Hz. Ayşe (r.anha) anlatır: Bir gün bir koyun kesmiş ve bir bud dışında bütün eti dağıtmıştık. Allah'ın Elçisi: "Koyunu ne yaptınız?" diye sordu. Ben, bir bud dışında hepsini dağıttığımızı söyledim. "Ey Ayşe; demek ki bir bud dışında hepsi bizim oldu." dedi.
Deve Ziyafeti
Amr oğlu Nuayman en şakacı arkadaşlarındandır. Ne var ki şakaları herkesin kaldırabileceği cinsten de değildir. Bir gün mescide namaz kılmaya giren bir göçebe Arabın devesini keser... Mescidden çıkınca devesini yerde kesilmiş olarak gören Arap ağlayıp, bağırmaya başlar. Gürültüye toplanan insanlar Hz. Muhammed (asv)'e:
"Ey Allah'ın Elçisi! Bunu yapsa yapsa Nuayman yapar." derler. Nuayman bulunur ve suçunu itiraf eder. Kendisine "Niçin?" diye sorulduğunda ise, Hz. Muhammed (asv)'e dönerek utangaç bir tebessümle:
"Ey Allah'ın Elçisi! Siz nasıl olsa devenin bedelin ödersiniz diye düşünüp, hepimize bir ziyafet çekelim istedim." der.
Birisinden yüz yirmi kilo ödünç tahıl almıştır. Alacaklı sıkışınca gelip borcunu ister. Hz. Muhammed (asv) yüz yirmi kilo borcuna karşılık olarak verir. Sonra bir yüz yirmi kilo da, kendisine darda kaldığı bir zamanda borç vererek iyilik etmiş olduğu için hediye olarak verir.
Saadet Asrından
Abdullah b. Amr (r.a.)’tan rivayete göre bir adam Resulullah (s.a.v.)’in yanına geldi ve ona amellerin en faziletlisi hakkında soru sordu. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.): “Namazdır” diye buyurdu. Adam: ‘Sonra hangisidir?’ diye sordu. Resulullah (s.a.v.): “Sonra namazdır” diye cevap verdi. Adam: ‘Sonra hangisi?’ diye sordu. Allah Resulü (s.a.v.): “Sonra namazdır” diye buyurdu ve bu üç defa tekrarladı. Adam: ‘Sonra hangisidir?’ diye sorunca, Allah Resulü (s.a.v.): “Allah yolunda cihaddır” diye cevap verdi. ]
Deve Ziyafeti
Amr oğlu Nuayman en şakacı arkadaşlarındandır. Ne var ki şakaları herkesin kaldırabileceği cinsten de değildir. Bir gün mescide namaz kılmaya giren bir göçebe Arabın devesini keser... Mescidden çıkınca devesini yerde kesilmiş olarak gören Arap ağlayıp, bağırmaya başlar. Gürültüye toplanan insanlar Hz. Muhammed (asv)'e:
"Ey Allah'ın Elçisi! Bunu yapsa yapsa Nuayman yapar." derler. Nuayman bulunur ve suçunu itiraf eder. Kendisine "Niçin?" diye sorulduğunda ise, Hz. Muhammed (asv)'e dönerek utangaç bir tebessümle:
"Ey Allah'ın Elçisi! Siz nasıl olsa devenin bedelin ödersiniz diye düşünüp, hepimize bir ziyafet çekelim istedim." der.
Borcunu İki Kat
Birisinden yüz yirmi kilo ödünç tahıl almıştır. Alacaklı sıkışınca gelip borcunu ister. Hz. Muhammed (asv) yüz yirmi kilo borcuna karşılık olarak verir. Sonra bir yüz yirmi kilo da, kendisine darda kaldığı bir zamanda borç vererek iyilik etmiş olduğu için hediye olarak verir.
Saadet Asrından
Abdullah b. Amr (r.a.)’tan rivayete göre bir adam Resulullah (s.a.v.)’in yanına geldi ve ona amellerin en faziletlisi hakkında soru sordu. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.): “Namazdır” diye buyurdu. Adam: ‘Sonra hangisidir?’ diye sordu. Resulullah (s.a.v.): “Sonra namazdır” diye cevap verdi. Adam: ‘Sonra hangisi?’ diye sordu. Allah Resulü (s.a.v.): “Sonra namazdır” diye buyurdu ve bu üç defa tekrarladı. Adam: ‘Sonra hangisidir?’ diye sorunca, Allah Resulü (s.a.v.): “Allah yolunda cihaddır” diye cevap verdi. ]