Asrı Saadet dönemi Peygamberimizin (sav) şefkat ve merhametinin örnekleri ile doludur. Peygamber Efendimizi (sav) örnek alan Sahabe, Tabiin ve günümüze kadar ardından gelenler, İslam Tarihi boyunca Resullahın (sav) sünnetine uymuşlardır.
Esved oğlu Habir, kızı Hz. Zeyneb (r.anha)'in katilidir. Zeynep, Mekke'den Medine'ye, babasının yanına hicret etmeye çalışırken yolu, içlerinde Habir'in de bulunduğu bir grup Mekke'li putperest tarafından çevrilir ve Habir elindeki mızrakla Hz. Zeyneb (r.anha)'i devesinden düşürür. Hamile olan Zeynep (r.anha) düşük yapar ve bir süre sonra da bu nedenle ölür. Mekke fethedilince, kendisinden Hz. Zeyneb (r.anha)'in intikamının alınacağı korkusuyla saklanan ve İran'a kaçma hazırlıkları yapan Habir'e haber gönderir. Can güvenliği verir. Huzuruna gelince de bağlılık sözünü kabul eder ve bağışlar.
Uhud'ta şehid düşen bir Müslümanın oğlu, aynı gün akşamüstü yaralı ve acılı Hz. Muhammed (asv)’e sorar:
"Babam nerede?" "Baban şehid düştü."
Şehid çocuğu ağlamaya başlar. Hz. Muhammed (asv), başını okşar, kucağına alır ve çocuğa sorar:"İster misin? Ben baban olayım, Ayşe'de annen olsun."
İslam'a çağırdınız mı?
Medine'ye yeni getirilmiş olan savaş esirlerini görür. Ve onları esir alan birlikte bulunan arkadaşlarına sorar: "Bunları İslam'a çağırdınız mı?"
"Hayır!" cevabını alınca durumu kesinleştirmek için bir kez de esirlere sorar: "Sizi İslam'a çağırdılar mı?"
Onlardan da "Hayır!" cevabı gelince, emreder, esirler serbest bırakılır ve ülkelerine iade edilirler.
Saadet Asrından
Havle Bintu Hakîm (ra) anlatıyor: Resûlullah (sav) Efendimiz buyurmuşlardır ki:
“Kim bir yerde konakladığı zaman şu duayı okursa, oradan ayrılıncaya kadar ona hiçbir şey zarar vermez: (Allah’ın eksiksiz, mükemmel kelimeleri ile, yarattıklarının şerrinden Allah’a sığınıyorum.)” [Müslim, 54, (2708); Muvatta, İsti'zân 34 (2, 978); Tirmizi, Daavât 41, (3433)]
Esved oğlu Habir, kızı Hz. Zeyneb (r.anha)'in katilidir. Zeynep, Mekke'den Medine'ye, babasının yanına hicret etmeye çalışırken yolu, içlerinde Habir'in de bulunduğu bir grup Mekke'li putperest tarafından çevrilir ve Habir elindeki mızrakla Hz. Zeyneb (r.anha)'i devesinden düşürür. Hamile olan Zeynep (r.anha) düşük yapar ve bir süre sonra da bu nedenle ölür. Mekke fethedilince, kendisinden Hz. Zeyneb (r.anha)'in intikamının alınacağı korkusuyla saklanan ve İran'a kaçma hazırlıkları yapan Habir'e haber gönderir. Can güvenliği verir. Huzuruna gelince de bağlılık sözünü kabul eder ve bağışlar.
Şehid çocuğu
Uhud'ta şehid düşen bir Müslümanın oğlu, aynı gün akşamüstü yaralı ve acılı Hz. Muhammed (asv)’e sorar:
"Babam nerede?" "Baban şehid düştü."
Şehid çocuğu ağlamaya başlar. Hz. Muhammed (asv), başını okşar, kucağına alır ve çocuğa sorar:"İster misin? Ben baban olayım, Ayşe'de annen olsun."
İslam'a çağırdınız mı?
Medine'ye yeni getirilmiş olan savaş esirlerini görür. Ve onları esir alan birlikte bulunan arkadaşlarına sorar: "Bunları İslam'a çağırdınız mı?"
"Hayır!" cevabını alınca durumu kesinleştirmek için bir kez de esirlere sorar: "Sizi İslam'a çağırdılar mı?"
Onlardan da "Hayır!" cevabı gelince, emreder, esirler serbest bırakılır ve ülkelerine iade edilirler.
Saadet Asrından
Havle Bintu Hakîm (ra) anlatıyor: Resûlullah (sav) Efendimiz buyurmuşlardır ki:
“Kim bir yerde konakladığı zaman şu duayı okursa, oradan ayrılıncaya kadar ona hiçbir şey zarar vermez: (Allah’ın eksiksiz, mükemmel kelimeleri ile, yarattıklarının şerrinden Allah’a sığınıyorum.)” [Müslim, 54, (2708); Muvatta, İsti'zân 34 (2, 978); Tirmizi, Daavât 41, (3433)]