomba Uzmanları olarak bombanın yakınımızda patlamasıyla yapacağı etkiyi en iyi bilenleriz, haliyle tabi ki her şüpheli pakete müdahale ederken korku ve tedirginlik oluyor. Zaten korkmadığımız gün hata yapma olasılığımız artar. Bu, hayatın her alanında böyledir: korku kişiyi zinde tutar, algıları açar” dedi.
İlk müdahalesinde kedi kovalamış
İstanbul İlçe Emniyet Müdürlüğü bahçesine bırakılmış pakete müdahale ederken yaşadığı bir olayı anlatan Y.E.A, şunları söyledi; “Olay yerine gidip gerekli çevre emniyetini aldık ve müdahale için hazırlanmaya başladık. Haliyle ilk defa tek müdahale edeceğim için heyecan da vardı. Koruyucu elbiseyi giyindim ve paketin yanına fünyeyi bıraktım. Tekrar döndüm ve kontrollü patlama yapmak üzere aracımın yanına gittim. Tam kontrollü patlatmayı yapacakken bir tane kedi çıktı geldi paketin yanına. Şüpheli paketin yanına koyduğum fünyeyi kendisine bırakılmış yiyecek sandı. Bekledim belki gider diye ama bir türlü gitmek bilmedi. Bu kez de kedi kovalamaya başladım. Epey beni uğraştırdı sonrasında da paketin yanından ayrıldı ve müdahalemizi yapabildik. Sonradan ‘Bomba İmha Uzmanı Kedi’ diye esprili haberler yapıldı.”
Kurşun yağmuru altında bomba imha
Hendek operasyonlarında da görev alan bomba imha uzmanı, yaşadığı bir olayı şöyle anlatıyor; “2016 yılında Nusaybin ve Dargeçit’teki hendek operasyonlarında yaklaşık 3 ay görev yaptım. Hendeklerden bir tanesinde bombaya rastlandığı söylendi. Bölgede keşif yapmak için gittiğimiz andan itibaren teröristler tarafından bize ateş açılmaya başlandı. Ayrıca bölgede terörist keskin nişancıların da olduğunu biliyorduk. Biz bombaları imha etmeye çalışırken teröristler de bombaları imha ettirmemek için bizlere saldırıyordu. Ne olursa olsun görevimizi yapmamız gerekiyordu. Çatışma başladı. Biz bombanın bulunduğu alana doğru mermilerin arasında ilerlemeye çalıştık. Her türlü ihtimal vardı. Ya bombaya giderken vurulacaktık ya da bombayı imha ederken teröristler bombayı patlatacaklardı. Bombaya giden kabloyu bulduğumuz anda daha da üzerimize kurşunlar yağdırmaya başlamışlardı. Allah bizi orada korudu ve bir şekilde oradan çıkıp bombayı imha etmeyi başardık”
Hem arkadaşlarımı hem yakınımı şehit verdim
Hem çalışma arkadaşlarını hem de bir yakınını şehit verdiğini anlatan Y.E.A., “Mardin Nusaybin’de sırt sırta çalıştığımız, aynı ortamda yediğimiz, yattığımız üç bomba uzmanı arkadaşımız şehit oldu. Nice anaların, eşlerin yürekleri yandı, yanmaya da devam ediyor. Bu vatan için Çanakkale’de, İstiklal Harbinde çarpıştığımız gibi bugün de hain örgütlerle mücadelemiz devam ediyor ve edecek de. Yaşadığım acı olaylardan biri de 10 Aralık 2016 günü İstanbul Beşiktaş Stadyumunun orada yapılan hain bombalı saldırılar oldu. Ben bomba uzmanı olarak birçok patlama sonrası çalışmalara arkadaşlarım ile katıldım, fakat bu defa çalışmaya gittiğimde çok daha farklı bir acı yaşadım. Yeğenimin doğum gününde abimlerde toplanmıştık. Yengemin kardeşi polis Yasin İke de maç görevinin bitmesinin ardından gelecekti. Saat 22.00 sıralarında patlama olduğu haberi geldi. Tam o esnada abim “Yasin’e ulaşamıyoruz” dedi. İşte o an anladım bir terslik olduğunu. Hemen abim ve kuzenler ile toplandık ve koyulduk yola. Bu kez çalışmaya değil Yasin abiyi bulmaya, aramaya gidiyordum. Olay yerine yaklaştıkça yüreğim hızlıca çarpıyordu. Vardığımda gencecik kuzular yatıyordu yerde. Durumları çok kötüydü. Yaralılar hastanelere götürülmüş, şehitlerimiz hala olay yerindeydi. Önce uzaktan baktım. Sonra başladım teşhis etmeye ve ilk önce yüzüne sokak lambasının ışığının vurmasıyla yüzü ay gibi parlayan gencin yanına gittim. Oydu, Yasinimiz’di. Şehit olmuş yatıyordu yerde. Yüreğim hızlı hızlı çarparken, o anda duruldum. ‘Maşallah’ dedim. Müthiş bir nurdu yüzündeki. Kabullendim. Ama şimdi nasıl söylenirdi ailesine. Nasıl söylersiniz? Söyleyemedim. Benzeyen biri var ama emin değilim dedim. Sabaha kadar ailesinin umutlarını söndürmedim, sabah Adli Tıp’dan öğrendiler. Allah hepsine rahmeti ile muamele etsin” dedi.
Hassas burunlar
Erzurum Emniyet Müdürlüğü Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri bomba arama köpekleri ‘Ezo’ ve ‘Bumble’, bomba imha robotu ‘Ertuğrul’ ile her an teyakkuzdalar. Bomba uzmanlarının zorlu görevlerindeki en büyük yardımcıları olan, özel ve zorlu eğitimlerden geçen köpekler nanogram kadar küçük ağırlıktaki patlayıcı maddeleri bile tespit edebiliyorlar. Hassas burunlarıyla patlayıcı maddeyi tespit eden köpekler yere oturarak pasif tepki veriyorlar. Olası bir bomba düzeneğinin hareket halinde patlamaması için yere oturarak sadece baş hareketleriyle eğitmenlerine patlayıcı maddenin yerini gösteriyorlar.
Ekibin gözbebeği ‘Ertuğrul’
Aselsan tarafından yerli ve milli imkânlar kullanılarak geliştirilip üretilen bomba imha robotu ‘Ertuğrul’ da ekibin gözbebeği. Hareket sistemine eklenen özel bir mekanizmayla her türlü arazi ve yüzeyde yüksek hareket yeteneğiyle robot, kolunun yaklaşık 2 metreye kadar uzamasıyla kullanılabiliyor. Bomba imha uzmanı polisler, Ertuğrul’un ön ve arka kısmında bulunan yol görüş, nişan ve kıskaç kameralarından, şüpheli paketleri yüksek çözünürlükte gerçek zamanlı olarak kontrol konsolundan izliyor, kayıt alabiliyor. Bomba İmha uzmanları, çevre güvenliğinde bir sorun olmaması durumunda, Ertuğrul Bomba İmha Robotunu konsolu yardımıyla uzaktan kumanda ederek şüpheli pakete gönderiyor. Bomba İmha ekipleri konsol üzerinden, Ertuğrul’un şüpheli pakete güvenli mesafeden yaptığı inceleme sonrası, kontrollü şekilde müdahale ediyor.