ŞOK Marketler Zinciri temel ihtiyaçlardan olan 1000 üründe fiyatları 1 ay boyunca sabitledi. Temel ihtiyaç ürünlerinin sabitlenmesinin başlıca nedeni olarak “ülke ekonomisine ve tüketicilerin gelirlerine katkı vermek” olduğu belirtildi. Şok’un ardından Migros ve CarrefourSA’da ocak ayı boyunca fiyat sabitlemesi ve indirim yaptıklarını duyurdular.
Undan şekere, sebze ve meyveden temizliğe kadar 1000 ürünün 1 ay boyunca sabitlenmesi tüketiciler açısından önemli bir kampanyadır. Keşke süt, yoğurt, yumurta gibi şarküteri ürünleri de kapsama alınsaydı. Diğer marketlerinde bu uygulamaya yakın zamanda geçeceğini öngörüyorum.
Bunun yanında bir kampanya başlatıldı ise 1 aylık değil de en az 3 aylık yapılması gerekirdi ki geçen yıl alınan 5 bin 500 lira aylık ile eşine dostuna borçlanmış asgari ücretlilerin üç ay içerisinde kendilerini biraz toparlaması noktasında ilaç gibi gelirdi.
Tabi bu tarz indirim veya sabitleme kampanyalarını sadece marketlerden değil, tüm temel ihtiyaç ürünlerinden yani tüm iş adamı ve işletmelerden bekliyoruz. Örneğin bir öğrencinin kullandığı kalemde zaruri ihtiyaçtır, fiyatları dudak uçuklatan test kitapları da!
Vatandaşlar elektrik, su, doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarına da belirli bir süre fiyat sabitlemesi bekliyorlar. Bunun yanında İstanbul’da konutlarda kullanılan doğalgaz fiyatına yüzde 12 indirim yapıldı! Erzurum halkı özellikle doğalgaz kullanımında pozitif ayrımcılık beklerken soğuğu ile kıyaslanamayacak bir şehre metropol adı altında indirim yapılması kamuoyunda yoğun tepkiye neden oldu. Devletin doğalgaza uyguladığı sübvanse Erzurum’a özel değil Antalya’dan Trabzon’a kadar olan her ili kapsayan indirimdir. Yüzde 12 ise sadece İstanbul’a özel olarak düzenlenen yardımdır.
Soruyorum sizlere, Erzurum’un konut kira ve fiyat artışında İstanbul’dan geri kalır yanı var mı? Batı illeri, konfeksiyon sebze ve meyveleri, doğu illerinden en az yüzde 30 daha ucuz tüketiyorlar. Ki istihdam alanı geniş olduğu için iş bulmakta zorluk çekilmeyen İstanbul, İzmir, Kayseri gibi şehirlerde bir aileden 2, 3 kişi çalışıyorken Erzurum’da ev reisi çalışacak iş bulmak için binbir zorlukla mücadele ediyor. Bu gerçekler ortada iken kar yağmadığı halde gece eksi 15 dereceleri gören Erzurum, Ağrı Kars gibi şehirlerin görmemezlikten gelinerek İstanbul’a doğalgaz indirimi yapılması, Doğu halkının ahde vefası ile bağdaşmayan yaklaşımdır!
En Düşük Emekli Maaşı 5500 TL
Tüketici Fiyat Endeksi Aralık ayında ENAG’a göre yüzde 5.18, Tüketici Birliği Federasyonu’na göre yüzde 3,38, TÜİK’e göre ise yüzde 1,18 arttı. ENAG enflasyonda yıllık artışı yüzde 137.55, Tüketici Birliği Federasyonu yüzde 114,21 TÜİK ise yüzde 64,27 açıkladı.
Aralık ayı TUİK verilerine göre emekliler 15,4 oranında, memurlar 16,4 oranında zam alacaklardı ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katkı olarak eklediği yüzde 10 refah payı ile memur ve emeklilerin maaşlarına yüzde 25 oranında zam yapıldığını duyurdu. Ancak bu orana tepkiler çığ gibi büyüyünce en düşük emekli maaşı 5500 liraya, memur ve emekli maaşları zammı ise yüzde 30’a çıkarıldı.
