CHP’li Faik Öztırak ile İYİ Parti milletvekili Durmuş Yılmaz IMF ile bir otelde görüşme yapıyor. Görüşme gizli ama görüntüler sızıyor. Cumhur İttifakı ağır eleştiriler yöneltti, CHPP ise ‘normal, kime ne?’ açıklamasıyla olayı geçiştiriyor.
Yakın zamana kadar CHP ve İyi Parti, Türkiye’nin IMF ile stand-by anlaşması yaptığını, yapacağını propaganda malzemesi olarak kullanmaktaydı. Kemal Kılıçdaroğlu, Faik Öztırak sık sık bunu dile getirdiler. Durmuş Yılmaz’ın twitleri aynı içerikteydi. Türkiye’de IMF ile yapılan antlaşmaları her dönem siyasi malzeme olarak kullanılmıştır. Son stand-by Kemal Derviş ile yapılmış, Erdoğan, bu süreci noktalamıştı. Erdoğan’ı ‘ülkeyi IMF’ye teslim edecek’ diye suçlayanların IMF ile otel odalarında gizli görüşme yapması bence izaha muhtaçtır.
Muhalefetin siyaset anlayışı sorunlu mu?
Biliyorsunuz Venezüella’da Maduro ABD’nin hedefinde. Maduro’yu devirmek için Venezüella'da kendisini 'geçici devlet başkanı' ilan eden Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido, paralel devlet oluşturma gayretinde. Son BM Genel Kurulu toplantısına katılmaları için New York’a kendi temsilcilerini göndermiş.
Neden bu atıf yaptığım anlaşıldı mı bilemiyorum? Ancak Türkiye’de muhalefet anlayışının biraz sorunlu olduğunu söylemek gerekiyor. Yine birkaç gün önce Almanya’da düzenlenen Türkiye konulu sözde demokrasi toplantısına CHP, SP, HDP, Can Dündar vesair katılıyor olmaları bunun bir örneğidir.
Türkiye’de siyaset yaparken dışarıdan destek alma, dış ülkenin kuruluşları ile gizli işbirlikleri doğru bir anlayış değildir. Buradan bakınca muhalefetin siyaset yapma anlayışının doğru olmadığının altını çizmek gerekiyor.
Şayet muhalefet anlayışı Erdoğan karşıtlığı üzerinde kilitlenirse, konunun başka yerlere gittiğini görmek gerekiyor.
Milletin desteğini her seçimde arkasına alan bir liderin dış destekle tasfiyesi için ilginç işbirlikleri öncelikle kendi partilerince sorgulanması gerekiyor.
Milliyetçilik, CHP, İyi Parti
CHP’nin 6 okundan birinin Milliyetçilik olduğunu en iyi CHP bilmelidir. İyi Partinin iddiası da milliyetçi bir çizgidir. Ancak CHP’nin 6 okundan biri, İYİ Partinin iddiasının yapılan siyaset ile çok ilgisi görünmüyor.
IMF ile yapılan görüşme her anlamda kabul edilemez görülmelidir.
Özellikle IMF’nin Türk halkına içirdiği acı reçeteler hatırlanırsa siyasi açıdan da çok sorunlu bir görüşme ile karşı karşıyayız demektir.
Şimdi iki parti de seçim meydanlarında seçmene bunu nasıl anlatacak. Acı reçeteler hatırdan çıkmamışken, bu reçetelerin milleti cendereye aldığı unutulmazken! Bekleyip görmek gerekiyor.
Hadi derler ya, “Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz!”
Yakın zamana kadar CHP ve İyi Parti, Türkiye’nin IMF ile stand-by anlaşması yaptığını, yapacağını propaganda malzemesi olarak kullanmaktaydı. Kemal Kılıçdaroğlu, Faik Öztırak sık sık bunu dile getirdiler. Durmuş Yılmaz’ın twitleri aynı içerikteydi. Türkiye’de IMF ile yapılan antlaşmaları her dönem siyasi malzeme olarak kullanılmıştır. Son stand-by Kemal Derviş ile yapılmış, Erdoğan, bu süreci noktalamıştı. Erdoğan’ı ‘ülkeyi IMF’ye teslim edecek’ diye suçlayanların IMF ile otel odalarında gizli görüşme yapması bence izaha muhtaçtır.
Muhalefetin siyaset anlayışı sorunlu mu?
Biliyorsunuz Venezüella’da Maduro ABD’nin hedefinde. Maduro’yu devirmek için Venezüella'da kendisini 'geçici devlet başkanı' ilan eden Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido, paralel devlet oluşturma gayretinde. Son BM Genel Kurulu toplantısına katılmaları için New York’a kendi temsilcilerini göndermiş.
Neden bu atıf yaptığım anlaşıldı mı bilemiyorum? Ancak Türkiye’de muhalefet anlayışının biraz sorunlu olduğunu söylemek gerekiyor. Yine birkaç gün önce Almanya’da düzenlenen Türkiye konulu sözde demokrasi toplantısına CHP, SP, HDP, Can Dündar vesair katılıyor olmaları bunun bir örneğidir.
Türkiye’de siyaset yaparken dışarıdan destek alma, dış ülkenin kuruluşları ile gizli işbirlikleri doğru bir anlayış değildir. Buradan bakınca muhalefetin siyaset yapma anlayışının doğru olmadığının altını çizmek gerekiyor.
Şayet muhalefet anlayışı Erdoğan karşıtlığı üzerinde kilitlenirse, konunun başka yerlere gittiğini görmek gerekiyor.
Milletin desteğini her seçimde arkasına alan bir liderin dış destekle tasfiyesi için ilginç işbirlikleri öncelikle kendi partilerince sorgulanması gerekiyor.
Milliyetçilik, CHP, İyi Parti
CHP’nin 6 okundan birinin Milliyetçilik olduğunu en iyi CHP bilmelidir. İyi Partinin iddiası da milliyetçi bir çizgidir. Ancak CHP’nin 6 okundan biri, İYİ Partinin iddiasının yapılan siyaset ile çok ilgisi görünmüyor.
IMF ile yapılan görüşme her anlamda kabul edilemez görülmelidir.
Özellikle IMF’nin Türk halkına içirdiği acı reçeteler hatırlanırsa siyasi açıdan da çok sorunlu bir görüşme ile karşı karşıyayız demektir.
Şimdi iki parti de seçim meydanlarında seçmene bunu nasıl anlatacak. Acı reçeteler hatırdan çıkmamışken, bu reçetelerin milleti cendereye aldığı unutulmazken! Bekleyip görmek gerekiyor.
Hadi derler ya, “Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz!”