Röportaj: Onur SAĞSÖZ
Bu haftaki röportajımızın konusunu gazeteci adayı iki genç belirledi. İletişim Fakültesi’nde okuyan
Kübra Demir ve Nurseli Çabakçurlu, ‘Basın fotoğrafçılığı’ dersi için öylesine çarpıcı bir konuyu ele almışlardı ki bizim de kayıtsız kalmamız mümkün değildi. Fazla söze gerek bırakmayan ‘İletişim dünyasında iletişimsizlik’ konusu objektiflerine işte böyle takıldı.
Röportaj sayfamızı bu hafta Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi 2’nci sınıf öğrencileri Kübra Demir ile Nurseli Çabakçurlu’ya ayırdık. Çünkü genç gazeteci adayları ‘Basın fotoğrafçılığı’ dersi için hazırladıkları ‘foto röportaj’ ödevinde toplumu yakından ilgilendiren çok önemli bir konuyu ele almışlardı. Yaşantımızın bir parçası haline gelen cep telefonları ve internet kullanımını ‘İletişim dünyasında iletişimsizlik’ başlığıyla ele alan Demir ve Çabakçurlu’nun fazla söze gerek bırakmayan fotoğrafları sosyolojik bir araştırmaya dönüşmüştü… İşte o fotoğraflar ve gazeteci adaylarının düşünceleri…
Güzel konu… Nereden geldi aklınıza?
Telefonlar sürekli elimizde… Artık kanıksamış durumdayız, konuşmasak bile telefonlar elimizde duruyor. Bunu işleyelim dedik ve çıktık sokağa. Zaten her ikimiz de fotoğraf çekmeyi çok seviyoruz. ‘Eli kulağında’ yürüyenleri, koşanları, otomobil sürücülerini her birini fotoğrafladık.
Nasıl tepkiler aldınız?
Fotoğrafları çekerken bir hayli zorlandık. İnsanlar tepki gösterdi. Çocuklar ‘abla beni çek’ diyorlardı ama özellikle kadınlar fotoğraf çektirmek istemedi. Tepki gösterenler oldu.
Neler gözlemlediniz?
Özellikle yaşlıların bu durumdan hiç de memnun olmadığını gördük. ‘Herkesin elinde bir telefon, ne selam veriyor ne de selam alıyorlar’ gibi söylemleri oldu. Fotoğrafladığımız birçok kişi bizimle konuşurken bile hala çatır çatır yazıyor ya da internette sörf yapıyorlardı. Bir kez daha sosyal medyayı ne kadar çok kullandığımızı fark ettik. ‘İnternet paketim bittiği zaman telefonu elime almıyorum’ diyenler de vardı. Telefonlar kullanılmasa bile sürekli elde taşıma isteğini gördük. En önemlisi de ikili ilişkileri olumsuz yönde etkilediğini fark ettik. Elele tutuşan, kol kola gezen çiftlerin bile diğer ellerinde telefon taşıdığını gözlemledik.
Siz ne kadar esirsiniz?
İnsanların telefona bu kadar yoğunlaştığını bizim de böyle olduğumuzu fark ettik. Ama şimdi daha çok dikkat ediyoruz. Özellikle karşıdan karşıya geçerken kullanmıyoruz. Bu ödev bizi bilinçlendirdi.
Okul bitince ne yapacaksınız?
Gazetecilik yapmak istiyoruz. Bu yola baş koyup ilerlemek istiyor ve kendimizi en iyi şekilde geliştirmek istiyoruz. Fotoğraf çekmeye de devam edeceğiz. Bizim için çok zevkli ve severek yapıyoruz. Her fırsatı değerlendirme çabasındayız.
Bu haftaki röportajımızın konusunu gazeteci adayı iki genç belirledi. İletişim Fakültesi’nde okuyan
Kübra Demir ve Nurseli Çabakçurlu, ‘Basın fotoğrafçılığı’ dersi için öylesine çarpıcı bir konuyu ele almışlardı ki bizim de kayıtsız kalmamız mümkün değildi. Fazla söze gerek bırakmayan ‘İletişim dünyasında iletişimsizlik’ konusu objektiflerine işte böyle takıldı.
Röportaj sayfamızı bu hafta Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi 2’nci sınıf öğrencileri Kübra Demir ile Nurseli Çabakçurlu’ya ayırdık. Çünkü genç gazeteci adayları ‘Basın fotoğrafçılığı’ dersi için hazırladıkları ‘foto röportaj’ ödevinde toplumu yakından ilgilendiren çok önemli bir konuyu ele almışlardı. Yaşantımızın bir parçası haline gelen cep telefonları ve internet kullanımını ‘İletişim dünyasında iletişimsizlik’ başlığıyla ele alan Demir ve Çabakçurlu’nun fazla söze gerek bırakmayan fotoğrafları sosyolojik bir araştırmaya dönüşmüştü… İşte o fotoğraflar ve gazeteci adaylarının düşünceleri…
Güzel konu… Nereden geldi aklınıza?
Telefonlar sürekli elimizde… Artık kanıksamış durumdayız, konuşmasak bile telefonlar elimizde duruyor. Bunu işleyelim dedik ve çıktık sokağa. Zaten her ikimiz de fotoğraf çekmeyi çok seviyoruz. ‘Eli kulağında’ yürüyenleri, koşanları, otomobil sürücülerini her birini fotoğrafladık.
Nasıl tepkiler aldınız?
Fotoğrafları çekerken bir hayli zorlandık. İnsanlar tepki gösterdi. Çocuklar ‘abla beni çek’ diyorlardı ama özellikle kadınlar fotoğraf çektirmek istemedi. Tepki gösterenler oldu.
Neler gözlemlediniz?
Özellikle yaşlıların bu durumdan hiç de memnun olmadığını gördük. ‘Herkesin elinde bir telefon, ne selam veriyor ne de selam alıyorlar’ gibi söylemleri oldu. Fotoğrafladığımız birçok kişi bizimle konuşurken bile hala çatır çatır yazıyor ya da internette sörf yapıyorlardı. Bir kez daha sosyal medyayı ne kadar çok kullandığımızı fark ettik. ‘İnternet paketim bittiği zaman telefonu elime almıyorum’ diyenler de vardı. Telefonlar kullanılmasa bile sürekli elde taşıma isteğini gördük. En önemlisi de ikili ilişkileri olumsuz yönde etkilediğini fark ettik. Elele tutuşan, kol kola gezen çiftlerin bile diğer ellerinde telefon taşıdığını gözlemledik.
Siz ne kadar esirsiniz?
İnsanların telefona bu kadar yoğunlaştığını bizim de böyle olduğumuzu fark ettik. Ama şimdi daha çok dikkat ediyoruz. Özellikle karşıdan karşıya geçerken kullanmıyoruz. Bu ödev bizi bilinçlendirdi.
Okul bitince ne yapacaksınız?
Gazetecilik yapmak istiyoruz. Bu yola baş koyup ilerlemek istiyor ve kendimizi en iyi şekilde geliştirmek istiyoruz. Fotoğraf çekmeye de devam edeceğiz. Bizim için çok zevkli ve severek yapıyoruz. Her fırsatı değerlendirme çabasındayız.