Enflasyon oranlarına, memur zamlarına değinmeden, tüm bu artışlardan daha önemli olan emeklilerin ne kadar içler acısı, acınası bir şekilde açlığa mahkum edildiğinin üzerinde yoğunlaşmak gerekir!
Refah payı ile en düşük emekli maaşı 3500 liradan 5500 liraya yükseltildi! Bir öğünlük yemek ücretine 5500 liradan fazla ödeyenler, “2000 lira zam yapıldı, daha ne istiyorsunuz,” diyorlar.
Hayatının son günlerini refah içinde geçirmesi gereken emeklilere tablacılık, kahvede garsonluk ya da dilencilik uygun görüldü. Yazık ki ne yazık!
Sizin Erzurum’la Derdiniz Nedir!
Birilerinin Zehra Taşkesenlioğlu üzerinden Erzurum’u, Erzurum halkını hedef alması inanın artık baydı! Erzurum’u taciz, istismar, makarna üzerinden eleştirenler sanki bu şehre karşı yıllardır besledikleri kini kusuyorlar. Doğunun temel taşı Erzurum’un muhafazakar milliyetçiliği ile ön plana çıkmasından gurur duyacaklarına rahatsızlıklarını her platformda dile getiriyorlar.
Zehra Taşkesenlioğlu tagı her açıldığında sosyal medya paylaşımlarının yarısından fazlası Erzurum’u hedef alıyor. Eleştirenlere bakıyorum da ellerine fırsat geçse iliklerimize kadar soyacak tipler. Sadece hakaret davalarından yılda milyonları ceplerine atanlara servetinizi açıklayın dense kaçacak delik arayacak tipler, Taşkesenlioğlu’nun 2,5 kilo altınını eleştiriyorlar.
Sosyal medyanın kişilik haklarının ve özel hayatın her an ihlal edildiği, suçlu veya suçsuz fark etmeksizin birine itibar suikastinin çok rahat yapıldığı bir platform olduğunu vurguladığımda eleştirilerin odağı haline gelmiştim. Son gelişen olaylara baktığımızda çabamın ne kadar doğru olduğu daha iyi anlaşılıyor.
Taşkesenlioğlu’nun suçlu ya da suçsuz olduğuna dair ne ben ne de bir başkası kesin hüküm veremez. Yargıya intikal etmiş bir davanın kararı açıklanmadan peşin hüküm vermeyi, linç girişimini görev addetenler itibar tetikçilerinin bir gün kendilerini de vurabileceğini unutmamalıdırlar!
Undan şekere, sebze ve meyveden temizliğe kadar 1000 ürünün 1 ay boyunca sabitlenmesi tüketiciler açısından önemli bir kampanyadır. Keşke süt, yoğurt, yumurta gibi şarküteri ürünleri de kapsama alınsaydı. Diğer marketlerinde bu uygulamaya yakın zamanda geçeceğini öngörüyorum.
Bunun yanında bir kampanya başlatıldı ise 1 aylık değil de en az 3 aylık yapılması gerekirdi ki geçen yıl alınan 5 bin 500 lira aylık ile eşine dostuna borçlanmış asgari ücretlilerin üç ay içerisinde kendilerini biraz toparlaması noktasında ilaç gibi gelirdi.
Tabi bu tarz indirim veya sabitleme kampanyalarını sadece marketlerden değil, tüm temel ihtiyaç ürünlerinden yani tüm iş adamı ve işletmelerden bekliyoruz. Örneğin bir öğrencinin kullandığı kalemde zaruri ihtiyaçtır, fiyatları dudak uçuklatan test kitapları da!
Vatandaşlar elektrik, su, doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarına da belirli bir süre fiyat sabitlemesi bekliyorlar. Bunun yanında İstanbul’da konutlarda kullanılan doğalgaz fiyatına yüzde 12 indirim yapıldı! Erzurum halkı özellikle doğalgaz kullanımında pozitif ayrımcılık beklerken soğuğu ile kıyaslanamayacak bir şehre metropol adı altında indirim yapılması kamuoyunda yoğun tepkiye neden oldu. Devletin doğalgaza uyguladığı sübvanse Erzurum’a özel değil Antalya’dan Trabzon’a kadar olan her ili kapsayan indirimdir. Yüzde 12 ise sadece İstanbul’a özel olarak düzenlenen yardımdır.
