Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Fırat Beğde, bağışıklık sistemleri tam gelişmeden doğan prematüre bebeklerin mikroplara karşı dirençlerinin düşük olduğuna dikkat çekerek, bu bebeklerin hassas ve özenli bakım alması gerektiğinin altını çizdi.
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Fırat Beğde, anne karnında 37. haftasını tamamlamadan dünyaya gelen bebeklere prematüre bebek denildiğini ve yaklaşık her on bebekten birinin prematüre doğduğunu söyledi. 17 Kasım Dünya Prematüre Günü kapsamında önemli bilgiler veren Dr. Beğde “Doğum ne kadar erken olursa, sağlıkla ilgili riskler de o kadar artmaktadır. En yüksek risk, 28 hafta altında doğan çok küçük prematüre bebeklerde, orta dereceli risk ise; 28-31 hafta arası doğan sınırda prematüre bebeklerdedir. En düşük risk ise, 32-36 haftalar arasında doğan sınırda prematüre bebeklerdedir” dedi.
Erken doğan ve bu nedenle bazı sağlık riskleri oluşan bu bebeklerin takip sürecinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Beğde anne karnındaki büyüme ve gelişmelerini henüz tamamlamadan dünyaya gelen bu bebekler, başta solunum sistemi olmak üzere, kalp-damar sistemi, bağırsak sistemi, sinir sistemi ile ilgili pek çok sorunla karşı karşıya olduklarını ifade etti. “Sağlık hizmetinin niteliği çok önemli”
Yine bu bebeklerin bağışıklık sistemleri tam gelişmediğinden, mikroplara karşı dirençlerinin de düşük olduğuna değinerek “Bu nedenle, hassas ve özenli bir şekilde tıbbi gereksinimlerinin karşılanması ve bakımının yapılması gerekir. Amaç sadece bu bebeklerin hayatta kalması değil, ileride yaşam kalitesi yüksek, sağlıklı bireyler olmalarıdır. Bu da erken dönemde bu bebeklere sunulan sağlık hizmetinin niteliğiyle yakından ilişkilidir” diye konuştu.
Dünyada ve ülkemizde bebek ölümlerinin en yaygın nedenini oluşturan erken doğum ile ilgili sorunlara dikkat çekmek ve farkındalığı sürdürmek amacıyla her yıl 17 Kasım’ın “Dünya Prematüre Günü” olarak kutlandığına işaret eden Dr. Beğde “Prematüre bebekler, annelerinin karnında değil annelerinin kalbinde büyürler” dedi. İHA
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Fırat Beğde, anne karnında 37. haftasını tamamlamadan dünyaya gelen bebeklere prematüre bebek denildiğini ve yaklaşık her on bebekten birinin prematüre doğduğunu söyledi. 17 Kasım Dünya Prematüre Günü kapsamında önemli bilgiler veren Dr. Beğde “Doğum ne kadar erken olursa, sağlıkla ilgili riskler de o kadar artmaktadır. En yüksek risk, 28 hafta altında doğan çok küçük prematüre bebeklerde, orta dereceli risk ise; 28-31 hafta arası doğan sınırda prematüre bebeklerdedir. En düşük risk ise, 32-36 haftalar arasında doğan sınırda prematüre bebeklerdedir” dedi.
Erken doğan ve bu nedenle bazı sağlık riskleri oluşan bu bebeklerin takip sürecinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Beğde anne karnındaki büyüme ve gelişmelerini henüz tamamlamadan dünyaya gelen bu bebekler, başta solunum sistemi olmak üzere, kalp-damar sistemi, bağırsak sistemi, sinir sistemi ile ilgili pek çok sorunla karşı karşıya olduklarını ifade etti. “Sağlık hizmetinin niteliği çok önemli”
Yine bu bebeklerin bağışıklık sistemleri tam gelişmediğinden, mikroplara karşı dirençlerinin de düşük olduğuna değinerek “Bu nedenle, hassas ve özenli bir şekilde tıbbi gereksinimlerinin karşılanması ve bakımının yapılması gerekir. Amaç sadece bu bebeklerin hayatta kalması değil, ileride yaşam kalitesi yüksek, sağlıklı bireyler olmalarıdır. Bu da erken dönemde bu bebeklere sunulan sağlık hizmetinin niteliğiyle yakından ilişkilidir” diye konuştu.
Dünyada ve ülkemizde bebek ölümlerinin en yaygın nedenini oluşturan erken doğum ile ilgili sorunlara dikkat çekmek ve farkındalığı sürdürmek amacıyla her yıl 17 Kasım’ın “Dünya Prematüre Günü” olarak kutlandığına işaret eden Dr. Beğde “Prematüre bebekler, annelerinin karnında değil annelerinin kalbinde büyürler” dedi. İHA