Soruyorum sizlere, Erzurum’un konut kira ve fiyat artışında İstanbul’dan geri kalır yanı var mı? Batı illeri, konfeksiyon sebze ve meyveleri, doğu illerinden en az yüzde 30 daha ucuz tüketiyorlar. Ki istihdam alanı geniş olduğu için iş bulmakta zorluk çekilmeyen İstanbul, İzmir, Kayseri gibi şehirlerde bir aileden 2, 3 kişi çalışıyorken Erzurum’da ev reisi çalışacak iş bulmak için binbir zorlukla mücadele ediyor. Bu gerçekler ortada iken kar yağmadığı halde gece eksi 15 dereceleri gören Erzurum, Ağrı Kars gibi şehirlerin görmemezlikten gelinerek İstanbul’a doğalgaz indirimi yapılması, Doğu halkının ahde vefası ile bağdaşmayan yaklaşımdır!
En Düşük Emekli Maaşı 5500 TL
Tüketici Fiyat Endeksi Aralık ayında ENAG’a göre yüzde 5.18, Tüketici Birliği Federasyonu’na göre yüzde 3,38, TÜİK’e göre ise yüzde 1,18 arttı. ENAG enflasyonda yıllık artışı yüzde 137.55, Tüketici Birliği Federasyonu yüzde 114,21 TÜİK ise yüzde 64,27 açıkladı.
Aralık ayı TUİK verilerine göre emekliler 15,4 oranında, memurlar 16,4 oranında zam alacaklardı ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katkı olarak eklediği yüzde 10 refah payı ile memur ve emeklilerin maaşlarına yüzde 25 oranında zam yapıldığını duyurdu. Ancak bu orana tepkiler çığ gibi büyüyünce en düşük emekli maaşı 5500 liraya, memur ve emekli maaşları zammı ise yüzde 30’a çıkarıldı.
Enflasyon oranlarına, memur zamlarına değinmeden, tüm bu artışlardan daha önemli olan emeklilerin ne kadar içler acısı, acınası bir şekilde açlığa mahkum edildiğinin üzerinde yoğunlaşmak gerekir!
Refah payı ile en düşük emekli maaşı 3500 liradan 5500 liraya yükseltildi! Bir öğünlük yemek ücretine 5500 liradan fazla ödeyenler, “2000 lira zam yapıldı, daha ne istiyorsunuz,” diyorlar.
Hayatının son günlerini refah içinde geçirmesi gereken emeklilere tablacılık, kahvede garsonluk ya da dilencilik uygun görüldü. Yazık ki ne yazık!
Sizin Erzurum’la Derdiniz Nedir!
Birilerinin Zehra Taşkesenlioğlu üzerinden Erzurum’u, Erzurum halkını hedef alması inanın artık baydı! Erzurum’u taciz, istismar, makarna üzerinden eleştirenler sanki bu şehre karşı yıllardır besledikleri kini kusuyorlar. Doğunun temel taşı Erzurum’un muhafazakar milliyetçiliği ile ön plana çıkmasından gurur duyacaklarına rahatsızlıklarını her platformda dile getiriyorlar.
Zehra Taşkesenlioğlu tagı her açıldığında sosyal medya paylaşımlarının yarısından fazlası Erzurum’u hedef alıyor. Eleştirenlere bakıyorum da ellerine fırsat geçse iliklerimize kadar soyacak tipler. Sadece hakaret davalarından yılda milyonları ceplerine atanlara servetinizi açıklayın dense kaçacak delik arayacak tipler, Taşkesenlioğlu’nun 2,5 kilo altınını eleştiriyorlar.
Sosyal medyanın kişilik haklarının ve özel hayatın her an ihlal edildiği, suçlu veya suçsuz fark etmeksizin birine itibar suikastinin çok rahat yapıldığı bir platform olduğunu vurguladığımda eleştirilerin odağı haline gelmiştim. Son gelişen olaylara baktığımızda çabamın ne kadar doğru olduğu daha iyi anlaşılıyor.
Taşkesenlioğlu’nun suçlu ya da suçsuz olduğuna dair ne ben ne de bir başkası kesin hüküm veremez. Yargıya intikal etmiş bir davanın kararı açıklanmadan peşin hüküm vermeyi, linç girişimini görev addetenler itibar tetikçilerinin bir gün kendilerini de vurabileceğini unutmamalıdırlar!